Bölüm 369: Ömür Boyu Hizmetçi

avatar
2089 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 369: Ömür Boyu Hizmetçi


“İkinci test, ruh ilaçlarını eşleştirme. Hepimizin bildiği üzere bazı ilaçlar vardır birbirlerinin zıt etkilisi veya aynı etkilisi olanlar, bunun sebebi elbette içerdikleri malzemelerin neler olduğudur. Kaliteli bir ilaç uzmanı kesinlikle bu meselede uzmanlaşmış olmalıdır. Aksi takdirde, yani ilaç yapan kişi ilaçların eşleştiğini veya zıt etkili olduğunu anlamıyorsa, kaliteli bir ilaç üreticisi olması imkânsızdır.”

 

Gözetmen konuşurken gülümsüyordu: “Bu testte otuz iki çeşit ruh ilacı var, lütfen eşleşen ilaçları bulun. Unutmayın, illaki çiftler halinde eşleşecekler diye bir şart yok. Bu test sizin ilaçların birbirlerini tamamlayıp tamamlamadığını ve zıt etkili olup olmadıklarını ne kadar anladığınızı ölçen bir testtir.”

 

Bir ilaç üreticisinin bilmesi gereken bazı temel kurallar vardı, bu kurallar elbette hem Jiang Chen hem de Tang Hong tarafından bilinen kurallardı.

 

Tang Hong’un bu esnada yüzündeki ifade hevesliydi, az evvelki testte mağlubiyet alışının ardından içindeki rekabet hırsı alevlenmişti. Tang Hong yenildikçe hırs yapan karakterde birisiydi.

 

Jiang Chen ise bu esnada kayıtsız bir ifade takınmıştı, acelesiz ve sakin bir tavır içindeydi. Zaten mesele ruh ilaçları olunca Jiang Chen’in endişe duyması gereken hiçbir şey yoktu.

 

Aynı zamanda kendisiyle yarışabilecek yeterlilikte kimse yoktu.

 

“Başla!”

 

Tang Hong neredeyse gözetmenin sözünün bitişiyle aynı anda çalışmaya başlamıştı.

 

Jiang Chen sakin bir tavırla ruh ilaçlarının yığılı olduğu noktaya ilerledi ve yakından bakmaya başladı.

 

Her bir ilaca üç defa baktı ve gözlemlemeyi bitirince parmakları adeta bir sihirbazlık gösterisi yapan bir sihirbaz gibi hızlı şekilde oynamaya başladı.

 

Başladıktan birkaç nefes alıp-verme süresi sonra otuz iki ilacı birden eşleştirmişti bile.

 

İkili ve üçlü şekilde yaptığı eşleştirmelerin sayısı toplamda on üçtü.

 

“Yine mi bitirdin?” Gözetmen Jiang Chen’in elini kaldırdığını görünce şaşırmıştı. Zaten Jiang Chen’in bir önceki testte ruh malzemelerini tanımlayıp sınıflandırması performansı yeterince şaşırtıcı olmuştu.

 

Bu seferki testin zorluğu çok daha fazlaydı, sadece tanımlama değil, aynı zamanda gözlemleme ve çıkarım yapma meselesi de işin içindeydi.

 

Gözetmen kendisinin bile Jiang Chen’in hızına yetişemeyeceğini düşünüyordu.

 

Jiang Chen sorulan soruya kafasını sallayarak cevap verdi ve yürüyerek test alanından uzaklaştı. Gözetmen ilk başta Jiang Chen’in hatalı eşleştirme yaptığını düşünerek şüpheli şekilde yaklaştı, fakat yakından baktığı zaman ifadesi bir anda değişti.

 

Eşleştirmeler hiçbir hata olmayacak şekilde, mükemmel düzende yapılmıştı.

 

Tang Hong ise biraz daha uzun bir süre sonra yorulmuş şekilde test alanından çıkış yaptı ve Jiang Chen’in çoktan bitirip kenarda beklemekte olduğunu gördü.

 

“İddiayı kazanmak için sadece bir galibiyetim kaldı.” Jiang Chen sinsi bir gülümseme ile konuşuyordu.

 

Tang Hong’un bütün suratı kederle kaplıydı. Kendisi her zamanki performansından daha yüksek bir performans sergilemişti. Bu sefer kazanacağından emin şekilde girmişti teste, fakat eldeki sonuç oldukça zalimdi.

 

“Lanet! Çocuk! Sen bu testin konusunu rüyanda falan mı gördün yoksa ha?” Tang Hong’un anlayışına göre fani bir uygulayıcı böylesine üstün bir performans sergileyemezdi. Böylesine hızlı olması için ruh malzemelerine ve ilaçlarına olağanüstü bir yatkınlığının ve alışkanlığının olması gerekiyordu.

 

Artık daha farklı bir çıkarımda bulunamamıştı ve Jiang Chen’in bu testi rüyasında gördüğünü iddia etmişti.

 

Jiang Chen’in sinsi şekilde gülümsediğini görünce önceki bahanesini tekrarladı: “Henüz sevinmek için çok erken, iddia henüz tamamlanmadı.”

 

Henüz sadece iki test tamamlanmıştı. Önlerinde hala üç adet test vardı ve Tang Hong durumu tersine çevirebileceğine dair bir umut besliyordu içinde.

 

Sona kalan üç testi kazanırsa eğer iddiayı da kazanacaktı.

 

“Üçüncü test, ilaç tarif reçetelerinin tanımının yapılması. Burada on adet ilaç tarifi var, bazıları doğru bazıları ise hatalı. Doğru olanları bırakın ve hatalı olanlarda hangi hataların olduğunu gösterin. Unutmayın, bu testleri geçebilmek için belirli sayının üzerinde doğrular yapmanız lazım, eğer söylediklerinizden altı adetten daha az doğru bilirseniz kaybedersiniz, iddiaya girmeniz ve rekabet içinde olmanız iyi bir şey fakat bu rekabetin sizi hataya düşürmesine izin vermeyin.”

 

Gözetmen kibar bir hatırlatıcı konuşma yapmıştı.

 

İlaç tariflerinin tanımını yapabilmek hassas bir konuydu. Eğer katılımcılar hızlı davranmak amacıyla acele ederlerse hata yapma olasılıkları oldukça yüksekti. Üstelik de bu testteki kurallar gereğince on tariften en az altı adedini doğru tanımlamaları lazımdı. Eğer bunu yapamazlarsa beş puanı kaybedeceklerdi.

 

Jiang Chen gülümsüyordu, kaybetme ihtimali aklının ucundan bile geçmiyordu.

 

Dört adet temel görev: Askeri Dao, Kalp Gücü, İlaçlar ve bunların kombinasyonu olan başka bir dal.

 

Bu alanlar arasında kendisine en çok güvendiği alan elbette ilaçlardı.

 

Diğer üç alanda ise eşit şekilde güveniyordu kendisine.

 

On adet ilaç tarifi önüne dizilmişti.

 

Her birine tek tek baktı, hiçbiri karmaşık bir ilaç tarifi değildi.

 

İçinde hata barındıran sekiz adet tarif vardı, bazılarında sadece bir hata varken bazılarında birden fazla vardı.

 

Jiang Chen doğru olan iki tarifi kenara ayırdı ve diğer hatalı olan tarifleri tekrar yazmaya başladı.

 

Normal seviyesinden daha üstün bir performans sergilemedi, hataları göstermek için sıradan bir dil kullandı.

 

Testi yaklaşık olarak on beş dakikada bitirdi.

 

Yanında hala teste devam eden Tang Hong ise henüz bitirememişti. Henüz emin olamadığı iki adet tarif vardı, bu iki tarif üzerinde bir süre düşündü ve sonunda uygun cevabı bulduğunu düşünerek yanıtladı.

 

Jiang Chen elindeki tarifleri gözetmene uzattığında gözetmenin gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı. Okudukça şaşkınlığı da artıyordu.

 

Gözetmen bu fani uygulayıcının çok kibirli davrandığını ve uygun vakitten daha erken şekilde tarifleri uzattığını düşünmüştü. Verdiği cevapların yanlış olacağını düşünmüştü.

 

Fakat elindeki kağıda baktığında cevapların tamamen doğru olduğunu gördü.

 

Gözetmen Jiang Chen’e anlamlı bir bakış attı, şaşkındı, neredeyse bakışlarını acıma duygusu ile birleştirerek Tang Hong’a bakacaktı ki, bunun uygun olmayacağını düşünerek bakışlarını başka yöne kaçırdı.

 

Tang Hong bir süre sonra neşe ile dolu bir şekilde cevaplarını gözetmene uzattı, gözetmenin kendisine acıma duygusu ile yaklaştığını fark etmişti, gözleri ile Jiang Chen’i aradı ve onu kenarda dikilirken buldu.

 

“O… O yine mi benden daha hızlı şekilde bitirdi?”

 

Gözetmen garip bir ifadeyle gülümseyerek kafasını onaylar şekilde salladı.

 

“Fakat endişelenmiyorum, belki de onun cevapları yüzde atmış doğruluk şartı barajını geçememiştir. Eğer bunu başaramadıysa yine kaybetmiş olacak.” Tang Hong Jiang Chen’in hızlı olma sevdasıyla hareket edip hata yapmış olabileceğini düşünüyordu. Sonuçta acele işe şeytan karışırdı.

 

Gözetmen acıma bakışlarını devam ettiriyordu: “O katılımcının cevapları yüzde yüz oranında doğruydu, izin ver de seninkilere de bakayım.”

 

Tang Hong neredeyse çılgına dönecekti.

 

“Nasıl… Bu… Bu nasıl mümkün olur?” Zavallı Tang Hong aklını yitirecek gibiydi.

 

“Sen ne kadar güçlü olursan ol, mutlaka senden daha güçlü birisi karşına çıkacaktır, Tang Hong, şimdi yenilgiyi kabul ettin mi?” Gözetmen de Jiang Chen gibi sinsi şekilde gülerek konuşmuştu.

 

Tang Hong ise bu esnada geniş avuçlu elleriyle kafasını ve sakalını kaşımakla meşguldü, yaşananlara anlam vermekte zorlanıyordu. Suratının her noktasında stresin izlerine rastlamak mümkündü.

 

Jiang Chen adamın bu halini görünce içinden geçirdi: “Ne kadar garip bir herif böyle!”

 

Bir süre boyunca ne diyeceğini bilemez halde kaldıktan sonra Tang Hong sonunda konuşabildi: “Ben, Tang Hong, daha önce hiç kimse tarafından alt edilmedim. Sen beni ilaç Dao’sunda yenebilen tek kişisin. Pekâlâ, ben bundan sonra sana patron diye sesleneceğim ve cansiperane şekilde yanında olacağım. Ben, Tang Hong, yenilgiyi kabul ediyorum. Ben ömrüm boyunca senin yanından ayrılmayacağım ve senin hizmetçin olacağım.”

 

Tang Hong konuşmasına bir süre ara verip tekrar devam etti: “Fakat yine de, iddia sonuçlanmış olsa da rekabet bitmiş değil, ben beşe karşı sıfır kaybetmektense üçe karşı iki skorla kaybetmeyi tercih ederim.”

 

Henüz bu sınavın iki adet daha testi vardı, Tang Hong her ne kadar hali hazırda kaybetmiş olsa da, sonuçta kalan iki testi kazanırsa en azından skoru çok kötü gözükmeyecekti.

 

Dördüncü ve beşinci testler uygulama kısmıydı, yani direkt olarak ilaç üretimi kısmıydı.

 

Tang Hong bu alanda aslında en avantajsız durumdaydı, fakat Jiang Chen bu adamın her ne kadar kumarbaz ruhlu birisi olsa da, kaybettiği zaman dürüst şekilde yenilgiyi kabul ettiğini görmüştü.

 

Jiang Chen bilerek performansını düşürdü ve ilaç üretimi testlerinden birini bilinçli olarak kaybetti. Bunu yaparken elbette doğal davranmıştı, rol yaptığı kesinlikle anlaşılmamıştı.

 

Sonuç olarak Tang Hong iddiayı kaybetmişti fakat en azından dörde karşı bir skor yaparak gururunu koruyabilmişti.

 

Aslında gözetmen Jiang Chen’in rol yaptığını anlar gibi olmuştu fakat hiçbir şey demedi. Karşısında duran iki dâhi kişiye de yirmi beşer puan ekledi.

 

“Bugün yaşananlar gerçekten görülmeye değerdi, umarım ileride de buna benzer rekabetleri izleme fırsatı bulurum.” Gözetmen duygulu şekilde kendi kendine mırıldanmıştı.

 

Eğer kendisi bizzat bu sınavın başındaki kişi olmasaydı, bu manzara karşısında düşüneceği şey birilerinin gizlice bu fani uygulayıcıya yapılacak olan sınavın sırlarını açıkladığı olurdu.

 

Fakat konu başlıklarını rastgele şekilde seçmiş olan kişi kendisiydi. Bu durumda hile yapılması imkânsızdı.

 

“Patron, nereye gidiyorsun? Beni bekle hey!” Tang Hong Jiang Chen’in ayrıldığını görünce onu takip etmek için peşinden gitti.

 

Tam da bu ikili kapıya ulaşmıştı ki birisi geldi. Bu kişi Tang Hong’un sesini duyduğunda bir anda dalga geçmeye başladı: “Tang Hong, sonunda durumu kabullendin ve bana patron demeyi seçiyorsun ha?”

 

Tang Hong gözlerini kırptı, bu utanmaz kişi de kimdi?

 

Önünde dikilen kişiye bakınca yüksek sesle küfür etmeye başladı: “Def ol lan karşımdan! Ben neden sana patron diyeyim? Sen ancak bunun hayalini kurarsın aptal herif! Sen kim olduğunu sanıyorsun lan?”

 

Jiang Chen de bu yeni gelen kişiyi gördüğünde duraksamıştı, Jiang Chen bu kişiyi tanıyordu, bu kişi Kıymetli Ağaç Topluluğundan Demir Dazhi’ydi.

 

Bu eleman Gök Ağacı Krallığındayken Jiang Chen’e bela olmaya çalışmıştı fakat bunu başaramadığı gibi bir de üzerine kendisi belaya batmıştı. Jiang Chen bu elemanı zamanında bir yürüyen para çantası olarak kullanmıştı.

 

Geçmişte yaşananlardan dolayı Jiang Chen çok kârlı çıkmıştı, bundan dolayı Demir Dazhi’yi görünce ona nefretle bakmadı.

 

Aslında gönlünden bu tarz bir olayı tekrar yaşamak istiyordu, Demir Ailesi oldukça zengindi, varlık içinde yüzen insanlardı.

 

Fakat Jiang Chen şu anki kimliğini korumak zorundaydı, Kaya Kalpli Adam…

 

Demir Dazhi belliki hala fani uygulayıcılara pek önem vermiyordu, Jiang Chen’in yanından geçerken umursamaz bir bakış atmıştı ve Tang Hong’un karşısına geldiğinde durmuştu: “Sen az evvel bana patron diye seslenmedin mi? Biz aynı topluluktan olduğumuza göre burada benden başka kime patron demiş olabilirsin ki?”

 

Demir Dazhi Tang Hong’dan birkaç yıl daha yaşlıydı ve bu ikili aynı topluluğun müritleriydi.

 

Fakat Tang Hong’un potansiyeli Demir Dazhi’den daha üstündü, ama buna karşılık Demir Dazhi’nin dünyaya geldiği nokta çok daha avantajlı bir konumdaydı.

 

Demir Dazhi önceki sefer Jiang Chen tarafından alt edildiğinde büyük babası Demir Long tarafından zorla kapalı alan yetişimine sokulmuştu ve kazançlı çıkmıştı.

 

Yetişimden sonra altıncı seviye ruh âlemine geçmişti, yeryüzü derecesinin en tepesindeki seviyedeydi.

 

Bundan dolayı Tang Hong’un karşısında kendine olan güveni fazlaydı.

 

Kendisi her ne kadar Demir Ailesinin direkt soyundan geliyor olsa da toplulukta kendisine çok yakın hissettiği bir arkadaşı ya da takipçisi yoktu.

 

Zhou Yi gibi adamlar Demir Dazhi’nin en iyi hizmetçileriydiler.

 

Fakat elbette Tang Hong’a kıyasla Zhou Yi kesinlikle daha kötüydü, Demir Dazhi bundan dolayı Tang Hong’u kendi saflarına çekmeye çalışıyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr