Bölüm 280: Üç Topluluk Jiang Chen’i İstiyor

avatar
2672 1

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 280: Üç Topluluk Jiang Chen’i İstiyor


İlk kademe seçmelerin beş mücadelesi belirlenmişti, birincisi kalp mücadelesi, ikincisi yetenek mücadelesi, üçüncüsü potansiyel mücadelesi, dördüncüsü savaş kabiliyetleri ve beşincisi ise talih ölçülmesiydi.

 

Jiang Chen bu düzenlemede bir hata aramaya çalışmış fakat geçmiş hayatından kalan bilgilere rağmen bu seçmelerde bir pürüz bulamamıştı.

 

Jiang Chen bu beş mücadelenin anlamını çözmeye çalışıyordu aklında, içinden Güneş Avcısının sözlerini tekrar etti: “Bu beş mücadelede ne kadar potansiyele sahip olduğunuz, hangi yeteneklere sahip olduğunuz ve ileride ne kadar gelişebileceğiniz tamamen belirlenmiş olacak.”

 

Birinci kademe seçmelere katılan dört yüz bin kişi arasından tahminlere göre on bin kişi ikinci kademeye geçmeye hak kazanacaktı.

 

Bu on bin kişi ikinci kademe seçmelere topluluk müritleri ile beraber girecekti.

 

Bundan sonra ise topluluklara girme şansını sadece üç bin uygulayıcı kazanabilecekti.

 

Fakat elbette bu üç bin kişi içerisinden hangilerinin son atmış dört kişilik gruba kalacağı belirsizdi.

 

Sonuçta bu üç bin kişi topluluk müritleri ile rekabette olacaktı.

 

Son atmış dört kişilik kontenjanın kaç tanesini sıradan uygulayıcıların kapabileceği elbette bir muammaydı.

 

“Pekâlâ, şimdilik seçmeler hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Denemelerde sorumlu kişiler olacak ve her denemenin kurallarını size ayrıntılı şekilde açıklayacaklar. Fakat unutmayın, girmeden evvel kayıt formunuzu vererek katılımcı belgelerinizi, üniformanızı ve maskenizi almanız lazım. Bilmenizi isterim ki seçmelerde herkesin kimliği gizli olacak, kimliğinizi açık etmeniz yasaktır! Nedenini merak edenler için söylüyorum, hileleri ve adam kayırmayı önlemek için! Böylece topluluklar adil şekilde seçim yapabilecek. İkinci kademe seçmelerde de aynı gizlilik söz konusu olacak. Topluluk müritlerinin de kimliklerinin gizli olup olmayacağını merak ediyorsanız cevaplayayım, hayır olmayacak. Onlar zaten topluluğun bir parçası ve onlar arasından topluluğa alım yapmayacağız zaten. Onlar sadece ilk atmış dört kişi arasına girmek için rekabet edecekler. Onların kimliğinin gizli kalmasına gerek yok.”

 

Bu kuralın arkasındaki mantığı anlamak da zor değildi.

 

Fani uygulayıcıların hepsinin arkasındaki kişiler farklıydı, geldikleri krallıklar ve davranış-tutumları farklıydı. Topluluklarla ilişkili olanlar olabilirdi aralarında.

 

Bu durumda sağlıksız bir rekabetin oluşması normaldi.

 

Fakat eğer kimlikleri gizli şekilde mücadelelere girerlerse, işte o zaman adam kayırma meselesi ortadan kalkacaktı.

 

Elbette ortaya konulmuş kurallar olsa da, yine de hile yapılması mümkündü.

 

Hiçbir şey mükemmel olamazdı, her ne kadar kural koyulursa koyulsun, elbette küçük de olsa bir hile ihtimali mevcuttu.

 

Bazı durumlar kaçınılmazdı.

 

Mesela Jiang Chen, onun yetenekleri sayesinde göze çarpmaması imkânsızdı.

 

Onun yetenekleri saklanamayacak kadar güçlüydü, zaten Jiang Chen’in de yeteneklerini saklamak gibi bir amacı yoktu. Jiang Chen finale kadar yükselebilecek ve on altı kişi ile mücadele edebilecek kapasitedeydi.

 

“Pekâlâ, hadi gelip katılımcı belgelerinizi, geldiğiniz krallığın üniformalarını ve maskelerini alın.”

 

Ata Güneş Avcısı açıklamaları yaptıktan sonra sahneyi terk etti ve sorumlu bir kişi otoriteyi devraldı.

 

Dört büyük topluluk toplamda binlerce kişiyi bu seçmeler için görevlendirmişti, bu seçmelere ne kadar önem verdikleri belli oluyordu.

 

Jiang Chen de sıraya girmişti, ne heyecanlı ne de çok sakindi.

 

Aniden beyaz bir ışık parladı ve Jiang Chen’in önüne indi.

 

Bu gelen kişi ruh hayvanı süren kıdemli bir topluluk yöneticisiydi, giyimi Devasa Ruh Topluluğundan Dokuz Aslan isimli Ata kişinin giyimine benziyordu. Ruh hayvanının üzerinde Devasa Ruh Topluluğunun özel nişanı vardı.

 

Bu kişi Devasa Ruh Topluluğunun üst kademeli kişilerinden birisi olmalıydı.

 

“Hehe! Genç arkadaşım, seni buradaki dört yüz bin kişi içerisinden bile tanıdım. Sen Jiang Chen’sin değil mi?” Adam gülümseyerek konuşuyordu: “Kendimi tanıtmama izin ver lütfen, ben Wang Tuo’yum, Devasa Ruh Topluluğunun başkan yardımcısıyım. Duyduğuma göre sen bin adet ruh hayvanının uçuş lisansı için başvuru yapmışsın ve iki adet yeryüzü seviyeli uygulayıcıyı savaşta yenmişsin.”

 

“Başkan yardımcısı Wang’ın harika bir istihbarat teşkilatı olmalı.” Jiang Chen gülümseyerek cevapladı.

 

“Haha! İstihbarat değil, bunları herkes biliyor artık! Genç arkadaşım Jiang Chen, ben boş konuşarak vakit kaybetmeyi seven birisi değilim. Ben buraya seni Devasa Ruh Topluluğumuza katılman için davet etmeye geldim. Merak ediyorum, acaba bu teklifle ilgilenir misin?”

 

“Oh? Yardımcı başkan Wang’ın böyle bir teklif yapması kurallara aykırı değil mi?”

 

“Seçmeler henüz başlamadı, öyle değil mi? Mademki seçmeler henüz başlamadı, kuralları ihlal etmiyorum demektir. Eğer, genç arkadaşım Jiang Chen, kabul ettiğini söylersen seni anında buradan alır ve şahsi müridim yaparım. Birinci kademe seçmelere katılmana gerek bile kalmaz, direkt olarak ikinci kademeye geçebilirsin.”

 

Bu kişi Devasa Ruh Topluluğunun yardımcı başkanıydı ve Jiang Chen’e şahsi müridi olması için teklifte bulunuyordu!

 

Jiang Chen’in etrafındaki katılımcılar bunu duyduklarında aniden duraksadılar.

 

Ortamdaki herkes Jiang Chen’e imrenerek bakıyordu.

 

Bu açık bir fırsattı! İlk kademe seçmeleri geçip direkt olarak ikinci kademeye girebilirdi!

 

Kalabalıktan şaşkınlık fısıltıları duyulmaya başlamıştı.

 

Hem kıskançlık hem de hayranlık yükseliyordu.

 

Bütün gözler Jiang Chen’in üzerindeydi. Jiang Chen’in bir anda göklere yükseleceğini düşünmüşlerdi.

 

Jiang Chen’in yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

 

Devasa Ruh Topluluğu her ne kadar büyük ve güçlü bir topluluk olsa da, Jiang Chen’in birinci önceliği bu değildi. Birinci önceliği elbette Kıymetli Ağaç Topluluğuydu.

 

Jiang Chen’in şu anda en çok ihtiyaç duyduğu şey ruh malzemeleriydi ve ruh malzemeleriyle en çok bağlantısı bulunan topluluk Kıymetli Ağaç Topluluğuydu.

 

Devasa Ruh Topluluğu ruh hayvanlarını eğitmekte ve yetiştirmekte üstün olsa da, yine de Jiang Chen’in gözünde çok değerli değildi. Ayrıca, bu topluluğun Jiang Chen’e öğretebileceği bir şey yoktu zaten.

 

Ayrıca, Jiang Chen’in onlara bir şeyler öğretmesine de layık değillerdi.

 

Jiang Chen tam da bu teklifi nasıl kibar şekilde geri çevirebileceğini düşünürken bir başka ışık huzmesi yaklaştı.

 

“Başkan yardımcısı Wang, seçmeler başlamadan eleman almak yapılacak şey mi?” Bu gelen kişinin yüzünde gülümseme vardı: “Genç arkadaşım Jiang Chen, Akan Rüzgar Topluluğunun başkan yardımcısı Jiang Rou’yum. Seninle soy isimlerimiz aynı, belki de seninle beş yüz yıl önce aynı klanın mensubuyduk. Ben uraya Akan Rüzgar Topluluğunun Atasının emriyle, seni topluluğumuza davet etmek için geldim. Eğer istersen…”

 

“Daoist Jiang, ne yapmaya çalışıyorsun? Bir ortama ilk gelen kişinin önce konuşma hakkı olması gerekmez mi?” Wang Tuo Jiang Rou’nun ani müdahalesini görünce paniklemiş gibiydi.

 

“Hehe! Başkan yardımcısı Wang, neden endişeleniyorsun ki? Sonuçta seçme hakkı genç arkadaşımız Jiang Chen’in. Eğer buraya gelmeden önce aklında hangi topluluğa katılmak istediğini kesinleştirmişse elbette bu karara uyacaktır. İkimizin tartışmasına ne gerek var?”

 

Wang Tuo homurdanarak cevapladı: “Daoist Jiang, sen baştan çıkarma yeteneklerini sergilemeye başladın bile. Bu çoktandır kirli bir rekabete dönüştü bile. Bu gençler arasında senin ikna etme yeteneklerine karşı koyabilecek birisi var mı ki?”

 

Jiang Ruo’nun gözleri gülümserken parladı: “Eğer senin de yeteneklerin varsa sergile bakalım, adil bir rekabet olsun başkan yardımcısı Wang.”

 

Wang Tuo sesini yükselterek konuştu: “Genç arkadaşım Jiang Chen, eğer benim şahsi müridim olarak topluluğa girmeyi yeterli bulmadıysan benim topluluğumun Atası seni şahsi mürit olarak almayı isteyebilir. Eğer ruh hayvanlarını eğitmekteki yeteneklerin olağanüstüyse seni şahsi mürit olarak yanına alması elbette mümkündür.”

 

Teklifi artırmıştı!

 

Jiang Ruo da teklifini artırmak üzereydi ki yukarıdan bir ses daha duyuldu: “Arkadaşlar, bu yaptığınız da iş mi şimdi ha? Benim krallığımdan olan birini benim gözümün önünde çalmaya kalkışırsınız ha?”

 

“Hı?”

 

Jiang Ruo’nun ve Wang Tuo’nun yüz ifadeleri aniden değişti.

 

Bu gelen kişi Kıymetli Ağaç Topluluğunun başkanı Xie Tianshu’ydu.

 

Xie Tianshu topluluğun en güçlü ikinci ismiydi, Ata Bin Akbaşlı’dan sonra en güçlü kişiydi.

 

Saygın kıdemli kişi Demir Long’dan bile daha güçlüydü.

 

Topluluğun başkanı olarak elbette Jiang Chen’in şöhretini duymuştu.

 

Bunca süredir Jiang Chen’i gözlemliyordu fakat koşullar gereğince onu bizzat topluluğa davet etme olanağı bulamamıştı, sonuçta kendisi koskoca topluluk başkanıydı.

 

Jiang Chen ve Demir Ailesi arasında bir savaş vardı, eğer Jiang Chen’i topluluğa almak istiyorsa akan suların durulmasını beklemek zorundaydı.

 

Eğer Jiang Chen gibi sıradan görünen birisini bizzat davet ederse büyük resmi göremeyen, detaylara takılan birisi olarak adı çıkabilirdi.

 

Fakat, şimdi olay bir yarışma haline büründüğüne göre, yani Jiang Ruo ve Wang Tuo’nun Jiang Chen’le yakından ilgilendiğini görünce elbette sakince oturamazdı.

 

Jiang Chen’in potansiyeli bir yana dursun, toplulukta Demir Ailesini idare etmesi hususunda Jiang Chen yine işe yarayabilirdi.

 

Sonuçta Demir ve Xie Aileleri arasındaki rekabet dillere destandı. Eğer Jiang Chen gibi Demir Ailesi ile problemi olan birisini topluluğa alabilirse çok avantajlı olurdu.

 

“Hehe! Başkan Xie, Jiang Chen Gök Ağacı Krallığında iki yıldır yaşıyor ve Kıymetli Ağaç Topluluğu bu süre içerisinde onu bünyesine katmak için bir hamlede bulunmadı. Bizim hamle yapmamızı neden yadırgıyorsun ki? Ayrıca, bu yapılacak olan seçmelerin amacı ne? Elbette yetenekli kişileri tespit edip onları topluluklara almak. Bizim yetenekli kişileri bünyemize katmamızı engellemeye mi çalışıyorsun? Bu durum Jiang Chen’in şöhret kazanmasını engellemek değil midir?” Wang Tuo gülerek sordu.

 

Jiang Ruo da  gardını indirmedi: “Elbette, elbette… Sen Kıymetli Ağaç Topluluğunun yetenekli kişilere önem verdiğini söylüyorsun fakat bizim duyduğumuza göre sizin topluluğunuzdaki kişilerden bazıları Jiang Chen üzerinde baskı kurmaya çalışıyormuş. Jiang Chen gibi bir dâhi kişiyi bile dışlıyorsunuz, fakat şimdi de onu bünyenize katmaya mı çalışıyorsunuz? Bu nasıl bir mantıktır?”

 

Xie Tianshu bu sözleri duyunca yüzünün rengi solmuştu, durumun garipleştiğini düşündü.

 

Xie Tianshu biraz utanmıştı, sonuçta karşısında konuşan adamın söyledikleri doğruydu, Jiang Chen uzun zamandır Gök Ağacı Krallığındaydı ve Kıymetli Ağaç Topluluğu onu bünyesine katmak için bir çaba göstermemişti. Bu durum elbette Kıymetli Ağaç Topluluğunun ihmaliydi.

 

Fakat Xie Tianshu Jiang Chen’in potansiyelinden sadece son birkaç gündür haberdardı.

 

Jiang Ruo ve Wang Tuo’nun sözleri sanki Kıymetli Ağaç Topluluğu Jiang Chen’i en baştan beri ihmal ediyormuş gibi göstermişti.

 

Xie Tianshu Jiang Chen’in Kıymetli Ağaç Topluluğunu tercih etmeyeceğinden endişeleniyordu.

 

Etraftaki herkes şaşkındı, henüz seçmeler başlamamış olmasına rağmen Jiang Chen’i isteyen üç adet topluluk vardı ve bir tanesinin bizzat başkanı teklifte bulunmuştu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr