Bölüm 377: Çok Fazla İlgi Odağı Oldu, Onu Biraz Bastırsak mı?

avatar
2060 2

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 377: Çok Fazla İlgi Odağı Oldu, Onu Biraz Bastırsak mı?


Fani uygulayıcı hızlı şekilde göksel çeyreğin en çok konuşulan konusu haline gelmişti, neredeyse herkes bu konuyu konuşuyordu.

 

Hatta fani uygulayıcının hamlelerinin göksel çeyrekteki dengeyi bozduğunu söyleyenler bile vardı aralarında.

 

“Karşılaştığı her sorunun üstesinden tek bir hamleyle gelmek mi? Kabul etmeliyim ki bu gerçekten de çok etkileyici bir potansiyel. Fakat bizler askeri Dao dâhileriyiz! İleride karşılaşacağımız problemlerden askeri Dao kullanarak kurtulmak zorunda kalacağız. Bu adam sadece bir yan dal olan ilaç Dao’sunda uzmanlaşmış. Sanki bir bıçağın keskin tarafında yürümek gibi, nasıl olur da bu şekilde puan toparlayabilir? Göksel çeyreğin bütün ekosistemini bozuyor!”

 

“Evet, bu adil değil, bu adamın bu şekilde puan toplamasına izin vermek demek diğer bütün dâhi müritlerin bu adamın arkasında kalmasını desteklemek demektir. Bu adam puan farkı attıktan sonra onunla kim başa çıkabilir?”

 

“Kesinlikle, bu adamın yaptığı şey resmen hile yapmak! Eğer bu adam gerçekten yeterli görüyorsa kendisini, gidip başka alanlarda da puan toplasın bakalım! Bildiği tek şey ilaç alanında çaba sarf etmek! Bu adamın yeteneği yok!”

 

“Evet, bence bir şikayet dilekçesi yazmalıyız. Bu kurallar çok mantıksız ve üzerinde oynama yapılması gerekiyor. Bir katılımcının sürekli aynı alanda puan toplaması çok saçma bir şey. Eğer bunu yapmasına izin verilirse avantajı çok üst düzeyde olur. En elit bildiğimiz müritler bile bir ya da iki ay sonra bu adamın arkasında kalırlar.”

 

“İyi dedin, bir şikayet dilekçesi yazmalıyız, kuralların değişmesini talep etmeliyiz. Aksi takdirde bu işin sonu fani uygulayıcıdan başkasına yaramaz. Fani bir uygulayıcının böylesine utanmaz bir yöntem kullanarak bizim önümüze geçmesine izin veremeyiz.”

 

“Mantıklı, bizim gibi topluluk müritleri nasıl olur da fani bir uygulayıcıya yenilir? Bu ne kadar stresli bir şey?”

 

Bu sesleri çıkaran elemanlar oldukça kararlı görünüyordu, utanmaz şekilde bağırıp çağırıyorlardı. Bu adamların hepsi Jiang Chen’i suçluyorlardı fakat farkında olmadıkları şey sadece kendilerinin yeteneksiz kişiler olduğuydu.

 

Elbette bu elemanlara katılmayan kişiler de vardı.

 

Sonuç olarak göksel çeyrekte herkes bir rekabet içerisindeydi. İnsan kalbini öngörmek zordu, herkesin görüşü elbette aynı olamazdı.

 

Bazıları utanmaz şekilde bağırırken bazıları sadece kendi köşelerine çekilmiş dinleniyordu.

 

“Tek bir hamlede puanları kazanmanın nesi yanlış? Bunu yapabilecek yeteneği olan herkes için bu avantaj mevcut zaten. Bu fırsat bir tek fani uygulayıcıya sunulmuş bir fırsat değil ki! Mademki kurallar bu şekilde belirlendi, bu adamın yaptığı yanlış sayılmaz. Ayrıca, aranızdan hanginiz grev seçeceği zaman kendisine en çok güven duyduğu alanı seçmiyor ki?”

 

“Bu etkinliği organize eden kişiler elbette dâhi kişileri saptama amacı güdüyor, bu fani uygulayıcı ise kesinlikle bir ilaç Dao’su dâhisi! Eğer bu adam elindeki bu üstün avantajı kullanmazsa tam bir aptal demektir. Kediler ulaşamadığı ciğere mundar dermiş, sizin yaptığınız şey de aynısı!”

 

“Evet, bu adamın puan toplama şekli gayet yasal ve mantıklı. Nasıl olur da yasal olan bir şey hile yapmak sayılabilir? Bu konuşanlar kesinlikle utanmaz kişiler! Ne demek ekosistemin dengesini bozmak? Sizin çekemediğiniz tek şey fani bir uygulayıcının ilk sıralara yerleşmesidir, hepsi bu!”

 

Göksel çeyrek ikiye ayrılmıştı.

 

Elbette olaylara tarafsız kalarak tepki vermeyenler de vardı. Bu kişiler elbette gelişmeler karşısında tepkisiz kalarak ne destek oluyorlar ne de karşı çıkıyorlardı.

 

Fakat elbette fani uygulayıcının yükselmesini engellemek isteyenlerin sayısı diğer iki gruptan da fazlaydı.

 

Fani uygulayıcıyı baskı altına almak isteyenlerin içinde elbette üst sıralardaki dâhiler de vardı, kendileri her ne kadar halk içinde açık şekilde tepkilerini dile getirmiş olmasalar da, kalplerindeki tek istek bu fani uygulayıcının baskı altına alınmasıydı.

 

Jiang Chen’in yükselişinin bu kişilere stres verdiği apaçık ortadaydı, bu elemanların risk almasını ve normalde başvurdukları görevlerden daha yüksel seviyeli olanlara başvurmalarına sebep oluyordu.

 

Eğer bu elemanlar dördüncü veya beşinci seviyeli görevlere başvurmazlarsa yakında fani uygulayıcının çok arkasında kalacaklarının farkındalardı.

 

Bu dâhilerin hepsinin gözü en tepedeydi, elbette fani bir uygulayıcının en tepeye oturmasına izin veremezlerdi.

 

 

Göksel çeyrekte otoritesi olan gözetmenler bir araya toplanmıştı. Son zamanlarda yaşananlar gözetmenleri hem heyecanlandırmış, hem de onların baş ağrısı çekmesine sebep olmuştu.

 

Gözetmenler bu ilaç dâhisinin performansından oldukça etkilenmişti, hepsi de kendi topluluğunda böyle bir dâhiye sahip olmanın hayalini kuruyordu.

 

Elbette askeri Dao dâhilerinin sayısı ilaç dâhilerinin sayısına göre daha fazlaydı, askeri Dai dâhilerinin yeri doldurulabilirdi fakat ilaç Dao’su dâhilerinin yeri doldurulamazdı.

 

Bir askeri Dao dâhisi sadece kendisine fayda sağlarken bir ilaç Dao’su dâhisi bütün topluluğa fayda sağlayabilirdi, bu yüzden ilaç Dao’su dâhisine sahip olmak daha büyük bir avantaj olarak görülüyordu.

 

“Hey, herkes dinlesin, hadi aklımızda kısıtlamalar olmadan şu meseleyi tartışalım. Eğer durum böyle devam ederse göksel çeyreğin kalbi sarsılacak ve kaosa sürüklenecek.”

 

“Konuşacak ne var ki? Bu durumun devam etmesine göz yumamayız. Ben kuralları değiştirmeyi ve o adamı kısıtlamayı öneriyorum. Bu şekilde ilerlemesine izin vermeyiz. Bu ne böyle be? Bu adamın uyguladığı yöntem kesinlikle soylulara yakışmayan bir yöntem.”

 

Fakat elbette bu konuşan kişinin kimliğini bilenler bu adamın neden böyle konuştuğunu biliyorlardı, bu adam Usta Shuiyue’nin erkek kardeşiydi. Kardeş-abla ilişkileri oldukça güçlüydü, etraftakiler bu adamın adil şekilde değil, sadece ablasının iyiliğini isteyen yönde konuştuğunun farkındaydı.

 

Elbette bu sözleri duyan birisi anında cevapladı: “Sen şaka mı yapıyorsun? Bahsi geçen adam kurallarda ne yazıyorsa onu uyguluyor ve büyük riskler alıyor. Ne demek bu adamın yaptıkları soylu birinin yapacağı hareketler değil? İlaç Dao’su alanında yoğunlaşıp bir tek kendisine değil de çevresindekilere de fayda sağlamaya gönüllü olmak nasıl olur da soyluluk sayılmaz? Gerçi bu hamle senin topluluğunun temel amaçlarıyla pek uyuşmuyor sen de haklısın!”

 

Başka bir Mor Güneş Topluluğu gözetmeni anında gücenmişti bu sözlere: “Hey! Sen ne demek istiyorsun? Sırf bize karşı çıkmak için böyle konuşuyorsun değil mi?”

 

“Sırf size karşı çıkmak için mi? Heheh! Bu yapan taraf asıl sizsiniz. Ben bu olaya şahsi duyguları katmamayı öneriyorum, aksi takdirde sizin çıldırmanız için gayet doğal bir ortam oluşacak. Yeryüzü çeyreğinde yaşananlar bu söylediklerimi destekler nitelikte.”

 

Gözetmen elbette Usta Shuiyue’nin başına gelenlerden bahsediyordu.

 

Az evvel konuşan Mor Güneş Topluluğu gözetmeni masaya yumruklarını indirip bağırdı: “Sen ne dedin? Şahsi duyguları karıştıran kim? Hemen söylediğin şeyleri açıkla! Hemen!”

 

“Sen sesini yükseltiyorsun çünkü suçluluk psikolojisi içerisindesin, neden masaya yumruklarını vurdun?”

 

Bu esnada bir başkası lafa girdi: “Pekâlâ, sakinleşin bakalım! Unutmayın, burası gözetmenlerin bölgesi, sakinliğimizi korumak zorundayız. Dışarıda bu kadar karmaşa varken bizler de sakinliğimizi kaybedersek katılımcıları nasıl yatıştıracağız?”

 

“Elbette, bizim gözetmen olarak görevlerimizden birisi de ortamın sakinliğinin devamını sağlamak ve kaosa engel olmak. Bu seçmeler bizim topluluklarımızın geleceği adına çok büyük öneme sahip. Bunu hafife alamayız.”

 

Diğer gözetmenler de buna katıldıklarını belirttiler, bu esnada önceki iki gözetmen aralarında tartışmayı bırakmıştı fakat bakışları ile savaşıyorlardı. Birbirlerine attıkları bakışlar iğrenme ifadesi ile doluydu.

 

“Ben sadece tek bir şey söyleyeceğim, bu fani uygulayıcının yaptığı hamlelerde yanlış bir şey yok. Şahsen ben bu adama hayranım, fakat yaptığı şey doğru ya da yanlış olsun, göksel çeyreği sarsmakta çok başarılı oldu, bütün dikkatleri üzerine çekti. Bu adamın hamleleri bizim çeyreğimizde bazı negatif etkiler de yarattı, bunların çözümünü düşünmeliyiz. Eğer elit müritlerin hevesi kırılırsa daha büyük bir kayıp yaşayabiliriz.”

 

“Hmm, katılımcı kurallara aykırı hiçbir davranışta bulunmadı, fakat büyük resme bakılacak olursa bu adamın davranışlarını kısıtlamamız gerektiğini görüyorum. Aksi takdirde ilk sıralardaki dâhilerin hevesi kırılacak.”

 

“Evet, büyük resim için bu adamı biraz kısıtlayalım.”

 

“Pekâlâ, dört büyük topluluk bu adamın ilaç Dao’sunda ne kadar başarılı bir potansiyele sahip olduğunun farkında. Seçmelerin amacı olan dâhi kişiyi açığa çıkartma olayı amacını tamamlamış oldu. Bu adamın başka alanlarda da vakit harcamasını saplamalıyız. Sonuçta ilaçlar konusunda sürekli olarak ilerlemek, askeri Dao alanında sürekli ilerlemek değildir.”

 

Ortaya atılan fikirler ilginç bir şekilde çoğunlukla uyuşuyordu. Ortamdaki çoğunluk büyük resim için Jiang Chen’in kısıtlanması gerektiğini düşünüyordu.

 

“Hah! Bizim yetenekli kişileri seçme tarzımız bu mu yani? Bu adil mi? Kuralları bizler belirledik ve şimdi kurallara karşı gelmeyen birinin yanlış yaptığını söylüyoruz. Bu adamın momentumu ve potansiyeli çok yüksek, böyle yaparak asıl bu adamın hevesini kırmaz mıyız? Eğer durum buysa, o halde yüksek yetişim seviyesine sahip olan elit müritler de kısıtlanmalı. Sonuçta o kişiler de diğer katılımcılara meydan okuyarak puan topluyor!”

 

Bir mücadeleyi kazanmak yirmi puan kazandırıyordu, bu elbette ilk sıralardaki müritlerin vaz geçilmeziydi.

 

İşte bu durum ilk sıralardaki müritlerin diğerleri ile olan farklarını oldukça fazla açmasına sebep olmuştu.

 

“Burada konuştuğumuz şeylerin bununla alakası yok. Askeri Dao’yu kullanarak puan kazanmak kaybeden tarafın da bazı konularda kazançlı çıkmasına sebep olur, mesela tecrübe kazanmak gibi. Biz neden bu seçmeleri düzenliyoruz? Dâhi kişileri ortaya çıkarmak için öyle değil mi? Bence mücadele ederek puan toplanması meselesi gayet normal, iki tarafın da işine yarıyor bu durum.”

 

“Hmm, askeri Dao bu dünyanın tek hükümdarıdır, ilaç Dao’su ise sadece bir yan daldır.”

 

“Elbette, eşsiz bir dâhi kesinlikle askeri Dao konusunda da uzman olmalı.”

 

Soğuk ifadeler havada çarpışıyordu, Jiang Chen’i savunan gözetmenin karşısına birkaç tanesi dizilmiş onun haksız olduğunu söylüyordu. Gözetmen her ne kadar Jiang Chen’in yanlış bir şey yaptığını düşünmüyor olsa da sonuçta karşısındaki bunca kişiye karşı Jiang Chen’i savunamazdı.

 

Son çare olarak strateji değiştirmeyi seçti: “Sizler elit müritlerin hevesi hakkında konuşmayı seviyorsunuz, ama ya fani uygulayıcının hevesini neden hiç düşünmüyorsunuz?”

 

“Elbette bu düşüncelerimiz onun için pek adil olmayabilir, ama daha geniş bir çerçeveden bakarsak onun bu fedakarlığı yapmasını istemek yanlış değil.”

 

“Hmm, eğer bu uygulayıcı yeterince zekiyse bu yaptığımız hamlenin koşulların gerektirdiğince yapıldığını anında anlayacaktır. Açıkçası, ben bu uygulayıcının bizim bu hamlemizin ardındaki asıl sebebi anlayabileceğini düşünüyorum.”

 

“Kesinlikle, zaten anlamazsa bu adamın durum analizi ve gözlem yeteneklerinin zayıf olduğu anlamına gelir. Eğer yöntemini değiştirmeden kendisini halkın açık düşmanı haline getirmeye devam ederse bu durumda bu adamın dezavantajlı olduğu bir başka durum daha ortaya çıkar.”

 

Gözetmenler yavaş yavaş bir ortak noktaya doğru yaklaşıyorlardı. Jiang Chen’i savunan gözetmen tekrar konuştu: “Hepiniz kendinizi en haklı kişi sanıyorsunuz. Başkalarını baskı altına almanın ne kadar da haklı bir şey olduğundan bahsediyorsunuz. O halde şunu söylememe izin verin, hakkını yiyeceğiniz bu adamın tek suçu arkasında bir güç olmadan, fani dünyada doğmuş olmaktır. Eğer bu fani uygulayıcının arkasında devasa bir güç olsaydı hanginiz onu baskı altına almaya cesaret edebilirdi?”

 

Gözetmen bu soruyu kayıtsız bir ifadeyle sormuştu, ortamdaki herkes bu sorunun mantığını anlamıştı.

 

Fani bir uygulayıcının hevesinin kırılması meselesini kimse düşünmemişti, fakat aksine elit müritlerin heveslerinin kırılmaması için ortamdaki herkes elinden geleni yapıyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr