Bölüm 7: Bonus Oyun (2)

avatar
5911 7

Sovereign of Judgment - Bölüm 7: Bonus Oyun (2)


Çevirmen: OsanU

Editör: ÇHY

 

***

 

"Heee! Haaaaww!"

 

Choi Hyuk, Choi Junsung'un neşeli sesini duydu. Onu izleyip, kendisinden sonra bir şey bulan ilk kişiydi. Choi Junsung okuldaki en iyi dövüşçüydü, tüm bu kaosa rağmen tavrı hiç değişmemişti. Ölme ve öldürme konusunda düşünmesine hiç gerek yokmuş gibi duruyordu. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi.

 

Creeak! Choi Hyuk’un asılı durduğu çelikten ses geldi. Choi Hyuk dikkatini Choi Junsung'dan uzaklaştırdı ve dikkatini tavana verdi. Sonra gizli bir kural daha buldu.

 

___________________

{Taht Oyunu, Gizli Kural #15}

"Sebebi olmayan Kral" tahtına oturduğunda ona rastgele D sınıfı veya daha iyi bir silah verilir.

___________________

 

"Sebebi Olmayan Kralı", bu, ilk bulduğu kuralla ilişkiliydi.

 

Ve hazine avı yavaş yavaş sona erdi.

  

***

__________

{Bonus Oyun - Hazırlanıyor}

Önceki maç sona erdi. Mola zamanı sona erdi. Bonus Oyun Hazırlanıyor ...

_________

 

Ahlak öğretmeni spor salonuna gelince yazılar değişmişti. Spor salonunda dolaşıp daha fazla item bulamayan öğrenciler nihayet durmuştu.

 

Choi Hyuk daha fazla arama yapmadı ve emeğinin meyvelerini kontrol etti

 

Herhangi bir savunma eşyası bulamadı, sadece silahlar. Kemerinin sol tarafında, her adımında çıngırak gibi ses çıkaran 3 kılıç vardı.

{Japon kılıcı - F sınıfı} - Kesme, iki elli

{Melez Kılıç - F sınıfı} - Bıçaklama ve kesme, iki elli veya tek elli

{Estoc - F sınıfı} - Tek el, bıçaklama

 

Ve 5 gizli kural bulmuştu. Bulduğu 5 kuralın hepsi aynı konudan bahsediyordu.

___________

{Taht Oyunu, Gizli Kural # 5}

Kendini kral ilan eden ilk kişi istediği gibi dağıtacağı 5 karma puanı alır.

 

{Taht Oyunu, Gizli Kural # 6}

Bir krala hizmet eden ilk kişi istediği gibi kullanacağı 3 karma puanı alır.

 

{Taht Oyunu, Gizli Kural # 7}

100'den fazla asta sahip bir kral istediği gibi kullanabileceği 10 karma puanına sahip olur.

 

{Taht Oyunu, Gizli Kuralı # 9}

Bir kişi beşten fazla kişiyi öldürür ve doğuştan gelen bir yeteneği uyanır ve herhangi bir krala da bağlı değilse kendini "Halksız Kral" ilan edebilir ve istediği gibi kullanabileceği 30 karma puanına sahip olabilir.

 

{Taht Oyunu, Gizli Kuralı # 15}

"Halksız Kral" tahtına oturduğunda ona rastgele D sınıfı veya daha iyi bir silah verilir.

___________

 

Gizli kuralların yanında yazılmış olan oyun Choi Hyuk'un dikkatini çekti.

 

'Mevcut oyun, Bonus Oyun. O zaman Taht Oyunu başka bir şey mi? '

 

Gizli kuralları düşünerek tahmin etti; "Taht Oyunu" insanların kendilerini kral ilan edip astlar toplayarak tahta geçmeye çalışacakları bir oyun olmalıydı.

K.N: Yazar TOG okuyor olmalı :D Neyden bahsettiğimi hatırlayanlar vardır.

 

'Bu oyun gerçekten de bonus oyun olmalı. Taht Oyununun esas oyun olacağı kesin. Önceden hazırlanmak zorundayım.'

Taht Oyunu başladığında ne yapmalıyım? Choi Hyuk gizli kuralları analiz etti.

 

Kural 9 ve 15, 'Halksız Kral' terimi ile ilgili kurallardı. Choi Hyuk 15. kuralı bulmak için tavana tırmanmak zorunda kalmıştı. Anlaşılması için başka kurallara ihtiyaç duyan ve ulaşılması güç bir yerde duran bir kural ... D sınıfı ve üzeri bir silah ödülü olacak.

 

'D sınıfı veya daha büyük bir silah gerçekten bu kadar değerli mi? O halde almalıyım.’

 

Elbette, bunu yapmayı seçerse, bir şeyler kaybedecekti.

 

Kural # 9, 'Halksız Kral' olmaya karar verdiği an, 5., 6. ve 7. Kurallardaki ‘ilk ilan edilen kral’ ve ‘100 astlı kral pozisyonlarından’ ve bunların ödüllerinden vazgeçmesi gerekiyordu.

 

Bununla birlikte, Choi Hyuk tereddütsüz bir şekilde kararını verdi. Kendisini oyunun yaratıcılarına göstermeye karar vermişti ve "Halksız Kral”ın ödülleri gayet iyi görünüyordu. Eğer 15. kuraldaki D sınıfı veya daha üstü bir silah alırsa diğer kuralların ödüllerini telafi etmek için yeterli olabilirdi.

 

'3 kişi ... 3 kişi daha öldürmem lazım'

 

'Halksız Kral' olmanın şartları 5 kişiyi öldürmek ve doğuştan gelen bir yetenek uyandırmaktı. Ve o zaten doğuştan gelen bir beceriyi uyandırmıştı.

 

Choi Hyuk durumuna baktı. Bir düşüncesiyle bilgiler önüne döküldü.

 

__________

{Choi Hyuk}

İnsan

* Karma Puanları

Güç: 7

Sürat: 10

Kontrol: 24

Dayanıklılık: 9

Canlılık: 12

Yenilenme: 12

 

* Ücretsiz Karma Puanı: 10

* İtibar: 5

 

{Uyanan Yetenek}

- Ayırt Eden Gözler

___________

 

Bae Hyunsung'u öldürdükten sonra hızı 2, diğer bütün özellikleri 1 artmıştı.

 

Her ne kadar 10 serbest karma puanı olsa da, henüz dağıtmamıştı.

 

Ve 'Ayırt Eden Gözler' becerisi vardı.

 

___________

{Ayırt Eden Gözler}

Bir insanın niyetini görebilirsiniz.

- Siyah: Düşmanca Niyet

- Kırmızı: Öldürme niyeti

- Beyaz: İyi niyet

- Sarı: İşe yaramaz (Ç.N: Kurban olmak diyor da ben böyle yazdım)

___________

 

Bae Hyunsung'dan yayılan kırmızı ve siyah ışıklar onun "Ayırt Eden Gözleri"ni rahatsız etmişti. Choi Hyuk, Bae Hyunsung'un düşmanlığını (siyah) ve öldürme niyetini (kırmızı) görüyordu.

 

'Bu iyi bir beceri ...'

 

Kimsenin diğerinin ne düşündüğünü bilmediği bir dönemde, bu rakipsiz bir yetenekti.

 

Choi Hyuk her şeyi kontrol etmeyi bitirdikten sonra Bonus Oyun başladı.

 

***

 

Spor salonunun merkezindeki kelimeler daha da büyüdü ve yavaş yavaş değişti. Spor salonunun farklı yerlerinde dikdörtgen şeklinde yarı saydam kabinler göründü. Onların yakınındaki öğrenciler kenara çekildi.

 

___________

{Bonus Oyun - İtem Avı!}

E sınıfı bir item almak için altın fırsat. Dışarıda kalanlar item olarak işaretlenecektir. Bir dışarıda kalan ölürse, E seviye bir iteme dönüşecek. Eğer dışarıda kalan birisi birini öldürür ise işareti silinir ve karma puanı elde eder.

__________

 

'Dışarıda kalan mı? Kim?’

 

Bu şimdilik kafa karıştırıcıydı. Ancak, kısa sürede netleşti.

 

Yaklaşık 30 kişi, yarı saydam kabinlere çağırıldı. Ve her birinin başının üstünde İTEM yazıyordu.

 

"Hah. Jinsu?”

 

“Girim!”

 

Spor salonundaki öğrenciler ve öğretmenler, başlarının üstünde İTEM işareti olan kişileri tanıyorlardı. Sonuna kadar dövüşmeyen ve sınıflarda kalanlardı.

 

Bunların arasında Choi Hyuk'un sınıf arkadaşı Yoon Girim de vardı.

 

Burada katil olmayan kişiler vardı ... Bu, item almak için en masum insanları öldürmek zorunda oldukları anlamına geliyordu.

 

***

 

İnsanlar iki tarafa ayrıldı.

 

Bir tarafta vazgeçenler. Bunlar ne yapması gerektiğine karar veremeyenlerdi, hareket etmemeye karar verdiler. Çoğunluk olmalarına rağmen, duruma bir etkileri yoktu.

 

Ve diğerleri yine iki gruba ayrıldı.

 

İtem için öldürmeye karar veren taraf ... ve arkadaşlarının ölmesine izin vermek istemeyen taraf.

 

Durum üzerinde büyük etkisi olanlar sadece bu iki taraftı.

 

Hareket etmemeye karar verenler dışında herkes item kutularına yönelmişti. Sabırsız bir şekilde kutulara saldıranlar da vardı. Ancak kutular son derece sağlamdı ve saldırılar bir iz bile bırakmadı.

 

"Henüz başlamadı mı?"

 

Birinin kayıtsız sesi başka birini dehşete düşürdü.

 

Kutunun içindeki dışarıda kalan çığlık atıyordu, ama ses kutunun dışına ulaşmıyordu.

 

"Çocuklar! Bu doğru değil! Öğretmen Kim! Bu doğru değil, değil mi?"

 

Öğretmen yollarını kesti ve onlara bağırdı, ama bunun bir etkisi olmadı.

 

"Siktir. Burada kim katil değil?"

 

Bu sözler herkesin kalbine bıçak gibi saplanmıştı.

 

"Lanet olsun ... Hyejin'den uzak durun. Siktir! Sen! Bir adım daha yaklaşırsan kafanı kırarım!"

 

Bir erkek öğrenci yaklaşan öğrencileri bir itfaiyeci baltasıyla tehdit etti. Kutunun içine sıkışan sevgilisine yönelik saldırıları engellemeye çalışıyordu, ama yorgundu ve etrafına akbabalar gibi üşüşmüş 5 kişi vardı.

 

‘Minji! Minji!’

 

Sınıf başkanı Jung Minji, adını ağzına alan Yoon Girim'e baktı. Aniden sinirlendi.

 

"Kendi gücünle çıkmaya çalış!"

 

Jung Minji zayıf kişilerden nefret ederdi. Direnemeyen insanlardan karşı nefret duyuyordu.

 

Çünkü ... o acı çekiyordu.

 

Bu nazik olmaktan farklıydı. Bir hastalığa daha yakındı. Belki de onun deneyimlerinden kaynaklanıyordu. Jung Minji zorbalığa uğrayan, dövülen ya da önünde ağlayan birisini gördüğünde ... göğsünün acıdığını hissediyordu. Bu sadece laf değildi; gerçekten acı çekiyordu.

(Ç.N: Valla buradan bişey anlamadım, anladım ama garip geldi.)

 

Jung Minji o acıdan nefret ederdi. Ve ona acı çektiren zayıflardan nefret ediyordu.

 

Yardım etmek için elini ne kadar uzatsa da, kendileri için ayağa kalkmalıydılar ... bu yüzden ona acı çektirenlerin acısını sonsuza kadar bitiriyordu.

(Ç.N: Daha yeni başladı bunun kanında katillik varmış)

 

'Bu zayıfların hepsinin ölmesini diliyorum!'

 

Bu dürüst bir duyguydu. Bununla birlikte, o acı çeken birini asla geri çevirmezdi. Diğer yandan nefret ediyordu ... ama yapabileceği hiçbir şey yoktu.

(Ç.N: Sadomazo bunlar abi, aklıma gelen sahne)

 

Jung Minji, Yoon Girim'i çevreleyen insanları saydı. 6 kişi. Bu insanlar ya bir kılıç ya da bir örme zincir bir zırh kuşanmışlardı. Jung Minji'nin itemleri daha iyiydi. Başından beri gayretli olmasının bir ödülü olarak kılıç, kalkan ve zırh bulmuştu. Ancak o tek kişiydi.

 

Jung Minji birilerini bulabilmek için etrafına bakındı.

 

Tüm bu karışıklığın ortasında.

 

Swoosh.

 

Tam o anda, İTEM'lerin etrafındaki duvar kayboldu.

 

Ve Choi Hyuk bir sonraki maç başlamadan önce 3 kişiyi öldürmek zorundaydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr