Sovereign of Judgment - Bölüm 10: Taht Oyunu (1)

---

 

Çeviri: OsanU   Düzenleme: Asile

 

Taht Oyunu’nun kuralları kısmen ortaya çıktı.

 

____________

{Taht Oyunu}

Beş insanı düşünün. Onların desteğini alırsanız, bir kral olabilirsiniz.       Kral olacak olanlar 10 serbest karma puanı alacaktır.     Süre sınırı: 1 dakika

      4 .     <Gizli>

_____________

 

Bir dakika içinde kaç kişi yalnızca okuldan 5 yandaş bulabilirdi?

 

Tipik bir arkadaş grubu 3-5 kişiden oluşuyordu ve o grup da merkezinde bir kişiye bağlıydı. Düşünülenden daha fazla insan beş kişiyi yanına çekmeye çalışıyordu.

 

Üstüne üstlük, ödül 10 serbest karma puanıydı. Normalde birisi bir insanı öldürürünce her stat için toplam 7 karma puanı alıyordu bu yüzden ödül birini öldürmekten daha iyiydi. Hatta karma puanını istediğin gibi dağıtabiliyordun, bu 4 ya da 5 kişiyi öldürmekten daha iyiydi.

 

Ayrıca, zaman az olduğundan ortamda her an sona erecek bir müzayede gibi bir hava vardı.

 

Öğrenciler ve öğretmenler, rakiplerini ve seçebilecekleri 5 kişiyi düşünüyordu.

 

{Kim Piljoong desteğinizi istiyor. Onaylıyor musunuz?}

 

Davet edilen kişilere kısa mesaj geldi.

 

İnsanlar birbirleriyle görüş alışverişinde bulundu.

 

Sınıf başkanı Jung Minji'de aynıydı. Ancak, onun düşündüğü kişi ona destek olacak ve güveneceği kişiler olmalıydı; Yoon Girim gibiler değil. Yanındaki liderlerden arkadaş canlısı olanları düşündü. İtfaiyeci baltası ile 3. yılın en güçlüsü; Chu Yongjin, döneminin en yakışıklı oğlanı; Kwon Saehyuk ve ona dışarıda kalanları korumada yardım eden ahlak öğretmeni; Park Solam.

 

Jung Minji aynı anda söyledi.

 

"Gizli kuralın ne olduğuna dikkatli edin! 'Taht Oyunu'; siz sonsuz taht olacağını düşünüyor musunuz? Gücümüzü bir arada tutmalıyız."

 

Jung Minji’nin sesini duyan herkes susmuştu. Onun kastettiği kral tahtının sınırlı olduğu ve kendini kral ilan edenlerin bu arenada savaşmaları gerektiğiydi.

 

‘Bunu mesajı göründüğünde mi düşündü?'

 

Yardım edemediler ama Jung Minji’nin zekası karşısında hayret ettiler.

 

"Emin misin?"

 

Ahlak öğretmeni Park Solam sordu.

 

"Mantıkla, yarı yarıya. Hissel olaraksa % 100. "

 

Jung Minji kısa bir cevap verdi. Herkes onun sözlerini ciddiye aldı.

 

Herkes ya Jung Minji ile birlikte savaşmış ya da Bonus Oyunu’ndaki eylemlerini görmüştü. Onun kararına güvenemezlerse kime güveneceklerdi?

 

Söylediği şey doğruysa, 6 farklı gruba ayrılmaktansa tek ve güçlü bir grup olarak kalmak daha iyiydi.

 

Sonunda Jung Minji beş liderin desteğini aldı.

 

Pahhh!

 

Jung Minji'nin bedeninden ışık saçıldı. Işık saçan tek kişi değildi. Parlayan beyaz ışıklar spor salonunda göründü. Bonus Oyunu’ndan kurtulan 797 kişi arasından 42 kişi kral oldu.

 

Sadece krallar için bir mesaj varmış gibi hepsi boşluğa baktılar. Kim Piljoong sanki doğal bir şeymiş gibi bakıyordu, Choi Junsung eğleniyormuş gibi görünüyordu ve Jung Minji’nin sinirli bir hali vardı, ancak çoğunluk sanki özel bir varlık olmuş gibi gururluydu.

 

Sonra duyuru değişti.

 

___________

{Taht Oyunu}

Kralınızı seçin. Kral olmayanlar bir krala bağlı olmalıdırlar. Süre sınırı: 5 dakika. Bir kral seçmemiş olanlar var olmaz. <Gizli>

 

________________

 

O an Choi Hyuk mola sırasında bulduğu gizli kuralları hatırladı.

 

____________

{Taht Oyunu, Gizli Kural #9}

Eğer bir kişi beşten fazla kişiyi öldürür ve doğuştan gelen bir yeteneği uyandırır ise herhangi bir krala bağlı olmadıkça kendini ‘Halksız Kral’ ilan edebilir ve istediği gibi kullanabileceği 30 karma puanına sahip olabilir.

 

{Taht Oyunu, Gizli Kural #15}

‘Halksız Kral’ tahtına oturduğunda rastgele D sınıfı veya daha iyi bir silah elde eder.

___________

 

‘Güzel...’

 

Choi Hyuk bu kuralları bulmasaydı bir kral seçmek zorunda kalacaktı. Her nasılsa ‘Halksız Kral’ ile ilgili kurallar bulmuştu. Ve bunu elde etmek için zaten 5 kişiyi öldürmüştü.

 

Choi Hyuk kollarını çaprazlayıp bekledi. 'Kral seçmemiş olanlar' hakkındaki kural gizli kuralları bulan kişiye uygulanmazdı.

 

Ancak, diğer kralların bunu bilmesinin imkânı yoktu. Bonus Oyunda, Choi Hyuk en seçkin oyuncuydu ve Taht Oyunu ne tarz bir oyun olursa olsun güçlü takipçilerinin olması gerektiği açıktı.

 

Ona ilk yanaşan Jung Minji'ydi. Grubunun başında kendisine katılan beş meslektaşı ve arkadaşları bulunuyordu ve okul başkanı Kim Piljoong'un grubuyla yüzleşmek için yeterince büyük sayılırdı.

 

“Hyuk. Bana katıl."

 

Choi Hyuk, Jung Minji'ye bakmak için döndü. Zeki ve cesur bir kız, tek başına kendisi için ayaklanan kız, herkesçe terk edilmiş olan Yoon Girim'i koruyan kız... ancak kesinlikle bir enayi değildi. Lee Mingi gibi adamları bıçaklayabildiği gibi zayıflara karşı da bir duyarlılığı vardı.

 

Çok çekiciydi. Gizli kuralları bulamamış olsa Jung Minji'nin emrinde olabilirdi.

 

Choi Hyuk başını iki yana salladı.

 

"Kendi sebeplerim var."

 

Jung Minji'nin ifadesi reddedildiğini duyunca değişmedi ve sakince sordu.

 

"En azından, seninle düşman olmak istemiyorum. Kime katılmayı planlıyorsun?"

 

Choi Hyuk yanıtladı.

 

"Kaygılanma. Durum izin verdiği sürece seninle düşman olmayacağım."

 

Jung Minji elini uzatmadan önce sessizce Choi Hyuk'a baktı. Choi Hyuk onun elini inceledi. ‘Seçen Gözler’ Jung Minji'de herhagi bir renk görmüyordu. Önerisi iyi ya da kötü niyetle yapılmış değildi. Dediği gibi sadece onunla savaşmak istemiyordu. Nesnel bir yargı.

 

O bu çılgınlık ve kaos karşısında sakinliğini korumuştu. Bazı nedenlerden dolayı, Choi Hyuk bu sakinliği seviyordu. Choi Hyuk onun elini tutarken sırıttı.

 

Ayrıca Jung Minji’nin yanında savaşacak birçok kişi vardı.

 

Jung Minji kısa süre sonra ayrıldı ve Choi Junsung ona yaklaştı. Parlak bir şekilde gülümsedi ve aniden kollarını Choi Hyuk'un omuzlarına koymaya çalıştı. Choi Hyuk ona sarılmadan önce onu itti.

 

Choi Hyuk Lee Mingi'nin kolunu aynı şekilde Yang Gilsoo'nun omzuna atıp onu boğduğunu görmüştü.

 

Choi Junsung'ta korkacak bir şey yoktu, düşüncesizce davrandığı belliydi.

 

"Ne?"

 

"Hey ... Çok huysuz olma. İyi mi kavga ediyorsun? Birlikte savaşalım. Birini seçmek zorundasın."

 

Okuldaki en iyi savaşçı Choi Junsung, Choi Hyuk'tan gerçekten hoşlandı. Hiç arkadaşı yoktu, kimsenin uşağı değildi, onu kendine denk görmüştü. Bu nedenle, Choi Hyuk onu uzaklaştırmış olsada kendini kötü hissetmedi.

 

Ve Choi Hyuk'un onu gerçekten reddedeceğini hiç düşünmemişti. Onu sevip sevmediği önemli değildi. Bir kaplan bir kral seçecek olsaydı bu başka bir kaplan olurdu. Choi Junsung, bu okuldaki kaplanların sadece Choi Hyuk ve kendisi olduğuna emindi.

 

"Vazgeç."

 

Sonraki sözcükler özellikle tatsızdı.

 

"Ne?"

 

"Sana vazgeçmeni söylemiştim."

 

Eşit olduklarını düşünen tek kişi Choi Junsung'du. Choi Hyuk’a göre o sadece sert görünen 'boktan bir piç'ten başka bir şey olmayan zayıf biriydi.

 

Choi Junsung'un yüzünü ekşitti.

 

"Huh. Ne? Gerçekten o orospunun mu yanındasın? İyi. Anlıyorum. Ptu.”

 

Choi Junsung dönüp ayrılmadan önce ellerini birbirine sürttü.

 

Vücudunun yaydığı beyaz (iyi niyet) ışığın arasından, kırmızı izler (öldürme) görünmeye başladı. Sıcak ışık yapışkan bir his yayıyordu.

 

‘Ne? Aynı anda nasıl iyi niyet ve öldürme niyeti taşıyabilir? Söylemeye çalıştığı ona katılmazsam beni yok edeceği mi?’

 

Her neyse, o komik bir çocuktu.

 

Öldürme amacı olan insanlar böyleydi ama Choi Hyuk umursamadı. Kararını vermemiş miydi? En tepede duracaktı. En unutulmaz performansı sergileyecekti.

 

5 dakika geçti.

 

Herkes 42 kralın çevresinde toplandı, Choi Hyuk tek başına kaldı.

 

Ona beklentiyle yaklaşanlar soğuk terler döktü. Hepsi aynı şeyi düşündüler.

 

'Böyle davranıyor ama kimi destekliyor?'

 

Choi Hyuk tehlikeli bir varlıktı. Choi Hyuk kimseyi seçmemişti acaba gizliden gizliye birileri Choi Hyuk'u seçmiş olabilir miydi?

 

Sonra bir değişiklik oldu.

 

Paah!

 

Krallar seçildiğinde olduğu gibi. Choi Hyuk'un bedeni de bir ışık yaydı. Ancak, ışığın rengi farklıydı. Beyaz ışık yerine siyah bir ışık yayıldı. Choi Hyuk'un başının üstünde gizli bir kural ortaya çıktı.

 

____________

{Taht Oyunu, Gizli Kuralı #9}

Eğer bir kişi beşten fazla kişiyi öldürür ve doğuştan gelen bir yeteneği uyandırır ise herhangi bir krala bağlı olmadıkça kendini ‘Halksız Kral’ ilan edebilir ve istediği gibi kullanabileceği 30 karma puanına sahip olabilir.

_________

 

“Huuh.”

 

Herkes şaşkınlıklarını belli etmişti. Olamaz. Tek başına kral olmakla ilgili bir kural mı? Aslında Choi Hyuk’un bilmediği, diğer kuralların birden çok kopyası vardı, ama ‘Halksız Kral’ın sadece tek kopyası vardı. Choi Hyuk'un ‘Halksız Kral’ olarak yükselmesi herkesi şaşırtmıştı.

 

"Üstelik birde 30 ücretsiz karma puanı mı var?"

 

Aslında en çok öldüren kişileri sıralarsak okul başkanı Kim Piljoong, beden öğretmeni Hwang Mangi ve Choi Hyuk ilk 3 sırayı alırdı. Onun gibi birinin 30 karma puanını istediği gibi kullanması benzersiz bir güce ulaşacağı anlamına geliyordu. Ve burası öldürdükçe daha da güçleneceğin bir yerdi. Başlangıçta bu kadar fark olması onu yakalamayı zorlaştırırdı.

 

Taht Oyunu'nun diğer kuralları ortaya çıktığında Choi Hyuk'a karşı kötü niyetler dahada arttı.

 

________

{Taht Oyunu}

5 taht var. 5 kral kalmadan arena terk edilemez. Bir kralın vasfını sona erdirmenin tek yolu öldürmektir. Bu andan itibaren takipçiler krallarına meydan okuyamaz ve hiçbir kral takipçilerini öldüremez. Bir takipçinin kralı öldürülürse, takipçi düşman kralların grubuna katılacaktır.

 

____________

 

Acele ile iş yapan krallar pişman olmuştu. Sanki gönüllü olarak bir ölüm maçına atlamış gibiydiler. Bu şekilde düşünen yaklaşık 30 kral vardı, diğer 13'ü ise beş sandalyeden birini almak için yanıp tutuşuyordu.

 

Aynı zamanda...

 

Güçlü öldürme niyetlerini Choi Hyuk'a yönlendirenler vardı ama sayıca fazla değildiler. Choi Hyuk ‘Seçen Gözüyle' öldürme niyetini görebiliyordu.

 

Görüşü kırmızı ışıklarla doluydu. İğrenç yapışkan bir his vardı. Choi Hyuk bir canavar gibi gülümsedi.

 

Gülümseyerek, özellikle kırmızı ışık yayan kralları işaret etti.

 

"Sen."

 

İlk işaret ettiği kişi öğrenci başkanı Kim Piljoong'du. Yüzünde ‘Sende kimsin?’ diyen bir bakış oluşmuştu.

 

"Sen."

 

İkinci kişi Choi Junsung'du. Sadece omuz silkti.

 

"Sen."

 

Üçüncüsü beden öğretmeni Hwang Mangi idi. Kaslı bir yüzü vardı ve öğrencileriyle her zaman kabaca konuşurdu.

 

"Sen. Sen. Sen. "

 

Choi Hyuk'un işaret ettiği 6 kral oldukça yüksek sıralardaydı. Aynı zamanda ona en çok öldürme niyeti besleyenlerdi. Özellikle hepsini gösterdikten sonra Choi Hyuk 32 dişini göstererek sırıttı.

 

"Hepinizi öldüreceğim.”

 

Diğer krallar suskundu. Jung Minji'nin ifadesi bile biçimsiz bir hal aldı.

 

Choi Hyuk, karma puanlarını isteksizce dağıtmaya başladı. Eğer önceki oyundan {Tehlike} aldığı ödülüde dahil ederse dağıtabileceği 40 karma puanı vardı. Choi Hyuk 30 puanı Yaşam Gücü ve İyileşme’ye verdi.

 (EN: {Tehlike} ilk oyunun ismi galiba)

 

___________

{Choi Hyuk}

*İnsan (EN: Bu insan statüsüne çok takıyorum, kesin buradan bir şey çıkar.)

* Karma Puanları

Güç: 15 (+5) Hız: 19 (+5) Kontrol: 27  

Dayanıklılık: 13 Yaşam Gücü: 45 İyileşme: 35 (+10)

* Ücretsiz Karma Puanı: 10  *Cezalandırma: 5

 

{Başlangıç ​​istatistikleriyle karşılaştırma}

Güç: 5 Hız: 7 Kontrol: 22  

Dayanıklılık: 7  Yaşam Gücü: 9  İyileşme: 10

 

____________

 

Diğer istatistikleri her halükarda diğerlerinden daha yüksekti. Daha düşük olsalar bile Choi Hyuk kazanacağından emindi. Böylece en önemli istatistiklerin Yaşam Gücü ve İyileşme olduğuna karar verdi.

 

'Ben kaç kişi öldürürüm bilmiyorum...'

 

Bu savaşta şiddetli yanını ortaya çıkarmayı planlıyordu.

 

'Dikkatli izle.'

 

Bu oyunu yaratan lanet piçlere hoş bir gösteri sunmayı planlıyordu.

 

Choi Hyuk savaşmak için bildiği her yolu deneyecekti.

 

**

 

{Ayarlar ( Sistemin çalışma şekli hakkında bilgi)}

Güç: 16 (+5) İtem ile artan istatistikler (+5) şeklinde gösterilir. Artı durumu kaldırırsak güç 11 olur.

 

Choi Hyuk'un Bonus Oyunda kazandığı itemler;

__________ 

{Koruma Kolyesi}

Statü: E

Bir rakibin belirli bir aralıktaki saldırısını engeller.

Kalan kullanımlar: 0/3

* Her 20 dakikada bir bir yenilenecektir.

_________

 

_________

{Yorulmaz Ayakkabı}

Statü: E

İyileşme +10

Dayanıklılık: 10/10

Daha hızlı koşmanıza ve daha yüksek zıplamanıza izin verir.

_________

 

__________

{Fang Kılıcı}

Statü: E

Güç +5  Hız +5

Dayanıklılık: 300/300