Bölüm 383: Sakince Gelip Zarifçe Ayrılmak

avatar
1939 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 383: Sakince Gelip Zarifçe Ayrılmak


Jiang Chen’in gelişi gücünü göstermek amaçlıydı, birilerine zarar verme amacı gütmüyordu. Lei Gangyang’la çarpışmalarından sonra ortamdakileri tek tek bakışlarıyla süzdü, bu simaları hafızasına kazıyordu.

 

“Hanginiz ölümden korkmuyorsa gelip benimle yüzleşebilir. Gelin ve bana meydan okuyun. Sizi bekliyorum! Fakat şunu hatırlatmama izin verin, benimle arenaya çıkmadan önce ölüme hazır olmanız gerekir!”

 

Gülerek yaslandığı duvardan bir takla ile aşağı indi, bir ışık huzmesi şeklinde aniden gözden kayboldu.

 

Jiang Chen’in gülüşü gökleri sallayacak şiddetteydi.

 

“Ne biçim bir aptal sürüsü bu? İstediğim gibi gelip gidiyorum ve yapabilecekleri hiçbir şey yok!”

 

Lei Gangyang ise bu esnada sinirliydi ve acele şekilde kapıdan çıktı, Long Juxue de bu takibe katılmak için onu takip etti.

 

Fakat dışarısı ıssızdı, bir kişilik bile iz yoktu. Kahkahasının sesi hala dağlık vadide yankılanırken Jiang Chen çoktan ortalıktan kaybolmuştu.

 

Lei Gangyang ve Long Juxue birbirlerine baktı, ikisinin de gözlerinde öfkeli bir öldürme arzusu vardı.

 

“Bu aptal hayvan kesinlikle çok kibirli birisi.” Lei Gangyang dişlerini sıkarak konuşuyordu, göksel çeyreğin birinci müridi olarak üstünlük duygusu çok ağır basıyordu.

 

Zaten bu toplantı çağrısında bulunmasının sebebi de sahip olduğu bu pozisyonu sağlamlaştırmak ve otoritesini tazelemekti.

 

Fakat toplantı esnasında bu tarz bir engelle karşılaşacağını hiç düşünmemişti.

 

Luo Xi ve birkaç diğer kişinin plana uyum sağlamak istememesinin üzerine bir de bu fani uygulayıcının çıkagelmesi otoritesini sarsan bir olay olmuştu.

 

Davetsiz şekilde bir kişinin özel mülküne girmek tamamen saygısız bir hamleydi. Jiang Chen’in bir anda bahçe duvarının üzerine çıkıp avantajlı bir pozisyon elde etmesi tam bir meydan okumaydı.

 

Eğer Lei Gangyang Jiang Chen’i burada kalması için zorlayabilseydi otoritesini sağlamlaştırabilirdi.

 

Fakat iki hamlesi de fani uygulayıcı tarafından savuşturulmuştu, üstelik rakibi bunun üzerine sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı. Bu çarpışma bir tür beraberlikle sonuçlanmıştı.

 

Lei Gangyang için kendi özel mülküne saygısızlıkla giren birisi ile savaştığında beraberlikle sonuçlanması demek tam bir rezillik demekti. Rakibi ortamdan ayrılırken bir de dalga geçmek için yüksek sesle bağırmıştı, bütün göksel çeyreğe yaşanan olayı bildirmişti. Bu resmen Lei Gangyang’ın kanayan yarasına tuz basmaktı!

 

Bu durum elbette Lei Gangyang’ın otoritesinin dibe dalmasına sebep olmuştu.

 

“Kıdemli Kardeş Gangyang, şimdi bu aptal hayvanın nasıl birisi olduğunu, ne kadar kibir dolu birisi olduğunu anlıyor musun?” Long Juxue burnundan soluyarak konuşuyordu.

 

“Long Juxue, bu eleman senin kader düşmanın, ne düşünüyorsun?” Lei Gangyang bunu söyledikten kısa süre sonra konuyu değiştirdi: “Sence de bu elemanın gücünü hafife almamış mıyız?”

 

Long Juxue Lei Gangyang’ın ne demek istediğini anlamıştı, hafif bir sele konuştu: “Elinde barındırdığı bütün sinsi tekniklere rağmen bu adam benimle karşılaştığı anda ezilecek.”

 

Long Juxue Lei Gangyang’ın bu soruyu kendisini sınamak için sorduğunu anlamıştı, bu sözleri söyleyerek kalp Dao’sunun ne kadar güçlü olduğunu test etmek istiyordu. Bu ikisi her ne kadar küçük ve büyük kardeşler olsalar da sonuçta bir rekabet içerisindelerdi.

 

Lei Gangyang Long Juxue’nin ne kadar hızlı yükseldiğini görmüştü, hatta Ceng Shi’nin yerine onun daha fazla kıymet gördüğünü fark etmişti.

 

Kendisini tehdit altında hissettiğini söylemek yanlış olmazdı.

 

Mor Güneş Topluluğundaki ‘en kıdemli kardeş’ pozisyonunu Long Juxue’ye kaptırmak istemiyordu elbette.

 

Her ne kadar pozisyonu için topluluğun kıdemli kişilerinin düşündüğü ismin çoktan Long Juxue olarak değiştiğini biliyor olsa da, şu anda hala kendisi ‘en kıdemli kardeş’ti ve gücü hala Long Juxue’den üstündü.

 

Her ne kadar mutlaka genç neslin kralı olma gücünü bir başkasının eline vereceğinden emin olsa da, bunun yakın zamanda olmasını istemiyordu.

 

Long Juxue saf birisi değildi, her ne kadar kıdemli kardeşlerine saygılı birisi olsa da yine de ilerisi için bu tarz planlarını yapmaya başlamıştı.

 

Lei Gangyang’ın sesindeki öldürme arzusunu duyduğunda elbette zayıflık gösteremezdi.

 

Verdiği cevap ise gizli bir dalga geçme niyeti içeriyordu.

 

Long Juxue’nin sözlerindeki gizli anlam şuydu: “Ben şüphesiz şekilde Jiang Chen’i ezeceğim. Fakat sen, Mor Güneş Topluluğunun en kıdemli genci, onun kaçmasına izin vererek büyük bir utanç yaşadın.”

 

Ortamdaki diğer kişiler çıkmıştı, Long Juxue Lei Gangyang ise hala sohbet ediyorlardı.

 

Shi Yunyun ve yüzündeki gülümseme hariç, diğerlerinin hepsinin yüzünde kederli bir ifade vardı.

 

Görünüşe göre Jiang Chen’in ortamdan ayrılmadan önce yaptığı uyarı etkili olmuştu: “Hanginiz ölümden korkmuyorsa gelip benimle yüzleşebilir.”

 

Bu boş bir tehdit değildi, bu elemanın Lei Gangyang ile çarpışmalarını gördükten sonra topluluğun bu sözde dâhileri bu fani uygulayıcıyı oldukça fazla küçümsediklerini fark etmişlerdi.

 

Lei Gangyang gibi yedinci seviye ruh âlemi uygulayıcısı bile bu fani uygulayıcı karşısında güçlü durumda olamıyorsa bu elemanın gücü hangi seviyedeydi?

 

Demir Dazhi ve diğerlerinin kalbinde bir gölge oluşmuştu, hepsi kendine soruyordu: “Eğer bu adamın karşısındaki ben olsaydım, Lei Gangyang’ın iki hamlesini de savuşturabilecek pozisyonda olur muydum?”

 

Bu durumun hayalini kurmak bile bu müritlerin kalbini titretiyordu.

 

Bu esnada hepsi de biraz pişmanlık duyuyordu ve az evvel verdikleri sözlerden dönmeyi düşünmeye başlamışlardı.

 

“Bu mesele Mor Güneş Topluluğu ile fani uygulayıcı arasındaki bir mesele, biz neden dahil olalım ki?”

 

Devasa Ruh Topluluğunun iki müridi Lei Gangyang’ın karşısında ellerini birleştirip konuştular: “Daoist Gangyang, biraz düşündükten sonra, bizim Devasa Ruh Topluluğumuzun bu meseleye tarafsız kalmasına karar verdik. Önceki konuştuklarımızı unut ve bizi affet, bizim yapmamız gereken başka işler var ve şimdi ayrılıyoruz.”

 

Lei Gangyang’ın cevap vermesini bile beklemeden ayrıldılar.

 

Lian Canghai’nin solgun yüzü de Lei Gangyang’a döndü: “Daoist Gangyang, ben bir süre bu elemanı izledim fakat yetişim seviyesini çözmekte oldukça zorlandım. Bu elemanın gücünün ne seviyede olduğunu bilmediğimden kendime olan güvenim tam değil. Güvenim tam olmadan ben de bu meseleye karışamam, bu şekilde senin planlarını etkilememiş olurum hem de.”

 

“Canghai, sen Kıymetli Ağaç Topluluğunun bir numaralı müridisin, bu fani uygulayıcıdan korkmuyorsundur umarım?”

 

“Korktuğumdan değil, kendime güvenmediğim alanlarda hamle yapmaktan hoşlanmıyorum. Daoist Gangyang, sana iyi günler dilerim.”

 

Demir Dazhi Lian Canghai’nin ayrıldığını görünce kendisinin daha düşük yetişim seviyesi ile kalması durumunun uygun olmayacağını, eğer kalmaya karar verirse sadece kendisini utandıracağını biliyordu. Lei Gangyang’a yaklaştı ve konuyu nasıl açacağını düşündü.

 

Lei Gangyang zaten Demir Dazhi’nin planlarına katılmasına en baştan beri çok da ilgili değildi: “Kaybol be!”

 

Demir Dazhi bu sözün üzerine sinirlenmişti, fakat öfkesini açığa vurmaya cesaret edemiyordu, sessizce ortamdan uzaklaştı. Kendisine saygısı olmadığından susuyor değildi, sadece biliyordu ki eğer Lei Gangyang’a karşı agresif bir tavır sergilerse ölümüne dövülecekti.

 

Mor Güneş Topluluğunun müritleri ve Shi Yunyun ortamda kalmıştı sadece.

 

“Yunyun, sen de mi ayrılmayı planlıyorsun?”

 

“Daoist Gangyang, benim kalmamı istediğini biliyorum, öyleyse kalmalıyım diye düşünüyorum, fakat önceki fikrimde hala sabitim, planlarınızı açıkladıktan sonra bu planlara katılıp katılamayacağımı bildireceğim. Herhangi bir söz veremem.”

 

“Kıymetli Ağaç Topluluğu ve Devasa Ruh Topluluğunun müritleri meğer boşmuş, hepsi de karşılarında zorlu bir durum görünce anında pes ettiler. Fakat sen kalmayı tercih ettin, ihtiyaç anında yanımda olan bir arkadaş… Benim sana bir iyilik borcum oldu.”

 

Long Juxue Lei Gangyang’ın Yunyun’a dalkavukluk ettiğini görünce küçümsedi.

 

“Siz muhabbetinize devam edin, Juxue ayrılıyor.”

 

Long Juxue arkasında oturan Ceng Shi’ye hiç önem göstermedi, onunla vedalaşmaya bile yeltenmedi. Usta Shuiyue’nin altındaki birinci mürit Long Juxue’nin gözünde pek bir değere sahip değildi.

 

Ceng Shi Long Juxue’nin bu kibirli tavrını görünce irrite oldu.

 

Lei Gangyang ise bu ikili arasındaki gerilimi fark etmişti, gülerek konuştu: “Ceng Shi, senin Shuiyue bölgesindeki pozisyonunu bu kadar hızlı şekilde kaybettiğini düşünmek…”

 

Ceng Shi ise bu esnada elinden bir şey gelmiyor oluşunun verdiği hazımsızlık duygusunu iliklerine kadar hissetmişti: “Kıdemli Kardeş Gangyang, ben de ayrılıyorum, o çocuğa meydan okuyacaklar arasında beni de sayabilirsin.”

 

Lei Gangyang durumun asıl bu hale geldiğini anlamamış ve şaşırmıştı, mükemmel şekilde planlanmış bir toplantı bir anda mahvolmuştu.

 

En kötü şey ise Lei Gangyang gibi doğuştan kazanmaya alışmış birisinin utanç dolu bir duruma düşmesiydi.

 

 

Elbette, gözetmenlerin fani uygulayıcıya tekrar yasak getirmesi konusu hızlı şekilde yayılmıştı. Her ay kalp gücü alanında sadece yedi defa başvuruda bulunabilirdi.

 

Fakat bu kısıtlamanın çaresizlik ve zayıflık sonucu ortaya çıktığı belliydi.

 

İlaç alanında yedi defa, kalp gücü alanında da yedi defa başvuru yapabilmesi demek, bu fani uygulayıcının ayda on dört defa görev başvurusunda bulunabileceği anlamına geliyordu.

 

Eğer bu başarısını kombine alanda da gösterebilirse o halde bu elemanı kısıtlamanın zaten bir anlamı kalmayacaktı.

 

Her alanda puan toplayabilecek vaziyetteydi. Yani kısıtlama getirilmesinin anlamı yoktu. Eğer değişik alanlarda kısıtlama gelirse bu elemanda ona göre odak noktasını bölerek yine puan toplardı.

 

Toplantıda yaşananların haberi gözetmen alanına sabahın ilk ışıklarında ulaşmıştı.

 

Jiang Chen’i en başından beri savunan gözetmen soğuk bir ifadeyle gülerek konuştu: “Ee? Küçümsediğiniz fani uygulayıcı dâhilerin toplandığı alana tek başına girdi, sakince gelip zarifçe ayrıldı. Lei Gangyang, kendisini birinci mürit olarak adlandıran Lei Gangyang, iki defa hamle yaptı fakat başarısız oldu. Fani uygulayıcının saçının teline dahi zarar veremedi. Sizce böylesine bir dâhi uygulayıcı göksel çeyrekteki herhangi bir müritten daha alt seviyede mi?”

 

Bu gözetmen kısıtlama meselesine en başından beri karşı çıkıyordu zaten, sonunda duygularını belirtmek için bir fırsat bulmuştu.

 

Diğer gözetmenler ise bu soru karşısında streslenmişti. Bu fani uygulayıcının askeri Dao kabiliyetini küçümsediklerini kabul etmek zorundaydılar.

 

Gerçekten de baştaki gözetmenin dediği gibiydi, bu fani uygulayıcı göksel çeyrekteki herhangi bir müritten daha alt seviyede değildi.

 

Belki de askeri Dao konusunda en güçlü sayılamazdı ama Lei Gangyang’ın iki hamlesini karşılayabildiğine göre zayıf da değildi.

 

Lei Gangyang’ın askeri Dao’su ile eşit sayılabilecek ve bunun üzerine hem ilaç alanında hem de kalp gücü alanında olağanüstü performans sergileyen birisi! Bu eleman kesinlikle orijin âlemine geçişin en favori isimlerinden olmalıydı!

 

Böylesine değerli bir yeteneği birden fazla kez kara listeye alıp kısıtlamışlardı!

 

Gözetmenlerin suratlarında pişmanlık ifadesi vardı, elbette Usta Shuiyue’nin küçük erkek kardeşi hariç.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44260 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr