Sovereign of the Three Realms - Bölüm 303: Jiang Chen’in Hedefi

---

“Sanırım bu kaya kalpli adam artık verdiği kararın cezasını çekecek.” Organizatör gülerek konuştu.

 

“Hmm, zor seviye seçti diye illaki başarısız olacak değil ya.”

 

“Bu sefer durum farklı. Beşinci seviye zorluğu on beş dakikadan daha az bir sürede bitirdi, fakat şu anda yedinci seviye zorlukta ve iki gündür içeride. Bu kadar uzun süre harcaması zorlandığı anlamına gelmiyor mu?”

 

Jiang Chen ikinci denemesine başlayalı iki gün olmuştu.

 

Bu süreç içerisinde diğer katılımcılar da denemeye başlamışlardı.

 

Fakat Jiang Chen hala ikinci denemesinden çıkmamıştı.

 

Organizatörler Jiang Chen’in içeride ne yaptığını merak etmeye başlamışlardı.

 

Fakat dışarıdakilerin düşündüğünün aksine, Jiang Chen yedinci seviye zorluğa sahip odada gayet rahat bir savaş veriyordu. Birçok kazancı olmuştu bu süreçte.

 

Yedinci seviye zorluğa sahip golemle savaşırken Yaşam ve Ölümün Gizli Mührü tekniğini iyice kavrayabilmişti.

 

“Bütün hayatlar yaşam ve ölümle ölçeklendirilir. Yaşam ve Ölümün Gizli Mührü, hayatın işleyişi ve bitişi ile ilgili gizemleri belirtir. Acaba Kutsal Sonsuzluk Yumruğu tekniğini bu yeni öğrendiğim teknikle birleştirebilir miyim?”

 

Jiang Chen’in aklına aniden ilginç bir fikir gelmişti.

 

Kutsal Sonsuzluk Yumruğu harika bir teknikti, bu tekniği diğer yeteneklerle kombine ederek sıkça kendini geliştirmeye çalışıyordu, neden yeni öğrendiği bu tekniği de denemesindi ki?

 

Kutsal Sonsuzluk Yumruğunu Ateş ve Buz’un Büyüleyici Nilüfer Çiçeği ile entegre ettiğinde harika bir sonuç elde etmişti.

 

Ayrıca Süzülen Dolunay Hançeri tekniği ile de kombine ederken oldukça başarılı olmuştu. Çünkü İleri Atılan Kaplan ve Uçan Kartal formasyonları bu çaba sayesinde ahenk içinde çalışmaya başlamıştı.

 

Bu sayede yeryüzü seviyeli bir Ay Işıklı Canavar Maymunu ölümcül derecede yaralayabilmişti.

 

Belli ki Kutsal Sonsuzluk Yumruğu yeteneği sıradan ve kullanışsız görünen teknikleri geliştirebiliyor ve onları nadir ve işe yarar hale getiriyordu.

 

Jiang Chen’in solma-filizlenme konusundaki anlayışı geliştikçe kazançları da artıyordu.

 

Bundan dolayı Kutsal Sonsuzluk Yumruğu ile Yaşam ve Ölümün Gizli Mührünü kombine ettiğinde yine üstün bir başarı elde etmişti.

 

“Al bakalım mührümü!”

 

Jiang Chen bağırarak sağ elini havaya kaldırdı, karşısındaki goleme elini savurduğunda sert bir rüzgar akımı oluşturdu.

 

Aynı zamanda sol eliyle daire çiziyordu, başka bir mühür oluşturuyordu ve bu mühür bitmeyen bir hayat gibiydi. Sağ ve sol elindeki mühürlerle tekniği tamamlamıştı.

 

İki mühürle elde ettiği güç bir anda ikiye katlandı. Gökleri yere indirebilecek güçte bir kuvvet, bir anda golemin üzerine çöktü.

 

Bum!

 

Golem direkt bir darbe almıştı, duvara çarptı, neredeyse milyonlarca küçük parçaya ayrılmıştı!

 

Jiang Chen bu durumdan memnundu. Kutsal Sonsuzluk Yumruğu yeteneği ile birleşen Yaşam ve Ölümün Gizli Mührü tekniği, artık efsanevi seviyeye ulaşıyordu.

 

Bu saldırısı adeta reenkarnasyonun gücünü tetiklemiş gibiydi, karşısındakini öyle küçük parçalara ayırmıştı ki neredeyse yok etmişti!

 

Kapı yavaşça açıldı.

 

Jiang Chen ikinci denemesinde de başarılıydı!

 

Hem de sadece üç günlük bir sürede!

 

Bu demek oluyordu ki Jiang Chen’in onuncu seciye zorluğa sahip golemle savaşabilmesi için önünde daha yedi günü vardı. Fakat elbette iki şansını da kullanmıştı ve sadece bir deneme hakkı kalmıştı.

 

Bir günlük dinlenme sonrasında tekrar Yeraltının Büyük Salonuna geldi.

 

Diğer katılımcılar arasında sadece birkaç tane uygulayıcı normalden biraz fazla başarı gösterebilmişti, organizatörler sıkılmış gibiydi.

 

Bu organizatörlerin en büyük zevki dâhi kişileri tespit etmekti.

 

Fakat şu ana kadar kendilerini defalarca şaşırtan kaya kalpli adam haricinde hiç kimse üstün başarı sergileyememişti.

 

Bu adamın başarısına yaklaşabilen bile olmamıştı.

 

Bundan dolayı Jiang Chen’in tekrar salona geldiğini gören organizatörlerin yüzünde neşe oluştu.

 

“Tekrar mı mücadele edeceksin?”

 

Jiang Chen gülümseyerek onayladı.

 

“Bu sefer hangi zorluk seviyesini seçiyorsun?”

 

Organizatörler kendi aralarında daha önce konuşmuşlardı, yürüttükleri tahminlerde bu adamın sekizinci seviye zorluk seçeceğine kanaat getirmişlerdi.

 

Sekizinci seviye zorluk demek topluluk müritlerinin hepsinden daha güçlü birisi olmak demekti, ayrıca bu adamın kavrama yeteneği ve potansiyeli de en az fiziki kuvveti kadar etkiliydi.

 

Bu durumda bu adam toplulukların elit müritleri arasında bir yere sahip olmalıydı, sekizinci seviye zorluğu bitirmek buna denk geliyordu!

 

Jiang Chen nazikçe gülümseyerek: “Bu sefer zorluğu artırmak istiyorum, onuncu seviye zorluk seçiyorum.”

 

“Ne?”

 

“Onuncu seviye mi?”

 

“En zoru mu?”

 

“Sen… Nasıl… Bu saçmalık değil mi?”

 

Jiang Chen organizatörleri yine şaşırtmayı başarmıştı. Hepsi de bu adamın gücünü biliyordu, tahminlerine göre sekizinci seviye seçecekti.

 

Fakat organizatörler kendi aralarında tahmin yürütürken kimse onuncu seviyeyi seçeceğini söylememişti bile.

 

Dokuzuncu seviye seçeceğini tahmin eden organizatörlere gülmüşlerdi bile hatta!

 

Fakat bu adam gelmiş, karşılarına dikilip onuncu seviye zorluk seçeceğini söylüyordu!

 

Bilinmesi gerekirdi ki onuncu seviye zorluk demek beşinci seviye ruh âleminin en üst noktası demekti. Sıradan bir uygulayıcının dövüş kabiliyetleri düşünüldüğünde, bir de bunun üzerine içeride sadece tek bir tekniğin kullanılabilmesi kuralı vardı!

 

Böylesine bir zorluk seviyesini denemek resmen kendine işkence etmekti!

 

Topluluklarda bile bu yaşta bu güce sahip müritler yoktu.

 

Beşinci seviye ruh âlemi, toplulukların önde gelen müritlerine denk geliyordu.

 

Zaten bırakın onuncu seviye zorluğu, sıradan bir uygulayıcının sekizinci seviye zorluğu başarmış olması bile oldukça absürt bir durumdu!

 

Organizatör yine nazikçe bir uyarı peşindeydi: “Genç adam, onuncu seviye zorluk demek beşinci seviye ruh âleminin en üst noktası demektir, bunu seçmek istediğinden emin misin?”

 

Jiang Chen kararlı şekilde kafasını sallayarak onayladı: “Evet, eminim.”

 

Jiang Chen seçmelere katılmayı aklına koyduğu ilk gün planını oluşturmuştu. Mademki seçmelere katılacaktı, o halde gücünü saklamayacaktı. Askeri Dao’da ne kadar üstün birisi olduğunu herkese ispatlayacaktı.

 

Kendisindeki potansiyeli biliyordu, bundan dolayı bir numara olmak için elinden geleni yapacaktı.

 

Eğer bir uygulayıcının içinde ilerleme ve yükselme hırsı varsa hiçbir zaman pes etmezdi.

 

Fakat topluluk bünyesinde olmayan uygulayıcıların bu hırslarını kaybetmesi normaldi, kaynaklardan ve bilgilerden yoksundular.

 

İçlerindeki bu hırsı kaybettiklerinde ise motivasyonlarını da kaybediyorlardı ve ilerleyemiyorlardı.

 

Sadece askeri Dao’nun yaşam ve ölüm kanunlarını kavrayabilenler ilerleyebilirdi.

 

Onuncu seviye zorluğa sahip odanın kapısı açıldı, Jiang Chen içeri yavaşça girdi.

 

Organizatörlerin çoğu sersemlemiş hissediyorlardı.

 

Bu adamın kapının ardında kaybolan silueti organizatörlerin aklına kazınmıştı.

 

Bu silueti zihinlerinden silmekte zorlanıyorlardı.

 

Onuncu seviye zorluğa sahip olan odanın içerisi diğerlerine göre çok daha genişti.

 

Golem odanın ortasında dikiliyordu, harika bir aura yayıyordu etrafına. Sert bir kasap gibi görünüyordu, bir nebze bile insani duygu göstergesi yoktu.

 

Bum!

 

Golem bir anda elindeki alevli mühürle Jiang Chen’e doğru hareketlendi, elindeki mührü Jiang Chen’e doğru savuruyordu. Bu elbette Yaşam ve Ölümün Gizli Mührü tekniğinin hamlelerinden bir tanesiydi.

 

Cehennem Ateşi Mührü!

 

Jiang Chen bu saldırıyı hafife almak istemedi, anında içindeki enerji ile ‘Donduran Buz Mührü’ oluşturdu ve kenara zıplayarak gelen saldırıdan kaçındı, aynı zamanda golemin arkasına geçerek avantaj sağlamaya çalışıyordu.

 

Golemin dezavantajı insanlar gibi akıllı olamamasıydı. Bilinci sadece savaşmaya çalışıyordu, durum analizi ve strateji düşünemiyordu.

 

Jiang Chen’in ise büyük bir avantajı vardı, iki adet hayat yaşamış olmanın verdiği bilgi ve tecrübe!

 

Mutlak güç bakımından elbette Jiang Chen’in gücü bu golemin gücünden daha azdı.

 

Eğer zekâsını kullanarak durumu analiz edip strateji geliştirmezse, Jiang Chen sadece kurallarda belirtilen tekniği kullanarak bu canavarı yenemezdi.

 

Golem Jiang Chen’in toparlanmasına fırsat vermeden ellerini savurdu ve sonsuz sayıda gibi görünen mühür dalgalarını gönderdi.

 

Bu türden bir saldırı elbette rakibi bu oda gibi sınırlı bir alanda köşeye sıkıştırarak onun hareketsiz kalmasını sağlamak içindi.

 

Rakibinin hareketi sınırlandığı zaman, golemin yapması gereken tek şey rakibine işkence etmekti!

 

Jiang Chen golemin dövüşme stilini anında görmüştü, şaşkın şekilde düşündü: “Bu golemin enerjisi çok yüksek, üç gün ve gece süren savaştan sonra bile enerjisi hiç tükenmeyecek gibi. Eğer saldırılarına bu şekilde devam ederse bütün odanın hâkimiyetini devralacak ve benim hareket etmem için bana fırsat vermeyecek, bu durumda ben hareketsiz bir hedef olacağım!”

 

Jiang Chen’in zengin savaş tecrübesi anlık reaksiyon verebilmesini sağlıyordu.

 

Fakat golemin enerjisi tükenmiyordu, ayrıca oluşturduğu mühürlerin gücü de artıyor gibiydi. Jiang Chen her ne kadar hızlı tepkiler verip saldırılardan kaçınabiliyor olsa da sonuçta kendisi et ve kemikten ibaretti.

 

Bu şekilde saldırılar yaklaşık bir saat boyunca sürdü ve Jiang Chen sonunda böyle pasif şekilde, sadece kaçınarak savaşırsa uzun süre dayanamayacağını anladı.

 

“Onun hamle yapmasını önlemeliyim, böylece bu kadar vahşi davranmasını engelleyebilirim.” Jiang Chen bunları düşününce anında taktik değişikliği yapmak istedi, hızlı ve seri şekilde birçok mühür oluşturdu. Bir anda uzun dalgalar şeklinde mühürler oluşturdu ve ruh enerjisi ile birleştirerek düzinelerce mührü canavara yolladı.

 

Golem üzerine gelen bu mühür zincirini görünce bir yumruk savurdu.

 

Jiang Chen golemin mühür zinciri ile uğraşmasını bir fırsat olarak görüp anında onun arkasına geçmek için hamle yaptı.

 

Arkasına geçer geçmek ellerinde yine düzinelerce mühür oluşturup canavara yolladı.

 

“Bakalım manyetik kuvvet bu canavarı yavaşlatabiliyor mu?”