Deniz Karargahı.

Herkes Beyazsakal Korsanları'nın 2. Tümen komutanı Portgas D. Ace'in idam edilmesini bekliyordu.

Deniz Piyadeleri, bu infaza karşı korunmak için 100.000 elit oluşturdu.

Shicibukai de oradaydı ve bu idamı bekliyordu.

Üç amiral de oradaydı.

Hepsi Ace'in kurtarılmasını önlemek ve Beyazsakal Korsanları'nı beklemek için toplandılar.

Donanmanın donanma amiri Sengoku, Portgas D. Ace ile ilgili haberleri dünyaya anlatmak için platforma yürüdü. Portgas D. Rouge adında bekar bir kadın tarafından söylenen yalanı söylerken ifadesi ciddiydi. Dünyaya, gizli kimliğinin dünyayı şok edeceğini söyledi.

"Senin baban...."

"Korsan Kral mıydı, Gol D. Roger!!!" dedi Sengoku.

Esuzwmru jfl lvmhcut gw oval zusuifoamr.

Ace sadece pişmanlıkla aşağı bakabilirdi.

Garp bir şey söyleyemedi ve teri damlıyordu. İnfaz platformunda torununa bakarken suçluluk ve pişmanlıkla doluydu.

---

Haru direksiyonun yanında oturuyordu ve hamakta uyuyordu. Neden bir hamak olduğundan emin değildi ama umursamadı.

"Uçabilirsin," dedi Jimbei.

"Yapabilirim," dedi Yuuki.

"Neden kaçmıyorsun?" Jimbei'ye sordu.

Timsah da ona baktı.

Geminin ön kısmında o kadar çok insan yoktu.

Haru, Ivankov ve arkadaşlarından kaçabileceği için burayı seçti. Jimbei'ye baktı ve "Ben Shiki değilim, o kadar uzun süre uçamam" dedi.

Jimbei cevap olarak başını salladı.

"Oi, Haru, buradasın," Luffy aniden geldi ve ona doğru yürüdü.

"Oh, Luffy," Haru biraz düşündü ve ona söylemeye karar verdi, "Doğru, buraya gel, sana bir şey söyleyeceğim."

"Hmm?" Luffy'yi merak ediyordu.

Haru çenesinde bir fermuar açtı ve oradan bir telefon aldı. "Senin için" görevini kabul ettikten sonra bu telefonu aldı.

"Bu?" Luffy bu küçük kutunun ne olduğundan emin değildi.

One Piece dünyasında herkes salyangoz olarak bilinen bir şey kullanarak birbirleriyle iletişim kuruyordu.

Telefon bu dünyada oldukça garip bir şeydi.

Haru, "Grubumuza katılmanı istiyorum," dedi.

Luffy aceleyle reddetti, "Hayır, korsanımın tayfasına giren kişi sen olmalısın." Birinin astı olmak istemiyordu.

Haru burnunu ovuşturdu ve yanlış anlaşıldığını anladı, "Yanılıyorsun, bu bir arkadaş toplantısına benzer bir şey."

"Arkadaş toplantısı mı?" Luffy başını salladı.

Haru başını salladı ve grup sohbetini açıklamaya başladı. Ortada bir şakayla karıştırdığı için kimsenin konuşmalarını dinlemediğini gördü.

Luffy telefona baktı ve gülümsedi, "Bu ilginç."

Haru, "Evet, seni eğlenceye katılmaya davet etmek istiyorum," dedi.

Luffy biraz düşündü ve telefonu aldı, "Ne yapmalıyım?"

Haru ona grup sohbetini açmasını söyledi ve daveti kabul etti.

Luffy dediğini yaptı ve grup sohbet davetini kabul etti.

Haru görev panelini gördü ve görevini tamamladığını gördü.

[Cmrezfopifoamrl dmz hmqniuoare ovu ypulo!]

[Ödüllerinizi dünyanıza döndükten sonra alacaksınız]

[Geri gelmek istiyor musun? Evet Hayır]

Luffy ona baktı ve "Dünyana geri dönecek misin?" diye sordu.

Haru başını salladı, "Kardeşini kurtarmana yardım edeceğim, ondan sonra eve gideceğim." [Hayır] seçeneğine bastı ve grup sohbetinden bir bildirim aldı.

[Orijinal dünyanıza geri döndükten sonra grup sohbeti işlevi geri gelecek]

[71:59:40 geri dönmeden önce]

Haru, geri dönmek zorunda kalmadan önce üç gün sınırı olduğunu gördü. Ayrıca istediği zaman geri gelebilirdi ama önce ona yardım etmesi gerekiyordu.

"Hey, grup sohbeti nerede?" Luffy'ye sordu.

Haru başını salladı ve ona tekrar açıkladı. Ayrıca kardeşini kurtarana kadar bu telefonu bir süre daha tutacağını da söyledi.

Luffy başını salladı ve gerçekten aldırmadı.

Haru vücudunda bir fermuar açtı ve telefonu orada tuttu.

"Gücün tuhaf," dedi Luffy.

"Bunu senden duymak istemiyorum," Haru dudaklarını seğirdi.

"Hey, neden bahsediyorsun?" Ivankov aniden geldi.

Luffy, "Beni arkadaşının toplantısına davet ediyor" dedi.

"Ne? Fermuar-Oğlan, çok üşüyorsun! Neden beni de davet etmiyorsun?" Ivanko bunu duyunca ağlamak istedi.

Haru bu sahneyi görünce kusmak istedi. Biraz düşündü, "Doğru, birlikte fotoğraf çekebilir miyiz?"

"Hmm? Resim mi? Tabii," dedi Ivankov.

"Neden?" Jimbei'ye sordu.

Haru gülümseyerek, "Kız kardeşime bugün birçok efsanevi insanla tanıştığımı göstermek istiyorum" dedi.

"Küçük bir kız kardeşin var mı?" diye sordu Inazuma.

Haru gülümseyerek başını salladı ama onlara onun resmini göstermedi.

Buggy gururlu bir ifadeyle "Pekala, bu Kaptan Buggy size birlikte fotoğraf çekme şansı verecek," dedi.

Bay 3, "Fotoğrafını kim istiyor?" diyerek üzerine tükürdü.

"Tabii," dedi Haru.

"Eee???" Bay 3 şaşırdı.

"Hayır, Impel Down'dan başarıyla çıktığımıza göre herkesle fotoğraf çektirmek istiyorum, olur mu?" diye sordu Haru.

"Tamam." Luffy gülümsedi.

Ivankov başını salladı ve başını daha da büyüterek, "Tabii, benimle fotoğraf çekebilirsiniz."

Haru, Timsah, Bay 1 ve Jimbei'ye baktı, "Sizin için uygun mu?"

Üçü başını salladı ve hiçbir şey söylemediler.

Bay 2 dans ederken "Evet, bir anma fotoğrafı çekelim" dedi.

Haru nasıl olduğundan emin değildi ama Timsah, herkesle fotoğraf çekmesi için kum manipülasyonunda ona yardım etti.

"YAY!!!"

Herkes çok mutlu görünerek fotoğrafa katıldı, ancak yakında savaşa katılacaklarını bilmiyorlardı.