Çeviri: Makankosappo

Düzenleme: Bluishgray

 Günler birbiri ardına geçti ve yolculuk günü yaklaştı.

Qin Malikanesi…

 Qin Yun, çalışma odasında bir masanın önüne oturmuş kaligrafi pratiği yapıyordu. Yazılarını enerjik darbelerle ve ince dokunuşlarla yazıyordu. İçerisinde keskin bir kılıç barındırıyormuş gibi güçlü, bahardaki puslu söğütler gibi ruhaniydi. Kaligrafisi, onu birinci sınıf yapacak kadar mükemmeldi.

Kaligrafiyi, okuma öğrenirken çalışmıştı. Klasik eserleri kopyalamasına rağmen yazısı berbattı.

Ne zaman ki kılıç pratiğine başlayıp Kusursuz alana geçti, o zaman içindeki enerjiyi hatta saç tellerini bile kontrol edebilir hale geldi. Kaligrafisi de şekil olarak güzelleşti ama hala ruhtan yoksundu.

Sisli Yağmur Kılıç Niyetinde iç görü kazandıktan sonra, kılıç niyeti kaligrafisinde doğal olarak belirmişti ve kaligrafisini şaha kaldırmıştı. Yazıları ruha da kavuşunca artık bir kaligraf olarak çağrılmayı hak ediyordu.

Qin Yun için kaligrafi çalışmak bir manada da kılıç çalışmak gibiydi.

“Sisli Yağmur Kılıç Niyetim, ani bir saldırı yapacağımda yetersiz kalıyor. Hala yeterince ustalaşamadım.” Qin Yun hafifçe iç çekti. Her fırça darbesi, farklı bir kılıç hareketini betimliyor gibi görünüyordu.

“İkinci Genç Efendi, İkinci Genç Efendi. Eyalet Valisi konağından birisi geldi.” Bir hizmetçi aceleyle çalışma odasının kapısından seslendi.

“Vali konağından mı?” Fırçasını bıraktı ve dışarı çıktı.

Kısa süre sonra misafiri gördü.

“Kardeş Qin Yun! Kardeş Qin Yun! İyi haberlerim var.” Valinin oğlu Wen Chong uzaklardan gülerek bağırıyordu. Arkasında iki muhafız vardı.

“Öyle mi? Neymiş bu iyi haber?” Qin Yun çoktan tahmin etmişti ama bilmemezlikten gelmeyi tercih etti.

Wen Chong gizemlice azure renkli yeşimden yapılma bir şişe çıkardı. “Bu istediğin hazine. Babam 6.5 pound bulmakta oldukça zorlandı. Hatta Daoist kutsal topraklarından birine mensup Kaynak Alemindeki birinden yardım bile talep etti. Büyük bir eforla birlikte, o Daoist bu kadarı toplamayı başardı. Gerçekten kolay bir iş değil. Geri kalan Buz Çeken Ruh Sıvısı, Yeşil Diş Dağından döndüğünde elinde olacak.”

Qin Yun’un şişeyi aldığı eli buz gibi soğukluğu hissetti. Neşesine engel olamadı. “Harika. Buz Çeken Ruh Sıvısının kolay bulunmadığını iyi bilirim. Lütfen valiye teşekkürlerimi iletin.”

“Yeşil Diş Dağına, Ruh Meyvesi için gitmen yeterli bir teşekkür.” dedi Wen Chong gülümseyerek.

“Merak etmeyin, Yeşil Diş Dağında elimden gelenin en iyisini yapacağım.”

“Öyleyse seni daha fazla rahatsız etmeyeyim. Unutma, yarından sonraki günün sabahında. Eyalet Valisi konağında görüşürüz.”

“Tamamdır.” Qin Yun başıyla onayladı. Bu yola çıkacakları zamandı.

Wen Chong ayrıldıktan sonra, Qin Yun kimsenin kendisini rahatsız etmemesi için talimat verdi. Odasına girdi ve kapıyı kapattı.

Odanın içinde…

Qin Yun yatağının üzerinde bağdaş kurmuş oturuyordu. Elindeki azure renkli şişenin tıpasını çıkardı.

Phew!

Beyaz bir duman şişenin içinden çıkarak odanın sıcaklığının hissedilir derecede düşmesine neden oldu. Odanın içinde bazı yerler buz tutmuştu.

“Buz Çeken Ruh Sıvısı. Ne muhteşem bir hazine. Kuzeyin Wen ailesinden He bu beklenirdi. Dünyanın tamamına kolları uzanıyor.”

Geçmişte bu sıvıyı aramaya çalışmıştı ama nafileydi.

Bunun nedeni Buz Çeken Ruh Sıvısının sadece kuzey denizinin derinliklerinde bulunuyor olmasıydı. Onu aramak samanlıkta iğne aramaktan farksızdı. Normalde, yetişimciler bu sıvıya deniz yatağında denk gelir ve onu depolardı. Sadece üst seviye mezhepler deposunda bu maddeyi barındırabilirdi. Ayrıca mezhep hazineleri öğrenciler tarafından parayla alınamazdı. Hazinelerin dağıtımında birçok kısıtlama vardı.

Vali kutsal topraklardaki birinden yardım talep etti. Ayrıca bu kişi Kaynak Alemindeydi. Bu sayede 6.5 pound sıvı toplanabildi.

"Dışarı!"

Qin Yun elini uzatıp parmak ucundan metal bir tel halinde İçsel Uçan Kılıcını çıkardı. Ardından metal tel genişleyip 3 inç uzunluğunda, parlak gümüş renkteki kılıç halini aldı ve Qin Yun'un önünde süzüldü.

"Git!"

Bir düşünceyle Öz Cevherinin gücü, azure renkli sıvının bir kısmını şişeden çıkarmak için salındı.

Sıvıdan bir soğuk hava dalgası yayılırken yüzeyini kıvılcımlar kaplamıştı. Çevredeki mobilyaların üzerinde bile buz tabakaları oluşmuştu. Şişeden sıvının çıkarılmasıyla, İçsel Uçan Kılıç kısa sürede sıvıyla kaplandı.

Qin Yun hemen Dharmic yöntemlerini kullanmaya başladı. Kılıç Buz Çeken Ruh Sıvısını özümserken parlak bir ışık yayıyordu. Buz Çeken Ruh Sıvısı müthiş bir hızla özümsenirken kılıçtan bir uğultu duyuluyordu. Birkaç saniye içinde şişeden çıkan bütün sıvı kılıç tarafından özümsendi.

"İçsel Uçan Kılıcım uzun zamandır böyle bir ziyafete açtı." dedi gülümseyerek.

Kılıcı geçmişte metal ve tahta elementli malzemeleri özümsemişti. Buz Çeken Ruh Sıvısı gibi su özellikli bir malzemeyse… Sonuçta İçsel Uçan Kılıç metalik bir nesneydi. Metal elementli malzeme konusunda seçici değildi. Hatta metal parçalarının özünü bile emiyordu. Ama diğer dört element özellikli nadir malzemelere ihtiyaç duyuyordu. Örneğin çok az su elementli nadir malzeme kılıç için uygundu. Buz Çeken Ruh Sıvısı ise elde etmesi en kolay olandı.

“Buz Çeken Ruh Sıvısını absorbe ettikten sonra, su elementini özümsemesiyle kılıcım çok daha güçlü olacak. Temeli de daha sağlam olacak. Dharma hazinesine dönüştükten sonra sekizinci sınıf hazine olma ihtimali bile var.”

Dharma hazineleri toplamda dokuz sınıftan oluşuyordu.

Memurların sınıflandırılmasına benzer bir sınıflandırması vardı. Dokuzuncu sınıf en düşük birinci sınıf en yüksekti.

Ölümsüz kılıçların yetiştirdiği İçsel Uçan Kılıçlar, yüksek miktarda metal parçası kullansa bile çok yavaş gelişiyordu. Kılıç tamamlandığındaysa en az dokuzuncu sınıf Dharma hazinesi oluyordu.

Qin Yun şişedeki Buz Çeken Ruh Sıvısını tekrar tekrar az miktarda çıkarıp, kılıcın sıvısı absorbe etmesini izledi.

5.5 pound emdiğinde artık durmuştu.

“Ha ha, İçsel Uçan Kılıcım gerçekten uzun zamandır açlık çekiyormuş. Geliştirmeye başladığımdan beri hiç su elementli malzeme absorbe etmemişti. Sonunda karnı biraz doydu. 5.5 pound sıvı tüketti.”

Qin Yun gülümseyerek tıpayı tekrar yeşim şişeye taktı. “Bundan sonra özümseme hızı çok düşük olacak. Artık birkaç günde sadece küçük bir parça özümseyebilecek.”

İçsel Uçan Kılıcı o kadar sıvı özümsedikten sonra Qin Yun temelinin güçlendiğini hissedebiliyordu.

Artık Buz Çeken Ruh Sıvısı kullanmasa bile kılıç birkaç ay içinde tamamlanacaktı.

“İçsel Uçan Kılıç. Duyduğuma göre Shu bölgesinde kendi Kılıç Kulesini terk eden herkese dokuzuncu seviye bir uçan kılıç veriliyormuş. Çünkü birinin kendi uçan kılıcını geliştirmesi çok uzun sürüyor. Ben sadece bağımsız bir yetişimci olduğumdan sadece sıradan silahlar kullanabiliyorum. Neyse ki Sisli Yağmur Kılıç Niyetinde iç görü kazandım. Her hareketim görkemli bir yiğitlik barındırıyor.”

“Ama yakındır. Kalan Buz Çeken Ruh Sıvısı da elimde geçtiğinde uçan kılıcım yarım ay içinde tamamlanacak.”

Qin Yun beklenti doluydu.

Ölümsüz kılıç olmak…

Uçan kılıcı olmayan birine nasıl ölümsüz kılıç denir ki?

…

Eyalet Valisi konağında…

“Baba, Buz Çeken Ruh Sıvısı teslim edildi.”

“Güzel.”

Vali budadığı bonsai ağacının önünde dikiliyordu.

“Baba, Genç Efendi Qin Yun’a da Kardeş Yi Xiao’ya da teşvik ödülleri verdik. Sadece Jia Huairen dışarda kaldı. Ayrıca Yüz Zehir Kanı, elinde meyveyle dönerse verilecek. Sonra kin gütmesin? Yeşil Diş Dağında da işi yokuşa sürebilir.” Wen Chong endişeyle sordu.

Vali budamayı bırakıp oğluna baktı. “Farklı yetişimcilerde farklı yöntemler kullanılmalıdır. Jia Huairen şeytan hizmetkarı sayesinde buralara gelebildi. Herhangi bir zorluk veya tehlikeyle yüzleşmedi. Böyle yetişimciler tehlike anında gözlerini karartamazlar. O şu anda kontrolüm altında. Ona çok sayıda güzel kadın verdim. Ayrıca başarılı olursa Yüz Zehir Kanını da alacak.”

“Yi Xiao ve Qin Yun ondan farklı.”

“Yi Xiao, Kunlun Bölgesindeki büyük Yi ailesinin varisi. Yi ailesi Wen ailemizden daha köklüdür. Bunun yanında kutsal Daoist topraklarından biri olan Gök Kubbe Meclisi’nin öğrencisi. Bize borçlu olduğu iyiliğin karşılığını almak için onu etkilememiz gerek.”

“Qin Yun’a gelirsek, bir ölümsüz kılıcın soyundan geliyor gibi. En önemlisi, kan denizi içinden kendi yolunu çizmiş birisi. Onu tehdit edersek muhtemelen geri teper. Böyle bir insan kuralları iyi anlamıştır. Hem Buz Çeken Ruh Sıvısı sayesinde aramızda karma bağı oluştuğundan elinden geleni yapacaktır.”

Vali tekrar başını eğip bonsai ağacını budamaya devam etti. “Jia Huairen kaytarsa da farketmez. Zaten işe yaramaz olduğunu biliyoruz. Onu bu göreve seçmemin ana nedeni şeytan hizmetkarı. Şeytan hizmetkar işimize yarayabilir. Zaten Jia Huairen’in hayatı boyunca gördüğü şeytanların sayısı, Qin Yun’un öldürdüğünden daha azdır.”

Wen Chong bunu duyunca kahkaha attı. “Kesinlikle. Dosyasına göz attım. Gerçekten He gördüğü şeytan sayısı Kardeş Qin Yun’un öldürdüklerinden daha az.”

“Üç gün sonra her şey ortaya çıkar.” Vali önündeki bonsaiye bakarken hayatında ilk defa beklenti yüzünden gergin hissetmişti.

Ruh Meyvesini ele geçirdiğinde hayatını 20 yıl uzatabilecekti.

Eğer görev başarısız olursa, birkaç yıldan fazla yaşayamayacaktı.

“Üç gün.” Vali sessizce söylendi.