Bölüm 381: En İyi Dâhiler Toplantısı

avatar
2010 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 381: En İyi Dâhiler Toplantısı


Uzun boylu, güçlü yapılı ve kel bir genç altın renkli kıyafetleriyle geniş bir apartmanın orta noktasında bağdaş kurmuş oturuyordu. Ortamdakiler bu adama baktıklarında hayranlık duyuyorlardı, bu adam hiçbir çaba sarf etmeden etkileyici bir aura yayabiliyordu.

 

Adamın adı Lei Gangyang’dı, Mor Güneş Topluluğunun genç nesli arasında en başarılı isimdi.

 

Gök Anka yaratılışa sahip olan Long Juxue bile Lei Gangyang’ın karşısında cesur hareket edemiyordu, adamın aurasının gücü bu kadar işlevliydi.

 

Long Juxue ve Ceng Shi bu adamın sol tarafında oturuyorlardı. Bir başka üç genç ise sağ tarafta oturuyordu. Ortamdakilerin duruşlarına ve tavırlarına bakılırsa Lei Gangyang’ın genç neslin lideri olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktu.

 

Bu altı kişi Mor Güneş Topluluğunun en kaliteli altı müridiydi.

 

Bundan dolayı Lei Gangyang’ın bu toplantıyı düzenlemesi onun en doğal hakkı olarak görülüyordu.

 

Diğer toplulukların temsilcisi sayılan elemanlar da ortamdaydı, Tang Hong hariç. Ortamdaki Kıymetli Ağaç Topluluğu müritlerinin birbirlerine mesafeli durdukları ve çok yakın olmadıkları görülebiliyordu. Kıymetli Ağaç Topluluğundan olan ortamdaki üç kişinin hiçbir şekilde birleşme çabası içerisinde olmadığı görülebiliyordu, yoldaşlarından hiçbiri bir diğerini lider olarak seçmek için gönüllü değildi.

 

Lei Gangyang’ın bakışı Kıymetli Ağaç Topluluğu müritlerine döndü ve hafif bir gülümseme bıraktı. Bu müritlerin içsel bir ayrımda olduklarını, birlikte hareket etme çabalarının olmadığını gördüğüne memnundu.

 

Akan Rüzgar Topluluğundan iki kız ve bir erkek mürit bir kız müridin etrafında konuşlanmıştı, bu kız müridin kıyafetlerinden ve dış görünümünden diğerlerinden farklı olduğu anlaşılıyordu.

 

Devasa Ruh Topluluğundan da üç kişi vardı ve güçlü yapılı bir müridin etrafında konuşlanmışlardı. Bu güçlü yapıda elemanın ismi Luo Xi’ydi, bu eleman Devasa Ruh Topluluğunun askeri Dao dâhisiydi. Göksel çeyrekteki sıralaması Lei Gangyang’dan sonraydı, ikinci sıradaydı.

 

Diğer toplulukların en iyi müritleri bile bu ikincilik pozisyonu için bu adamla rekabet edemezdi.

 

Lei Gangyang’ın katı sesi etrafını izlerken bir anda yankılandı: “Neden sadece on beş kişiyiz?”

 

Ses tonu ne keskin ne de yumuşaktı, fakat sesindeki aura bir yıldırım edası taşıyordu, dinleyen kişinin kanının kaynamasına sebep oluyordu.

 

Demir Dazhi gülerek cevapladı: “Benim topluluğumdan Tang Hong kendi kafasına göre hareket etmeyi seven birisi. Belki de Daoist Lei’nin glif mesajı o adamı ikna edip buraya getirmek için yeterli olmamıştır.”

 

Kıymetli Ağaç Topluluğunun diğer müritleri bu sözleri duyduklarında kederli bir ifade oluşturdular. Kendileri her ne kadar Tang Hong’u çok sevmeseler de yine de Demir Dazhi’nin yaptığı gibi kendi topluluklarından birinin arkasından bu şekilde konuşmazlardı.

 

Demir Dazhi’nin kalbi o gün Tang Hong’u kendi takipçisi yapamadığı için kıskançlıkla doluydu. Elbette eline geçen bu fırsatı hemen Tang Hong’u kötülemek için kullanmıştı.

 

“Tang Hong mu?” Lei Gangyang Tang Hong’un siluetini gözünün önüne getirdi, kaşlarını çattı, Tang Hong nasıl olur da göksel çeyreğin birinci sırasındaki kişinin çağrısına önem vermezdi.

 

Bu esnada dışarıdan kulak zarlarını delici bir kahkaha duyuldu: “Hahaha! Herkesten özür dilerim, doğanın kanunları gereği tuvaletimi yapmak zorundaydım ve geç kaldım! Geç kaldım, üzgünüm geç kaldım.”

 

Bu sözlerin üzerine yıldırım çarpması gibi ses çıkaran adımlarıyla Tang Hong içeri girdi.

 

Tang Hong’un boyu ortalama kişilerden yaklaşık bir kafa boyu daha uzundu. Bir kaplanın dinçliği ile içeri girmişti, izleyen kişilerde vahşet duygusu oluşturuyordu.

 

Ortamdakiler ‘tuvaletimi yapmak zorundaydım’ lafını duyunca sersemlemiş gibi oldular. Fakat Akan Rüzgar Topluluğunun kız müritlerinden birisi ağzını eliyle kapatarak sessizce güldü, Tang Hong’un sözlerini komik bulmuştu.

 

Demir Dazhi ise Tang Hong’un içeri girdiğini görünce sesini yükselterek konuştu: “Tang Hong? Sen neden bu kadar geç kalıyorsun? Herkesi bu kadar bekletecek kadar kibirli olmamalısın!”

 

Tang Hong ellerini iki yana ayırarak konuştu: “Ne yani? Tuvaletimi yapmadan önce izin mi almak zorundayım?”

 

Tang Hong bunu söyledikten sonra aylak bir tavırla diğer Kıymetli Ağaç Topluluğu müritlerinin yanına oturarak konuştu: “Tuvaletimi yaptıktan sonra ellerimi yıkamadım ama umarım buraya oturmamda sakınca yoktur.”

 

Beyaz gömlekli zayıf bir Kıymetli Ağaç Topluluğu müridi cevapladı: “Biraz daha az konuşsan ölür müsün be?”

 

Yeşil cübbe giymiş bir başka adam konuştu: “Gel Tang Hong, benimle oturabilirsin.”

 

Bu yeşil cübbeli kişi Xie ailesinin dâhisi olan Xie Yufan isimli kişiydi.

 

Beyaz gömlekli zayıf kişi ise Lian Canghai isimli kişiydi. Yetişim konusunda Kıymetli Ağaç Topluluğunda bir numara, göksel çeyrekte ilk dört arasındaydı.

 

Lian Canghai Demir Ailesinin elemanlarındandı, ailenin yaşlısı olan Demir Long’un şahsi müridiydi. Demir Long’un en baştan beri bizzat yol yordam gösterdiği bir dâhiydi.

 

Potansiyeli Demir Dazhi gibi karakterlerden çok daha üstündü.

 

Lian Canghai Demir Ailesinden olduğundan, ortamdaki dengeyi bozmamak adına Xie Ailesinden olan Xie Yufan konuşmuştu. Tang Hong’u kendi saflarına çekerek barındırdığı gücü kullanmayı hedefliyordu, bu şekilde Lian Canghai ve Demir Dazhi ittifakına karşı dengeli bir ittifak kurabilirdi.

 

Her ne kadar Demir Dazhi Demir Long’un şahsi müridi olsa da, Lian Canghai her konuda Demir Dazhi’ye danışan birisi değildi.

 

Hatta bazen Demir Dazhi ile aynı ortamda bulunmaktan bile rahatsız olduğu zamanlar oluyordu.

 

Bundan dolayı dört büyük topluluk arasından Kıymetli Ağaç Topluluğu dâhilerinin arası en açık olan topluluktu.

 

Lei Gangyang Tang Hong’un planlarını bozduğunu düşünerek biraz irrite olmuştu.

 

Fakat bu toplantıyı düzenleyen kendisiydi ve duruşunu bozmaması gerektiğinin farkındaydı.

 

“Herkes dinlesin, buraya toplanmamızın bir sebebi var. Herkes bu fani uygulayıcı hakkında ne düşündüğünü söylemeli.”

 

Lei Gangyang hafif bir ses tonuyla konuşarak muhabbetin başlangıcını yapmıştı.

 

Eğer muhabbet başlarsa herkesin fikirlerini söyleyeceğini düşünmüştü, fakat bir süre bekledikten sonra diğer üç topluluğun dâhileri suskun bir tavır sergilemişti.

 

Demir Dazhi tam konuşmaya hazırlanır gibi dudaklarını titretmişti ki, sonradan kendisinin ilk konuşacak olan kişi olacak kadar üstün olmadığını fark etti.

 

“Ne yani? hiç kimsenin fikri yok mu bu konuda?” Lei Gangyang’ın ses tonu kırgın çıkmıştı: “Yoksa statünüzün konuşmak için yetersiz olduğunu falan mı düşünüyorsunuz?”

 

Bakışları ile diğer dâhileri tarıyordu.

 

Kıymetli Ağaç Topluluğunun Lian Canghai isimli müridinin yüzünde çok soğuk bir ifade vardı, kibir dolu bakışlar atıyordu.

 

Güçlü genç adam, Devasa Ruh Topluluğunun Luo Xi isimli müridi dinç bakışlar atıyordu etrafına. Yüzünde gizemli bir ifade vardı, ne düşündüğü anlaşılmıyordu.

 

Ortamdakilerden farklı bir ifadeye sahip olan kişi ise Akan Rüzgar Topluluğundan tatlı çehreli bir kız olan Shi Yunyun’du, dudaklarının kenarında ince bir gülümseme vardı, izleyen kişilere gökyüzündeki bulutlara bakıyormuş hissi veriyordu.

 

Bu üçlü kendi topluluklarının temsilcisi sayılırdı, fakat her biri istemsizce yanlış bir şey söylemekten çekindiği için konuşmuyordu.

 

Lei Gangyang’ın arkasından soğuk tonlu bir ses duyuldu: “O eleman çok havalı ve kibirli birisi, herkese tepeden bakıyor, topluluklara ve müritlere en ufak bir saygısı bile yok. O elemanın olağanüstü momentumu bizim için bir kışkırtma sebebi değil mi? Bu vahşi rüzgarın esmesine izin vermemeli ve onu kısıtlamalıyız, bir şekilde baskı altına almalıyız.”

 

Konuşan kişi Long Juxue’ydi.

 

Bir kişi konuşmayı başlattığına göre mutlaka onu takip eden konuşmalar olacaktı. Demir Dahi kafasını sallayarak konuştu: “Ben Long’a katılıyorum, bu eleman kibirli ve zalim birisi. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm ve kalbimin derinliklerinde hissettim.”

 

Jiang Chen ilaç alanında beşinci seviyeli görevi ilk geçtiğinde Demir Dazhi onu topluluğunun bünyesine katmaya çalışmış ve başarısız olmuştu. Bu girişiminden hayal kırıklığı ve utançtan başka bir şey kazanamamıştı.

 

Bundan dolayı, Demir Dazhi bu fani uygulayıcının Jiang Chen olduğunu bilmediği halde büyük bir hevesle onu kısıtlamak ve baskı altına almak istiyordu.

 

Lei Gangyang Demir Dazhi’nin fikirlerine çok da önem veren birisi değildi. Bakışlarını bir kez daha Lian Canghai’ye çevirdi: “Canghai, sen ne düşünüyorsun?”

 

Lian Canghai’nin ismi artık söylenmişti, susması uygun olmazdı.

 

“Benim bu konuda fikrim yok, biz dâhilerin hepsi uyum içinde hareket ettik ve hiçbirimiz tam gücümüzü şu ana kadar göstermedi. O elemanın hamleleri bizim anlaşmamızı bozar nitelikte, biz o eleman yüzünden tempomuzu değiştirmek zorunda kalacağız. Bu kesinlikle uygunsuz bir davranış.”

 

Lian Canghai’nin fikri onay almıştı, çoğunluk kafasını sallayarak onayladıklarını belli ediyorlardı.

 

Bu kişiler elit müritlerdi ve dördüncü veya beşinci seviyeli görevler için henüz tam güçlerini kullanmıyorlardı.

 

Elbette bunun sebebi bu görevleri halledemeyeceklerinden değildi, sebep puanlarını riske atmak için çok erken olduğunu düşünmelerindendi.

 

Lei Gangyang Lian Canghai’nin sözlerinden memnun gözüküyordu, bakışlarını Devasa Ruh Topluluğunun müridi Luo Xi’ye çevirdi: “Luo Xi, senin düşüncelerin nelerdir?”

 

“Mantıklı konuşacak olursak, bu eleman gerçekten de bizim tempomuza bir darbe vurdu, fakat benim şahsi görüşüme gelirsek, ben bu adama hayranlık duyuyorum. Olaya bakış açımızı değiştirip şunu düşünelim, biz bu fani uygulayıcının yerinde olsaydık ve aynı potansiyele sahip olsaydık, bir sürü topluluk dâhisini gücendirmeye cesaretimiz olur muydu?”

 

Bu sözler herkesi derin düşünceye sokmuştu.

 

Tang Hong kahkaha ile gülerek konuştu: “İyi dedin… Ben buradaki hiç kimsenin bu tarz bir cesaretle rekabet edebileceğini sanmıyorum.”

 

Ortamdaki herkes bu sözlerin üzerine kaşlarını çattı. Tang Hong’un taraflı birisi olduğunu biliyorlardı. Fani uygulayıcıya patron diye sesleniyordu ve bu durumdan memnundu.

 

“Tang Hong, kapa çeneni! Sen o adamın dalkavuğu oldun diye burada kendini rezil etmene gerek yok!” Usta Shuiyue’nin müritlerinden Ceng Shi konuşmuştu.

 

“Lan! Kim o konuşan? Sizin ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum! Sırf ustanız biraz olsun utancından kurtulabilsin diye böyle davranıyorsunuz!”

 

Ceng Shi ve Long Juxue’nin yüzü bu sözleri duyar duymaz kederli bir hal aldı.

 

Long Juxue bakışlarını Tang Hong’a çevirdi: “Aptal vahşi! Ağzını toplasan iyi edersin, yoksa o dilin bir gün kesilecek!”

 

Bu tarz bir tehdit Tang Hong üzerinde kesinlikle işe yaramazdı. Tembel şekilde gülümseyerek konuştu: “Ben bir erkeğim, ahlaksız bir genç kızla tartışmayacağım.”

 

Güzel kız Shi Yunyun bu esnada söze girdi: “Herkes dinlesin, benim Akan Rüzgar Topluluğum her daim nötr kalmayı tercih edip tartışmalara katılmaktan uzak kalmıştır. Burada alınan herhangi bir kararı protesto etmeyeceğiz. Daoist Gangyang, mademki sen bu toplantıyı düzenledin, o halde bir karar vermelisin.”

 

“Evet, kıdemli kardeş Gangyang, lütfen sözünü söyle.” Long Juxue hariç diğer Mor Güneş Topluluğu müritleri onayladı.

 

“Kıymetli Ağaç Topluluğu ve Devasa Ruh Topluluğu da benim kararımı destekleyecek mi?” Lei Gangyang çağrıda bulundu.

 

Lian Canghai soğuk bir ifadeyle cevapladı: “Küçük bir mesele, kararı sen ver.”

 

Luo Xi de iç çekerek konuştu: “Ben başka ne diyebilirim ki?”






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr