Bölüm 23: Başarısızlığa Tahammülüm Yok!

avatar
3392 0

Seeking the Flying Sword Path - Bölüm 23: Başarısızlığa Tahammülüm Yok!


Çeviri: Makankosappo

Düzenleme: Bluishgray

 

Qin Yun, Yi Xiao’nun sergilediği yıldırımı ayırma yeteneğinin, onun gücünün sadece görünen yüzü olduğunu biliyordu.

İlginç.

Vali yerdeki şeytan cesetlerine baktı. Gözlerinde karmaşık bir ifade vardı. “ Kerhane Güzeli seçmelerinden dolayı çevrede çok sayıda uzman var. Şeytanlar da ölümden korktuğu halde bunlar neden buraya saldırdı?

Baba mesele basit değil. Gergedan şeytan, Kardeş Qin Yun tarafından ikiye ayrıldığında kalbini tükürdü. Kalbi patlarken etrafa çok miktarda zehirli sıvı yayıldı. Sıvının sadece birkaç damlası bile nehir kıyısındaki çok sayıda insanı irin havuzuna dönüştürdü.” şeklinde açıklama yaparken yerlerdeki irini gösteriyordu. “Kardeş Qin Yun’a göre bunlar şeytan değil şeytani köleymiş.”

Şeytani köle mi?” vali telaşlandı. “Bu nasıl mümkün olabilir? Ulu Hakimiyette yüzyıllardır şeytani köle görülmedi.

Yi Xiao konuşmaya katıldı. “Amca Wen, bunlar gerçekten şeytani köle.”

Vali kaşlarını çatıp ağır bir ifadeye büründü. “Eğer dedikleriniz doğruysa bu büyük bir sorun. Daha önce şeytanlar azgın ve kötücül olsalar da ölümden korkuyorlardı. İntihar saldırısı yapmaktansa Su Tanrısına ihanet etmeyi tercih ederlerdi. Muhtemelen, gelecekte daha fazla suikast girişimine maruz kalacağım.

Wen Chong ciddileşti. Sonuçta o valinin oğluydu.

Sadece ben değil, bu sefer şeytanlarla savaşan Genç Efendi Qin ve Yi Xiao da tehdit altında.  Su Tanrısı yakında, olanları öğrenip öfkesini size yöneltecek.”

Buraya yalnız geldim yani benim için sıkıntı arz etmiyor.” dedi Yi Xiao.

Qin Yun yüzünü ekşitti. “Ben genellikle malikanedeyim. Şeytani kölelerin saldırıları sorun olmaz. Ama ben evde değilken işler değişebilir.”

Bu durumda, Qin malikanesine, 20 Şeytan İmha Arbaleti ve 1 Yıldız Kovalayan Arbalet göndereceğim.” dedi vali.

Vali hazretlerine teşekkür ederim.”

Babası gümüş rozet polis memuru olduğundan Qin malikanesinde çok sayıda muhafız vardı. Envanterlerinde çok sayıda normal arbalet ve üç tane Şeytan İmha Arbaleti vardı. Şimdi 20 Şeytan İmha Arbaletiyle birlikte 1 tane de Yıldız Kovalayan Arbalet eklenmişti.

Yıldız Kovalayan Arbalet, Qin Yun seviyesindeki uzmanlara tehdit oluşturabilirdi. Chu Yong gibi şeytan liderleriyse, hayati noktalardan vurulurlarsa, anında ölürlerdi.

Qin Yun’a karşı kullanılırsa?

Eğer aynı anda 100 tanesiyle karşı karşıya kalırsa, elinden gelen tek şey kaçmak olurdu. Hayatta kalabileceği bile muammaydı. Tabi 10 tane arbalet söz konusuysa tehdit bile hissetmezdi.

Şeytani köleler mi? Qin Yun hiç endişe etmiyordu.

Öncelikle, Su Tanrısının öfkesini ona yöneltmesi pek mümkün gözükmüyordu.

Hem, şeytani köleleri üretmek kolay bir iş değildi.  Üretim için şeytanları bizzat kullanmak gerekiyordu ki bu da onları öldürmeye eşdeğerdi. Su Tanrısı bile düşük seviye şeytanları sebepsiz alıkoyamazdı. Eğer Su Tanrısı düşüncesizce şeytani köle üretecek olsaydı, çoğu şeytan kaçar veya isyana kalkışırdı. Buna ek olarak, üretim için büyük bir zenginliğe ihtiyaç vardı. Böyle yaratıklar üretmenin maliyeti, hap veya yapay doku üretimininkinden az değildi. En önemlisiyse, başarılı bir üretimden önce birçok defa başarısızlıkla karşılaşılırdı. Su Tanrısı üretime daha yeni başladığından, tecrübe eksikliği vardı. On denemesinden yalnızca bir tanesi başarılı olsa bile bu oldukça iyi sayılırdı.

Bu üç şeytani köle, Su Tanrısının son zamanlardaki ürettiklerinden olmalı.” Qin Yun düşüncelere dalmıştı. “Bu üç kölenin güçleri birbirinden farklıydı. En zayıf olanı Avuç İçi Yıldırımından gelen bir parçaya bile dayanamayıp anında öldü. Kurt şeytan biraz daha güçlüydü ama o da Şeytan İmha Arbaletiyle yok edildi. Gergedan şeytan en güçlüleriydi. Öldürme arzusuyla kendisine de zarar verebilecek olan bir saldırı bile yaptı.”

Qin Yun, ailesi için olan endişesini dile getirdi çünkü fırsattan istifade etmek istemişti.

Polis memuru Qin, Ulu Hakimiyetin gümüş rozet memurlarından biri. Genç Efendi Qin ise imparatorluk hükümeti için övgüye layık hizmetlerde bulundu. Daha fazla arbalet göndermek boynumuzun borcudur.” dedi vali gülümseyerek.

Yi Xiao da burada olduğuna göre benim konağıma geçelim. Üçüncü yoldaşınızı da çağırtalım. Zaten  Ulu Hakimiyetten olduğundan şehirde bekliyor. Üçünüz bir araya gelip sohbet edebilirsiniz. Bu, gelecekteki uyumunuzu olumlu yönde etkileyecektir.”

Qin Yun ve Yi Xiao başlarını salladı.

 

 

Vali, Qin Yun ve Yi Xiao’yu Eyalet Valisi Konağına götürdü ve yolculuğun üçüncü üyesi olan Jia Huairen’i çağırması için birisini yolladı.

Geri döndükten hemen sonra, daha oturduğu koltuk bile ısınmamışken, Wen Chong aceleyle çalışma odasına daldı.

Baba! Baba!

Sorun ne? Niye bu kadar gerginsin?” Vali elindeki çay fincanını bir kenara bıraktı ve kaşları çatık bir halde bağırdı.

Wen Chong aceleyle “Kıdemli Zhang bir mektup göndererek, çok az sayıda yetişimcinin Buz Çeken Ruh Sıvısına ihtayaç duyduğunu, dolayısıyla Ruh Hazinesi Dağının da çok az stoğunun olduğunu söylemiş. Kendisinin, mezhepten kısa sürede 10 pound toplayabileceğini sanmıyormuş. Süreyi yarım yıla uzatmanı istiyormuş.”

Ruh Hazinesi Dağı, üç kutsal Daoist toprağından biriydi ve aynı zamanda tarihi en derinlere uzanandı.

İşte, mektup burada.” Wen Chong mektubu babasına verdi.

Vali mektubu aldı ve hızlıca gözden geçirdi.

Toplayamıyor mu? Eğer yarım yıla ihtiyacı varsa neden onun yardımını isteyeyim ki?” Valinin normalde sakin olan mizacı çirkinleşti. “Ona yaptığım onca yardımdan sonra ondan bir iyilik istiyorum ve o da bunu ağırdan mı alıyor? Ruh Hazinesi Dağı kutsal Daoist topraklarından biri. Hem de en köklü olanı. Nasıl olur da az miktarda Buz Çeken Ruh Sıvısına sahip olabilir? Sadece rahatının bozulmasını istemiyor!

Hemen benim adıma bir mektup yaz. Ona de ki, benim için bir aylık süre zarfında en az 6 pound Buz Çeken Ruh Sıvısı toplasın. Geri kalanı da iki ay içinde hazır etsin. Eğer beceremezse, bir daha karşıma çıkmasın. Hatta bırak bizzat ben yazacağım.”

Yaşlandığından beri çoğu işi oğlunun üzerine yıkmıştı. Tek yaptığı şey imzalayıp mühür vurmaktı.

Baba, böyle sert mi konuşacaksın?” Wen Chong tereddütteydi.

O sadece Sahte Kaynak Çekirdeği Aleminde. Neden ondan korkayım ki? Ruh Hazinesi Dağında basit bir öğrenciyken ben ona bunca zamandır yardımcı oluyordum.” Valinin gözleri yırtıcılaştı. “Artık çok fazla ömrüm kalmadı. Bu sefer kesinlikle bin yıllık Buz Yeşimi Meyvesini ele geçirmeliyim.

Vali oğluna baktı ve devam etti. “Chong’er, eğer yaşam sürem 20 yıl daha uzarsa terfi alabilirim. Böylece sana ve kardeşlerine daha fazla şey bırakabilirim.”

Anlıyorum.” dedi Wen Chong.

Yaşlı aptal Zhang. Benim sayemde geçimini sağlıyorsun ama istediğim bir şeyi bile yapmıyorsun. Hmph! Her zamanki gibi bana caka satmanda sorun yok ama bu işi beceremezsen işler çirkinleştiğinde beni suçlama! Benim sayemde elde ettiği her şeyi senin burnundan getiririm!” Valinin gözlerindeki vahşiliği fark etmemek elde değildi. Ömrünü yirmi yıl uzatabilmek için karşısına çıkan herkesi öldürebilirdi.

Vali hemen yerine oturdu ve içine bütün öfkesini kattığı bir mektup yazdı.

Babasının mektup yazışını izlerken Wen Chong elinde olmadan sordu. “Baba, Buz Çeken Ruh Sıvısı birkaç ay gecikse bile büyük ihtimalle Qin Yun işten kaytarmayacaktır. Sonuçta bütün ailesi Ulu Hakimiyet Eyaletinde.

Hmph! Sen ne anlarsın ki?” dedi vali soğuk bir edayla. “Yaptığı şeylere bakarak elinden gelenin en iyisinin bu olup olmadığını kimse anlayamaz. Ayrıca, bazı yetişimciler oldukça taş kalplidir. Eşini, çocuklarını ve ailesini terk edip kendisini ölümsüzlüğe adayan çok fazla yetişimci var. İçindeki özlem duygusunu yok etmek için bütün sevdiklerini öldüren yetişim hastalarının olduğunu bile duydum.”

Yeşil Diş Dağına doğru yola çıkmadan önce, ona bir parça Buz Çeken Ruh Sıvısı vermem lazım. Benden biraz sıvı aldığında, yetişim jargonuyla, aramızda bir karma oluşacak. O güçlü bir mezhepten ve kuzey sınırlarında da bulunmuş. Nice yetişimci tanımış olmalı yani karmanın ne derece önemli olduğunu biliyordur. Benden fayda gördüğüne göre, elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Eğer yapmazsa o karmaya bağlı kalır ve yetişim yolu tıkanır. Hatta felaketlerle bile yüzleşebilir.

Wen Chong aydınlandı. “Baba, bu gerçekten bilgece bir hareket.

Bu mektubu ivedilikle gönder.” Vali, yazdığı mektubu oğluna teslim etti.

Wen Chong mektubu alıp göz attı. Başını salladı ve “O yaşlı aptal Zhang size karşı çıkmaya cesaret etmediği sürece dileğinizi harfiyen yerine getirecektir.”

İkimizi ele alırsak en çok istekte bulunanımız o.” Vali sakince konuştu. “Wen ailemden aldığı şeylerin karşılıksız olduğunu mu düşünüyordu? Hmph!

Mektubu göndermeye gidiyorum.”

Wen Chong mektupla birlikte odadan ayrıldı.

Vali, oğlunun ayrılışını izlerken gözleri soğuk bir ışık yaydı. “Başarısızlığa tahammülüm yok. Ruh Meyvesi için olan bu yolculuk, kesinlikle başarıya ulaşmalı.

Bin yıllık Buz Yeşimi Bitkisi, ömrüne eklenecek yirmi yıl demekti.

 

Ç/N: Vali de iyi trip attı bu bölüm. “Hmph!”            

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr