Bölüm 138: Jiang Chen İçin Cesaretli Olma Zamanı

avatar
3554 4

Sovereign of the Three Realms - Bölüm 138: Jiang Chen İçin Cesaretli Olma Zamanı


Bu Kadim Fei, sağlıkçı oğlanların söylediğine gibi çok tuhaf görünüşlü bir adamdı. Zayıf vücudunun üstünde garip görünüşlü kafası vardı. Bu durum oldukça komik bir görüntü oluşturuyordu.

 

Bu yaşlı adamın vücudu ginseng gibi ince, kafası ise bir balkabağı gibi yuvarlak ve büyüktü.

 

Böylesine iki farklı oranda kafa ve vücudunun olması, ona nereden bakılırsa bakılsın tuhaf bir görüntü oluşturuyordu.

 

Bu balkabağına benzer kafasında çenesi neredeyse gözükmüyordu. Çenesinin olması gereken yerde keçisakalı vardı.

 

“Kadim Fei’ye selamlar.” Sağlıkçı oğlanlar Kadim Fei’yi gördüklerinde saygıyla selamladılar.

 

“Kuzey Gökkubbe Sarayı’nın insanları gün geçtikçe daha da yüzsüzleşiyorlar.” Kadim Fei oldukça sinirliydi: “Nasıl benim Qingyang Vadime ayak basarlar!”

 

“Lütfen öfkelenmeyin Kadim Fei, o ahmaklar muhtemelen sizin sarayda olduğunuzu, buralarda olmayacağınızı düşünmüşlerdir. Bu yüzden böyle yüzsüz davranmışlardır.”

 

“Hmm, söylediklerin mantıklı. Ama şu da bir gerçek ki onlar benim Qingyang Vadimde vahşice davrandılar, bu da benim çok iyimser davrandığıma bir işaret.”

 

Qingyang Vadisi de Kıymetli Ağaç Toğluluğu’nun din dışı işlerinin yapıldığı yerdi ve Gökağacı Krallığı’nın törenlerinin düzenlendiği yerdi ve Saray ile aynı statüde sayılırdı. Böyle düşünüldüğü zaman aynı gruptan sayılırlardı.

 

Yaşlı adamın ince gözleri Jiang Chen ve diğerlerini süzdü: “Siz kimsiniz ve saray insanları sizi neden kovalıyordu?”

 

Jiang Chen bu yaşlı adamın Kıdemli Kardeş Liu’yu tek hamlede yenebilecek güçte olduğunu biliyordu. Tahmin ediyordu ki bu adamın eğitim seviyesi Mor Güneş Topluluğu’ndan Chu Xinghan’ın eğitim seviyesinden daha iyiydi.

 

“Sayın büyüğüm, dürüst olmak gerekirse biz masumuz. Bu saray insanları akıllarını kaybetmişçesine bizi kovalamaya başlamadan önce sadece kendi yolumuza giden gezginlerdik.”

 

Kadim Fei gülümsedi: “Bu normal değil mi? Sarayın insanları açgözlüdür. Sizin ruh hayvanlarınız açıkça belli oluyor ki onların yeşil ejderlerinden daha güçlü. Asıl kıskanmazlarsa garip olurdu.”

 

“Demek mesele buymuş, büyüğümün sözleri beni aniden aydınlattı.” Jiang Chen böyle bir durumun içindeyken sözlerini oldukça dikkatli seçiyordu.

 

Bu yaşlı adam sarayın insanlarına göre daha konuşarak anlaşılacak birine benziyordu, bu yüzden Jiang Chen uzlaşımcı bir ses tonuyla konuşuyordu.

 

“Dalkavukça sözler! Her ne kadar insanları soyup öldürmeyi istemesem de sınırlarımızı ihlal ettiğiniz için cezalandırılmanız gerek!”

 

“Büyüğüm, böyle olmasını istemedik, görüyorsunuz ki…”

 

“Saçmalama! Eğer böyle olmasını isteseydiniz sizi direkt gübre yapardım. Şöyle yapalım, size zorbalık etmek istemem, yirmi yıl! Yirmi yıl boyunca sağlık köleliği yaptıktan sonra Qingyang Vadisi’ni terk edebilirsiniz.”

 

Kadim Fei ellerini açtı, etkileyici bir ses tonuyla konuşuyordu.

 

Jiang Chen’in yüz ifadesinde biraz pişmanlık vardı. Qingyang Vadisi’nin davranışları tıpkı Tang Long’un tarif ettiği gibiydi. Gerçekten de ellerine geçirdikleri kişileri öldürmüyor, yıllarca köle olarak ellerinde tutuyorlardı.

 

Jiang Chen, bırakın yirmi yılı iki yıl bile kalamazdı burada.

 

Bir yandan da Tang Long’a verdiği söz aklındaydı. Yedi gün içinde eşyaları verilen adrese teslim etmezse sözünü tutmamış olacaktı.

 

Kadim Fei’nin duruşuna bakılırsa bunları sırf gösteri olsun diye söylemiyordu.

 

“Çocuk! Yüzünde açıkgözlü bir ifade görüyorum. Bir şeyler planlamaya çalışma. Yirmi yıldan bir gün azını bile kabul etmem! Eğer kaçmaya kalkışırsan biliyorsun ki çekirge bir sıçrar iki sıçrar ve… Gerisini biliyorsun zaten.”

 

“Kaçmaya çalışırsan seni yakalar ve parçalara ayırıp gübre yaparız.” Sağlıkçı oğlanlar bir ağızdan konuşmuştu.

 

Jiang Chen kederliydi. İçinden düşündü: “Hadi ama! Ben önceki hayatımda ünlü bir ilaç ustasıydım, şimdi ise bir ilaç kölesi olmaya zorlanıyorum. Ne kadar utanç verici!”

 

“Pekala büyüğüm, ilaç köleniz olacağız. Hangi ilaçlar üzerinde çalışmamızı istiyorsunuz?”

 

“Hangi ilaçlar mı?” Yaşlı adam gözlerini yuvarladı: “Siz amatörler su taşımakla başlayacaksınız. Günde on saat boyunca ruh ilaçlarını öğrenmeye çalışacaksınız ve üç ayın sonunda ancak ilaçlar üzerinde çalışabilirsiniz.”

 

“Su taşımak mı?” Jiang Chen neredeyse aklını kaçıracak gibi şaşırdı.

 

“Ne yani? İstemiyor musun?” Yaşlı adam güldü: “O halde ölürsünüz!”

 

“Pekâlâ, dediğiniz gibi su taşırız.” Jiang Chen dişlerini gıcırdattı.

 

Bütün olay boyunca sessiz kalan Qiao Baishi: “Büyüğüm, bu genç de bir şey söyleyebilir mi?”

 

“Eğer söyleyecek bir şeyin varsa bekleme ve söyle!” Yaşlı adam sabırsızdı.

 

“Büyüğüm, ben zamanında temel ilaç bilgileri almıştım. Biz burada yirmi kişiyiz ve hepimize yirmişer yıl dediniz. Peki ya ben dört yüz yıl boyunca sizin ilaç köleniz olsam ve diğerlerine gitmek için izin verseniz? Buna ne dersiniz?”

 

Jiang Chen bile Qiao Baishi’nin sözlerine şaşırmıştı. Qiao Baishi’nin kendisine sadık olduğunu biliyordu fakat bu kadar olduğunu bilmiyordu.

 

“İlaçlar hakkında bilgin mi var?” Yaşlı adam şaşırmıştı. “Benim gibi yaşlı birine yalan söylemezsin değil mi?”

 

“Büyüğüm, siz bir uzmansınız, benim gibi bir genç sizi kandıramaz. Ayrıca benim gibi bilgili birini dört yüz yıl boyunca elinizde tutmak, diğer amatörleri yirmişer yıl boyunca elinizde tutmaktan daha karlı olur. Kadim Fei, siz bu anlaşmadan her türlü karlı çıkıyorsunuz.”

 

“Hehehe! Belli ki sadık birisisin. Eğer dediğin gibi bilgili biri olduğunu kanıtlarsan teklifini düşünür ve diğerlerine gitmeleri için izin verebilirim.”

 

“Lütfen yapmayın büyüğüm, benim için problem değil fakat genç ustamın yapacak acil işleri var ve onun bekleyerek harcayacak vakti yok. Beni şimdi test etmeye ne dersiniz?”

 

Yaşlı adam homurdandı: “Şu anda vaktim yok. Kahretsin! Bütün Gökağacı Krallığı’nın yarısını dolaştım fakat bir tane bile Gizemli Şeritli Ot bulamadım. Kahretsin!”

 

Gizemli Şeritli Ot mu?

 

Qiao Baishi bunu daha önce duymamıştı. Yeteneklerini sergilemek istiyordu ama ne diyeceğini bilmiyordu.

 

Jiang Chen bunu duyunca aniden konuştu: “Sayın büyüğüm, Gizemli Şeritli Ot’u neden arıyorsunuz? Huzurlu Şeritli İlaç yapmak için mi yoksa Engin Gökyüzü İlacı için mi?”

 

“Hmm?” Yaşlı adamın karanlık yüzü Jiang Chen’in sorusunu duyunca aniden değişti. Gözleriyle belli belirsiz şekilde Jiang Chen’in yüzünü süzdü.

 

“Haha! Ne tesadüf! Bunu daha önce duymuştum zaten.”

 

Yaşlı adamın gözleri parladı ama hemen ardından stresli bir şekilde iç çekti ve ekledi: “Ne olmuş yani duyduysan! Ben bile bu yaşlı halimle ilacın tarifini biliyorum. Sadece ilacı yapamıyorum çünkü Gizemli Şeritli Ot bulamıyorum. Çabaların hepsi boşuna!”

 

Huzurlu Şeritli ilaç gerçekten de kadim bir ilaçtı ve qi gücünü ve zihni sakinleştirmek için çok etkili bir ilaçtı. En nihayetinde Tek Buda Tozu ile aynı durumdu.

 

Fakat Huzurlu Şeritli ilaç çok daha üstün bir seviyedeydi. Tek Buda Tozu’ndan kat kat fazla etkiliydi ve gerçek qi aleminden kimse bu sofistike ilacı kullanabilecek seviyede değildi.

 

“Oh evet, Gizemli Şeritli Ot’un yetiştiği ortamlar nadir ve gerçekten de bu otu bulmak çok ama çok zor. Bu ot sadece aramakla bulunmaz aynı zamanda şansa da ihtiyaç var.” Jiang Chen şimdi de gösteriş yapıyordu.

 

Fakat gerçekte, Jiang Chen’in geçmiş hayatında bu ot tıpkı bir yabani ot muamelesi görürdü ve eğer onun bahçesinde ortaya çıkarsa aynı yabani otlara yapıldığı gibi sökülüp atılırdı.

 

Şunu söylemek gerekirdi ki bir Kutsal İlaç Ustasının gözünde Gizemli Şeritli Ot’un evlerde yetişmeye ve hatta bahçelere girmeye bile hakkı yoktu.

 

Tabii ki dünyevi ve sıradan bir krallıkta bu çeşit bir ruh bitkisi çok değerliydi.

 

“Çocuk! Bana numara yapma! Belli ki bu ilacın adını daha önce bir yerde duymuşsun ve şimdi bana şov yapıyorsun. Numaralarını kendine sakla! Yirmi yıldan bir gün bile indirime gitmem!”

 

“Haha! Bir keresinde bir büyüğümün Huzurlu Şeritli İlaç gibi ilaçların orijinal içerik malzemelerini bulmanın çok zor olduğunu söylediğin, duymuştum. Aslında bu ilaçla aynı etkiye sahip bir sürü başka ilaç var. Sanırım ‘Saflık Yenileme İlacı’ ya da buna benzer isimde bir ilaç söylemişti. Söylenene göre bu ilacın içerik malzemelerini bulmak daha kolaymış ve en az Gizemli Şeritli İlaç kadar etkiliymiş. Acaba bu bahsettiğim büyüğüm blöf mü yapıyordu yoksa gerçeği mi söylüyordu diye merak ediyorum.”

 

“Saflık Yenileme İlacı? Sen… Sen gerçekten de Saflık Yenileme İlacını da mı duydun?” Yaşlı adamın yüzünde sanki bahar gelmiş ve yüzlerce çiçek açmış gibi bir ifade oluşmuştu.

 

“Tabii ki duydum! Bunda şaşırılacak ne var ki?” Jiang Chen bilerek aptal numarası yapıyordu.

 

“Bunda şaşılacak ne mi var?” Yaşlı adam bir adım ileri çıktı ve ekledi: “Şaşılacak ne var diye mi soruyorsun? Bir Huzurlu Şeritli İlaç yaptırmak için ne kadar para ödediğimi ve ne kadar yalvardığımı biliyor musun? Üstelik parayı ödediğim halde içerik malzemelerini yine kendim aramak zorundaydım. Bunun gibi kadim ilaç tarifleri üst düzey sırlardır, sen şimdi bunun şaşılacak bir şey olmadığını mı söylüyorsun?”

 

Jiang Chen bu durumdan memnun gözüküyordu. Belli oluyordu ki yaşlı adam Huzurlu Şeritli İlaç’ın tarifini bilmiyordu.

 

“Madem şaşılacak bir şey diyorsun, o halde öyledir. Eğer bu sıradan bir durum diyorsan sıradandır. Eğer bu durumu nasıl kontrol edeceğini biliyorsan çok da zor bir şey değil. Eğer zor olduğunu düşünüyorsan nasıl kontrol edeceğini bilmiyorsun demektir.”

 

“Nasıl kontrol edeceğimi bilmiyor muyum?” Yaşlı adam bir adım daha attı ve Jiang Chen’in kolunu kavradı: “Çocuk! Bana bunu kontrol edebilecek birini göster! Eğer ki böyle birisini bulabilirsen bedeli her ne ise ödeyeceğim.”

 

“Böyle birini seve seve bulurum fakat görünüşe göre burada yirmi yıl boyunca tutulacağım.” Jiang Chen gülümsedi. Yaşlı adamın yemi yuttuğunu fark etmişti.

 

“Böyle saçmalıkları bırak!” Yaşlı adam elini salladı: “Eğer Saflık Yenileme İlacını bilen birini bulursan sen benim kıdemlim olursun. Hatta sana Kıdemli Baba diye bile hitap edebilirim. Bu durumda sana yirmi yıl ilaç kölesi olmayı bile kabul edebilirim.”

 

“Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?” Jiang Chen yaşlı adamın oltaya geldiğini hissetmişti.

 

“Ne kadar da aptal bir soru. Ben sana böyle boş vaatlerde bulunacak birisi gibi mi gözüküyorum?”

 

“Hayır, hayır, kesinlikle öyle gözükmüyorsun.” Jiang Chen kafasını salladı.

 

Yaşlı adam gözleri fıldır fıldır dönüyordu. Başta karşısındaki çocuğun saçmaladığını düşünmüştü fakat dinledikçe söylediklerinin doğru olabileceğini düşünmeye başlamıştı. Görünüşe göre bu çocuk ne konuştuğunu bilen birisiydi.

 

Yaşlı adam Huzurlu Şeritli İlacı elde etmek için yirmi-otuz yıldır var gücüyle çalışıyordu.

 

Elinden gelen her şeyi denemişti fakat sonunda elleri yine bomboş kalmıştı.

 

“Çocuk! Dikkatli düşün, bu yaşlı adamı kandırabileceğini sanma. Eğer bir yolunu bulup kaçmak için fırsat kolluyorsan sonuçlarına katlanırsın!” Yaşlı adam Jiang Chen’i korkutmak için asabi bir yüz ifadesi takınmıştı.

 

“Kıdemli Fei, sizin yetenekleriniz ve bilginiz benden üstün. Sizi kandırabileceğimi sanmıyorum. Ayrıca gözleriniz küçük ve oldukça keskin. Biliyorum ki gayet bilgili ve ufku açık birisi olmanıza rağmen, bilerek bilgisiz birisiymiş gibi görünmeye çalışıyorsunuz.” Jiang Chen yaşlı adama dalkavukluk yapmaya başlamıştı.

 

“Haha! Demek bunu fark ettin. Oysaki bunu gizlemek için çok çaba sarf etmiştim.” Yaşlı adam göğsünü kabarttı ve çenesini yukarı kaldırdı. Kendine olan hayranlığı dışa vurmuş gibiydi: “Çocuk! Madem bana numara yapmaya çalışmıyorsun, söyle bakalım Gökağacı Krallığı’nda gerçekten de Saflık Yenileme İlacının tarifini bilen biri var mı?”

 

“Gökağacı Krallığı’nda değil fakat benim uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşım var. Kendisi tarifi biliyor. Kendisi her üç ya da beş yılda bir ortaya çıkar ve her ortaya çıktığında çeşitli ilaçları ondan duymak mümkündür.”

 

“Hmm? Böylesine muhteşem birisi gerçekten var mı?” Yaşlı adam şüphelenmiş görünüyordu.

 

“Evet, dürüst olmak gerekirse, benim başkente olan yolculuğumun sebebi de bu, onun veya kıdemlilerinin bu sene Gökağacı Krallığı’nda bir işleri olduğunu duydum ve kendilerine olan saygımı sunmak için başkente gidiyorum.”

 

“Böylesine bir tesadüf gerçek olabilir mi?” Yaşlı adam yine şaşırmış görünüyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44340 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr