Bölüm 338: Guo Ren Çökmeye Başlıyor

avatar
2281 2

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 338: Guo Ren Çökmeye Başlıyor


Jiang Chen konuşulanları düşünüyordu. Usta Fang’ın gözlerine bakmıştı, gözlerinde sinsilik ya da sahtekârlık gözükmüyordu. Aksine, yaptığının haklı olduğunu düşündüğü aşikârdı, cesur bakışlar atıyordu.

 

Acaba Jiang Chen Usta Fang’ın hareketlerini yanlış mı değerlendirmişti?

 

Usta Fang hafifçe iç çekti: “Sıradan bir katılımcının seninkiler kadar üstün yeteneklere sahip olması kesinlikle alışılmamış bir şeydir. Fakat, senin toplulukların kaynaklarından yoksun olman yükselişinin pürüzsüz olmasını engeller. Atalarımızın da dediği gibi, en güçlü kişi bile olsan yeterli sayıda düşmanla karşılaşırsan yenilirsin. Senin momentumunu kısıtlamak illaki kötü bir şey olarak değerlendirilmek zorunda değil.”

 

Usta Fang karşısındaki gencin inatçı ve sabırsız davranmadığını görünce sabırla açıklama yapmıştı. Hamlelerinin aslında kötü niyet barındırmadığını, iyi bir niyetle ve fani bir uygulayıcıya yardım etme niyetiyle böyle davrandığını açıkladı.

 

Usta Fang topluluk müritlerini iyi tanırdı, eğer bir fani uygulayıcı çok fazla dikkat çekerse ve ilgi odağı haline gelirse bu fani uygulayıcıyı baskı altına almak için ellerinden geleni yaparlardı.

 

Usta Fang topluluk bünyesinden birisi olmasına rağmen bunun yaşanmasını istemezdi.

 

Jiang Chen’in bir kaşı havaya kalkmıştı: “Usta Fang belliki benim yararıma çok zahmet etmiş, fakat ben sizin hamlelerinizi kendi gözümden değerlendirdim. Lütfen sisi gücendirdiysem beni affedin.”

 

Usta Fang gülümseyerek konuştu: “Güzel, senin gibi baskın ruhlu birinin var olması oldukça nadir rastlanan bir durum. Unutma, iyi bir uygulayıcı ne zaman geri çekilip ne zaman saldırması gerektiğini çok iyi bilmelidir. Ben senin Mor Güneş Topluluğu müritleri ile olan anlaşmazlığını duydum. Ben sana taraf tutmayacağıma dair söz veriyorum. Eskiden yaptığın gibi hızlı şekilde skorunu yükseltebilirsin, ben bundan sonra senin isminin anons edilmesi meselesine müdahale etmeyeceğim.”

 

“Her şeyi biliyor musunuz?” Jiang Chen şaşırmıştı, Guo Ren’in hamlelerini herkesten gizlediğini sanıyordu.

 

Usta Fang sesini alçaltarak konuştu: “Çok fazla şey bilmesem de, olayların nasıl geliştiğine dair biraz bilgim var. Merak etme, eğer sen intikamını halkalarda alacaksan kimse sana bir şey yapamaz.”

 

Jiang Chen elbette geçtiğimiz birkaç günü intikam sevdasıyla geçirmişti.

 

Usta Fang’ın sözleri ile zihni temizlenmişti.

 

Elbette, soylu birisi için intikamın on yol geç gelmesi bile sorun olmazdı, asıl önemli olan intikamın ne zaman alındığı değildi.

 

Üç aylık döngü sürecinde Jiang Chen’in eline bir sürü fırsat geçecekti, neden acele etsindi?

 

Usta Fang’ın yanından ayrılıp odasına geldiğinde Jiang Chen oldukça sakinleşmişti.

 

O geceki olaydan sonra Dan Fei bilinçli şekilde Jiang Chen’den kaçınıyordu. Gün sonunda ikisi de kendi odalarına çekiliyordu ve birbirlerini ziyaret etmiyorlardı.

 

Dan Fei havalı olduğundan değildi, ama biliyordu ki o olaydan sonra Jiang Chen’in yanına giderse onun dikkatini dağıtacağının farkındaydı.

 

Dan Fei böyle bencil birisi olmak istemiyordu.

 

 

Jiang Chen’e tuzak kurmaya çalışan müritler sonraki birkaç günü tedirgin geçirmişlerdi. Cheng Lan ve diğerleri yaşadıkları apartmana dönmekten korkmuşlardı. Yaklaşmaya bile cüret edemiyorlardı.

 

Eğer Jiang Chen’in yakınlarına giderlerse nasıl öldüklerini bile anlayamayacak olmaktan korkuyorlardı.

 

Bundan dolayı hepsi de tanıdıklarının apartmanlarını kullanmış ve oraya sığınmışlardı. Bu durum rahatsız edici olsa da, yapacak bir şey gelmiyordu ellerinden.

 

Ne kadar cesaretlerini toparlamaya çalışsalar da Jiang Chen’in yaşadığı apartmana gitmekten yine de korkuyorlardı.

 

Guo Ren bile uçurumun kenarında hissediyordu kendisini. Jiang Chen ile eşleşme olasılığından tedirgindi.

 

Aslında bunun sebebi Guo Ren’in korkması değildi, fakat bu fani uygulayıcının gizemlerle dolu olduğunu düşünüyordu. Tanrıçanın Gülümsemesi ilacının bu elemanı nasıl alt edemediğini düşünüyordu hala.

 

Bu elemanın her hareketi gizem doluydu.

 

Yani Guo Ren’i tedirgin eden şey aslında korku değil belirsizlikti. Bu eleman sadece Yaşam ve Ölümün Gizli Mührü tekniğini kullanarak kırk beş galibiyet almıştı, Guo Ren sırf bu olaya bakarak bile aralarındaki farkın büyüklüğünü gözlemleyebiliyordu.

 

Şimdi ise olaylar bu noktaya geldiğinden dolayı anlamıştı ki bu elemanın bildiği tek teknik aslında bu olamazdı. Bu nasıl mümkün olabilirdi?

 

Fani uygulayıcılar teknik konusunda fakirdi, ama bu eleman kesinlikle bu teknikten başkalarını da biliyor olmalıydı.

 

Sonraki beş gün içerisinde Guo Ren hep kalbinde endişe içinde yaşamıştı, olayın ardından vakit geçtikçe endişesi azalmak yerine artıyordu.

 

Eğer bu meseleye bir açıklık kavuşturamazsa, mesele Guo Ren’in içinde çözülemeyen bir problem olarak kalacak ve endişesini her geçen gün daha da artıracaktı.

 

Jiang Chen’le arenada karşılaşma düşüncesi içinde olduğu sürece endişe oranı da gün geçtikçe artıyordu.

 

Hatta bu endişeli halinden dolayı yavaş yavaş yemeden içmeden kesilmeye başlamıştı.

 

“Hayır, bu böyle devam edemez. Eğer içimde bir dert haline dönüşürse bu dertten kurtulmalıyım, yoksa gelişimimi çok büyük oranda etkiler.” Guo Ren’in dengesi bozuluyor gibiydi, mental gücünü kontrol etmekte zorlanmaya başlamıştı, üstelik de fani uygulayıcıyla henüz arenada karşılaşmamıştı bile.

 

Bu içsel kaygılar elbette görülemez ve kolayca fark edilemez şeylerdi.

 

Kötü bir düşünce bir kişinin aklına saplandığı andan itibaren bu düşüncenin büyüyüp içsel bir kaygı haline bürünmesi normaldi.

 

Bir kişi eğer içsel kaygılarını yıkmak istiyorsa sorunun kaynağına inmeli ve kaynağı yok etmeliydi.

 

“Bu fani uygulayıcıyı ya kendi saflarıma çekmeliyim ya da onu öldürmeliyim. Bu işi çözmek için kararlı ve istikrarlı davranmalıyım.” Guo Ren içindeki kaygı ve endişenin kaynağının bu fani uygulayıcı olduğunun farkındaydı.

 

“Önceki tecrübelerime göre, bu herife tuzak kurmak ya da onu direkt olarak öldürmeye çalışmak imkânsız, sadece üst ruh çeyreklerindeki Kıdemli Kardeşler buraya gelirse bu şekilde bir çözüm yolu izleyebiliriz.” Guo Ren elbette hayal kuruyordu, bu imkânsızdı.

 

“Eğer bu adamı öldüremiyorsam onu satın almak için çabalamalıyım. Bu elemanın tavrı oldukça inatçı, benim topluluğuma karşı oldukça saygısız. Bu adamı nasıl alabilirim ki? Şu anda bu adamla ben ateşle su gibiyiz. Eğer ona rüşvet teklif edersem bu durum sadece onu daha çok sinirlendirir.”

 

Guo Ren’in aklına bu esnada birisi gelmişti.

 

Aradan on beş dakika geçtikten sonra gözetmenlerin odasına gelmişti, kapıyı çaldı.

 

Kapıyı açan kişi Mor Güneş Topluluğundan bir gözetmendi, baş gözetmen kadar etkili olmasa da sonuçta bu kişi de oldukça nüfuzlu birisiydi.

 

Gözetmen Guo Ren’i gördüğüne şaşırmıştı: “Guo Ren, burada ne arıyorsun?”

 

Guo Ren kapıyı kapatırken canı sıkılmış şekilde konuştu: “Usta Amca Daoyan, müridiniz büyük bir dert içinde.”

 

“Ne oldu?” Usta Amca Daoyan Guo Ren’e değer veren birisiydi, bunun sebebi Guo Ren’den beklentilerinin olmasıydı.

 

“Sorunun sebebi o fani uygulayıcı.”

 

Usta Amca Daoyan iç çekti: “Guo Ren, eğer buraya senin için mücadelelerde hile yapmamı istemek için geldiysen, bunun olmayacağını bilmelisin. Dört büyük topluluk gözetmenlerin hile yapmamaları için ağır uyarılar verdi ve bizi her daim kontrol altında tutuyorlar. Eğer hile yapmaya kalkışırsam diğer gözetmenler beni kınayacaktır.”

 

Guo Ren acele şekilde cevapladı: “Bir mürit Usta Amcadan nasıl böyle bir şey isteyebilir?”

 

“O halde benden ne istiyorsun?”

 

“Usta Amca, ben fani uygulayıcı ile bir takım kötü olaylar yaşadım ve o adam eğer halkada karşılaşırsan beni Cheng Zhen’den daha kötü hale getireceğine dair intikam yemini etti. Ona ilk saldıran taraf bendim, dolayısıyla bu durum benim içsel kaygım haline geldi. Müridiniz eğer bu içsel kaygısı devam ederse sonunun kötü olacağından endişeleniyor.”

 

Guo Ren artık numara yapmaya cesaret edemiyordu, açık ve dürüst şekilde olayı anlatmıştı.

 

Daoyan bu sözleri duyunca uzunca iç çekti: “Guo Ren, ah Guo Ren. Benim ne dememi bekliyorsun? Sen ilk başta neden o adamı kışkırttın ki?”

 

Guo ren stresli şekilde konuştu: “Ben kendimi en baştan beri Gizemli Ruh Çeyreğinin şampiyonu olarak görüyordum, planlarımı buna yönelik yapmıştım, fakat köylü bir hayvan gelip benim planlarımı baltaladı. Usta Amca, sence ben buna tahammül edebilir miyim?”

 

Usta Amca Daoyan iç çekti: “Küçük meselelere tahammül edememek büyük planların yıkılmasına sebep olabilir. Bu fani uygulayıcı çok büyük bir potansiyele sahip ve bütün gözetmenler onun şampiyon olacağına dair tahminler yürütüyor. Bu durum durdurulamaz bir durumdur, sen neden savaş arabasını durdurmak isteyen bir çekirge gibi hareket ediyorsun? Ayrıca bu eleman başarı sergileyip ilgi odağı haline gelmiş olabilir, ama sen de biliyorsun ki eğer dünyadaki en güçlü uygulayıcı olsan bile yüksek sayıda düşmanla karşılaşınca elbette yenilirsin. Bu eleman yeryüzü ya da göksel ruh çeyreklerinden birine geçtiğinde bizim elit müritlerimiz kesinlikle bu adamın cezasını kesecektir. Bu adamın düşüşü an meselesidir.”

 

Guo Ren bunları dinleyecek ruh halinde değildi. Şu an umursadığı tek şey içsel kaygılarını nasıl çözeceğiydi.

 

“Usta Amca, lütfen bana nasıl bir yol izlemem gerektiğini göster.”

 

Daoyan bir süre sessiz kalıp sonrasında sordu: “Sen eğer bu fani uygulayıcıyla arenada karşılaşırsan nasıl bir başarı oranı görüyorsun kendinde?”

 

Guo Ren kederli şekilde gülümsedi: “Dürüst olmak gerekirse, içsel kaygılarım baş göstermeden önce yüzde otuz-kırk gibi bir ihtimal görüyordum. Fakat şu anda kendime hiç güvenim yok.”

 

Daoyan bu cevaba şaşırmadı.

 

“O adama tuzak kurmakta ne kadar güveniyorsun kendine?”

 

Guo Ren’in gülümsemesi garipleşti: “Tuzak planını yaparken kendimden oldukça emindim, fakat yine de başarısız oldum. Bu eleman oldukça garip birisi ve onun hamleleri öngörülemez.”

 

“O halde bu elemanla ne savaşarak ne de ona tuzak kurarak başa çıkamıyorsun demektir. Sadece iki seçenek var.”

 

“Hangi iki seçenek, lütfen beni aydınlat Usta Amca.”

 

“Birincisi, arenada bilerek pes etme seçeneği, bu şekilde kendini koruyabilirsin, ayrıca pes ettikten sonra bu durumun verdiği utanç sayesinde yetişimine daha çok vakit ve önem ayırarak gelişimini hızlandırabilirsin. Fakat bu işin de riskleri var elbette, eğer pes edersen etraftan gelen alaycı sözlere ve bakışlara katlanmak zorundasın. Eğer bu alaycı hamlelere tahammül edemezsen içsel kaygıların daha büyük bir hal alacaktır ve o zaman kesinlikle kalp Dao’nu parçalayacaktır.”

 

Guo Ren bir süre düşündü, kalp Dao’sunun bu kadar güçlü olmadığını kendisi de biliyordu. Gülümsemesini daha da garipleştirerek sordu: “Usta Amca, diğer seçenek nedir?”

 

“İkinci seçenek bir seçim bile sayılmaz aslında, ancak etkisini gösterirse seçenek sayılabilir.”

 

“Usta Amca, lütfen daha açık konuş.”

 

“İkinci seçenek ise bu fani uygulayıcı ile özel olarak görüşmek ve onu kendi tarafına çekmektir, bunu yapmak için çeşitli yollar kullanabilirsin. Bunu yapmak için en iyi yöntem elbette ona para teklifi yaparak yatışmasını sağlamak, daha sonra ise kendi tarafına çekmek olacaktır. Mantığı ve duyguları orantılı ve dengeli şekilde kullanarak bu adamı yatıştırmalı ve onun sana beslediği düşmanlığı yok etmelisin.”

 

Bu plan zaten Guo Ren’in daha önceden düşündüğü bir plandı, zaten buraya gelmesinin sebebi de Usta Amcanın Guo Ren adına gidip fani uygulayıcı ile konuşmasını istemekti.

 

Bir gözetmen olarak Daoyan’ın etkisi elbette Guo Ren’in etkisinden daha büyük olurdu, Mor Güneş Topluluğunu daha iyi temsil edebilirdi.

 

“Usta Amca, bence ikinci seçenekle devam etmeliyiz yolumuza. Ben seçmelere gelirken yanımda çok ganimet getirmedim fakat topluluğa geri döndüğümüzde sana Parlak Yeşil Işıklı Milenyum Kılıcımı verebilirim.”

 

Guo Ren eğe Usta Amcanın kendisi adına fani uygulayıcıyla konuşmasını isteyecek ortaya büyük bir ganimet koyması gerektiğinin farkındaydı.

 

“Hmm, ben elimden geleni yapacağım.”

 

Guo Ren bunu duyunca sevinerek başını salladı: “Usta Amca bu adamla ortak bir noktada anlaşıp durumu sakinleştirebilirse ben de elimden gelen en iyi performansımı sergileyeceğim.”

 

Guo Ren sinsi şekilde dişlerini gıcırdatıyordu. İtemeyerek de olsa geçici bir uzlaşma seçimi yapmıştı. Guo Ren fani uygulayıcıyı sakinleştirip onun güvenini kazandıktan sonra elbette daha sonrasında yine hainlik edecekti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr