Bölüm 380: En Yükseklerin Buluşması

avatar
2080 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 380: En Yükseklerin Buluşması


Jiang Chen yarım aylık sürede üç tane döngü tamamlamıştı, birinci seviyeden başlayıp beşinciyi tamamladığında her defasında 310 puan kazanıyordu. Üç adet döngü yaptığında kazandığı puan 930 olmuştu. Bu şekilde skoru sürekli artmaya devam ediyordu. Üzerine önceden elde ettiği 1640 puanı da ekleyince şu anda toplamda 2750 puanı olmuştu.

 

ÇN: Toplam puan için 2750 yazılmış fakat muhtemelen yazarın hatası var, 2570 olması gerekiyor. ( 7 ve 5 rakamlarının yerini karıştırmış.)

 

İlk sıralardaki müritlerden hala geride olsa da, aradaki fark 1000 puan civarındaydı.

 

Bu demek oluyordu ki Jiang Chen bu hızda devam ederse skoru yakın zamanda 5000 puana ulaşabilirdi.

 

Bu skor ise ilk sıralardaki müritleri ezmek için hayli hayli yeterli olacaktı.

 

Bütün göksel çeyrek şaşkındı ve panik içindeydi.

 

Bu fani uygulayıcının tam bir çakal olduğunu, herkesi korkuya düşürdüğünü düşünüyorlardı.

 

“Bu eleman buraya bela çıkartmaya gelmiş bence! Acaba bütün göksel çeyrek katılımcılarını alt ettikten sonra tatmin olacak mı?”

 

“Neden öyle diyorsun? İlaç alanında yasaklandı, bunun yerine başka bir alan seçip puan toplaması gayet normal. Sözlerin haddini aşıyor.”

 

“Ne dedim ki haddimi aşmış olayım? O eleman fani bir uygulayıcı, bu elemanın böyle kibirli davranmaya ne hakkı var? Amacı seçmelerde başarı elde etmek değil, sadece topluluk müritlerini utanç duruma düşürmek.”

 

“Bence o eleman senin kim olduğunu bile bilmiyor, nasıl olur da seni utanç duruma düşürmeye çalışır? Sen onun gözünde ne değere sahipsin ki? Üstelik bu eleman puan toplarken havalı havalı ortalıkta da dolaşmıyor, düşük bir profil sergiliyor, sadece yeteneklerini kullanarak hakkı olan puanları topluyor. Eğer sen kendine güveniyorsan sen de aynı hamleleri yapabilirsin. Yeteneğin yoksa ağzını boş yere çalıştırma.”

 

Jiang Chen’in önceki hamlelerinde nötr kalarak ona tepki vermeyen kişiler artık destekçileri haline gelmişti.

 

Hem ilaç alanında hem de kalp gücü alanında böylesine üstün performans gösteren bir uygulayıcı kesinlikle dâhi olmalıydı.

 

Askeri Dao dünyasında güçlü olan kişi saygı kazanırdı.

 

Jiang Chen’in bu çılgın performansı elbette bir zaman sonra ona saygı kazandırmaya başlamıştı.

 

Elbette bu pozitif tepkiler yüz kişi arasından son elli kişiye girebilmiş olanlardan geliyordu, ilk elli kişi daha çok negatif tepki veriyordu. İlk sıralardaki müritler ise iyice nefret duygusu beslemeye başlamışlardı.

 

İlk sıralardaki müritlerin görüşüne göre bu fani uygulayıcı tamamen göz boyamak amaçlı bu şekilde davranıyordu.

 

Eğer bu uygulayıcı bu hızda devam ederse herkesin ismini geçecek ve ilk sıraya oturarak bütün elit müritleri geride bırakacaktı.

 

Göksel çeyrekte bir apartmanda, Long Juxue gözlerinde soğuk bir ışık dans ederken oturuyordu.

 

“Bu aptal hayvanı bir kez kısıtlamak yeterli değilmiş meğer! Dikkatleri üzerine çekecek hamleler yaparken hiç de korkuyor gibi davranmıyor. Ölümünü arıyor!”

 

Bu sözler her ne kadar mesele hakkındaki ilk düşünceleri olsa da, içten içe Jiang Chen’in bu şekilde devam ederse bir tehdit haline geleceğini düşünüyordu.

 

“Bu pis herifin ilaç konusunda inanılmaz bir potansiyeli var, ama bu kalp gücü meselesi de nereden çıktı? İkinci derece bir dükün oğlunun bu kadar güçlü bir kalbe sahip olmaya ne hakkı var?”

 

Long Juxue kendinden pay biçerek düşünüyordu bunları, kendisi doğuştan gelen bir potansiyele sahip olmasına rağmen kalp gücü alanında sadece dördüncü seviyeli bir göreve başvurabileceğini biliyordu. Eğer beşinci seviyeli bir göreve başvurursa riskin çok büyük olacağının farkındaydı.

 

Long Juxue’nin seviyesindeki bir dâhi için dördüncü ve beşinci seviyeli görevlerin zorlukları arasındaki fark oldukça fazlaydı, bu yüzden hiç kimse beşinci seviyeli göreve başvurmak istemiyordu.

 

Long Juxue aynı zamanda beşinci seviye görevde başarısız olursa 160 puan kaybedeceğinin de farkındaydı. Bu durum bir elit mürit için kesinlikle kabul edilemez bir durumdu.

 

Eğer puan kaybederse topluluktaki şöhreti yerle bir olurdu.

 

Toplamda on iki adet döngü olduğu ve şu anda üçüncü döngüde oldukları düşünülürse, hiç kimse bu kadar erken zamanda bu kadar büyük bir risk almak istemiyordu.

 

Herkes topladığı puanı saklamayı ve temel görevler sayesinde kademe kademe artırmayı planlıyordu.

 

Elit müritler daha önce kendi aralarında bir dengeye ve uyuma sahipti, hiç kimse diğerlerini çok çok fazla geride bırakacak riskli hamleler yapmıyordu, elbette herkes diğerlerine çok fark atmayı istiyordu fakat bunu yapmak için kimsenin yeterli özgüveni yoktu.

 

Fakat göksel çeyreğe bu fani uygulayıcının gelişi bütün dengeyi ve uyumu bozmuştu.

 

Müritlerin üç döngü boyunca biriktirip saklı tuttuğu puanlar bu şekilde pek işe yaramıyordu, eğer bu müritler şu an yaptıklarından farklı bir yöntem izleyerek çaba sarf etmezlerse bu fani uygulayıcı yakın zamanda hepsini alt edecekti.

 

Dâhiler arasında her daim farklılıklar ve kıdemleri arasında değişiklikler her daim mevcuttu, fakat bu durum bütün topluluk dâhileri için aynı hissi uyandırıyordu: kabul edilemez…

 

Jiang Chen’in bu olağanüstü hızda puan toplama yöntemini uygulamasına izin verilirse çok geçmeden, yaklaşık üç aylık süre sonunda bütün dâhileri arkasında bırakarak tozunu yutturacaktı. O zamandan sonra ise müritlerin fani uygulayıcıyı yakalaması bir hayli zor olacaktı.

 

“Hmm, bu nedir?” Long Juxue elini kaldırarak bir glif mesaj aldı, glif mesajı açarken dudaklarında soğuk bir gülümseme belirdi: “Görünüşe göre bu p*ç herif halkın öfkesini üzerine çekmiş bile. En yükseklerin buluşması mı? Sanırım göksel çeyreğin en elit müritleri bile bu duruma daha fazla katlanamayacaklarını anladılar. Bu toplantı kesinlikle aptal hayvan Jiang Chen’le alakalı olmalı. Gidip bu toplantıya katılmalıyım.”

 

En Yükseklerin Buluşması, elbette bu, göksel çeyreğin en elit müritlerinin toplantı yapması anlamına geliyordu.

 

Teknik konuşmak gerekirse bu toplantı aslında elit müritlerin toplanarak bir araya geldikleri ve birkaç kadeh içki içtikleri bir eğlenceydi.

 

Fakat elbette bu toplantıya katılmanın şartları oldukça zordu, sadece göksel çeyrekte ilk on altı kişi arasında olanlar katılabilirdi.

 

Seçmelerde son on altı kişi arasına kalma potansiyeli olan, göksel çeyreğin ilk on altı kişisi!

 

Bu toplantının bir diğer avantajı da müritlerin ilk on altı kişi arasındaki yerlerini korumak için ellerinden geleni yapıyor olmalarıydı, bu toplantıya katılan kişi bir sonraki döngüde çok daha hevesli hamleler yapıyordu.

 

Aslında ilk on altı kişi, dört topluluğa dörder kişi düşecek şekilde ayarlanmıştı fakat iş uygulama aşamasına gelince hal böyle olmamıştı. Her topluluktan eşit sayıda kişi yoktu ilk on altı kişi arasında.

 

Mesela Mor Güneş Topluluğu, ilk on altı kişi arasında altı kişiye sahipti.

 

Kıymetli Ağaç Topluluğu dört kişiye sahipti.

 

Devasa Ruh Topluluğu ve Akan Rüzgar Topluluğu ise üçer kişiye sahipti.

 

 

Tang Hong da apartmanında otururken kendisine aynı davet gelmişti.

 

“En yükseklerin buluşması mı? Bu nedir böyle? Bu p*ç kuruları yine rahat durmayacak ve patrona karşı bir oyun daha mı düzenleyecek yoksa?”

 

Tang Hong yine de gidip olayları izlemeyi ve gözlemlemeyi seçti. Bu adamın karakteri ne göklerden ne de yeryüzünden korkuyordu. Her ne kadar bu toplantıya gittiğinde diğerleri tarafından dışlanacağının farkında olsa da, yine de içinde bir parça bile korku yoktu. Zihin yapısı kararlı ve kuvvetliydi: “Benim karşıma alevden dağlar ve bıçaktan ormanlar çıksa bile doğru bildiğim yolda devam edeceğim!”

 

Tang Hong Kıymetli Ağaç Topluluğunda ilk üçe giren birisiydi.

 

Gücü ise göksel çeyrekte tartışmasız şekilde ilk yirmiye giriyordu, bazı durumlarda ise kendini zorladığında, ilk ona girebilecek performans sergileyebiliyordu. Bu yüzden, kendisi her ne kadar iğrenç bir tip olsa da, yüksek güce sahip kişilerin toplantısına çağırılma hususunda görmezden gelinemeyecek birisiydi.

 

Aksi takdirde bu toplantı kendi ismi ile uyuşmazdı.

 

 

Gözetmenler alanında gözetmenler tekrar bir araya gelmişlerdi. Jiang Chen’in eşsiz performansı gözetmenlere yine problem teşkil etmişti.

 

“Bir fani uygulayıcının bu kadar üstün performans sergileyebiliyor olması… Kalp gücü alanında bile rahatlıkla puan toplayabiliyor. Görünüşe göre biz bu dâhiyi küçümsedik.”

 

“Hah! Son gelişmelere bakılırsa, onu küçümsemişsek ne olmuş yani? Bir kere bu adamı kısıtlamak için hamlede bulunduk, bira daha yapsak ne olur? Adamı tekrar kara listeye alalım olsun bitsin. O bir fani uygulayıcı, bizim otoritemiz karşısında ne yapabilir ki?” Mor Güneş Topluluğunun gözetmeni, Usta Shuiyue’nin küçük erkek kardeşi yine agresif bir tavır sergiliyordu.

 

“Ne kadar da asil sözler bunlar! ‘Adamı tekrar kara listeye alalım olsun bitsin’ ne kadar da rahat söylüyorsun. Böylesine bir hamlede bulunmamız en başta yanlıştı zaten. Eğer bu hatayı tekrarlarsak sen soranlara nasıl hesap vereceksin?”

 

“Hesap vermek mi? On altı krallıkta her daim dört büyük topluluğun sözü geçmiştir, bizim sözümüz kanundur! Ne hesap vermesi?”

 

“Pekâlâ, Mor Güneş Topluluğu her daim baskın bir topluluk oldu. Mademki kendinize bu kadar fazla güveniyorsunuz, bu elemanı tekrar kısıtlatın bakalım. Ben buna daha önce de karşı çıkmıştım, yine karşı çıkıyorum. Söylemeliyim ki yükselen bir dâhinin yükselişini engellemekten başka bir şey değil bu yaptığınız.”

 

“Ne dâhisi be? Saçmalık! Eğer bu eleman gerçekten bir dâhiyse neden askeri Dao alanında bir göreve başvurmuyor. İlaç Dao’su ve kalp gücü alanı! Bunlar sadece yan dal, işin sonunda her daim askeri Dao kazanır! Mademki hünerlerini askeri Dao alanında gösteremiyor, o halde bu adam sahte bir dâhi demektir.”

 

“Bu sözler mantıklı. Askeri Dao dünyasında sadece güç mutlak gerçek sayılır. Eğer bir uygulayıcı kendisini askeri Dao alanında ispatlayamıyorsa o halde dâhi olarak adlandırılmaya layık değildir.”

 

“Kesinlikle, sadece bir aykırı uygulayıcı gördük diye diğer bütün dâhilerin kalbini kıramayız. Söylentilere göre dâhiler kendi aralarında En Yükseklerin Buluşması isminde bir toplantı yapacaklarmış. Görünüşe göre bu fani uygulayıcıya karşı birleşip onu hep beraber baskı altına almak isteyecekler.”

 

“Bu elemanın potansiyeli kesinlikle şaşırtıcı, fakat dar görüşlü birisi olması ve gölgelerde saklanması gerektiğini bilmemesi yazık olmuş. İlk sıralardaki müritleri gücendirdikten sonra bu adamın başarısız olması mecburdur. Yazık, çok yazık…”

 

Jiang Chen’i başından beri savunan gözetmen soğuk bir ifadeyle konuştu: “Siz bu elemanın yenik düşeceğini düşünüyorsunuz fakat ben bu uygulayıcının bütün müritlerin ve dâhilerin yıkımı olacağını düşünüyorum.”

 

“Pekâlâ, tartışmayı bırakalım. Şu anda karar vermemiz gereken konu ne yapmamız gerektiğidir.”

 

“Daha fazla tartışmaya gerek yok, kısıtlayalım o elemanı!”

 

“Evet, bu elemanın hareketleri laubali ve bizim otoritemizi küçük düşürecek yönde. Böyle devam etmesine izin veremeyiz.”

 

“Kesinlikle! Yasaklayalım, kısıtlayalım gitsin!”

 

Jiang Chen’i savunan gözetmen hariç diğer bütün gözetmenler aynı fikirde gibiydi. Bazıları fikrinde o kadar sabit görünüyordu ki öldürseler Jiang Chen’i kısıtlamaktan vaz geçmeyecek gibiydiler. Bazıları ise sadece çoğunluktan yana olabilmek için kısıtlama taraftarıydılar.

 

 

Jiang Chen ise bu esnada apartmanındayken Tang Hong’dan elit müritlerin bir toplantı yapacağını duymuştu.

 

Bu durum Jiang Chen için kötü bir sonuç sayılmazdı.

 

Boulder’in Kalbini beşinci seviyeye yükseltmiş birisi olarak bu tarz değişimlere her daim hazırlıklıydı. Kalp Dao’su tıpkı bir demir gibi sertti.

 

“Hah! En Yükseklerin Buluşması ha? Bunlar bir kuyunun dibindeki kurbağalar! On altı krallık gibi küçücük bir yerde yaşıyorlar ve kendilerini ‘En Yüksekler’ olarak mı adlandırıyorlar? Şaka gibi!”

 

Jiang Chen bir süre düşündü ve konuşmasına devam etti: “Eğer tahminlerim doğru çıkarsa bu elemanlar beni kalp gücü alanında da kısıtlamaya çalışacaklardır. Hehe! Görünüşe göre kombine alanda sınava girip puan toplamak için şimdiden hazırlıklara başlamalıyım.”

 

Jiang Chen bilerek askeri Dao alanından uzak duruyordu, bunun sebebi elbette korku değildi, sadece askeri Dao alanına girmeden önce diğer alanlarda bir gezinti yapmak istiyordu.

 

Zaten askeri Dao alanına girdiği an itibariyle kendilerine dâhi diyen bütün müritler ayaklarına kapanacaktı.

 

Jiang Chen bunları düşünürken birdenbire gözlerinde bir ışık parladı.

 

Bu zamana kadar yaşadığı bütün haksızlıklar vücudunda bir patlayıcı etkisi yaratacak biçimde toplanıyordu, günü geldiğinde öyle bir patlayacaktı ki bu göksel çeyrek yerle bir olacaktı!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr