Bölüm 21: Vahşi Savaşçılar (4)

avatar
5539 4

Sovereign of Judgment - Bölüm 21: Vahşi Savaşçılar (4)


 

Çeviren: SaintReaper Düzenleme: Asile

 

______________

{Yüce Kesiş}
Derece: C
Yoğunlaştırılmış karmadan bir kılıç oluşturur.

______________

 

Yüce Kesiş, Choi Hyuk’un tek yeteneğiydi. Açıklaması basitti fakat olağan üstü C derece bir yetenekti.

 

Oyuncuların çoğu {Taht Oyunu}ndan E derece silahlar ve yetenekler elde etmişti, Choi Hyuk’un bir gizli kuraldan aldığı Avcı’nın Bıçağı* tek D seviye silah gibiydi.

 

Buna benzer sıradan eşyalar ve yetenekler {Hayatta Kal ve Kaç} oyununda canavar öldürerek elde edilebilirdi. Özel bir E derece yarı patron avlarken genellikle D seviyeli eşyalar düşerdi.

 

Fakat C derece olan  {Yüce Kesiş} karşısında, Avcı’nın Bıçağı gibi bir ödül aşırı standarttı.

 

Bu yüzden Choi Hyuk hala yeteneği kullanamamıştı.

 

{Başarısız olundu. C derece yetenek kullanmak için en az bir statınız ve İntikam’ınız C seviye(3-yıldız) olmalı.}

 

Choi Hyuk beceriyi elde ettiği anı düşündü.

 

O gün Lee Jinhee ile karşılaşmıştı.

 

***

 

{Yeniden Doğuş Ringi}'nden dört gün sonra, onlar üçüncü portalı yok etmek için yoldaydı. Canlılığı düşük olmasına rağmen bundan sonra günü bitirebileceğini düşünmüştü .Ancak rakipleri düşündüğünden daha güçlüydü.

 

"Patron! Ölüyorum!"

 

Choi Hyuk Baek Seoin’e yaklaşan canavarları temizliyordu fakat etrafında dolaşan canavarlar yüzünden, Beak Seoin kritik bir durumdaydı. Ancak pervasızca Beak Seoin’i kurtarmaya gidemezdi. Eğer yaparsa, şu anda engellediği canavarlar Beak Seoin’in etrafında toplanacaktı ve bu onu daha tehlikeli bir duruma iterdi.

 

Orada yaklaşık 40 canavar vardı. Önceki portalda da canavarların sayısı benzerdi… fakat bu farklıydı. Genellikle bir portalı tek tür canavar korurdu fakat burada çeşit çeşit canavarlar vardı ve onlar yarı partonun emirlerine uygun hareket ediyordu. Bu canavarlar taktik kullanıyordu.

 

Üstüne üstlük, bu gerçeği saklamak için yalnızca yarı patron ve 10 geniş {Büyük Kaya Ayısı} portalı korurken kalanlar pusu için bekliyordu. "Huh? Ne? İçimde kötü bir his var." Beak Seoin duraksadı fakat Choi Hyuk ona hiç dikkat etmedi. Ve şu an tankların, uzun ve yakın menzilli saldırganların kombinasyonu ile zorlu bir savaş içindeydiler.

 

‘Böyle devam edemeyiz. Başka seçeneğim yok.’

 

Choi Hyuk bencilce karar verdi. Beak Seoin hakkında endişeleniyordu fakat ona inanmaya karar verdi.

Ç.N: Yoksa kendisi tehlikeye gireceğinden falan değil. :p

 

‘Sahip olduğu ön seziyle  muhtemelen ölmez.’

 

Savaşı uzatmasının daha tehlikeli olacağını hissediyordu. Choi Hyuk kararını değiştirdi, Beak Seoin’in etrafına daha çok canavar toplanınca yarı patrona saldırmaya karar verdi.

 

Yarı patron 3 metre uzunluğunda bir yarasa gibi görünüyordu fakat Choi Hyuk’a karşı dikkatli olduğu için hiç ön saflara ayak basmamıştı. Can sıkıcı bir varoluş, o sadece arkadan canavarları kontrol ediyor ve Choi Hyuk ile Beak Seoin’e debuff atıyordu.

Ç.N: Debuff ne biliyorsunuzdur herhalde.

 

Choi Hyuk hemen karmasına yüklendi. Bunu yaptığında Canlılığı ve İyileşmesi hızla azalıyordu fakat eğer debuffları dengelemek ve şaşırtmak istiyorsa başka çaresi yoktu.

 

Choi Hyuk derin bir nefes aldı.

 

Bang!!

 

Yeri tekmeledi.

 

"Sen iyi misin?"

 

Choi Hyuk’un ileri atıldığı an Lee Jinhee kurtarmak için Beak Seoin’in üzerine koştu.

 

Stab!

 

Lee Jinhee Beak Seoin’i hedef alan canavarın kafasına bastı. Ardından sallanıp bacaklarının gücünü kaybetmiş Beak Seoin’i yakaladı ve duvarı tekmeledi. Yaklaşan canavarların kafasının üzerinden zıpladı.

 

O sırada Choi Hyuk’un dev yarasanın alnını deldiği sahne Lee Jinhee’nin gözlerinden yansıdı.

 

"Wow…"

 

Mükemmel bir atlayış, bütün gücü kılıcın ucuna ustalıkla hareket etmişti. Kadın gerçekten şaşırmıştı.

 

Thud. Yere indiği an, savaşın akışı zaten tersine dönmüştü.

 

Canavarlar, çobansız bir koyun sürüsü olmuştu. Choi Hyuk en etkili yöntemi seçti ve canavarların kafasını, boğazlarını, göğüslerini ve eklemlerini bıçağı ile dağladı. O koyun sürüsüne saldıran bir aslan gibiydi.

 

Lee Jinhee gözlerini Choi Hyuk’tan uzağa çevirmedi. Bir film haline getirmek ve tekrar tekrar izleyerek denemek istediği hareketler vardı.

 

"Uhh… Ben iyiyim, bu yüzden bırakabilir misin?"

 

Beak Seoin’in kelimelerini bile duymadı. Beak Seoin’i taşırken ve Büyük Kaya Ayısı’nın sallanan kolunda adım atarken, Sahtekar’dan kaçınmak için yuvarlanırken ve savaşın kenarına ulaşmak için duvarı tekmelerken bile gözlerini Choi Hyuk’un dövüşünden hiçbir zaman ayırmamıştı.

 

Durum sonunda düzeldi.

 

Choi Hyuk bir mesaj okuyordu.


____________

{Ek kural ortaya çıktı.}
Yarım ay sonra, canavarlar daha düzenli hareket etmeye başladı.
____________


 {Öncelikle ordu gibi bir grup canavarı yendin. Hesaplanıyor… İkiden daha fazla ek kural elde ettin. Beşten fazla portal temizlendi. Birden fazla Hükümdar olma Vasıfları… Şartlar yerine getirildi. Gizli ödül verildi, bir C derece beceri ‘Yüce Kesiş’.}

 

İki tuhaf mesaj ortaya çıktı.

 

Lee Jinhee derin düşünceler içinde Choi Hyuk’a yaklaştı. Yanı sıra Beak Seoin de. Yanlızca o zaman Choi Hyuk yardım edildiğini hatırladı ve teşekkür etti.

 

"Ah, o zaman…"

 

Ancak, Lee Jinhee onu kesti ve konuştu.

 

"Hyung! Sen en iyisin! Bunu nasıl yaptın?"

 

"… Hyung?"

Ç.N: Hyung; Bir genç adamın kendisinden büyük bir adama hitap etme şekli ama Lee Jinhee kız.

 

Choi Hyuk geriledi. Onu hyung diye çağıran kız üniversiteli gibi görünüyordu…

 

"Evet. Evet. Hyung. Hyung öğret bana! Özellikle yarasa canavarı öldürmek için kullandığın atlayış! O muhteşemdi!"

 

Lee Jinhee bir parkur otakusuydu. Choi Hyuk’un hareket kabiliyetinden derinden etkilenmişti. Bunun parkurdan farklı olduğunu düşünüyordu, havalıydı. Açık alanda koşmuyordu fakat kağıt kadar ince bir çizgi ile canavarlardan sıyrılmak, yer yoksa durmaksızın ilerlemek ve canavarların arasından bir yol açmak! Bir grup canavarın arasında rahatça, güçle hareket etmek.

 

Ancak Choi Hyuk sersemlemişti.

 

"…Ben, Hyung?"

 

"Elbette! Daha iyi olan Hyung’tur! Sana soruyorum, lütfen öğret bana!"

 

Lee Jinhee ile arasında geçen konuşmada, öğretmesi için sorarken kadının gözleri genişçe açılmıştı ve Choi Hyuk ‘hiçbir yere gitme, sadece yap’ dışında hiçbir şey bilmeyen bir dâhiydi.

 

Sonunda, ‘Yıkım Ejderi’ hakkında konuşmayı bitirdiler.

 

"Ne? Sen bir apartman boyutunda canavar avlamaya mı gideceksin?!"

 

Lee Jinhee’nin gözleri ışıltı ile parladı. Bu kez öncesinden daha kötüydü.

 

"Beklediğim gibi… Hyung! Sana saygı duyuyorum!"

 

Apartman boyutunda bir canavara meydan okumak… Lee Jinhee heyecandan ağır bir şekilde soludu.

 

‘Tamam! Ellerimiz ile duvarlara tırmanan biz değil miydik? Eğer karmamız olursa apartman boyutunda bir canavarı yere seremez miyiz?’ Lee Jinhee düşündü. ‘Bu bir devrim!’

 

Böylece, o gün… Choi Hyuk bir beceri ve yeni bir takipçi elde etti.

 

**

 

"Ha…"

 

Lee Jinhee şimdi düşündüğünde bile tuhaf biriydi.

 

Ancak, şimdi savaşı bitirmeliydi, bu yüzden düşüncelerini topladı ve bağırdı.

 

"Yarı patron, portal, yerleşti!"

 

"Ben ölmeden geri gel!"

 

Beak Seoin yaklaşan bir Sahtekar’a vurduğu gibi konuştu. Bir haftadır canavar avlamakta ustalaşmıştı. Şu anda normal canavarlarla kolayca savaşabiliyordu.

 

"Hız, güç."

 

Choi Hyuk havalı bir şekilde elde ettiği becerileri {Hız Yüzüğü} ve {Güç Yüzüğü}'nü aktif etti. Gücünü ve hızını bir dakikalığına %10 arttırıyordu. Ek olarak canlılık tüketmiyordu.

 

Karma vücudu boyunca yoğunlaştı.

 

Kavrama.

 

Choi Hyuk {Fang* Kılıcı} nı kavradı. ,*(zehirli diş)

 

Bang!

 

Tam hızında ileri atıldı.

 

Portalın yanında çok fazla canavar konuşlanmış gibiydi, hepsini öldürmek imkansızdı. Bu yüzden iki gün önce yarı patronu ve portalı gördüğünde, Choi Hyuk ileri hücum edip ikisine vurup kaçmaya başlamıştı.

 

Choi Hyuk ileri hücum etti.

 

Bir Büyük Kaya Ayısı’nın omzuna sıçradı, bir Sahtekar’ın kafasına bastı ve bir Dört Kollu Açlıktan Ölmüş Hayelet’in üzerinden atlarken kılıcını itti. Canavarlardan Fang Kılıcı yüzünden kan fışkırıyordu.

 

Hareketleri arasında Lee Jinhee’nin gösterdiği parkur hareketleri göze çarpıyordu. Lee Jinhee hareketlerini tek bir bakışla analiz edip kopyaladığı için onu hile yapmakla suçlamıştı.

 

Choi Hyuk direk canavarları kırıp geçmişti.

 

Crack!

 

Önce, kılıç kınından ince bir ışık parladı ve sonra portal Fang Kılıcı ile kesildi.

 

{Kuahhhh!}

 

Yengeç? Hayır bir ıstakoza benzeyen yarı patron. Choi hyuk kolayca yarı patronun saldırısından kaçındı ve kılıcı ile dış iskeletinin arasındaki kıvrımları bıçakladı.

 

Pkkht. Pkkht. Pkkht.

 

Sadece bir kere değil, etrafında döndü ve bir çok kez yarı patronu bıçakladı. Yarı patronun saldırıları Choi Hyuk’a dokunamıyordu bile.

 

{Kkrr…}

 

Kılıç ışığından sonra eklemleri ayrıldı, tamamen sadece çığlık atabilmişti. Hareket etmeyi kesti ve tamamen savunmasızdı.

 

Crack!

 

Canavarın geniş göğsünü hedef aldı ve Avcı’nın Bıçağı ile bıçakladı.

 

{Avcı’nın Bıçağı önemli bir rakibin kanını emdi. Evrim 13/100}

 

Şimdiye kadar 20 yarı patron öldürmüştü. Bunların arasından Avcı’nın Bıçağı 13’ü ile beslenmişti. Evrilmeden önce hala uzun bir yol gitmeliydi.

 

"Tsk."

 

Choi Hyuk bir kere dilini şaklattı sonra etrafında döndü ve bağırdı.

 

"Geri çekil!"

 

Geri çekilmek bile kolay değildi. Sonsuz miktarda canavar yenmek yorucu bir görevdi.

 

Beak Seoin ve Choi Hyuk bir adım geri attı ve bir adım daha, sonra iki adım gerilediler ve bir diğeri, dört ve beş adım. Yavaşça kaçış hızlarını arttırdılar.

 

Canavarların cesetleri yol boyunca yayılmıştı, bir noktada bu durdu.

 

**

 

"Wow… sen önceden bir canavardın fakat şimdi statların tekrar evrildi, tamamen farklı mı?"

 

Beak Seoin hayranlık içinde konuştu.

 

Onun dediği gibi, iki gün önce intikamı iki yıldıza evrimleşmişti ve istatistiklerinde büyük bir sıçrayış olmuştu.

 

______________

{Choi Hyuk}

 

Güç: 10 (+10)  (★★)   Hız: 10 (+10) (★★)  Kontrol: 54 (+54) (★★)

 

Dayanıklılık: 18 (+18) (★★)  Canlılık: 18 (+18) (★★)  İyileşme: 0 (★★)

 

*İntikam: 0 (★★)

 

*Kullanılmamış karma puanı: 50
_______________

 

{Beak Seoin ile karşılaştığı zamanki istatistikleri ile karşılaştırılınca.}


Güç: 35.3 (+10)  (★)   Hız: 36 (+10) (★)  Kontrol: 45.1 (+20) (★)

 

Dayanıklılık: 25.6 (★)  Canlılık: 49.7 (+10) (★)  İyileşme: 35.9 (+10) (★)

 

*Kullanılmamış karma puanı: 4
______________

 

İstatistikleri ve İntikam 200’ü geçtiği gibi iki yıldıza evrilmişlerdi. Bundan sonra bir çok şey değişmişti.

 

Bunun üzerine normal (1 yıldızlı) canavarları öldürdüğünde istatistikleri artmıyordu. Yarı patronları (2 yıldızlı) öldürdüğünde bile istatistikleri otomatik olarak artmıyordu.

 

Önceden, bir şey öldürürse bütün istatistikleri en az 1 artardı. İntikam bile 1 artardı.

 

Ancak, şimdi farklıydı. 2 yıldızlı canavar öldürdüğünde istatistikleri ya da İntikam artmıyordu, yalnızca tek bir kullanılmamış karma puanı kazabilirdi.

 

Dahası, şimdi İntikamı arttırmak için kullanılmamış karma puanı mı harcamalıydı?

 

Bu nedenle, istatistik arttıran itemler haricinde Choi Hyuk’un gerçek istatistikleri ve İntikam 0’dı.

Ç.N: Unutan varsa yıldız gelince sıfırlanıyordu.

 

İstatistiklerinin evriminden sonra altı tane iki yıldızlı canavar öldürmüştü fakat yalnızca 6 kullanılmamış karma puanı kazanmıştı. Neyse ki yarı patronları öldürmek yarar sağlıyordu. Öldürme başına iki karma puanı verilmişti ve İntikamın iki yıldıza evrimleşmesi için toplam 50 kullanılmamış karma puanından 4’ünü kullanmıştı.

 

Ve iki yıldızlı istatistikler elde ettikten sonra 1 yıldızlı eşyalarla artan istatistikler etkisiz olmuştu.

 

Bu nedenle, aksesuarlarını ve büyülü eşyalarını takipçilerine dağıtıyor ya da pratik çantasına koyuyor ve yeni D derece eşyalar yaratıyordu. Bu sayede İyileşme dışındaki tüm istatistiklerini iki basamaklı tutabilmişti.

 

Her şey düşünüldüğünde, işi kolay değildi.

 

Choi Hyuk homurdandı.

 

"Gelişmek çok zor."

 

İstatistiklerini ve İntikamı arttırmak için geçmesi gereken engeller bir anda artmıştı.

 

1 yıldıza ulaşmak için 100 puana ihtiyacı vardı.

 

2 yıldız için 200 puan.

 

O zaman bunun anlamı 3 yıldız için 300 puana ihtiyacı olduğu muydu?

 

Üstüne üstlük, sıradan 1 yıldızlı canavarlar işe yaramazdı.

 

"Doğru mu biliyorum? Öğretici bitmişe benziyor."

 

Beak Seoin güçlü şeyler söylediği gibi gülümsedi.

 

"… Öğretici?"

 

"Evet. Bir oyun gibi bakarsan, şimdi sınıfımızı seçmeliyiz. Bu öncesinde olduğu gibi istatistiklerimizi artıramayacağımız anlamına geliyor."

 

Mantıklı sözler. Ancak…

 

"Bu hala zor. 2 yıldızlı canavarlardan fazla yok gibi."

 

"Çünkü patron sen çok güçlendin. Seninle tanıştıktan sonra istatistiklerim yükseldi… fakat hala istatistiklerinin dörtte birinden az, değil mi? Bu yüzden. Şu anda {Hayatta kal ve kaç} oyunu bir öğretici fakat patronun istatistikleri o seviyeyi aştı. Bahse girerim ki yaratıcılar bile oyun bitiminden önce iki yıldıza ulaşan, bir yıldızlı canavarları kolayca temizleyen birisi olacağını düşünmemişti."

 

Bunlar teşvik edici kelimeler değildi.

 

"Her şekilde, Yüce Kesiş’i kullanmam zor."

 

Herhangi bir üç yıldızlı istatistik ve üç yıldızlı İntikam. Bunlar Yüce Kesiş’i kullanmanın şartları idi. 600 karma puanına ihtiyacı vardı. Şu anda sahip olduğu miktar dahil olsa bile hala 170’den fazla yarı patron öldürmeliydi. Sıkı çalışsa ve istatistiklerini değerli eşyalar ile arttırsa başarabilirdi fakat… Bu oranda, bu imkansızdı. Canavarların sayısı artarken yarı patronları öldürmek uzun sürüyordu.

 

Ancak durum böyle olmasına rağmen Yıkım Ejderi’ni öldürmek için Yüce Kesiş’e ihtiyacı vardı.

 

‘Karmadan yoğunlaşmış bir kılıç serbest bırakır.’

 

Bu kılıç enerjisi değil miydi? Eğer kılıç enerjisi ile 5 metre boyunca kesebilirse Choi Hyuk Yıkım Ejderini yere serebileceğini düşünüyordu.

 

Derin düşünceler içindeydi.

 

Beak Seoin neşelice gülümsedi.

 

"Endişelenme. Benim sezgilerim sana inanıyor, patron.”

 

"Bu sezgiler… Beak Hyung tehlikede olmadığı sürece Yıkım Ejderi’ni umursamıyor değil mi?"

 

Lee Jinhee’nin konuşma şeklinde Choi Hyuk gibi şimdi de Beak Seoin, Beak Hyung olmuştu.

 

Choi Hyuk’un keskin sözlerinden Beak Seoin konuyu değiştirdi.

 

"Ahahaha. Aç mısın? Yakında ki erzak yerleri… bakalım… bu Kangdong Kütüphanesi! Fiyatlar yeni düştü. Hadi gereçleri alalım ve günü sonlandıralım! Haha!"

 

Beak Seoin yürekten güldü, yolu gösteriyormuş gibiydi.

 

Pfft.

 

Choi Hyuk arkasından takip etmeden önce bir kez güldü. Artık endişelenecek bir şey yok gibiydi.

 

Güneş batıyordu.

Not: Avcı’nın Bıçağı daha önce Yırtıcı’nın Kılıcı olarak çevriliyordu. Yeni çevirmenimize uyarak bu şekilde bıraktım.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr