14. Bölüm - Eternal Mühür Bilinci Uyanıyor

avatar
1190 2

Sonsuzluğun Habis Hükümdarı - 14. Bölüm - Eternal Mühür Bilinci Uyanıyor


Aron'un yeni elde ettiği ve uzun bir süre evi olarak kalacağı mağara üç kısımdan oluşuyordu. Birinci kısımda kişisel odanın bulunduğu yerdi. Burada yatak, oturma minderi ve çalışma masasından başka hiç bir şey yoktu.

İkinci kısımda bir tür atölye tarzı bir oluşum vardı. Burada simya ve ekipman yapma gibi çeşitli malzemelerin olduğu şeylerdi. Fakat Aron aletlere bakar bakmaz yüzünü buruşturmuştu.

"Peh... Bu ekipmanlar aşırı derecede kalitesiz. Özellikle şu kenarda duran örs, vursan yıkılacak gibi duruyor. Bu odayı ekipmanları değiştirmeden kullanabileceğimi hiç düşünmüyorum." demişti. Bu yüzden son odaya giderek kapısını açtı.

Kapının açılması ile birlikte yoğun bir enerji tüm vücuduna etkisi altına almış ve derin bir rahatlama hissi vermişti. Bu oda bomboştu. Duvarlarda çeşitli malzemeler ile oluşturulmuş bir tür formasyon vardı. En ortada ise mekanizmanın bağlı olduğu bir tür oturma minderi vardı.

"Bu kıdemlinin bahsettiği Enerji Toplama Formasyonuna benziyor. Formasyon enerjiyi mindere topluyor olmalı." diyerek minderin üzerine giderek oturdu. Minderin merkezinden gelen enerji, hızla Aron'un vücuduna girerek meridyenlerine dolmaya başladı. Mutlak Gelişim Merkezine dolan enerjiyi hisseden Aron, enerjinin dört yolun enerji ağaçlarını güçlendirdiğini ve ek olarak enerji dönüşümü geçirdiğini fark etmişti.

"Bu dört enerji ağacı bir garip... Dört Enerji ağacı, benim dört yetişim sembolümü besliyor. Fakat tek yaptığı şey Doğa Enerjisini alıp, ilgili olduğu enerjiye dönüştürmek değil. Aynı zamanda ağacın kendisi de enerji üretiyor. Fakat şu anda düşük seviyede olduğu için kendi ürettiği enerji çok zayıf. İleri de bu ağaçları güçlendirirsem, ciddi bir enerji üretimi sağlayabilirler."

Aron bir süre gelişim merkezini inceledikten sonra duvarda ki formasyonları incelemişti. Kendisi de önce ki hayatında formasyon gibi şeylerle ilgilenmişti. Fakat genel olarak yetişim ve simya üzerine ilgilendiği için bilgisi bu iki konu kadar derin değildi. Fakat karşılaştırma yapacak olsaydı, bu gezegende ondan daha iyi bir formasyon ustası bulabileceğine inanmıyordu.

"Hmm... Bu formasyon malzeme eksikliğinden dolayı tam performansta çalışamıyor. Yine de burada ki formasyonun diğer mağaralardan daha iyi olduğu Kıdemli Drake söylemişti. Demek ki diğer mağaralardaki formasyonlar daha içler acısı..." derken minderden doğru kendine gelen yoğun enerjiye bakmıştı.

"Bu mağaraya uzun zamandır birisi girmemiş. Bu yüzden formasyon zamanla büyük bir enerji toplamış ve biriktirmiş. Şansıma buraya uzun zamandır gelen ilk kişiyim ki bu enerjiyi alabiliyorum. Fakat bu durum, formasyonun aslında daha yavaş enerji topladığı anlamına geliyor. İleri de elimde malzeme olursa, bu formasyonu geliştirebilirim."

Bu düşüncelerden sonra bilincini mutlak gelişim merkezine veren Aron, gelen enerjinin sadece Dört Yetişim Yolunun Enerji Ağaçlarına gitmediğini, aynı zamanda tüm gelişim merkezinin geneline yayılarak zeminde emildiğini fark etmişti. İlk başta nedenini anlayamasa da, biraz daha dikkatli bakınca zeminden biraz yükselen ufak ufak fidelerin olduğu görmüştü. Bu fidelerin kimisi yeşilken kimisi sarıydı. Rengarenk bir bahçe gibi ondan fazla fide vardı.

Bu olayı gören Aron'un zihnine, Eternal Mührünün Mutlak Gelişim Merkezi ile ilgili gönderdiği görüntü gelmişti. O görüntüde uçsuz bucaksız Enerji Ağaçları vardı ve tüm gelişim merkezini kaplıyordu. Bunun gelişim merkezinin özelliği olduğunu anlayan Aron, fideleri yakından incelemişti.

Fakat gördüğü şey onu hem biraz heyecanlandırmıştı hem de şaşırtmıştı. Çünkü her fideden Dao yankılanması hissetmişti.

"Bu harika! Bu fideler benim Dao tecrübelerimi ele alarak büyüyorlar. Mesela üzerinde yeşil rengi olan fideden Ağaç Dao'su enerjisi ve aurası yankılanıyor. Yada üzerinde turuncu bir parlama olan fideden de Ateş Dao'su enerjisi ve aurası yayılıyor. Bu muhteşem bir şey. Bununla birlikte hali hazırda olan enerjiyi Dao Enerjisine dönüştürmek yerine, direk bu ağaçlardan çekebilirim."

Bunları düşünmesine rağmen, fidelerin büyüme hızı baya yavaştı. Üstüne Enerji Toplama Formasyonundan gelen birikmiş enerji bitmeye başlamış ve enerji gelme hızı azalmıştı. Bununla birlikte fidelerin büyüme hızı da azalmıştı. Bunu gören Aron, kaşlarını çatmıştı.

"Çok fazla enerji gerek çok..."

Bundan sonra geri kişisel odasına dönen Aron, çalışma masasına oturarak düşünmeye başlamıştı.

"Neye ihtiyacım var ? Önce ki hayatımda teknik öğrenmeme izin verilmedi. Bu yüzden tek bildiğim enerjileri saf formları ile kullanabilmek. Bu da bir derecede yararlı bir şey. Benim hem saldırı hem savunma hem de savuşturma ve kaçış gibi multi özelliklere sahip yeteneklere ihtiyacım var. Fakat bunun hangi yetişim yolunda olacağına karar veremiyorum."

"Dantian yetişiminde Ki Enerjisi ile kullanılan teknikler var. Bunlar gerçek anlamda multi özellikte yetenekler oluyor. Vücut Geliştirmede Paragon Enerjisi kullanılan İlahi Yetenekler var. İlahi Yetenekler, Ki Enerjisi kullanan tekniklerden bile daha kudretli olan şeyler. Fakat önce ki hayatımda duyduğuma göre ilahi yetenekler geliştirilmesi çok zor şeyler ve bunlar için vücudu özelleştirmek gerekiyormuş. Her İlahi yetenek, vücutta başka gereksinimler istiyor. Bu yüzden Ki Teknikleri gibi her önüme gelen İlahi Yeteneği kullanamam."

"Diğer yandan Ruh Ve Zihin Yetişimlerinin teknikleri var. Bu iki yetişimin teknikleri de multi özellikte fakat çok daha fazla tehlikeliler. Bu yetişimlerin teknikleri öğrenmesi ve uygulaması zor da olsa, etkileri de aynı derecede çok büyük. Örneğin bir kişiye Ki ve Paragon enerjisi ile fiziksel bir hasar verebilirsin. Fakat Lore ve Archon enerjisi ile yapılan teknikler zihne ve ruha hasar verir ve etki eder. Bu rakibe çok daha zorlu zamanlar yaşatan bir durum haline gelir."

Aron bu tip düşünceler içerisinde nereden başlayacağını bilemediği için karar vermekte zorlanıyordu. Bu da ona kafa ağrısı yaşatıyordu. Kainatta neredeyse her konuda bir bilgisi vardı. Fakat gerçek anlamda neden ona savaş ile ilgili şeylerin mesela Teknik, silah gibi şeylerin öğretilmediği sorgulamadığını anlayamıyordu.

"Ruhuna koyulan mühür... Senin bunları sorgulamanı engelledi patron. Bu sadece ruhsal bir mühür değildi. Aynı zamanda zihinsel bir mühürdü. Fakat bu mührün artık oradan kalkması ile birlikte serbest kaldın."

Aron zihninde duyduğu ses ile birlikte kafasını koyduğu masadan aniden kaldırmış ve ellerine bakmıştı. Ellerinde ki Eternal Mührü hafif ışıltılar saçarak parlıyordu.

"Mühür Bilinci... Gerekli enerjiyi toparlayabildin mi ? Artık sürekli iletişim de mi olacağız ?"

Ding..!

Ding..!

Bu soruyla Eternal mührü şiddetli ışıklar ile iki kez parlamıştı.

"Evet patron... Artık sesli iletişim konusunda bir sıkıntı çekmeyeceğim bir enerji seviyesine geldim. Böylelikle mührün kullanımı konusunda sana daha iyi rehberlik edebilirim."

Eternal Mührünün Bilincinin artık sesli olarak yanında olacağını duyan Aron, içten bir şekilde sevinmişti. Bilmediği konularda düşünmek ona sadece kafa ağrısı veren bir şeydi. Böylelikle danışabileceği bir arkadaşa daha sahip olmuştu.

"Peki... Senin bir ismin var mı ? Yani sana bilinç olarak mı sesleneceğim. Ek olarak sen tam olarak nesin ? Bu mührün bilinci misin yoksa başka bir şey mi ?"

"Benim adım Samael patron. Tam olarak mührün bilinci sayılmam. Benim yapımı basitçe söylemek gerekirse ben İlahi seviye bir bilincim. Senin İlahi Enerji Fiziğinden ve ruhundan doğdum. İlahi seviye bir bilinç olarak kullandığın yüksek seviyeli hazineleri inceleyebilir ve bu hazinelerin bilinçleri haline gelerek senin bu hazineleri kullanabilmeni sağlayabilirim."

İsminin Samael olduğunu söyleyen bilincin kendi ruhundan ve ilahi fiziğinden doğduğunu duyan Aron, gerçek anlamda hayretler içerisinde kalmıştı. Ek olarak ilahi seviye bir bilinci daha önce hiç duymamıştı. Fakat bu bilincin özellikleri çok iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

"Demek istediğin kullandığım her hazinenin bilinci olabileceğin bir yeteneğin var. Mesela elime bir kılıç alsam ?"

Aron sözlerini bitirdikten sonra ekipman odasında duran dandik bir kılıcı eline almıştı. Fakat kılıcı eline alır almaz, beklediğinin aksine kılıç hafif bir parıltı saçmış ve kılıcın kabzasında sonsuzluk işareti belirmişti. Bu işaret ile birlikte kılıcın yaydığı aura bile daha saf hale gelmişti.

"Kullandığın her ekipmanın ve hazineyi geliştirir ve onun bilinci haline gelerek güçlendiririm patron."

Aron bu konuşmayı her ne kadar zihninde duysa da, Samael'in her konuşmasında kılıcın hafif titrediğini fark etmişti.

"Peki milyonlarca yıldır neredeydin ? Madem ruhumdan ve ilahi fiziğimden doğdun ? Neden beni olan şeyler yüzünden uyarmadın ? Ek olarak neden ilk başta kendini mührün bilinci olarak tanıttın ?"

Bu sözler kızgınlıkla söylenmiş sözler değildi. Aron sadece bazı şeyleri mantığına oturtmak istiyordu.

"O zaman kritik bir zamandı. Yetişim Alemlerini açtığın için böyle söyledim. Ayrıca Eternal Mührünün bilinciyim demek yanlış bir şey değildi. Sadece bundan daha fazlasıyım. Diğer soruna gelirsek... Gücünü ele geçirmek isteyen babanın koyduğu mühür, milyonlarca yıl boyunca beni mühürledi. Fakat bilincim daima açıktı. Milyonlarca yıl boyunca seni izleyip, seninle konuşamamak nasıl bir histi biliyor musun... Ben söyleyeyim; Cehennem gibi! Patron... Aynı duyguları paylaşıyoruz. Senin gibi bende, bize bu kaderi reva gören Felix Hanedanlığından intikam almak istiyorum. Bu yüzden kansa kan, şiddetse şiddet!"

Samael'in konuşmasından duygularının gerçekliğini hisseden Aron, yaşadığı şeyleri onun da yaşadığından emin gibi olmuştu. Üstelik o doğduğu varlığa yardım etmek istese de mühür yüzünden edememişti. Bu çok daha can sıkıcı bir durumdu.

"Peki nereden başlayacağız ? Önceki yaşantımda bir çok şey öğrendim. Fakat savaş ve teknikler ile ilgili bir şey öğrenmeme izin vermediler. Dört Yetişim yoluna başlamak bu işin sadece başlangıcıydı."

Aron'un kendisini kabullendiğini gören Samael'de bir kahkaha patlatarak Eternal mührünü canlandırmıştı. Yüksek bir ışık ile parlayan Eternal Mührü, kollardan yükselerek üç boyutlu bir sonsuzluk işareti oluşturuyordu.

"Tabi ki bir her Eternal gibi başlayacaksın. Fakat sen diğer kainatta ki Üç Safkandan birisi olarak diğerlerinden daha güçlü ve soylusun. Bunu uyandırmanın yolu da Eternal Mührünün gizli potansiyelini açığa çıkarmakta yatıyor!"

Bilinen Yetişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Çekirdek Oluşturma Alemi -> Altın Çekirdek Alemi -> Ebedi Doğuş Alemi -> Yarı Ölümsüz Alemi -> Yeryüzü Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi..."







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44598 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr