Bölüm 379: Suratını Gösterenin Suratını Tokatlarım!

avatar
1974 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 379: Suratını Gösterenin Suratını Tokatlarım!


Jiang Chen sonraki üç gün boyunca apartmanında durdu, bir kez bile dışarı çıkmadı. Dış dünya ile kendisini tamamen izole etmişti, gelen ziyaretçileri de kabul etmiyordu.

 

Beşinci seviyeye geçtikten sonra vücudu bu seviyeyi sindirebilmek için zamana ihtiyaç duymuştu.

 

İlah’ın Gözü ve Zephyr’in Kulağı da sürekli seviye yükselmişti, on beşinci seviyede durdular.

 

Boulder’in Kalbi ise on ikinci seviyede durmuştu.

 

Medyumun Zihni ise yedinci seviyeye gelmişti.

 

Seviye yükselmesindeki ilham aynı zamanda Kutsal Sonsuzluk Yumruğunun boks tekniğine de yaramıştı, solma-filizlenme tekniğinin mükemmeliyete ulaşmak üzere olduğuna dair işaretler vardı.

 

Engin Okyanus Dalgaları da gelişmişti.

 

Jiang Chen’in içindeki patlayıcı nitelikteki ilham oldukça heyecanlandırmıştı. Eğer kapalı alanda olmasaydı gücünü denemek için sağa sola saldırabilirdi.

 

Jiang Chen kendisini tamamen askeri Dao dünyasına bırakmıştı ve ilham kaynağının peşinden koşmaya devam ediyordu.

 

Seviye atlamış olmayı sindirmeye çalışıyordu.

 

 

Jiang Chen’in üç günlük kapalı alan yetişiminden sonra ortalıkta bir sürü dedikodu dolaşmaya başlamıştı.

 

“Gördün mü, o meşhur Kaya Kalpli Adam aslında kırılgan bir kalbe sahipmiş.”

 

“Sanırım o adam gerçekten de kayan bir yıldızın kaderine sahip, bir anlığına parladı ve söndü.”

 

“Acaba bu eleman kendini falan mı öldürdü? Haha! Fani bir uygulayıcının zorda kalınca intiharı seçmesi normaldir. Acaba biz çok mu zalim hareket ettik?”

 

“Zalim mi? Lütfen ama, eğer ortada bir suç varsa o da zayıf bir kalbe sahip olmaktır. Zayıf kalp demek askeri Dao ile çelişen bir kalp demektir. Bu gerçeği kabul etmemiz lazım.”

 

“Muhtemelen intihara kalkışmamıştır ama artık pes etmiş olabilir. Boş versene, fani bir karınca hakkında konuşup da vaktimizi israf etmeyelim.”

 

Dâhilerin hepsi kendilerini fani uygulayıcıdan üstün gördüklerinden onun hakkında yorum yapma hakkını bulabiliyorlardı kendilerinde.

 

Chu Xinghan ise bu esnada gezdiği her noktada fani uygulayıcının eleştirildiğini duyuyordu: “Yazık!”

 

‘Yazık’ dediği kişiler elbette fani uygulayıcı hakkında zalimce yorum yapanlardı. Bu müritler utanmaz şekilde kendi hataları olan bir konuda haklıymış gibi yorum yapıyorlardı.

 

Chu Xinghan Jiang Chen’in karakterinin böylesine bir çöküşe izin vermeyeceğinin farkındaydı: “İkinci Geçitte kendisi ölme riskini göze alarak Long Juxue’yi öldürmeye çalışmıştı.”

 

Böylesine kararlı yapıda bir adam bu şekilde kolayca vaz geçmezdi. Bu kısıtlama meselesi Jiang Chen’in gözünde hiçbir değere sahip olmamalıydı.

 

“Jiang Chen üç gündür dışarı çıkmadı, acaba dış dünyadaki rekabetten sıkılıp sadece kapalı alan yetişimi yapmaya mı adadı kendisini?” Chu Xinghan’ın aklında değişik düşünceler vardı.

 

Bu düşünceler mantıklı geliyordu, Jiang Chen şu anda yaklaşık olarak iki bin puan toplamıştı. Şu anki skoruyla kesinlikle ilk elli kişi arasındaydı ve küme düşme konusunda endişelenmesi gerekmiyordu.

 

Belki de bu durumu bir fırsata çeviremeye ve elinden geldiğince hızlı şekilde yetişim yaparak yepyeni bir kişi olmaya çalışıyordu.

 

Tang Hong bu üç günlük süreçte en az on defa Jiang Chen’in avlusuna gelip gitmişti. Her defasında dış kapıda bir ileri bir geri hareket etmişti ama içeri girmemişti.

 

Görevlerini bitirdikten hemen sonra Jiang Chen’in apartmanına geliyordu.

 

Tang Hong her ne kadar patronunun ne kadar sabırlı ve mantıklı birisi olduğunu ve müritlerin dediği gibi intihara kalkışmayacağını bilse de artık içinde bir takım endişeler oluşmaya başlamıştı.

 

“Bu utanmaz karakterler sürekli başkalarının arkasından konuşuyor. Hah! Benim patron olarak gördüğüm birisi nasıl olur da bu kadar kolay pes eder?”

 

Tang Hong’un dışarıdaki dedikodular yüzünden aklı karışmıştı, patronunun kapalı alan yetişiminde olduğunu bilmiyordu.

 

Fakat patronunun ne kadar güçlü bir kalp Dao’suna sahip olduğunu da biliyordu, böyle küçük bir mesele yüzünden pes edebileceğine inanmıyordu.

 

“Patron o gün bana ayrılmamı söylediğinde antrenman yapmak istediğini söylemişti. Acaba yetişim yaparak seviye mi yükselecek?” Tang Hong bunları düşünürken Jiang Chen’in avlusunun dışında bir ileri bir geri adım atıyordu.

 

Ellerini birbirine kavuşturdu, oldukça endişeli görünüyordu.

 

Tang Hong’u görenler ona yanaşmaya korkuyordu, vahşi görünümü korku salıyordu.

 

Herkes Tang Hong’un kışkırtılmaması gereken birisi olduğunu biliyordu.

 

Jiang Chen’in arkasından konuşanlar Tang Hong’la karşılaşmaya daha çok korkanlardı. Bu adamla karşılaşırlarsa bir kavga çıkabileceğinin farkındalardı.

 

Tang Hong hiçbir zaman sakin bir karakter olmamıştı.

 

Hiç kimse Tang Hong’un karşısına çıkabilecek cesarete sahip değildi, özellikle de şartlar bu şekildeyken.

 

Fakat etrafta Tang Hong’un sesini duyanların çoğu aynı şeyi düşünüyordu: “Tang Hong haklı değil, Demir Ailesinden bir soylu kişiyi bile patron olarak kabul etmezken nasıl olur da fani bir uygulayıcıyı patron olarak kabul eder?”

 

Bu durum tıpkı bir prensin soylu kişilerle değil de köylülerle arkadaşlık etmesi gibiydi.

 

Tang Hong’un hamleleri oldukça aptaldı, sanki kafasını demir bir kapıya çarpmış gibi davranıyordu.

 

Etraftaki müritlerin görüşü bu yöndeydi, ama hiçbiri Tang Hong’un sahip olduğu geniş dünya görüşüne sahip değildi.

 

Tang Hong’un karakteri direkt ve açık sözlü olabilirdi, ama bu durum onun insanları okuyamıyor olduğu anlamına gelmiyordu.

 

Jiang Chen’le arkadaşlık kurup onu patronu olarak kabul etmesinin sebebi elbette sadece bir iddiayı kaybetmesinden ibaret değildi.

 

Sebep Jiang Chen’in Tang Hong’u hem kalp Dao’su hem de ilaç Dao’su alanlarında kolayca alt etmesiydi.

 

Kutsal Labirent Kulesine girmeden önce Jiang Chen’i iki defa askeri Dao kuvvetiyle alt etmeye çalışıp onu yormuştu, ama bu şekilde bile üstünlük kuramamıştı.

 

Bu demek oluyordu ki bu fani uygulayıcının bir tek ilaç ve kalp Dao’su değil, aynı zamanda askeri Dao potansiyeli de Tang Hong’dan daha üstündü.

 

Üstelik böylesine güçlü potansiyele sahip bu kişi fani dünyadan geliyordu!

 

Tang Hong’un kendine en çok güvendiği alanlarda bu fani dünyadan gelen uygulayıcı daha üstün gelmişti, bu uygulayıcı eğer toplulukta doğmuş olsaydı ne kadar güçlü olurdu?

 

Tang Hong direkt birisiydi, ama bu durum onun aptal olduğu anlamına gelmezdi.

 

Bum!

 

Kapı aniden açılmıştı! Tang Hong kapının çerçevesine yaslanıyordu, bu ani sürpriz karşısında şaşırdı, neredeyse yere yuvarlanacaktı.

 

“Oh? Patron! Sonunda yüzünü gösterdin! Dışarıdakiler senin kurallar değiştikten sonra hayata küstüğünü falan söylüyorlar! Ne saçmalık değil mi? Patron, gidip meydanda dolaşmalı ve senin arkandan konuşan o… çocuklarına günlerini göstermelisin!”

 

“Günlerini göstermek mi? Bunu sevdim, hadi gel onlara günlerini gösterelim! Birkaç surat tokatlayalım!”

 

“Surat tokatlamak mı? Kimin suratı?”

 

“Kim suratını gösterirse onu tokatlarız!”

 

Jiang Chen üç günlük kapalı alan yetişiminden sonra seviye yükselmişti ve bunun verdiği mutluluk yüz ifadesinden okunabiliyordu.

 

Bu büyük kazançtan sonra duygularını bir şekilde dışa aktarması gerekiyordu.

 

“Hadi gel, görev alanlarının o tarafa doğru bir gezi yapalım!”

 

“Patron, göreve mi başvuracaksın?”

 

“Elbette, görev yapmazsam skorum nasıl yükselecek?”

 

“Fakat gözetmenler senin bir ayda sadece yedi defa ilaç alanında göreve başvurabileceğini söylediler.”

 

“Bu sefer ilaç alanında görev almam, kalp gücü alanına gidelim.”

 

“Evet! Patron! Senin kalp gücün benimkinden bile fazla! Bence bu çeyrekte senin kalp gücünle yarışabilecek kişi sayısı çok az, hatta hiç yok! Ben de seninle beraber gelip sana yandaş olayım, yoksa bu alanda da mı bela çıkarma niyetindesin patron?”

 

“Hah! Onlar benim ilaç alanında görev almamı kısıtladılar, gidip kalp gücü alanında onların suratını tokatlayacağım ve zayıflığa ve yenilgiye tahammül edemediğimi kanıtlayacağım!”

 

Jiang Chen’in aklındaki düşünce basitti: “Madem beni ilaç alanında kısıtladınız, o halde bende kalp gücü alanında görev yaparım. Şimdi ne yapacaksınız, beni tekrar mı kara listeye alıp kısıtlama yapacaksınız?”

 

Eğer Jiang Chen’i tekrar kısıtlarlarsa bu durumda işler ciddiyetini kaybeder ve bir şakaya dönüşürdü.

 

Bu fani uygulayıcının yükselmesini kısıtlamak için böylesine gülünç yöntemler kullanan müritler bu yöntemi tekrarlarsa utançlarından yerin dibine girerlerdi.

 

“Evet patron! Sen kalp gücü alanında puan toplamaya aynı hızda devam edince senin arkandan iş çevirenler ve dedikodu yapanların yüzleri nasıl kızaracak merak ediyorum!”

 

“Yüzlerinde nasıl bir ifade olacak bilmiyorum, bunu öğrenme niyetinde de değilim. Tek bildiğim bu adamların ağız dolusu yaptıkları dedikoduyu yutarken zorlanacakları!”

 

Jiang Chen’in ses tonu buz gibi acımasızdı. Jiang Chen kolay hedef değildi, topluluklar olmadan yaşayamayacak birisi de değildi.

 

Jiang Chen toplulukları ve bu seçmeleri bir tür sıçrama tahtası olarak kullanıyordu, kendisi zaten topluluklardan nefret eden birisiydi.

 

Bundan dolayı kışkırtılmış olan Jiang Chen artık bu topluluk elemanlarının kuralları ile oynamaktan bıkmıştı.

 

Jiang Chen göksel çeyrekte tekrar ortaya çıktığında dedikoduların hepsi bitmişti.

 

Müritler yine kendi aralarında konuşmaya başlamıştı.

 

“Şu elemanın yürüyüşüne ve dipdiri duruşuna baksana, hiç alt edilmiş birisinin yürüyüşüne benziyor mu?”

 

“Hmm, bu çocuk kalp gücü alanına mı gidiyor?”

 

“Hehe! Sonuçta puan toplaması lazım. Sonuçta ilaç alanından yasaklandı.”

 

“Kalp gücü alanı mı? Hahaha! Bu alan puan toplamak için en zor alan!”

 

“Her neyse, hadi izleyelim ve bu adamın nasıl başarısız olduğunu görelim.”

 

Jiang Chen etrafındaki mırıldanmaları duymazdan geldi. Başarı göstererek surat tokatlamak her türlü söz dalaşından daha etkili olurdu.

 

Jiang Chen birinci seviyeli görevi bitirmişti, herkes bunun normal olduğunu düşünüyordu elbette.

 

İkinci seviyeli görevi bitirdiğinde ise müritler bu adamın kalp gücünün fena olmadığını düşünmeye başlamıştı.

 

Üçüncü gün üçüncü seviyeli görevi tamamlayıp kırık puanı aldığında ise dedikoduların neredeyse yarısı kesilmişti.

 

Dördüncü gün birçok göz Jiang Chen’i izliyordu, onun başarısız olmasını isteyen kıskanç gözlerdi bunlar, fakat dördüncü günün sonunda da Jiang Chen başarılı olmuştu.

 

Beşinci gün ise beşinci seviyeli görev yine başarıyla sonuçlanmıştı!

 

Bu olaya şahitlik eden gözlerin huzurunda, birinci seviyeden başlayıp tekrar beşe kadar yükselen Jiang Chen yine puan kazanmaya eski hızında devam ediyordu.

 

Üç günlük gözlerden uzak kalmanın sonucunda Jiang Chen yine üst sıralardaki müritlerin sabrını sınamaya başlamıştı, onların kaldırabileceği psikolojik sınırı zorluyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr