Yazar: Corasan

002. Giriş 2/4

2086 insanlar asla geçmişlerinden ders almıyor, 65 yıl önceki 3. Dünya savaşına rağmen tekrar bir dünya savaşı başlattı. Bu seferki savaş 3. Dünya savaşındaki nükleer savaştan daha ileride… Yıldızlar arasındaki bir savaş bu.

Sanılanın aksine Nükleer savaş insanlığın karanlık çağa dönmesini değil uyanmasını sağladı.

İnsanlık savaştan sonra gelişmeye devam etti… Yıldız Hasat etmeyi öğrendi, nano teknoloji her alanda üstünlüğünü sağladı… Yapay Zeka bir teknolojik atılımdan ziyade basit bir teknoloji haline geldi….

İnsanlar Sınırsız enerji ve teknolojik atılımları sayesinde tekrar bir savaşın çıkmayacağını düşündü… Unuttukları şey ise, Bastırılmış olan aç gözlülükleri ve kendi kendini yok etme potansiyelleriydi.

Sene 2085 Sektör 15 tamamen haritalanmış ve insanlığın kaderini değiştirecek olan keşif yapılmıştı… Dünyamızın 10 katı büyüklüğünde insan yaşamına elverişli, üzerinde insansı bir türün yaşamadığı bir gezen… 15. Sektörün İncisi onaylandı…

“İnsan Yaşamına Uygundur.”

3. Dünya savaşından sonra kurulmuş olan Dünya Hükümeti, alınan bilgiler ışığında Toplu göçü başlattı… Toplu göç kararı alındığı sıralarda gölgelerde saklanan eski devlet düzenlerinin artıkları(Cumhuriyetçiler, Komistler… vb.)  zamanla güç topladı… Kadim Düzen olarak adlandırılan bu grup 15. Sektörle ilgili haberleri aldıklarında gölgelerden çıkıp Dünya Hükümetinin az sayıdaki askeri birliklerine saldırdılar.

Kadim Düzen ve yanlılarının bilmediği hatta anlayamayacağı şey ise, Dünya Hükümetine bağlı olan Güven Ordusunun, insanlığa sadık ve özel olarak seçilmiş birliklerden oluştuğu idi.

Güven Ordusu mensupları IQ ve EQ testleri sonunda seçilirler… Savaş sanatlarından, Felsefeye… Felsefeden Kimyaya… Kimyadan, Mühendisliğe… Neredeyse her konuda eğitilmiş özel kuvvetlerdi.

Bu tip bir ordu dünya tarihinde ne duyulmuş ne de görülmüştü, bu ordu kendi teknolojisine, eğitim sistemine ve arge sistemlerine sahipti… Tek bir kuralları vardı…

·        Dünya hükümeti ve insanlarına sadık kalınacak ve onlar korunacak.

Bilgelikleri ve yetenekleri sayesinde, Kadim Düzenin sahip olduğu sayı farkına rağmen Dünya Hükümeti ve insanlarını 15. Sektörün incisine götürüp yerleşim yerlerine savunma hatları kurmayı başardılar.

15. Sektörün İncisi, Doğu Kıtası Merkez Savunma Hattı…

   “Generalim 7,3,2,5 ve 11. Savunma hatları düştü… 1,4,6,8,9,10 ve 12 hatları savunmaya devam ediyor, yeterli desteğe sahip değiller.”

   “13,14,15 ve merkez savunma hattı baskın gelmeyi başardı ve düşman kuvvetlerini imha etti.”

   “İkmal yolları Kadim Düzen birlikleri tarafından tutuldu, sivil yerleşimlere doğru ilerlemek üzereler.”

   “Sivil Savunma Güçleri, yerleşim bölgelerinde savunma hatlarını oluşturdu, kısa bir süre direniş sağlayacak güç ve sayıdalar…”

İstihbarat Subayı durum raporu sunarken, Güven Ordusu Yüce Generali derin düşünceler içerisindeydi… “İhanet…” içinden bu kelimeyi tekrarlıyordu.

Merkez hat dahil 16’lı savunma hattı bizzat kendi ve 3 Güven Generali tarafından oluşturulmuş kusursuz bir savunma hattıydı… Tek hesaplayamadıkları şey “İhanet!” idi.

  “Subay… Emirlerimi ilet!...”

  “3 Güven Generali ve birlikleri Sivil Savunma hattına yerleşecek, Diğer savunma hatlarındaki birlikler merkez hatta geri çekilecek…” Yaşlı General güç ve otorite ile konuştu.

Yüce Generalin emirleri tartışılmaz otoriteye sahip olsa dahi potansiyeli yüksek olan genç istihbarat Subayı… “ Yüce General… eğer 3 Güven Generali hatlarını terk ederlerse eğer sivil yerleşim yerlerine çok hızlı ulaşırlar, birliklerimiz yeterince hızlı davransa dahi Kadim Düzen yanlılarının orduları topyekün bir saldırı gerçekleştirir…” Subay yaptığı davranışın kabul edilemez ve suç olduğunu bilse dahi, korkusunu bastırarak derin bir nefes alıp…

“3 Güven General bile sadece sivil savunma birlikleriyle dayanamaz generalim!” Subayın gözleri heyecan ve korkudan sabit duramıyordu, gene de konuşmuştu.

Yaşlı General, Güven Ordusunun Yüce Generali Yabgu ayağa kalktı ve Kükrer bir edayla…

“Emirlerimi sorgulama evlat… Sadece uygula.” Sarsılmaz bir otoriteyle konuştu.

İstihbarat Subayı Tartışmasız emirlerini aldıktan sonra selam verip emirleri iletmek için ayrıldı.

“Ahh! Gençsiniz, heyecanlısınız… Tecrübesizsiniz…” Yaşlı General derin bir nefes aldı… “Beyler istihbarat subayı haklı, lakin atladığı şey 3 Güven Generali emirleri aldıktan sonra ne yapmaları gerektiğini anlayacak…” sakin bir şekilde konuştu…

Generalin sözlerinden sonra Merkez Savunma Hattı karargahının toplantı salonundaki Albaylar ve bin başları merakla generalin gözlerinin içine baktı… Albaylardan biri... “Generalim ne yapacağız!?” saygı ve merakla konuştu.

Yaşlı General ağır adımlarla haritaya yaşlaştı, ellerini haritada gezdirdi ve gözlerini Kadim Düzenin ana merkezine dikti…

“Topyekün Saldırı!...” Dedi ve gözlerini odadakilerin üzerinde gezdirdi…

“Birlikler Merkez Hatta toplandığında topyekün saldırıya geçeceğiz… Savaş droidleri ve elit birliklerle bu savaşı tek seferde sonlandıracağız.”

Tekrar elini haritada gezdirdi ve Kadim Düzen Merkezini temsil eden kaleyi yıktı…