Çeviren: Ratel

Leydi Chen Shuang birkaç şiiri çoğalttıktan sonra, konuştu, “Xue Teyze, Jiangnan’ın dört büyük aliminden biri olan Yu Bai, birkaç gündür Ulu Hakimiyet Şehrinde. Muhtemelen kerhaneden pek çok kadın onunla tanışmak isteyecek. Onun kiminle buluştuğunu öğrenebildin mi?"

Kadim zamanlardan beri, Jiang ve Qian Eyaletleri beraber Jiangnan olarak adlandırılıyordu. Burası yetenekli insanların birleştiği bir yerdi. Alimler de bunlardan biriydi.

Jiangnan’ın dört büyük alimi tüm dünyada büyük bir şöhrete sahipti. Kerhanedeki kadınları onların yolunu gözlüyordu. Bazıları onlardan para istemiyordu ve hatta alimlere üstüne para vermeye isteklilerdi! Bazıları onların cariyesi olmaya bile razıydı.

"Bu tür bir şey duymadım." Xue Teyze cevap verdi, "Bu konuyu soruşturmaya devam etmek için Yaşlı Shenle konuşacağım."

"Pekala."

Leydi Chen Shuang kılıç- benzeri kaşlarını hafifçe dikti. "Bu büyük alim Ulu Hakimiyet Kontluğuna geldi. Kerhane Güzeli seçimiyle tam da aynı zamanda! Ya Kerhane Güzeli seçimine aracılık ederek bundan fayda sağlamak istiyor ya da bu gerçekten bir tesadüf."

"Bu sadece bir kontluğun Kerhane Güzeli seçimi olsaydı, bu kadar büyük bir alimin gelmesi gerekmezdi, değil mi?" Xue Teyze sormadan edemedi.

"Eğer başka bir niyeti varsa, onu bana destek olmaya ikna etmek zor olacaktır." Leydi Chen Shuang konuştu, "Eğer bu gerçekten bir tesadüfse, onu bana yardım etmeye ikna etmek için küçük bir şansım olabilir."

Bununla beraber, Leydi Chen Shuang sırıttı. "Ancak, kerhanelerden gelen şu kadınlar da bu kesin olmayan konum için aptala dönmüş durumdalar. İsmi tüm dünyada duyulmuş böylesi bir alim için, tanrı bilir kaç tane tanınmış fahişe kendini paralayacaktır. Böyle büyük bir alimi nasıl kolayca kendi tarafına çekebilirsin ki?"

"Yaşlı Shen’in benim için onu izlemesini sağla. Onun tüm hareketlerini gözlemlesin." Leydi Chen Shuang talimat verdi, "Her an bana rapor etmeni istiyorum."

"Tamam." Xue Teyze kafasıyla onayladı.

******

Qin Yun ve Tian Bo gece göğü altında at sırtında geri döndüler.

Taş bir köprüyü geçerlerken,  altlarındaki sessiz Çiçek Güneşgah’ı* Nehrinde bir restoran tekne yüzüyordu.

//Güneşgah’ı ben türettim, ingilizcesi solarium

"Oh?"

Alkol içip müziğin keyfini çıkartan iki adama eşlik eden bir genç kız sürüsü vardı.

"Bu büyük alim, Yu Bai." Tian Bo aceleyle konuştu.

"Yu Bai mi? Dört büyük alimden biri olan Yu Bai. Eğer doğru hatırlıyorsam o Güney Yıldızı Kontluğundan, değil mi? Neden burada, Ulu Hakimiyet Kontluğunda olsun ki?" Qin Yun ona derin derin baktı. Dünyanın düzgün yönetilebilmesi için bilge alimlere ihtiyacı vardı. Bu ölümsüz geliştiricilerin efsane olmasından farlı bir durumdu. Karşılaştırmak gerekirse, alimler sayıca çok daha fazlaydı. Kontluk yada Eyaletlerdeki alim sayısı geliştirici sayısından çok daha yüksekti. Alimler arasında, Jiangnan’ın dört büyük alimi kesinlikle en şöhretli olanlarıydı.

"Onun burada Ulu Hakimiyet Kontluğunda olacağı hiç aklıma gelmezdi. Ancak Ulu Hakimiyet Şehri’nin kerhane kızlarının onun için delirdiğini biliyorum." Tian Bo düşünceli bir şekilde konuştu. "Bizim gibi insanlar tanınmış fahişeler için para harcarız, ancak tanınmış fahişeler bunun tam tersini yapıyorlar. Onlar bu Bay Bai için para harcamaya istekliler. Onunla evlenmeye hevesli olan da pek çoğu var."

"Sonuçta o Jiangnan’ın dört büyük aliminden biri. Onun  edebi yeteneği tüm dünyaca biliniyor. Onu takdir eden çok sayıda insan olması ancak normal kabul edilebilir." diye belirtti Qin Yun.

"Kardeş Yun, sen çok basit düşünüyorsun." Tian Bo kıkırdadı ve konuştu, "Jiangnan’ın dört büyük alimi kesinlikle dünya çapında ünlüler! Ancak eğer tanınmış bir fahişe Yu Bai’yle yakınlık kurup onunla tutku dolu bir aşk hayatına atılırsa, büyük alim Yu Bai’den bahseden herkes o tanınmış fahişeden de bahsetmek zorunda kalacak! O tanınmış fahişenin ünü sadece bir şehir ya da bir ülkeyle sınırlı kalmayacak. Aynı şekilde tüm dünyada bilinecek! Böyle bir şöhret kazanmak uğruna, ünlü fahişelerin onunla aralarını yapmak için on yada yirmi gümüş tael harcadığını düşünebiliyor musun? Düşünsene! En azında iki yada üç yüz gümüş tael eder!"

"Onunla harika bir aşk ilişkisi yaşamak mı? Dahası, tutku dolu olan biri mi? Eğer Yu Bai kendini onur ve haysiyetle pişirmiş bir adamsa, böyle saçma bir olaya girişmez, haksız mıyım?" diye sordu Qin Yun.

"Bir kalbin maceralarını kim tam anlamıyla kavrayabilir ki? Dahası, yoğun bir tutku olmasa da, Yu Bai ona vurulsa ve onun için şiirler yazsa, yazdığı şiirler bir kere yayıldıktan sonra tüm ülke Yu Bai’nin tanınmış bir fahişe için şiirler yazdığını bilecek ve tanınmış fahişenin ünü kat kat artacak."

Tian Bo devam etti, "Eğer şiir yazmakta cimri davranıp ona bir şiir bırakmayı reddetse bile, tanınmış fahişe iki yada üç ay onunla ilişkide kalırsa, büyük alim Yu Bai’nin filanca Fahişeye vurulmuş olduğu haberleri halka yayılabilir. Hemen dönmek yerine bir kaç ay şehirde kalırsa, tanınmış fahişe bundan büyük yararlar sağlayabilir."

"Şöhret! Bu tanınmış bir fahişe için hava yada su gibi."

"Şöhretleri arttıkça, daha fazla insan onlarla temasa geçmek istiyor ve bu da görüşme ücretlerini arttırıyor." dedi Tian Bo, "Kardeş Yun, artık bu büyük alimin tanınmış fahişeleri arasında neden bu kadar rağbet gördüğünü anlıyor musun?"

Qin Yun aydınlanmış bir şekilde kafa salladı.

"Bir bölgede tanınmış bir fahişe olmak için, normal olarak oldukça iyi nitelikleri olmalı. Güzellikleri, yetenekleri ve karizmaları, hepsi yüksek standarda ulaşmış olmalı. Tek eksikleri yeteri kadar ünlü olmamaları." dedi Tian Bo, "Şöhret para demek! Bir yılda belki bin gümüş tael biriktirebilirler ama büyük bir alimin yardımıyla senede üç yada beş bin gümüş tael kazanmaları mümkün. Bu katlanan bir artış! Söylesene, onun fahişeler arasında rağbet görmemesi mümkün mü?"

"Bir alim ile güzelden oluşan bir çift ne kadar harika bir eşleşme. Yine de her şeyi çıkarcı bir bakış açısından görüyorsun." Qin Yun kafasını salladı ve güldü. Ancak, Tia Bo’nun dediklerini akla yakın bulmuştu.

"Çıkarcı mı?"

Tian Bo kafasını salladı ve konuştu, "Bir zamanlar heves ve heyecanlarla dolu bir gençtim. Yoldaşlık bağlarına daha fazla inanıyordum. Ancak, babamın yiyecek ve içecek işinin bir kısmını devraldıktan sonra, oldukça kötü bir şekilde acı çektim ve sayısız tersliklerle sınandım. Hatta sayısız defa gizlice kendi yüzümü tokatladım. Ancak o zaman dünyanın tüm bu curcunasının para ve çıkar için olduğunu anladım. Gerçek dünyada hayatta kalacaksan, çıkarcılık yapmaktan başka bir yolun yok!"

"O tanınan fahişeler arasında büyük alimin yeteneklerini takdir eden bazıları olabilir. Ancak çoğunluğunun bunu sadece şöhret için yaptığına kalıbımı basarım. Şöhret para demek, işte bu kadar basit!"

Qin Yun arkadaşının felsefesini duyunca güldü. "Küçük Bobo, artık hiç de aynı değilsin! Ancak bu dünyada hala yoldaşlık bağları var."

"Evet, bunun nedeni bu dünyanın yoldaşlık bağlarının daha değerli hale gelmesini sağlayacak kadar aşırı çıkarcı olması." diye yanıtladı Tian Bo.

Qin Yun kafa salladı.

O zamanlar, Tian Bo onun peşine takılmış utangaç genç bir çocuktu. Tian Bo değişmiş ve olgunlaşmıştı.

"Bu arada," Qin Yun aniden bir şey düşündü ve sordu. "O büyük alimin önümüzdeki Kerhane Güzeli seçiminde Küçük Shuang’a yardım edebileceğini düşünüyor musun? Küçük Shuang bu sayede Kerhane Güzeli olma şansı yakalayabilir mi?"

"Kız Kardeş Xie Shuang’a yardım etmek mi istiyorsun?"

Tian Bo bir süre düşündü. "Bu ona nasıl yardım etmek istediğine göre değişir. Büyük alim gerçekten isteyip çaba sarf ederse, o kesinlikle ilk 10’a girer. Hatta ilk üçe girmesi bile mümkün! Kerhane Güzeli mi? Bu oldukça zor! Berrak Güz Perisi ve Leydi Kokulu Elbise’nin ikisi de aşırı ünlü figürler. Onları bastırmak çok zor."

"İlk üç mü?" Qin Yun uzaklara doğru daldı.

"Eğer bu büyük alim gerçekten Kız Kardeş Xie Shuang’a yardım etmeyi isterse, haha, muhtemelen bir daha onunla yirmi gümüş taele görüşemezsin. En azından elli gümüş tael ödemen lazım."

Tian Bo devam etti, "Ancak, bir alim ne kadar büyükse, onun haysiyeti de o kadar derin olacaktır. Onların tanınmış bir fahişeye sıkı sıkıya bağlanması kolay bir şey değil. Berrak Güz Perisinin ona davetiye yolladığını ancak görmezden gelindiğini duydum."

Qin Yun kendi kendine düşünürken hafifçe kafa salladı, "Küçük Shuang kendini bu genelevin güzel illüzyonuna kaptırdığına göre, bu karmaşık mekanda daha iyi bir hayat sürmesi için ona yardım etmem lazım."

Tanınmış bir fahişenin yaşam kalitesi kesinlikle şöhretiyle sıkı sıkıya bağlantılıydı.

Şöhret olmadan, cennetlerden çamurlu bir hendeğe düşmüş perileri andırıyorlardı. Daha da trajik olanıysa üstün yeteneklerine rağmen kendini parlatamayıp, ucuz müşterilere seks hizmeti sunmak zorunda kalan zavallılardı. Bu gerçekten ağıt yakmayı gerektirecek bir olaydı.

"Küçük Shuang." Qin Yun ona kız kardeşi gibi davranıyordu. Böyle bir yolda yürümesi kalbine acı verse de, tek yapabileceği ona yardım etmek için elinden geleni yapmaktı.

//Yeter ulan fahişe/orospu/kevaşe muhabbetiniz, canımdan bezdim.