Çeviri: Darkcack

Düzenleyen: Ghostking

Qin Yun, çevresini ağaçtan gözlemlediğinde, gölün çevresi boyunca tüm yolların askerlerle dolu olduğunu açıkça görebiliyordu. Qin Malikanesi'nin çevresindeki uzak sokaklar da çevrelenmişti! Aslında, tamamen Qin Malikanesi'ni çevrili büyük bir kuşatma oldu. Yarıçap o kadar büyüktü ki, eğer böyle yüksek bir noktada durmazsa, birlikleri bütünüyle göremezdi. Ayrıca, büyük kuşatma oluştuktan sonra, çok sayıda birlik Qin Malikanesi'ne yaklaşmaya başladı. Qin Yun'a korku verdi.

"Ne? Qin Malikanesi'ni çevreliyorlar mı? Bunu neden yapıyorlar?"

Qin Yun, üzerine gelen düşünceyi hiç beklenmedik buldu. Yüzü solgunlaştı.

"Ya?" Qin Malikanesi'nin dışındaki caddelerde, mavimsi-gri cübbeli komutan kralı, Qin Yun'un bir ağacın tepesine sıçradığını gördüğünde kişisel muhafızlara ve askerlere liderlik ediyordu.

"Girin!"

Komutan Tie hemen elini salladı ve emrini verdi. Sesiyle çevreleyen alan bir mile çıktı. "Gümüş Rozetli Qin Liehu iblislerle anlaştı, işledikleri vahşetlere göz yumdular. Qin Ailesi'nden herkes zindana atılacak! Zindanlara atılacak ve kaderlerini bekleyecek! Herhangi bir meydan okuma ölümle karşılanacak!"

Qin Malikanesi'ni çevreleyen askerler hemen duvarların arasından geçiyordu. Qin Malikanesi içindeki gardiyanlar korkudan solgunlaştı. Davetsizler haydut veya suçlu olsaydı, kavga etmeye çalışırlardı. Ancak, saldırganlar emperyal hükümetten askerlerdi! Nasıl direnebilirlerdi ki ? Hepsi yan yana itaatsizce durdu ve Şeytan Yok Eden Yaylar’ını yere koydular.

"Bam!"

Qin Malikanesi'nin kırık kapısı açıktı. Li Amca, "Giremezsiniz!" dediğinde daha da endişelendi.

"Bas git!" Kendi askerlerini yöneten kişisel bir muhafız, Li Amca'yı yana tekmeledi. Li Amca göğsünü kavradı ve kalkamadı. Çevredeki Muhafızlar ve Hizmetçiler’in şaşkınlıktan dili tutuldu. Şeytanlar ile iş birliği mi? Böyle ciddi bir suçla suçlandıklarında Qin ailesine nasıl hizmet edebilirlerdi? Onlar sadece düşük seviye yardımcılardı.

Komutan Tie, kişisel gardiyanlara ve birçok askere Qin Malikanesi'ne girerken öncülük etti. Askerler ayrıca sürekli olarak diğer yönlerden akıyordu.

"Gümüş Rozet memuru Qin Liehu, işledikleri zulümlere göz yumarak şeytanlarla birleşti. Qin Ailesi'nden herkes yakalanacak, zindanlara atılacak ve kaderlerini bekleyeceklerdir! Herhangi bir meydan okuma ölümle karşılanacaktır!"

Sesi çok uzağa yayıldı.

Gölün çevresinde yer alan çok sayıda zengin klanların konakları vardı. Gölün kıyısında restoranlar, çay dükkanları ve hatta genelevler bile vardı.

"Tanrım, Lord Qin Liehu şeytanlarla mı birleşti? Qin ailesi yakalanıp zindanlara mı atılacak?" İnce bir yaşlı adamın elleri gevşediğinden masaya bir çay fincanı düşürdü  ve çayın masaya sıçramasına neden oldu. Ancak, hemen ayağa kalktı ve mesafeye bakmak için çay dükkanının korkuluklarına gitti.

Başka bir adam onun yanında ortaya çıktı ve hemen dedi ki, "Bu İlçe Valisi gerçekten agresif. Aileniz, ailem ve diğer zengin aileler gümüş vermeye zorlanıyor. Ve şimdi, Qin ailesinin karşı mı gitmek istiyor? Qin ailesinin bir uygulayıcısı var! Onun gücünün Büyük Şeytan Beyaz Kaplan'la eşdeğer olduğunu duydum! "

"Bu yüzden çok fazla asker gönderiliyor!" İnce adam aceleyle söyledi. "Eğer yetiştiricinin kaçmasına izin verirlerse, karanlıkta saklanıp Lord İlçe Valisi için sorun çıkarırdı. Bu nedenle, bölgeyi çevreleyen pek çok asker var. Komutan Tie ve bir takım kişisel muhafızları bile gördüm. Bu bir uzman işi. Açıkçası, ikinci genç usta Qin'i hedefliyorlar."

"Bekleyip görelim."

Yanındaki adam fısıldadı, “Dürüst olmak gerekirse, İkinci Genç Usta Qin’in kaçabilmesini umuyoruz! İlçe Valisi biraz acı çeksin.”

"Qin ailesini yakalamak için mi buradalar?"

Malikaneye komşu birçok aile klanı panil oldu. Yoldan geçenler uzaktan izledi.

Birlikler seferber edildiğinde, Ulu Hakimiyet Şehrindeki birçok büyük aile klanı endişeli olabilirdi ancak seferberliğin amacını bilmiyorlardı!

"Hızlı bir şekilde Usta’ya rapor et ."

"Lord İlçe Valisi, Qin Ailesi'nin peşinden gidiyor."

"Hızla."

Haberler hızla yayıldı, Hong ve Wang ailesi gibi büyük aile klanlarına ulaştı. Ulu Hakimiyet Şehri’ndeki gerçekten büyük aile klanları hükümetin yaptığı her hamleye çok dikkat ederdi. Şimdi, İlçe Valisi'nin Qin Ailesi ile alakalı aldığı karar, kesinlikle Ulu Hakimiyet Şehri için büyük bir karar oldu.

"Qin Ailesi'yle uğraşmak mı?" Hong Lingtong , Qin Malikanesi’ne doğru yürüdü. "Duyduğuma göre, Lord İlçe Valisi son derece dehşet verici bir varoluş. Onun emperyal hükümeti ona destek veriyor ve böylece düşmanı olmuyor. Bu Qin Yun savaşılmaması gereken korkunç biri. O ikisi , Ulu Hakimiyet Şehri’ndeki herkesi göz önüne aldığımızda , karşı koymaya cesaret edemeyeceğim insanlar. Şimdi, darbeye geliyorlar? Belki de Lord İlçe Valisi hala Qin Yun'un gerçek gücünü fark edemedi. ”

******

Qin Yun, gövdesi yavaşça inerken ağacın tepesinden aşağı fırladı. Bir binanın çatısına ayaklarını koydu ve arka bahçeye koştu.

O anda,Komutan Tie'nin sesi aynı zamanda Changlan ve diğerleri tarafından duyuldu. "Gümüş Rozetli polis memuru Qin Liehu şeytanlarla işbirliği içinde oldu."

Changlan ve gelini şaşkındı.

"İmkansız!" Changlan'ın yüzündeki renk soldu. Onun gelini, oğluna ve kızına sarıldı ve yardım edemedi ama titrekti. Onu durdurmaya çalıştıysa da, onu ele geçiren terörü engelleyemedi. Bir felaketin içine düştüğü hissine kapıldı. Nefes almakta bile güçlük çekiyordu.

"Sou!"

Bir figür uzaktan parladı ve bahçeye girdi.

Changlan ve gelini Qin Yun'un geldiğini fark ettiler. Anında, sırtlarındaki desteğin bir sütun gibi yükseldiğini fark ettiler.

"Yun'er." dedi Changlan hemen. "Babana ne oldu ?"

"Anne, baldız. Endişelenmeyin." Qin Yun dişlerini gıcırdattı. "Bizim Qin ailemiz şeytanlara karşı bir savaş içerisinde, bu yüzden nasıl onlarla işbirliği içinde olabiliriz? Ancak, İlçe Valisi buraya asker göndermiş olduğundan, muhtemelen bizi yakalamayı düşünüyor. Hıh, ne kadar hevesli bir düşünce."

Qin Yun o anda öfkelendi.

Qin Yun sözlerine şöyle devam etti: "Ne olursa olsun emin olun. Ne olursa olsun! Sizi kesinlikle buradan güvenle götüreceğim."

Bu gerginlik , annesi ve Baldızını , iki çocuğunu solgun bir yüzle kucaklıyormuş gibi gözükse de , Qin Yun'un kalbine ateş püskürdü!

"Bom!"

Arka bahçeye çok sayıda asker su gibi dizildi.

"Hepiniz, gidin!" Qin Yun başını çevirdi ve aniden elini salladı. Bom! Özlü öz, sorumluluğu üstlenen askerin içeri girmesiyle birlikte atıldı.

Qin Yun, askere daldı. Öfkeli çığlıkların arasında arka bahçeden uçmak için birçok nedeni oldu.

"Boom!"

Bunu takiben bahçenin duvarları patladı. Ciddi görünümlü Komutan Tie ile, her yerde uygulayıcılar vardı. Ayrıca kişisel koruyucuların büyük bir dizilimi vardı. Ardından muazzam sayıda asker takip etti, ancak hiçbiri saldırmaya cesaret edemezdi.  Uygulayıcıların çok korkutucu olduğunu biliyorlardı.

"Komutan Tie, Gongye Bing nerede?" Qin Yun'un gözleri soğuk, sözleri ise kana susamıştı.

Komutan Tie “Genç Usta Qin!” dedi. “Baban görevi olan Gümüş Rozet’i görmezden gelerek, şeytanlarla bir araya geldi ve şeytanların işlediği zulmü görmezden geldi. Babanı işaret eden pek çok kanıt var.”

Qin Yun'un annesi, Changlan'ın gözleri yandan döndüğü için kırmızıya döndü, “İmkansız! Liehu’nun neden bir kolu eksik? Kızım nasıl öldü? Hepsi şeytanlar yüzünden oldu. Bu şeytanların sonucuydu! Bizim Qin ailemiz kesinlikle, asla şeytanlarla işbirliğine girmez!”

"İşaret eden kanıtlar var."

Komutan Tie devam ederken hafifçe kaşlarını çattı. "Genç Üstat Qin'in çok iyi hizmet verdiğini biliyorum ve Lord İlçe Valisi de hepinizi emperyal hükümetin koyduğu kurallara göre yakalayıp yargılayacağımızı söyledi. Bunu emperyal hükümete rapor edip karar vermelerine izin verecek. "

Qin Yun alay etti. "Zindanlara girdiğimiz an, kaderimiz İlçe Valisi’nin kaprisleri tarafından belirlenir. Dediklerine gerçekten inanıyor musun?"

Komutan Tie, derin bir sesle: “Her şey emperyal hükümetin kanunlarına uygun olarak yapılır. Şimdi, Genç Efendi Qin, lütfen yolu aç ya da kaba kuvvete başvuracağız.” dedi.

"Kaba kuvvet mi?" Qin Yun'un ifadesi battı. "Hepinizin Gongye Bing tarafından gönderildiğini ve sadece emirleri takip ettiğinizi biliyorum. Hiçbirinizi öldürmek istemiyorum. Çabuk bir şekilde yol alın ve gitmeme izin verin . Eğer vermezseniz, ailemi korumak için kalpsiz olacağım. Bunun için beni suçlama. "

"Okları bırakın!" Komutan Tie kulaklarında bir ses işitti. "Komutan Tie, okları serbest bırakabileceğini söylemedim mi?"

Komutan Tie panik oldu.

Hemen bir ses iletimi ile cevap verdi. "Lord İlçe Valisi, Qin Yun son derece güçlü. Yıldız Kovalayan Yaylar ve benzeri diğer araçlar kazanmamızı garanti etmez. Eğer bu savaşa gerçekten başlarsak, Qin Aile'si üyeleri ve sayıca çok daha fazla askerler ölebilir ."

"Öldürmek için cesareti varsa, o zaman yapmasına izin verin. Askerleri öldürmek mi? Ne kadar öldürürse, o kadar suçlanır. Hatta Altın Nüve alemi yetiştiricileri, gün ışığında askerleri öldürmeye cesaret edemezdi, çünkü hükümete karşı gelmekten korkarlardı." Gongye bir ses iletimi ile cevap verdi.

Komutan Tie paniğe kapıldı.

İlçe Valisi gerçekten acımasızdı.

Eğer Qin Yun kırmızı gözlü bir canavara dönerse ve ihanet edip askerleri öldürürse, emperyal hükümet, her ne pahasına olursa olsun onu kesinlikle ele geçirirdi. Onu destekleyen tarikat bile, böyle bir durum olduğunda, onu destekleyemezdi.

"Okları bırakın!" Komutan Tie dişlerini gıcırdattı ve elini aşağı doğru sallarken aniden geri çekildi.

Kişisel Muhafızlar gelmeden önce ilçe valisinden emir almıştı. Hemen, Yıldız Kovalayan Yaylarını yükselttiler. Bazı yetiştiriciler Tao tılsımlarını düzenledi ve Dharma büyüleri yapmaya başladı. O anda, üç yüzden fazla Yıldız Kovalayan Yay Qin Yun'u hedeflemişti. Aynı anda birçok Dharma büyüsü hazırlanıyordu.

Hedef alınırken, çekilme sesiyle , Yıldız Kovalayan Yaylar’ın okları ritmik şekilde atıldı. Qin Yun'a ve malikane arazisinin ötesine geçen meteor benzeri alevler şeklinde fırladılar.

Qin Yun annesi, baldızı, erkek ve kız yeğeninin önünde durdu. Gözleri anında kırmızıya döndü.

E.N: Bu iş burda bitmez aslanım..!