Sovereign of the Three Realms - Bölüm 375: Göksel Çeyreği Sersemletmek

---

“Beşinci seviyeli göreve başvurmak istediğine emin misin?” Gözetmen idrak edememişti yaşananları.

 

“Evet.”

 

Bu esnada Tang Hong da bağırdı: “Buradaki herkes senin beşinci seviye göreve başvurmanı görmek toplanmış patron!”

 

“Oda on iki, genç adam, sen beşinci seviyeli göreve başvuran ilk kişisin. Sana iyi şanslar dilerim.” Gözetmen bunu söyledikten sonra görev belgesini Jiang Chen’e verdi.

 

Tang Hong geniş ellerini sallayarak bağırdı: “İyi şanslar patron! Beşinci seviye görevi geçersin, bu şekilde göksel çeyreğin birincisi olursun!”

 

‘Göksel çeyreğin birincisi’ sözü ortamdakilerin kulağını delecek gibi olmuştu.

 

Şu anki en elit müritler bile kendilerini birinci sırada görmekte aceleci davranmıyorlardı. Bunun sebebi şu anda hiç kimsenin halkın düşmanı olmak istememesindendi.

 

Bu lakap aslında kendi başına bir yüktü, kendisine ‘göksel çeyreğin birincisi’ diyen herkes diğer katılımcıların hedefi haline gelirdi.

 

Göksel çeyreğin katılımcıları arasında kim, bir başkasının birinciliği elde etmesine izin verirdi?

 

Tang Hong’un bu şekilde herkesin ortasında bağırıyor olması onun Jiang Chen’i tamamen patron olarak kabul ettiğini gösteriyordu.

 

Tang Hong açık sözlü ve direkt bir adamdı, aklına gelen her şeyi açıkça söyleyebiliyordu. Düşüncelerini hiçbir zaman gizleme zahmetine girmeyen birisiydi. Diğerlerinin rahatsız olup olmaması umurunda değildi.

 

Şu anda Tang Hong’un aklındaki tek istek Jiang Chen’in başarılı olmasıydı.

 

Beşinci seviyeli bir görevin zorluğu kesinlikle çok belli oluyordu.

 

İlaç üretimini ve son ürün oluşturma konusunda gerektirdikleri oldukça kaliteliydi.

 

Elbette Beş Ejderli Kutsal Gök İlacı gibi bir ilacı üretebilen Jiang Chen için bu duru biraz zorlayıcıydı, fakat çok da değildi.

 

Jiang Chen’den üretmesi istenilen ilaç daha önce ürettiği ilaçlardan daha düşük kalitedeydi.

 

Görev için tanınan süre yirmi dört saatti ve istenilen kalite üst kaliteydi.

 

İlaçlar düşük, orta, üst, yüce, yeryüzü ve göksel olarak sınırlandırılıyordu.

 

Elbette yeryüzü ve göksel kalitedeki ilaçların on altı krallıkta görülmesi imkânsızdı. Ne bunu üretebilecek bilgiye sahip ilaç ustası vardı ne de bu üretimin temelini oluşturabilecek malzemeler.

 

Yeryüzü ya da göksel derecede bir ilaç üretebilmek için her detayın mükemmel kalitede olması lazımdı. Eğer tek bir detay bile yeterince mükemmel olmazsa bu derecede ilaç üretmek imkânsızdı.

 

Jiang Chen içerik malzemelerini sıraya dizdikten sonra ilaç kazanını gözlemledi. Kendisinden istenilen kalitede ilaç üretmek için bu kazan uygundu.

 

Kazan ısınmaya başladığında Jiang Chen aklından bütün adımları sakince geçirmeye başladı.

 

Jiang Chen yaşadığı maceralar sayesinde alevler üzerinde büyük ölçüde kontrol sağlayabiliyordu, bunun sebebi elbette en başta Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeğiydi. Birinci kademe seçmelerde çok yüksek oranda ateş enerjisini yutmuştu, şu anda kontrol edebildiği ateş miktarı ve gücü oldukça fazlaydı.

 

Bir ilaç ustasının alevler üzerindeki kontrol yeteneği oldukça fazla önem arz ediyordu.

 

En güçlü ilaç ustaları alev elementini kontrol edebilen kişilerdi. Eğer bir kişi ateş elementi konusunda mükemmel bir potansiyele sahip değilse ilaç üretimi konusunda uzmanlaşamazdı.

 

Elbette bu işte uzmanlaşmanın en harika yolu bütünsel bir potansiyele sahip olmaktan geçiyordu, tıpkı Long Juxue’nin doğuştan gelen potansiyeli gibi.

 

Beş alanda da kontrole sahip olabilecek bir doğuştan gelen potansiyele sahip olmak demek elbette diğer insanların ne yaparsa yapsınlar bu potansiyele sahip kişilerin hızına yetişemeyecekleri anlamına geliyordu.

 

İlaç Dao’su böyle harika bir alandı. Nihayetinde bu işle uğraşan kişinin kavrama yeteneğine bağlı bir şeydi. Kişinin ateş elementi konusundaki yeteneği çok büyük bir etkendi.

 

İlaçlar son üründü.

 

Ruh malzemeleri şekil verilmesi gereken, işlenmesi gereken malzemelerdi. Doğada meydana gelip insanlar tarafından yetiştirilenler vardı, bu tip malzemelerin kullanım alanları daha basitti.

 

İlaçlar birçok ruh malzemesinin faydasını açığa çıkartarak daha etkili hale geliyordu ve insanların faydasına kullanılıyordu. İlaç Dao’sunun derin anlamı buydu.

 

Bundan dolayı işin temeline bakılacak olursa ilaç Dao’su ile askeri Dao aynı sayılırdı.

 

Bir ilacı anlayabilmek demek yüz adet ilaç hakkında fikir sahibi olmak demekti.

 

Elbette Long Juxue gibi kibirli birisi yoluna devam ederken ilaç Dao’sunu beğenmemişti.

 

İlaç ustaları her ne kadar saygın kişiler olsa da, arkalarında askeri Dao güçleri olmazsa sadece bir ilaç ustasından ibaret kalıyorlardı.

 

Long Juxue saygın olmaktansa korkulan kişi olmayı tercih ederdi.

 

Elbette bu durumda olan tek kişi Long Juxue değildi. Çoğu kişi kendisini herkesten üstün hale getirebilmek için askeri Dao alanında ilerlemeyi seçmişti.

 

Bu durum elbette sadece ilaç Dao’su konusunda uzmanlaşmak isteyen birisinin yapabileceği bir şey değildi.

 

Jiang Chen önceki hayatında her ne kadar ilaçlar konusunda çok saygın bir kişi olsa da diğer Dao alanlarında zayıf olduğu için yine de yetersi görünüyordu.

 

Bunun sebebi mutlak fiziki güce sahip olamamasındandı.

 

Jiang Chen sakin şekilde ilaç kazanına baktı ve odak noktasını belirledi. Jiang Chen ilaç üretimi işine başladığında kalbi dalgası bir deniz gibi sakindi. Önceki hayatındaki bilgileri ve tecrübeleri bu hayatına aktarıyordu.

 

Zaman akmaya başlamıştı.

 

…

 

Günlük görevlerini tamamlamış kişiler lobide toplanmıştı. Belliki birileri beşinci göreve başvurulduğu dedikodusunu yaymıştı.

 

En üst sıralardaki kibirli müritler hariç göksel çeyrekteki neredeyse herkes burada toplanmıştı. Lobide toplamda kırk-elli kişi vardı.

 

Herkes birbirine fısıldıyor ve fani uygulayıcı hakkında dedikodu yapıyordu.

 

Tang Hong ise bu zamanı faydalı şekilde kullanmıştı ve bir görev tamamlamıştı. Hızlı şekilde görevden çıktı ve oldukça heyecanlıydı.

 

Beşinci seviyeli göreve başvurulan ilk gündü bugün!

 

Tang Hong her ne kadar yeni patronundan memnun olsa da, ona çok fazla güvense de, yine de patronu içerideyken kalbinde bir endişe parçası vardı.

 

Eğer patronu bu işi başarırsa elit müritleri bile sarsacak derecede büyük bir olay olurdu bu.

 

“Patron, dayanmalısın! Ben, yaşlı Tang, sonunda hayran kalabildiğim birisini bulabildim. Umarım zaferle geri dönersin ve o burnu havada topluluk müritlerini ezersin!”

 

Tang Hong hem endişeliydi hem de beklenti içerisindeydi. Kendisi elit müritlerden çok çekmişti, birinin çıkagelip adaleti sağlamışını istiyordu.

 

Elbette bunun sebebi elit müritleri kıskanıyor olması değildi, sadece onların tarzını sevmiyordu.

 

Şu anda fani uygulayıcının görevi için beklemede olanlar düşük seviyeli katılımcılardı. Tang Hong çevresine baktı ve ilk yirmi sırada olanların hiçbirinin burada olmadığını fark etti.

 

“Heheh! Bu elemanların burnu çok havada, onların meraktan çatladığına eminim, sadece kibirli olduklarından dolayı buraya gelip izlemeye utanıyorlar. Ama yine de, onların burada olup olmaması önemli değil. Patron işini bitirdiğinde haberini alırlar! Hahah! Acaba patron görevi tamamlayınca da bu kadar kibirli davranabilecekler mi?”

 

Zaman geçtikçe daha fazla katılımcı gelmişti.

 

Demir Dazhi de gelmişti ve görev yerine bir bakış atabilmek için birkaç kişiyi iteklemişti.

 

Demir Dazhi’nin ifadesi Tang Hong’u görünce bir anda değişti.

 

“Şu aptal Tang Hong yok mu! Kıymetli Ağaç Topluluğunun direkt soylularından birinin dizlerine eğilebilirdi ama kendisi gidip bir fani uygulayıcıya patron demeyi seçti. Bu herifin beyni gerçekten de normal değil!”

 

Demir Dazhi’den sonra bir başkası daha geldi. Uzun boylu ve güçlü yapıda birisiydi.

 

Bu kişi Usta Shuiyue’nin ikinci sıradaki müridi olan Chu Xinghan’dı.

 

Görevini tamamladıktan sonra burada neler olup bittiğini duymuş ve gelmişti.

 

Dürüst olmak gerekirse, Chu Xinghan her ne kadar yeryüzü çeyreğinde ustasının ve fani uygulayıcının ters düştüğünü biliyor olsa da, duygularıyla hareket eden birisi değildi.

 

Mantıklı konuşulacak olursa, kendisi Usta Shuiyue’nin bölgesinden olduğu için Jiang Chen’den nefret etmesi gerekiyordu. Fakat kendisi bu adamdan kalbinin derinliklerinde nefret etmiyordu.

 

İkinci Geçit’te Jiang Chen’i gördüğünde, bu genç adam hakkında içten içe iyi duygular hissetmeye başlamıştı. İşte bu yüzden Jiang Chen’i hemen orada öldürmemiş ve topluluğa getirmeye karar vermişti.

 

Aksine, Long Juxue ile alakalı içinde pozitif duygu yoktu, bu şöhreti yayılmış dâhi doğuştan gelen potansiyele sahip birisiydi. Onun hakkında pozitif izlenimi bırak, belki de negatif izlenime sahipti.

 

Olayları düşündüğünde, bu fani uygulayıcının Jiang Chen olduğunun da kesin olmadığını düşündü, sadece utası bu adamın Jiang Chen olduğundan şüpheleniyordu.

 

Üstelik de bütün bu çatışmaların ve sürtüşmelerin kaynağı Long Juxue’ydi.

 

Mademki ustası Long Juxue için Jiang Chen’le açık düşmanlık edecekti, ilk başlarda karışmamak en iyisi olur diye düşünmüştü. Long Juxue’nin iyiliği için yine amaçsız bir çatışmaya girmek istemiyordu.

 

Zaten geçmişte bir kere olaylara karışmıştı, Long Juxue’nin hayatını kurtarmıştı fakat Juxue ona teşekkür bile etmemişti. Bu olaydan sonra Chu Xinghan bu kadının çaba sarf etmeye layık olmadığını öğrenmişti.

 

Üçünü küçük kardeş Hai Tian ve dördüncü küçük kardeş Ye Han örneğinde görüldüğü gibi, Chu Xinghan şu anda her şeyi daha net görebiliyordu.

 

Kalbinin derinliklerinde Jiang Chen’e biraz olsun hayrandı. Bu fani uygulayıcı saygısını kazanmıştı. Bu adımları atmak ve buralara gelmek kesinlikle şansla açıklanabilecek bir şey değildi.

 

Düşünceleri buraya geldiğinde, görev alanını izlemekle meşguldü hala.