Bölüm 408: Nesil Bağlama Laneti

avatar
1968 4

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 408: Nesil Bağlama Laneti


Jiang Chen Büyük Shun’un onaylar şekilde kafasını salladığını görünce aklından birkaç kelime geçti: Nesil Bağlama Laneti!

 

Bu lanet antik bir lanetti ve kör kütük aşık kişilerin kullandığı bir lanetti. Bu laneti gerçekleştiren kişi kendi ruhunu arıtarak aşkta rakibi olan hamile bir kişinin karnındaki çocuğa entegre ederdi.

 

Bu lanetin hedefi elbette henüz doğmamış olan çocuktu.

 

Bu lanet gerçekleştirildiğinde çocuk bu lanetle beraber doğardı.

 

Bu laneti uygulayan kişinin ruhu eriyerek doğmamış olan çocuğun ruhuna karışırdı, çocuğun ruhunun bir parçası haline gelirdi.

 

Bu tarzda bir lanet oldukça korkutucuydu. Laneti uygulayan kişinin nefreti ne kadar büyükse yeni doğmuş çocuğun ruhu da bir o kadar güçlü şekilde damgalanır ve hastalık nüksettiğinde semptomlar da bir o kadar güçlü şekilde gözlemlenirdi.

 

Bu lanetin isminin Nesil Bağlama Laneti olmasının sebebi uygulayan kişinin saplantılı bir bağlılık duygusu hissetmesinden ve aynı zamanda büyük bir nefret içerisinde olmasından kaynaklıydı. Bu lanetin gücü neredeyse sonsuzdu, fani bir doktorun çözebileceği cinsten bir şey değildi kesinlikle.

 

Küçük Huang’ın vücudundaki titreşimlere bakılırsa oldukça kaliteli bir yetişime sahip olduğu aşikardı, askeri Dao mirası çok üstündü.

 

Fakat bu lanet kurban olan kişinin hayati durumunu etkilemiyordu, sadece onun ruhunu etkiliyordu. Hastalık nüksettiğinde bu demek oluyordu ki laneti uygulayan kişinin nefret dolu ruhu kurbanın ruhunda tahribata yol açacak hamleler yapıyordu.

 

Kurban elbette laneti uygulayan kişinin ruh parçaları tamamen bir tahribat operasyonuna girdiğinde artık yaşamını yitiriyordu.

 

Bu lanetin etkinliğini göstermediği sıralarda kurban tamamen sağlıklı kalıyordu, fakat lanet aktif hale geldiğinde durum bir anda dehşet verici bir hal alıyordu, çünkü laneti uygulayan kişinin ruhu artık kurbanın ruhunun içinde dolaşıyordu. Bu lanetin içerdiği bağlılık ve nefret üst düzeydeydi.

 

Jiang Chen bu Nesil Bağlama Lanetini teşhis edebilmişti çünkü bu tarz ruhani hastalıklar ya doğum esnasında gelişen sıkıntılar yüzünden meydana gelirdi ya da doğumdan önce bir terslik oluşmasından dolayı.

 

Ruh ve bilinçle alakalı hastalıklar kişinin yaşam gücünü etkileyen hastalıklardı.

 

Hastalar genellikle dışarıdan bakıldığında çelimsiz ve zayıf görünürlerdi.

 

Fakat elbette Nesil Bağlama Laneti doğum esnasında oluşan doğal bir sıkıntı değildi. Bundan dolayı hasta kişinin vücudu çok fazla etkilenmiyordu. Jiang Chen önceki hayatında tonlarca kitap okumuştu ve tedavisi olmayan on büyük hastalığı öğrenmişti.

 

Yin yaratılış bu hastalıkların en başında geliyordu.

 

Nesil Bağlama Laneti her ne kadar bu hastalıklar arasında yer alıyor olmasa da yine de tedavisi müthiş derecede zordu.

 

Jiang Chen bundan dolayı biraz zorlanacağını anlamıştı.

 

Fakat yine de bu hastalığın tedavisi olmayan hastalıklar grubuna girmemesinin bir sebebi vardı.

 

Bunun sebebi elbette belirli bir yerde Nesil Bağlama Lanetinin tedavisinin bulunabiliyor olmasıydı, bu hastalığın çözümü için birden fazla yol vardı.

 

Zorlanacak olmasının sebebi bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin bir günde oluşturulamayacağıydı.

 

Büyük Shun Jiang Chen’in derin bir düşünce içerisinde ve kaşlarının çatık olduğunu görünce ses çıkarmadan beklemeye başladı, Jiang Chen’in dikkatini dağıtmak şu anda isteyeceği son şeydi. Büyük Shun’un yaptığı tek şey kenarda bekleyip endişelenmekti, Qian Ji’nin kehanetinin bu genç tarafından yerine getirileceğine artık emin hissediyordu kendini.

 

Eğer bu genç adam hastalığın tedavisi için umut olmadığını söylerse bu durumda bu dünyada Küçük Huang’ın hastalığını tedavi edebilecek kimse yok demekti.

 

Bundan dolayı Büyük Shun gibi aşırı güçlü birisi bile şu anda kalbindeki ritmi kontrol edemez hale gelmişti.

 

“Büyük Shun, benim Küçük Huang’ın hastalığının teşhisi konusunda ilk görüşüm oluşmaya başladı. Bu hastalık doğumdan gelen bir şey, sonradan oluşmuş bir şey değil.”

 

“Nedir o halde bu hastalık?”

 

“Bu hastalık bir tür lanetten dolayı oluşmuş, Küçük Huang’ın ebeveynleri büyük bir kıskançlık içinde olan birisiyle aralarını kötü tutmuş olmalı. Sanırım Küçük Huang’ın babasına aşık olan bir başka kadın varmış.”

 

“Bir lanet mi?” Büyük Shun’un aklına bir düşünce saplandı, Jiang Chen’in tahmin ettiği durumlar gerçekti. Geçmişte gerçekten de bir başka kadın Küçük Huang’ın babasını elde etme isteğindeydi.

 

Fakat bu kadının aşkı tek taraflıydı, bu aşkın sonucunda hiçbir şey yaşanmamıştı aralarında.

 

Bu kadın sürekli olarak aşkından bahsedip duruyordu ve bir gün gizemli şekilde ortadan kaybolmuştu, acaba bu kadın…?

 

Büyük Shun bunları düşünürken yüz ifadesini değiştirmişti: “Bu nasıl bir lanet ki bu kadar güçlü bir etkiye sahip?”

 

“Nesil Bağlama Laneti, aşık olan kişilerin kendi ruhlarını kullanarak aşık olduğu kişiye sahip olan kişilere zarar vermek için kullandığı bir lanet. Bu laneti yapanlar kendi ruhlarını küçük parçalara ayırır ve hamile kadının rahim organına entegre eder, henüz doğmamış çocuk üzerinde bir damga oluşturur. Bu ruh parçaları bazen aktif hale gelir ve çocuğun ruh halini önemli ölçüde etkiler, kurban kişinin ruhu tamamen yok olana kadar bu iş devam eder, sonuçta vücutları çöker ve Dao birikimleri biter. Küçük Huang belliki masum bir kurbandan başka birisi değil, kin sahibi bir kadının nefretini ve kıskançlığını çekmeye mahkum kalmış.” Jiang Chen konuşurken Küçük Huang’a sempati ile bakıyordu.

 

“Nesil Bağlama Laneti mi?” Büyük Shun mırıldanıyordu, bu ismi daha önce hiç duymamıştı ve bu yüzden yabancı gelmişti.

 

Bu lanet çok nadirdi ve adı pek duyulmamıştı, Büyük Shun bundan dolayı bu ismi daha öce duymamıştı.

 

Küçük Huang ise Jiang Chen’in sözlerinden dolayı hafifçe sersemlemişti. Jiang Chen’in sözlerinin tamamen gerçekleri yansıttığını biliyordu.

 

Başlangıçta aslında Jiang Chen’e olan güveni tam değildi, fakat Büyük Shun kendisi için çok çaba sarf etmişti ve Küçük Huang onun fikirlerini hiçe saymak istemiyordu, bu yüzden şanslarını Jiang Chen üzerinde denemek istemişti.

 

Fakat yine de Jiang Chen’in hastalığı teşhis etme olasılığının çok düşük olduğunu düşünüyordu. Şu anda muhteşem derecede şaşkındı.

 

Bu hastalığın kendisinin kaderi olduğunu ve hayatı boyunca bunu çekmek zorunda olduğunu düşünüyordu.

 

Büyük Shun’un söylediği şekilde hareket etmeyi kabul etmişti çünkü içinde bulunduğu durumdan oldukça yorulmuştu. Yapmak istediği tek şey sakin bir mekân bularak iç huzurunu yakalamaktı. Doğduğu yere geri dönmeyi bu yolda ölecek olsa bile istemiyordu, doğduğu yerdeki siyasi oyunlardan ve numaralardan bıkmıştı.

 

Fakat…

 

Fakat şimdi sanki kalbine bir tür hayat ışığı dolmuştu, içinde bulunduğu karanlığa müthiş bir aydınlık çökmüştü.

 

“Küçük kardeş Jiang, bu Nesil Bağlama Laneti denen şeyi def etmenin bir yolu var mıdır?”

 

Jiang Chen zaten en başından beri bu sorunun cevabını düşünüyordu, önceki hayatından kalan bilgilere göre bu laneti kırmanın yolu vardı fakat oldukça karmaşık bir yoldu.

 

Üstelik birden fazla yöntem vardı bu laneti kaldırmak için.

 

Jiang Chen açıkçası Büyük Shun’un sorusuna nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu.

 

“Efendi Jiang, lütfen açık konuşun, ben yaşam ve ölümün ne demek olduğunu iyi bilirim ve kaderimi kabullenen birisiyim. Eğer ölürsem kaderimdir, eğer ölmezsem hayatım boyunca size minnettar kalırım.” Küçük Huang Büyük Shun’dan önce söze girmişti.

 

Küçük Huang’ın gözleri tertemiz bir saflığa sahipti, kavrama yeteneği ve bilgelik gibi özellikleri sadece gözlerinden bile okunabiliyordu.

 

Jiang Chen bu küçük kız hakkındaki görüşlerini değiştirmeye başlamıştı: “Küçük Huang’ın gözleri farklı boyutlarda olmasına rağmen oldukça temiz ve saf görünüyor. Ne kadar bilge birisi olduğu belli oluyor. Görünüşe göre bu ikilinin arkasındaki güç muazzam seviyede olmalı.”

 

Jiang Chen bir süre düşündükten sonra konuştu: “Biraz düşündüm de, aklıma gelen üç farklı yol var, A, B ve C planları… A planının etkileri en hızlı şekilde gözlemlenebilen etkilerdir, fakat aynı zamanda en büyük riski içeren yol budur, yüzde on oranında başarı şansı vardır. B planı zaman ve talih gerektiren bir yoldur ve oldukça zalimdir. C planı ise en sabit olanıdır, hiçbir tedavi bulunamadığında kullanılır, zaman ve talih burada da gereklidir fakat gerekli olan zaman çok daha fazladır ve sabit bir hızda ilerleyerek katı adımlarla yol alınır, C planındaki etkiler en sabit olanlardır.”

 

Büyük Shun ve Küçük Huang Jiang Chen’in ilk baştaki çatık kaşlı halini görünce aslında tedavi konusunda aklına bir şey gelmediğini düşünmüşlerdi. Fakat şimdi Jiang Chen üç farklı yöntemden bahsediyordu!

 

Büyük Shun’un gözleri fıldır fıldır açılmıştı: “Üç farklı yöntem mi var? Lütfen anlatmaya devam et.”

 

“A planı ruh geliştirme ve sertleştirme kullanarak Bayan Huang’ın vücudundaki damgayı uzaklaştırmaktır. Atılan bir yanlış adım çok büyük zararlar doğurabilir. Kişiyi yürüyen bir cesede bile dönüştürebilir. Küçücük bir yaralanma bile sonrasında olağanüstü yan etkiler yaratabilir. Üstelik bu ruh geliştirme süreci oldukça karmaşıktır, çok zordur ve bu işi yapan kişinin de ruhuna zarar vermesi durumu çok olasıdır. Ben bu dünyada bunu yapabilecek durumda olan kimseyi tanımıyorum.”

 

Bir kişinin ruhunu geliştirmek kesinlikle büyük riskler içeren bir işti.

 

Büyük Shun’un yüzündeki kaslar kasılmaya başlamıştı, Küçük Huang’a daha büyük bir sevgi ile bakmaya başlamıştı, nasıl olur da böyle bir yöntemi kullanabilirdi ki?

 

Eğer bu şekilde Küçük Huang tedavi olacak olsa bile sonrasında ortaya çıkacak olan yan etkiler hayat boyu devam edecekti.

 

Büyük Shun anında A planını aklından sildi: “Peki ya B planı?”

 

“B planı daha zalimdir, kişinin ruhunu tamamıyla geliştirmek gerekir, bu işi yapan kişi hem kendi ruhunu hem de kurbanın ruhu içinde bulunan lanetli ruhu yok eder. Bu şekilde Küçük Huang’ın kendi ruhu kaybolur ve başka bir ruh onun vücuduna gelir. Vücut aynı kalır fakat ruh değişir.”

 

Büyük Shun suratını çirkin bir ifade ile donattı: “Bunun ölümden ne farkı var ki?”

 

Küçük Huang da kafasını reddeder şekilde salladı bir başkasının ruhunu kendi vücudunda taşımak istemedi: “Bu yöntem kesinlikle zalim bir yöntem, fakat en kullanışlı olan bu gibi duruyor. Bunun sebebi insanların genellikle bir bebeğin ruhunu seçmesidir, yani temiz ve dünyanın kirinden henüz hiç etkilenmemiş olan ruhlar. Bu durum zaten bir ruhu baştan başlayarak tekrar yetiştirmek gibidir. Fakat elbette bu yöntem göklerin onayını kesinlikle alamaz ve adil insanlar bu yöntemi benimsemezler.”

 

Jiang Chen de B planı konusunda olumsuz düşünüyordu, bu ikilinin bu planı benimsememesi için dua ediyordu zaten.

 

Büyük Shun biraz kederli gibiydi, kafasını sallayarak sordu: “Peki ya C planı?”

 

A ve B planları Büyük Shun ve Küçük Huang’ın tercih edeceği seçenekler değildi.

 

“C planı uzun bir zaman ve kaliteli bir talih gerektirir, göklerin altında yaşayan Ağıt Ağacı isimli bir bitki vardır. Eğer bu ağacı bulabilirseniz, Küçük Huang’ın ruhunu o kötü kadının ruh parçalarından temizlersiniz. Bu dediğimi bir defa yapmanız yeterlidir ve sonrasında hiçbir şekilde yan etki gözlemlenmez. C planı seçenekler arasında en rahat olanıdır, fakat hasta kişi talihli olduğuna güveniyorsa bu yolu seçmelidir, çünkü Ağıt Ağacını bulmak çok zor bir iştir.”

 

“Ağıt Ağacı mı? Ruh saflaştırma mı?” Büyük Shun çaresiz görünüyordu, endişeli şekilde sordu: “Bu eşyaların yerini tutacak başka bir şey bulamaz mıyız?”

 

“Evet başka eşyalarla bu iş çözülebilir fakat o eşyaların bulunması Ağıt Ağacına göre çok daha zordur. İşin aslı, ruhlarını yetişim yapan uzmanlar ruh arıtma meselesinde gelişmiş kişilerdir, onların yetenekleri göksel derecelere ulaşmıştır. Fakat bu tarzda uzmanların bizim dünyamızda bulunabilmesi çok zordur.”

 

Büyük Shun bunu duyunca düşüncelere daldı.

 

Şimdi bütün olası yöntemleri öğrenmişti ve C planı bu yöntemler arasında en kesin olanıydı. Fakat Ağıt Ağacını bulmak için nereye gidecekti ki?

 

Böyle bir ağacı daha önce duymamıştı bile!

 

“Küçük kardeş Jiang, sen olsaydın hangi yöntemi kullanırdın?”

 

“Eğer bu durumda ben olsaydım şüphesiz olarak C planını seçer ve Ağıt Ağacını aramaya başlardım, eğer hiçbir umut ışığı bulamazsam A planına dönerek ruh geliştirme meselesi için çaba harcardım.”

 

“Ben de C planını kendime en yakın olarak görüyorum, fakat dediğin gibi Ağıt Ağacı denen eşyayı bulmak çok zor olmalı ve benim yeterli zamanım yok. Küçük Huang’ın hastalığının nüksetme sıklığı giderek artıyor.”

 

“Hmm, bu demek oluyorki lanetin etkinliği giderek artıyor olmalı.” Jiang Chen kaşlarını çatmıştı, görünüşe göre Küçük Huang’ın annesinin karşılaştığı aşk rakibi normalin üzerinde birisiydi ve dolayısıyla bu lanet çok güçlüydü.

 

Aslında Küçük Huang’ın yaşı itibariyle hastalığın bu kadar sık nüksetmemesi lazımdı. Hastalığın bu kadar sık şekilde nüksetmesi lanetin güçlü olduğunun bir diğer kanıtıydı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr