Bölüm 248: Güçlü Gelecek Planı

avatar
3148 2

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 248: Güçlü Gelecek Planı


Yaşlı Fei zaten Jiang Chen’i topluluğa girmeye ikna etmenin zor olacağını tahmin etmişti. Bu meseleye acele etmeden, sakince yaklaşması gerektiğini biliyordu.

 

Henüz Jiang Chen’i topluluğun başkanına tavsiye etmeye ve ona referans olmaya hazır değildi.

 

Sonuçta yıllar önce topluluktan sürgün edilmişti. Şu anda topluluk başkanı tarafından değer görüyor olsa da, bir anda bu kadar hevesli şekilde mürit tavsiye etmek yakışmazdı. Topluluk tarafından tekrar reddedilmek istemiyordu.

 

Jiang Chen malikânesine geldikten sonra Labirent Âleminden elde ettiği ruh malzemelerini bir araya getirdi. Üzerinden geçilmesi gereken çok şey vardı.

 

Sonraki bir aylık süre içerisinde Jiang Chen neredeyse bütün vaktini bu ruh malzemeleri üzerine harcadı. Gözlem yeteneği oldukça gelişmişti, elindeki bu malzemelerin değeri oldukça yüksekti.

 

En son sefer kapalı alan yetişimine girdiğinde kullanıma hazır olan bütün ruh malzemelerini kendisi için kullanmıştı. Fakat burada henüz kullanıma hazır olmayan bir sürü ruh malzemesi vardı.

 

Bu kullanıma hazır olmayan malzemeleri nasıl kullanacağına dair bir plan çizmek biraz zaman almıştı.

 

“Eğer bu ruh malzemelerini kullanmayıp sadece burada depolayacaksam zaten hiç işe yaramaz demektir. Görünüşe göre bu ruh malzemelerini etkin hale getirebilmek için burada biraz uğraşmak gerek. Devasa Hazine Sarayında güzel eşyalar var. Acaba ihtiyacım olan eşyaları orada bulabilir miyim, bir gidip bakayım.”

 

Jiang Chen gücünü artırmak için yardımcı malzemeler kullanmanın çok büyük yardımı dokunduğunu biliyordu.

 

Sekiz şahsi koruması çok yüksek potansiyele sahipti fakat gelişmeleri için zamana ihtiyaç vardı.

 

Gouyu her ne kadar şu anda ruh âlemine geçiş yapmış olsa da, kendisi için tehlikeye atılan kişinin bir kadın olmasını istemiyordu.

 

Elbette kimi en çok geliştirmek istediğine dair aklında fikirler vardı.

 

Elinde bir sürü koz vardı ve kendini geliştirmek için kullanabileceği hedef sayısı da fazlaydı.

 

Mesela Kılıç Kuşu ordusu, eğer hepsini ruh âlemine yükseltebilirse, işte o zaman yüz binlerce sayıdaki Altın Kanatlı Kılıç Kuşu ordusu kesinlikle başa çıkılamaz bir güç haline gelirdi.

 

Aynısı Altın Yiyen Fareler için de geçerliydi. Fare Kralın kendi gücü zaten devasaydı, Ye Chonglou’dan bile güçlüydü. Hatta Fare Kral bir yana, onun soyundan olan farelerden bazıları bile yeryüzü âleminden uygulayıcılarla rekabet edebilecek düzeydeydi.

 

Fakat Jiang Chen Altın Yiyen Farelerin varlığının bilinmesini istemiyordu, zorunda kalmadıkça bu sırrının açığa çıkmasını engellemek istiyordu.

 

Sonuçta bu fareleri elinde bir koz olarak bulunduruyordu ve koz demek zorunda kalmadıkça ortaya çıkartılmaması gereken güçler demekti.

 

Kılıç Kuşları ve Altın Yiyen Farelerden ayrı olarak, asıl en güçlü potansiyele sahip olanlar Ay Işıklı Maymunlardı.

 

Jiang Chen Labirent Âleminden getirdiği Ay Işıklı Maymunların kan soyunu araştırmıştı.

 

Her ne kadar kesin bir sonuca ulaşamamış olsa da, bu hayvanların potansiyelinin çok fazla olduğunu keşfetmişti.

 

Sonuç olarak Ay Işıklı Maymunlar henüz doğduklarında ruh âleminde doğmuşlardı, bebek hallerindeyken bile ruh âlemindeydiler.

 

Jiang Chen tarafından kaçırılmadan önce henüz çok küçüktüler ve seviyelerini yükseltmek için savaşma fırsatları olmamıştı.

 

Hayvanların mağaradaki yaşam ortamlarına, sahip oldukları ruh bitkilerine ve yaşam tarzlarına bakarak Jiang Chen zaten bir tahminde bulunmuştu. Bundan dolayı hayvanları ilk gördüğünden bu yana onları geliştirme planı yapmıştı zaten.

 

“Mağaradaki Ay Işıklı Maymunlar insanların yeryüzü seviyeli ruh âlemi uygulayıcılarına eşitti. Fakat asıl eğitim seviyeleri ruh âleminin dördüncü seviyesindeydi. Bu demek oluyor ki bu hayvanların kan soyları tam olarak uyanmamış halde. Mademki kutsal seviyeli Ay Işıklı Maymunların varlığı biliniyor, o halde bu elde ettiğim Ay Işıklı Maymunlar en düşük seviyeli hayvanlardan olmalı.”

 

Jiang Chen’in şu anki eğitim seviyesi ile bu maymunları kutsal seviyeye geliştirmek imkânsızdı.

 

Fakat eğer ki kan soylarını uyandırmayı başarabilirse, en azından sahip oldukları potansiyel açığa çıkardı ve ruh âleminden daha yukarı çıkabilirlerdi.

 

“Evet, görünüşe göre iyi bir ilerleme kaydedeceğim. Fakat hala ihtiyacım olan şeylere sahip değilim.”

 

Jiang Chen her ne kadar para ve kaynak konusunda sıkıntı çekmiyor olsa da, ihtiyacı olan şeyleri bulmakta bazen zorlanabiliyordu.

 

Öncelikle yapması gereken şey bütün Altın Kanatlı Kılıç Kuşlarının ruh âlemine geçmesini sağlamak olmalıydı. Sırf bu işlem bile tek başına çok büyük bir kaynak ve para ihtiyacı doğuruyordu.

 

İki adet Ay Işıklı Maymunu geliştirmek ise başlı başına bir servet gerektiriyordu. Jiang Chen şu anda ne kadar para ve kaynağa ihtiyaç duyacağını hesaplamakta bile zorlanıyordu.

 

“Keşke yaşlı Fei’ye bana para vermesini söyleseydim. Şimdi toplulukta kıdemli bir yönetici olduğuna göre zengin bir adam olmalı. Onunla bir sonraki görüşmemde kesinlikle para almalıyım.”

 

Aslında Jiang Chen’in yaşlı Fei’den para almaya ihtiyacı yoktu. Saflık Yenileme İlacının değeri birkaç küçük şehir satın alabilecek kadar vardı. Eğer bu ilaç seri olarak üretilirse, Jiang Chen’in sonraki birkaç yıl için para derdi tamamen ortadan kalkacaktı.

 

Yaşlı Fei her ne kadar başına buyruk ve öğür ruhlu birisi olsa da, bu ilacı Jiang Chen’in izni olmadan seri üretime geçirmeye cesaret edemezdi.

 

Jiang Chen her ne kadar ilaç tarifini Fei Xuan’a vermiş olsa da, bu tarifle istediği her şeyi yapabileceğini söylememişti.

 

Yaşlı Fei sınırlarını biliyordu.

 

“Saflık Yenileme İlacının seri üretimi için biraz plan yapmam lazım, ayrıca yaşlı Fei’yi bir sonraki görüşümde ondan ihtiyacım olan malzemeleri de istemem lazım.”

 

Jiang Chen artık Devasa Hazine Sarayına bir yolculuk yapmayı kesinlikle kafasına koymuştu. Planları için gerekli olan birkaç malzemeyi oradan temin edecekti.

 

Ay Işıklı Maymunlar öyle bir-iki günde eğitilebilecek hayvanlar değildi, o yüzden işi aceleye getirmek istemiyordu.

 

Fakat Kılıç Kuşu ordusu için bir an önce harekete geçmek istiyordu.

 

Başkente gelirken çok fazla dikkat çekmemek için yanında sadece birkaç tane Kılıç Kuşu getirmişti, Kılıç Kuşu ordusunun büyük bir çoğunluğunu geride bırakmıştı.

 

Jiang Chen ordusunun büyük bölümünün dışarıda kaldığını hatırlayınca öncelikle Tian Shao’ya bir ziyarette bulunmaya karar verdi.

 

Uçuş için gerekli lisansa sahip oldukları sürece bu kuşlarla rahatça istedikleri yere girip çıkabileceklerdi.

 

Neredeyse bin tane Kılıç Kuşu vardı, fakat Jiang Chen bunun Ejder Dişi Kurumu için bir problem olacağını sanmıyordu.

 

Ejder Dişi Karargâhına yaklaştığında Tang Long ile karşılaştı, adam iyi bir ruh halindeydi.

 

“Genç usta Chen, burada ne yapıyorsunuz?” Tang Long Jiang Chen’i görür görmez yanına gidip onu selamlamıştı, Jiang Chen’i gördüğünde mutlu olmuştu.

 

“Tang, generalin Tian içeride mi?”

 

“Oh, evet, kesinlikle. General Tian bize talimat verdi, eğer usta Jiang Chen gelirse bildirme yapmak için bekletmeyin, direkt içeri alın demişti, sizin geldiğinizi haber etmemize gerek yok genç usta. Lütfen içeri gelin.”

 

“Pekâlâ.”

 

Tang Long’un silah arkadaşları Jiang Chen’in geldiğini görünce hayranlıkla bakmışlardı. Jiang Chen ile Tang Long’un böylesine samimi sohbet etmesine hem şaşırmış hem de kıskanmışlardı.

 

Jiang Chen Gök Ağacı Krallığında bir efsane kişi olmuştu artık, gençlerin hayranlıkla baktığı birisi haline gelmişti.

 

Askeri Dao dünyası yetenekli ve güçlü kişilere hep değer vermişti zaten.

 

Jiang Chen kesinlikle askeri Dao’nun gereklerini yerine getiren birisiydi, hem yetenekli hem de güçlüydü.

 

Tek başına büyük güçlerle savaşan bir uygulayıcı!

 

Bütün gençlerin hayallerini, fantezilerini süsleyen bir nitelikti bu!

 

Fakat Jiang Chen Tang Long’u karargâha doğru takip ederken hiç hava atmaya yeltenmemişti, yüzünde sadece bir gülümseme vardı.

 

Tian Shao Jiang Chen’i görünce en az Tang Long kadar sevinmişti: “Genç usta Chen, sizi buraya getiren nedir? Lütfen… Lütfen oturun.”

 

“Yaşlı Tian, bu sefer ben senden yardım istemeye geldim.”

 

“Genç usta Chen, bu şekilde benimle kibarca konuşmanız bana işkence gibi geliyor. Genç ustanın iyiliği demek benim iyiliğim demektir. Benden iyilik istemeyin, bana emredin.”

 

Tian Shao sadece kibarlık olsun diye böyle konuşmuyordu. Oldukça dürüst bir adamdı, bu sözleri sadece Jiang Chen için sarf ediyordu ve sözlerinde oldukça samimiydi.

 

Sıradan insanlar bu sözleri Tian Shao’dan duyamazdı.

 

“Pekâlâ, benim sahip olduğum bir Kılıç Kuşu sürüsü var…” Jiang Chen konuştu ve bütün meseleyi anlattı.

 

Tian Shao kendisine anlatılanları dinledikten sonra bir süre düşündü ve konuşmaya başladı: “Genç ustam, uçuş lisansı gibi şeyler aslında ufak meseleler fakat asıl problem bu uçuş lisanslarından binlerce tanesini çıkarabilmek. Benim rütbem general, birkaç yüz tanesini çıkarabilmekte problem yok. Fakat sizin istediğiniz sayı birkaç bin tane. Bu durumda Yardımcı Müdür Zhou’dan izin almalısınız.”

 

“Zhou Kai mi?”

 

“Evet, elbette genç usta. Zhou Kai hep sizinle arkadaşlık ilişkisini ilerletmek istemiştir. Eğer bu meseleyi onunla konuşursanız bence sıkıntı olmadan halledersiniz. Ne dersiniz, ben sizi direkt olarak onun yanına götüreyim mi? Zaten kendisi de şu anda karargâhta.”

 

“Elbette.”

 

Zhou Kai son yaşanan olaylardan sonra kendisini gerçekten de Ejder Dişi Kurumunun Yardımcı Müdürü gibi hissedebilmeye başlamıştı. Ezeli rakibi Yang Zhao ortadan kalktığından beri elindeki gücü daha iyi hissedebilmeye başlamıştı.

 

Sonunda Ejder Dişi Muhafızlarının yardımcı müdürünün elinde bulundurması gereken güce erişebilmişti.

 

Bundan dolayı Zhou Kai Jiang Chen’e karşı bir minnettarlık hissediyordu. Zaten aksi takdirde gönüllü olarak Qiao Baishi’nin evlilik kafilesine katılmazdı.

 

Tian Shao’nun Jiang Chen’i ziyaretçi olarak getirdiğini görünce şaşırmış ve kendini onurlanmış hissetmişti.

 

Zhou Kai hissettiği bu duyguları garip buluyordu. Sonuç olarak kendisi Ejder Dişi Muhafızlarının yardımcı müdürüydü, pozisyonu oldukça yüksek ve nüfuzu oldukça kuvvetliydi. Jiang Chen’in statüsü ise sadece ikinci kademeden bir soyluydu ve gerçek anlamda elinde bir güç barındırmıyordu.

 

Fakat yine de içten içe Jiang Chen’in kendisinden daha üstün birisi olduğunu düşünmekten vaz geçemiyordu.

 

“Yardımcı Müdürüm Zhou Kai, genç usta Jiang Chen’in bazı meseleleri var ve bunlar benim yetki alanımın dışında. Bu yüzden ben de düşündüm ki sizinle, yani yardımcı müdürle konuşması daha uygun olur…” Tian Shao meseleyi baştan sona anlattı.

 

Zhou Kai meseleyi dinledikten sonra tereddüt bile etmedi: “Böylesine küçük bir mesele için kendimizi yormayalım. Tian Shao, ben onay veriyorum, derhal uçuş lisanslarının baskısı yapılsın. Genç usta Chen, başka bir şey var mıydı?”

 

Jiang Chen Zhou Kai’nin bu kadar acele şekilde bu olayı kabul edeceğini tahmin edememişti, gülümseyerek cevapladı: “Ben zaten bu mesele yüzünden sizi yardımınızı isterken oldukça utandım, daha fazla ne isteyebilirim ki? Yardımcı Müdür Zhou Kai kesinlikle kararlı bir kişi. Lütfen ileride benim sizlere yardımcı olabileceğim bir konu olursa benden yardım istemekten çekinmeyin.”

 

Jiang Chen mesele dostları olunca hiçbir zaman eli sıkı birisi olmamıştı.

 

Mademki Zhou Kai meseleyi bu kadar hızlı şekilde çözmüştü, bu adam kesinlikle Jiang Chen’in arkadaşlığına layık birisiydi.

 

Zhou Kai Jiang Chen’in bu son sözlerini duyduğuna sevinmişti. Zaten Jiang Chen ile aralarındaki bağı kuvvetlendirmek için fırsat arıyordu. Bu fırsatın bu kadar hızlı şekilde eline geçeceğini düşünmemişti.

 

Jiang Chen’in kendisine bir iyilik borçlanmasına sevinmişti.

 

“Ben uzun zaman önce genç usta Chen’in şöhretini duymuştum. Umarım bizim Ejder Dişi Kurumumuz usta Jiang Chen ile daha yakın bir ilişki kurabilir.”

 

Jiang Chen gülerek cevapladı: “Bu arada ben sizden özür dilemek zorundayım, geçmişte bazı olayları idare etmeye çalışırken yeterince nazik davranamadım.”

 

“Lütfen böyle şeyler konuşmayın usta Chen, Ejder Dişi Kurumu her daim gerçeklere önem veren bir kurum olmuştur. Geçmişte yaşananların hepsi Lu Wuji denen aptal adamın suçu. O aptal adam sizi kışkırttı ve bizim muhafızlarımızın adına kara leke sürdü. Geçmişte yaşananların hiçbiri sizin suçunuz değildi.”

 

Tian Shao burada laf arasına girdi: “Haha! Yardımcı Müdür, o halde geçmişi unutalım! Benim yanımda iki şişe şarap var, ne dersiniz biraz içip kafa dağıtalım mı? Geçmişin üzerine içip onu unutalım!”

 

Bu öneri Zhou Kai’nin hoşuna gitmişti: “Güzel… Çok güzel… Genç usta Chen tam bir dâhi ve ben onunla arkadaşlığımı ileri taşımak için hep bir fırsat aramıştım.”

 

“Gelsenize, gelsenize genç usta… Bugün ne kadar meşgul olursanız olun, Yardımcı Müdür ile birer kadeh şarap içmelisiniz.” Tian Shao Jiang Chen’in kolundan samimi şekilde tutmuştu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr