Bölüm 232: Kadim Demir Geliyor

avatar
2949 3

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 232: Kadim Demir Geliyor


Shangguan Yi’nin gözleri hafifçe kısılmıştı, Jiang Chen’in sözel zekâsını küçümsediğini fark etmişti.

 

“Jiang Chen, boş konuşmayı herkes iyi becerir. Başkalarına temelsiz iftiralar atmayı da herkes iyi becerir. Diyelim ki Lu Wuji’nin krallığın dışından gelen düşmanlarla işbirliği yaptığını kabul ettik, senin bunu ispatlayacak kanıtların var mı? Ejder Dişi Muhafızlarının Yardımcı Generali olarak Lu Wuji’nin o bölgede devriye geziyor olması normal değil mi? Nasıl bilebiliriz ki senin o bölgede var olan düşmanlarla işbirliği halinde olmadığını, belki de Lu Wuji devriyesi esnasında size rastladı ve sen de onu susturmak için anında idam ettirdin. Eğer elinde onu öldürüp susturmak için bir sebep olmasaydı böyle davranır mıydın?”

 

Bu sözleri söyleyen Xin Wudao’ydu, fırsattan yararlanarak direkt Jiang Chen’i suçlamaya başlamıştı.

 

“Bu doğru! Birinin görgü tanığı olmasını engellemek için onu öldürmek elbette suçtur! Eğer Lu Wuji gerçekten suçlu olsaydı zaten bizim Ejder Dişi Kurumumuzun yaptığı soruşturma sonucunda bu ortaya çıkardı. Senin krallığın dışından gelen bir yabancı kişi olarak Ejder Dişi Muhafızlarının iç meselesine karışmaya ne hakkın var? Diyelim ki Lu Wuji gerçekten de suçluydu, yine de kendisini savunması için ona hak verilmesi lazımdı! Sen ölü bir insanın konuşamayacağını bildiğin içi onu öldürdün, böylece kendin istediğin şekilde konuşabileceksin! Sen önce Lu Wuji’yi öldürdün ve sonra da Yardımcı Müdürümüz Yang Zhao’yu suçladın! Bunlar temelleri olmayan suçlamalar! Eğer seni bugün öldürmezsek milyonlarca Ejder Dişi Muhafızının öfkesini nasıl bastıracağız? Yüzyıllardır süregelen onurumuzu nasıl koruyacağız?”

 

Bu sefer de Qi Fengxian konuşmuştu ve konuşurken yine Jiang Chen’i suçlamıştı.

 

Xin Wudao aynı tutumunu devam ettirerek Shangguan Yi’ye döndü ve konuşmaya devam etti: “Genel Müdürüm, bu adam bizim Ejder Dişi Muhafızlarımızı birden fazla kez aşağıladı. Hatta bizim Yardımcı Generallerimizden birini öldürerek adımıza kara leke sürdü. Eğer bu adam ölmezse Ejder Dişi Muhafızlarının prestiji ölecek demektir. Astınız bu adamı öldürmek için savaşma izni istiyor! Ben bu uğurda canımı bile veririm!”

 

Aynı şekilde Qi Fengxian da konuştu: “Genel Müdürüm, astınız savaşmak istiyor!”

 

Bu sözleri duyan diğer yirmi asker de hep bir ağızdan bağırdılar: “Astınız savaşmak istiyor!”

 

Tarafların ikisi de ifadelerini vermişti ve verilen ifadelerin ikisi de aralarındaki çatışmayı güçlendirecek şekildeydi. Bu durum Shangguan Yi’yi strese sokmuştu, iş bu hale gelince bir taraf seçme zorunluluğu doğmuştu.

 

Shangguan Yi karar verme sorumluluğunun kendisinde olmasından nefret eder hale gelmişti.

 

Fakat yine de bir karar vermek zorundaydı.

 

Jiang Chen’i idam etme kararı mı vermeliydi?

 

Bu durumda Yang Zhao’yu korumuş olurdu ve kendisini direkt olarak veliaht prensle karşı karşıya koyardı. Bu durumda kendisini krala açıklama vakti geldiğinde oldukça zorlanacaktı.

 

Eğer bu meselenin derinlemesine araştırılmasını emrederse bu sefer de Kıymetli Ağaç Topluluğu’nu gücendirmiş olacaktı. Kral bunu istemediğini de kendisine belirtmişti.

 

Aslında Shangguan Yi’nin istediği şey sadece Yang Zhao’nun gücünün bir kısmını elinden almaktı.

 

Fakat bunun da aynı zamanda verilmesi zor bir emir olduğunu biliyordu. Eğer bu emri verirse, Yang Zhao’nun bağlantılı olduğu kişilerin rütbelerini elinden almak zorunda kalacaktı, bu durumda Ejder Dişi Muhafızlarının genel morali oldukça düşecekti.

 

“Genel Müdürüm, Lu Wuji’nin krallık dışından gelen düşmanlarla işbirliği yaptığı yönünde çok sağlam bir kanıt var. Gizli El isimli örgütün suikastçıları ve bu olayın kurbanı olan Xue Tong buna şahitlik edebilir.” Tian Shao herkesin duraksadığı bu anı bir fırsat olarak değerlendirmiş ve duruma açıklık kavuşturmak için bunları söylemişti.

 

Jiang Chen’in Genel Müdür Shangguan Yi’ye bakışları ölçüsüzdü. Sanki karşısında milyonlarca askere hükmeden bir komutan yokmuş gibi cesaret dolu bakışlar atıyordu.

 

Shangguan Yi tam da meselenin artık çözülemeyen bir hal alacağını düşünürken yine uzaklardan bir ses yankılandı.

 

Bir kadın sesiydi bu: “Benim yeğenim Lu Wuji’yi öldüren de kimmiş? Shangguan Yi! Sen Genel Müdürsün ama adamlarından birini koruyamıyorsun bile! Sen şu an bulunduğun pozisyondan istifa etmelisin!”

 

Uzaklardan gelen sese ikinci bir kişinin sesi daha eklendi: “Hah! Gök Ağacı Krallığı’ndaki en güçlü kurumlardan birisi olduğunuz düşünülürse, kendi adamlarınızı dahi koruyamıyor olmanız ne kadar da acınası! Genel Müdür Shangguan Yi, belli ki sen pek de iyi bir patron değilsin ha?”

 

Jiang Chen bu sonradan gelen ikinci sesin sahibini tanıyor gibiydi. Labirent Âleminden çıkış yaptığında kendisinin Kıymetli Ağaç Topluluğu’na girişini yasakladığını söyleyerek Jiang Chen’i tehdit adamın sesiydi bu!

 

Jiang Chen bu sesi duyunca hafifçe iç çekti, görünüşe göre kaçınılmaz olanı engelleyememişti.

 

Tam da karşısındaki insanlarla arasındaki meseleyi bir dengeye oturttuğunu düşünürken bu ikisinin çıkıp gelmesiyle işler iyice karışmıştı.

 

Ayrıca gelen seslerden ikincisinin sahibi olan Kadim Demir’in ses tonundan anlaşıldığı kadarıyla Shangguan Yi’ye hiç de saygı duymuyordu.

 

Gelenlerden biri kara bir cübbe giyiyordu ve yüzündeki ifade oldukça karanlıktı. Bu kişi kesinlikle Jiang Chen’i tehdit eden Kadim Demir’di.

 

Yanındaki kadın ise oldukça çekici birisiydi, oldukça sert ve haşin bir tutuma sahipti. Görünüşe göre vücudunun güzelliği ile övünmeyi seven bir kadındı. İnce kaşlarının altındaki gözlerinden cazibeli bakışlar yayılıyordu.

 

Yüz hatları Lu Wuji ile benzerlik gösteriyordu.

 

Jiang Chen bu kadının Yang Zhao’nun kız kardeşi olduğunu varsaymıştı.

 

Lu Wuji’nin annesi Yang Zhao’nun büyük kız kardeşiydi, o halde bu kadın Yang Zhao’nun küçük kız kardeşi olmalıydı. Bu durumda bu kadın Lu Wuji’nin teyzesi oluyordu.

 

ÇN: İngilizcede amca ve dayı kavramları ortak bir kelime ile ifade edilir. Şu anda yaşanan karışıklık bundan kaynaklıdır. Yang Zhao daha önce yazdığım gibi aslında Lu Wuji’nin amcası değil, dayısı oluyor. Fakat daha fazla kafa karışıklığına sebep olmamak için bundan sonra da ilk kullanım şeklimiz olan ‘amca’ olarak yazacağım.

 

Kibir ve şımarıklık bu kadının yüzündeki her detaydan okunabiliyordu. Ukala bir ses tonuyla konuşmasına devam ederken parmağını Jiang Chen’e doğrultmuştu: “Sevgili Demir, Jiang Chen denen aptal hayvan bu mu yoksa?”

 

Kadim Demir Jiang Chen’in yüzünü iyi tanıyordu. Labirent Âleminden bugüne kadar koruduğu öfkesi yüzünden okunabiliyordu, suratında tıpkı bir yılanınki gibi sinsi bir bakış vardı.

 

Kadim Demir’in aklındakileri okumak için yüzüne bakmak yeterliydi: “Çocuk! İşte elime düştün!”

 

Kadim Demir henüz gelir gelmez zehirli sözleri ile konuşmaya başladı: “Xiaoqian, görüyor musun bu aptal herif hem bir Ejder Dişi Muhafızını öldürmüş hem de karargâha kadar gelip konuşuyor! Üstelik bu küstah davranışını Genel Müdür olacak bu adam cezalandırmıyor. Vah vah… Genel Müdür, söylesene Ejder Dişi Muhafızlarının her daim yanlarında taşıdığı bayrak yoksa artık paçavra kadar değersiz mi?”

 

Kadim Demir ve karısı daha ortama gelir gelmez kibirli konuşmalara başlamışlardı. Shangguan Yi hakkında da ileri geri konuşmuşlardı, Shangguan Yi’nin yerinde Buda kadar iyimser birisi bile olsa şimdiye sinirlenmişti.

 

Shangguan Yi’nin yüz ifadesi donuk bir hal aldı: “Kadim Demir, Ejder Dişi Muhafızı bu mesele ile ilgilenecek. Eğer doğru hatırlıyorsam kıdemli kişilerin Ejder Dişi Muhafızlarının iç işlerine karışması uygun olmaz öyle değil mi?”

 

Kadim Demir yapmacık şekilde gülümsedi: “Shangguan, saçmalamayı kes! Lu Wuji benim karımın yeğeni. Senin onu korumayı becerememiş olman yetersiz birisi olduğunun kanıtıdır. Sana sadece bir şans veriyorum, eğer bu adamı öldürürsen hiçbir şey yaşanmamış gibi davranacağım.”

 

Bu çok açık bir tehditti.

 

Shangguan Yi’nin saygın pozisyonunu hiçe sayarak ona emir veriyor ve bunu saygıdan yoksun şekilde yapıyordu.

 

Yanındaki çekici fakat aksi suratlı kadın da yüzünde karanlık bir ifadeyle konuştu: “Sevgili Demir, böylesine çöpten bir adamla konuşarak neden vakit kaybediyorsun? Sen Kıymetli Ağaç Topluluğu’nun Kadim kişisisin. Ejder Dişi Muhafızı Genel Müdürünü def etmek senin için çocuk oyuncağı değil mi? Bu Shangguan denen adam işe yaramaz birisi, neden onu görevinden etmiyoruz? Ayrıca bu adamın benim kocamla böylesine saygısızca konuşmasına da tahammülüm yok! Ejder Dişi Kurumu çok köklü ve önemli bir kurumdur. Böylesine işe yaramaz ve korkak kişilerin başa getirilmesi hiç uygun değil.”

 

Kadim Demir kahkaha attı: “Xiaoqian, aceleye gerek yok. Belli ki bu görev gerçekten de işe yaramaz ve korkak birine verilebiliyormuş.”

 

Shangguan Yi öfkesinden neredeyse patlayacak haldeydi.

 

Daha önce de kibirli ve kaba insanlarla karşılaşmıştı fakat bu karşısında duran çift gibisiyle ilk defa karşılaşıyordu.

 

Sonuç olarak kendisi Ejder Dişi Muhafızlarının Genel Müdürüydü. Güç bakımından düşünülürse, Kadim Demir’den daha kuvvetliydi.

 

Bu karşısındaki çift kendisi hakkında ‘işe yaramaz’ ve ‘yetersiz’ gibi sözler kullanmıştı. Shangguan Yi’nin saygınlığını hiçe saymışlardı.

 

“Kadim Demir, senin bu üstünlük taslama çaban neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama benim şu anda bulunduğum pozisyona gelişim bizzat kral tarafından verilen emirle gerçekleşti. Benden üstün tek bir kişi var ve o da majesteleridir. Ne zamandan beri Kıymetli Ağaç Topluluğu’nun bir kadim kişisi fani krallıkların iç meseleleri ile bu kadar yakından ilgileniyor?”

 

Shangguan Yi aslında ilk başlarda kendi kurumunda görev yapan bir meslektaşı olan Yang Zhao’yu koruma fikrini aklına getirmişti ve bu yüzden uzlaşımcı bir tavır sergilemeye çalışıyordu, fakat kim bilebilirdi ki bu yumuşak tavrı az evvel gelen çift tarafından suiistimal edilecekti ve hatta aşağılanmaya ve hakarete maruz kalacaktı?

 

Bu çiftin davranışları belli ki tek bir amaca hizmet ediyordu, Shangguan Yi’yi şu an bulunduğu pozisyondan almak ve onun yerine Yang Zhao’yu geçirmek.

 

Shangguan Yi hayatı boyunca nazik birisi olmuştu, fakat şimdi bunun çok saf bir hareket olduğunu anlamıştı.

 

Topluluktaki kişiler ile saraya çalışan kişilerin düşünce yapıları kesinlikle farklıydı. Dengeyi ya da büyük resmi kesinlikle önemsemiyorlardı.

 

Bu kişiler topluluğun adını ve nüfuzunu kullanarak kendi şahsi çıkarlarına hizmet etme peşindeydiler.

 

Kadim Demir’in yüzü karanlık bir ifade aldı: “Shangguan Yi, konuşurken kralı kullanarak beni korkutmaya çalışma. Fani krallıklardaki hanedanın değişimi topluluğun bir tek sözü ile gerçekleşebilir, fakat sen yine de kralın ismini vererek beni korkutmaya mı çalışıyorsun? Merak ediyorum da, acaba kral bile beni tehdit etmek için yeterli cesarete sahip mi?”

 

Yang Xiaoqing bağırarak konuştu: “Bütün Ejder Dişi Muhafızları! Beni dinleyin! Shangguan Yi yetersiz birisidir! Sizin Yardımcı Generallerinizden birinin dışarıdan gelen bir yabancı tarafından öldürülmesine göz yumdu! Şimdi düşman kişi kapınıza kadar dayanmışken sesini bile çıkarmaktan aciz! Bu adam gibi birisi sizin patronunuz olmaya nasıl layık olabilir? Şimdi Kıymetli Ağaç Topluluğu’ndan Kadim Demir dizginleri eline alacak! Herkes onun emirlerini dinlesin ve Jiang Chen’i öldürsün! Bu şekilde Ejder Dişi Muhafızlarının adına sürülmüş bu kara lekeden kurtulabilirsiniz!”

 

Kadim Demir ıslık çaldı ve konuşmayı devraldı: “Ben Kıymetli Ağaç Topluluğu’ndan Kadim Demir! Ben topluluğun bana verdiği yetkiyle geçici olarak Ejder Dişi Muhafızlarının kontrolünü ele alıyorum ve Yang Zhao’yu Genel Müdür ilan ediyorum!”

 

Shangguan Yi’nin yüz ifadesi aniden ve şiddetli şekilde değişti. Topluluk mensubu kişilerin baskın kişiler olduğunu biliyordu fakat açık şekilde Genel Müdüre karşı hamle yapacak kadar ileri gidebileceklerini düşünememişti.

 

“Kadim Demir! Haddini aşıyorsun ve gücünü kötüye kullanıyorsun!”

 

Kadim Demir gururlu bir gülümseme ile cevapladı: “E ne olmuş yani? Bu konuda ne yapabilirsin ki? Sen Ejder Dişi Muhafızlarının gözünde bir yönetici ve saygın bir kişi olabilirsin fakat topluluğun gözünde bir karıncadan farkın yok! Şimdi ya burayı terk et ya da telafi edilemez bir hata yaptığını kabul et! Sana söz veriyorum, eğer Jiang Chen’in yakalanmasına yardımcı olursan, sana Yardımcı Müdür pozisyonunu vereceğim.”

 

Bu resmen sınırı aşmaktı! Açıkça aşağılama ve hakaretti!

 

Genel Müdür pozisyonu oldukça saygın ve güçlü bir pozisyondu, hiç kimse onun emirlerini çiğnemeye cesaret edemezdi.

 

Yardımcı Müdür pozisyonunu teklif etmek resmen çocukça bir hareketti!

 

Shangguan Yi her ne kadar terbiyesini bozmak istemiyor olsa da artık çok fazla sinirlenmişti: “Kadim Demir! Sen eğer böyle zorbalık etmeye devam edersen emin ol ben bu meselenin peşini bırakmayacağım ve topluluğun başkanına kadar çıkıp seni dava edeceğim!”

 

“Aman ne korktum!” Kadim Demir homurdanarak konuşuyordu, Xin Wudao ve diğerlerine baktı: “Neden bekliyorsunuz hala siz?”

 

Xin Wudao ve Qi Fengxian bu olaylardan sonra oldukça mutlu olmuşlardı. Her ne kadar Shangguan Yi’den korkuyor ve ona saygı duyuyor olsalar da, arkalarında Kıymetli Ağaç Topluluğu’ndan bir destekçi olduğu sürece korkacak ne vardı ki?

 

Üstelik de topluluğun bu kadim kişisi Yang Zhao’yu Genel Müdür yaptığını söylemişti, bu da demek oluyordu ki Shangguan Yi çoktan tarih olmuştu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44311 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr