Bölüm 64: Düşman Saldırısı

avatar
3186 0

Seeking the Flying Sword Path - Bölüm 64: Düşman Saldırısı


 

Çeviri: Taykost Düzenleme: Kharsmi

 

 

Kocaman bir aynaya benzeyen gölün üstünde iki adam ve bir kadın kürek çekiyorlardı. Bu gölün yüzeyinden yansıyan mükemmel bir manzara ortaya koyuyordu.

 

Üçlü bu sırada Qin Konağı’nın etrafında alana göz atıyorlardı.

 

“Çok fazla güvenlik yok.” Grubun tek kadın üyesi pembe cübbe giyiyordu. Ağzını eliyle kapatarak güldü ve aynı anda ses iletimiyle konuşmaya devam etti, “Bıçakadam sen bizi içeri sokmak için görünmezlik büyüsü yapacaksın. İçeri sızdıktan ve Qin Yun’u bulduktan sonra Yaşlı Zehir Yaratığı da hemen zehrini salacak. Bıçakadam ve ben de hemen saldırıya geçeceğiz.”

 

“Zehri salmam konusunda bir şeyden endişelenmenize gerek yok.” Siyah hizmetçi kıyafeti giyen orta yaşlı adam ses iletimi ile konuştu. “Hehe, zehrim serbest kaldıktan sonra bin adım mesafesindeki insanlar kesinlikle ölecek. Qin konağındaki insanların neredeyse hepsi ölecek ve Qin Yun bile hemen ölmeyecek olsa bile bize karşı direnemeyecek kadar büyük yaralar alacak.”

 

Kadının karşısında oturan diğer genç de ses iletimi sırasında kıkırdadı. “O sadece Beyaz Kaplan’a eşit güce sahip bir kılıç ölümsüzü. Daha Yeni Doğan Alemine bile girmemiş birisi. Yapabileceği tek şey kılıç sanatlarıyla meydan savaşı yapmak. Üçümüzden herhangi biri onun işini bitirebilir. Harcadığımız eforların sonucunda… Bize misilleme yapmak için hiçbir şansı olmayacak.”

 

“Doğru!”

 

Siyah hizmetçi kıyafeti giyen orta yaşlı adam da başını salladı.

 

“Doğru!”

 

“Doğru!”

 

Üçlü kürek çekmeye devam ederken yavaşça kıyıya yaklaştılar.

 

Üçlü karaya çıktı ve ağaçların arasında gizli bir noktaya yürüdü. Başka hiç kimse onları göremiyordu. Üçlü yapılan görünmezlik büyüsüyle beraber sessizce ortadan kayboldu. Üçlü Qin Konağına kolayca sızmıştı! Göle bakan tarafı korumakla üç koruma hiçbir şey fark etmemişti. İki tanesi muhabbet etmeye devam ederken diğeri de bir köşede uyukluyordu.

 

 

Qin Yun’un kaldığı sessiz avluda,

 

Onun izni olmadan konaktaki hiç kimse bu avluya girmiyordu. Ebeveynleri bile bu avluya girmek için ona önceden haber veriyorlardı… Sonuç olarak, içeri girdiklerinde Qin Yun dharma büyülerine falan çalışıyor olabilirdi. Bu yüzden içeri izin almadan girmek yasaktı.

 

Qin Yun çimenlerin üzerinde bacaklarını çarpazlamış bir şekilde oturuyordu.

 

“Gücüm artmadan önce ruh gücümü serbest bıraktığımda sadece elli ila altmış feet uzaklıktaki mesafeye ulaşabiliyordum. Göksel Adam Birliği’ne ulaştıktan sonra ise yüz yirmi feet uzunluğuna kadar ulaşabiliyorum.”

 

Qin Yun gözlerini kapatarak etrafındaki alanı hissetti. Kendisi merkezde olmak üzere yüz yirmi feet etrafındaki her şeyi açık bir şekilde görebiliyordu. Küçük bir toz lekesini bile açık bir şekilde görebiliyordu. Üstelik bu görüş çıplak gözle yapılandan çok daha netti.

 

Yüz yirmi feet mesafesinin dışında kalan bölgeler hakkında…

 

Görüş bulanıktı. Buna rağmen buralardaki enerjileri hissedebilir ve çeşitli yaşam formlarının varlığını da fark edebilirdi. 5 kilometre çapındaki bütün yaşayan varlıkları fark edebilme yeteneği Göksel Adam Birliği’nin bir özelliğiydi. Belki çok güçlü uzmanlar Göksel Adam Birliği’nden kendilerini saklayabilirlerdi. Fakat bu sıradan insanlar veya iblisler için imkansız bir olaydı.

 

“Dışarı.”

 

Qin Yun bir düşünceyle gözlerini açtı, belindeki kılıç anında kınından çıkmıştı. Bu kılıç Hong Lingtong’dan aldığı 9. seviye dharma hazinesi olan uçan kılıçtı.

 

Siyah uçan kılıç Qin Yun’un etrafında döndü.

 

“Bu dokuzuncu derece uçan kılıç kendimi koruma bakımından sıradan ilahi silahları kullanmaktan daha yararlı olacaktır. En azından seviyeli bir dharma hazinesi.” Qin Yun’un zihinsel yönlendirmeleriyle beraber dünyevi güçler kılıcın üzerinde birleşti.

 

“Kılıç hareketi, git!”

 

Sou!

 

Siyah kılıç da bir ışık akımına dönüştü ve geri yerine dönmeden önce duvarın köşesindeki ağacın üzerinde birkaç tur döndü. Avluda ıslık sesleri duyuluyordu.

 

Qin Yun gözlerini kapattı.

 

Uçan Kılıç Hareket Sanatları kılıç ölümsüzlerinin uçan kılıcın ruhuna odaklanmalarını sağlıyor ve uçan kılıç sayesinde etraf kontrolü daha da net oluyordu. Ama bunu sadece iki yüz feet yarıçapında işe yarıyordu.

 

“Vücudun kısıtlamaları olmadan ruh gücümün menzili çok kısa.” Qin Yun başını salladı. Tek bir düşüncesiyle beraber uçan kılıç tekrar yanına uçmuş ve kendi kendine kınına girmişti.

 

“Dışarı!”

 

Elini açtı ve parmak ucundan kılıç ışını fırlayarak gümüş uçan kılıç formunu aldı.

 

Bu sahip olduğu İçsel Uçan Kılıç idi.

 

Hemen ardından kılıç hareketi tekniğini kullandı.

 

Woosh!

 

Gümüş uçan kılıç ışık gibi bütün avlunun etrafında döndü. Siyah Uçan Kılıçdan çok daha hızlıydı.

 

“Uçan kılıç sayesinde ruh gücümün duyuları çok daha güçlü bir hale geliyor.” Bu sefer Qin Yun ruh gücünün çoğunun içsel uçan kılıcıyla birleşmiş olduğunu hissetmişti. Onun sayesinde 1000 feet yarıçapındaki alanı kontrol edebili,yordu. Bu siyah uçan kılıca kıyasla çok daha iyiydi.

 

Ruh gücü menzili bakımından kişinin vücudu en zayıf olandı. Vücudun ruhu koruması gerektiğinden dolayı ruhun etrafında olanları hissetmesi çok zor bir hale geliyordu. Sadece vücudu ile yüz yirmi feet etrafındaki alanı kontrol etmek oldukça etkileyici olurdu.

 

Kılıç hareketleri sırasında kişinin ruh gücü uçan kılıçla birleşebiliyordu. Uçan kılıcın vücut gibi kısıtlamaları olmadığından menzil daha da büyüyordu.

 

Siyah uçan kılıç yaklaşık olarak iki yüz feet yarıçapında bir alana ulaşabiliyordu.

 

Fakat, içsel uçan kılıç ise tam tamına bin feete kadar uzanabiliyordu.

 

Bu nedenle...

 

Efsanevi Doğuştan Altın Çekirdek kılıç ölümsüzleri uçan kılıçlarını uçmaları için beş yüz kilometre uzağa bile gönderebiliyorlardı. Bu kadar uzun bir mesafe doğal olarak çıplak gözle fark edilemeyecek kadar uzundu. Göksel Adam Birliği bile bu mesafeden sadece belli belirsiz enerji hareketleri saptayabilirdi. O halde nasıl bu kadar uzaktaki bir uzmanı öldürebilirlerdi ki? Kişi uçan kılıcının uçan kılıcına yoğunlaşarak uçan kılıcını bir avatar haline getirebilirdi. Kişi ruhsal duyularını serbest bırakarak çevresini açık bir şekilde görebiliyordu, doğal olarak bu uçan kılıç keskin bir saldırı yapabilir ve düşmanı öldürebilirdi.

 

 

"Oh?"

 

Qin Yun uçan kılıcını hareket ettirmeye devam ederken Sisli Yağmur Kılıç Niyetini geliştirmeye çalıştığı sırada bir şeyi fark etti ve ifadesi biraz değişti.

 

Göksel Adam Birliği yeteneğini sürdürmeye devam ederken gölden Qin Köşküne doğru gizlice girmekte olan üç aurayı net bir şekilde görmüştü.

 

“Üç aura benim Qin köşküme sızmaya mı çalışıyor? Kim bunlar?” Qin Yun alarm durumuna geçti.

 

Göksel Adam Birliği’nin avantajı etrafı açıkça görmekti, ama figürleri insan mı yoksa iblis mi fark edemiyordu. Ayrım yapmak dharma gözüne ihtiyaç duyuyordu.

 

“Bir göz atacağım.”

 

Qin Yun ayağa kalktı ve o yöne doğru hareket etti.

 

Qin Yun’un kalbi hızlıca çarpmaya başladı.

 

Phew.

 

İçsel Uçan Kılıç yere yakın bir duruma geçti ve ona doğru uçtu.

 

İçsel Uçan Kılıcı sayesinde ruhu bin feet yarıçapındaki her şeyi açıkça görebiliyordu. Kısa süre sonra Qin Yun’un ruhu çabucak bu üç figürü gördü. Üçlü görünmezlik büyüsü kullanıyorlardı, fakat bu sadece çıplak gözle görülmemelerini sağlıyordu. Ruhu sayesinde üç iblisin figürlerini oldukça net bir şekilde görebiliyordu.

 

Pembe giyinen kadın iblisin iğrenç bir akrep kuyruğu vardı. Doğal olarak bu kadın iblis bir zehirli akrep şeytanıydı.

 

Hemen yanında kırmızı cübbe giyen erkek bir iblis vardı. Onun kolları ve yüzü yeşil bir kürkle kaplıydı.

 

Son iblis ise mor bir kabukla sarılıydı. Ayrıca altı kola sahipti ve her kolu ayrı bir bıçak tutuyordu.

 

“Zehirli Akrep İblisi. O yeşil kürklü iblisin kolları da zehirle kaplı gibi duruyor. Ve son iblisin 6 kolu mu var? Görünüş bakımından hiç sıradan iblislere benzemiyorlar.” Qin Yun yeşil kürklü iblisi gördükten sonra gerginleşmişti. Bazı iblislerin zehirlerini salarak çok sayıda insan öldürebildiğini biliyordu. Ve burası onun eviydi!

 

“Öl!” Qin Yun evine görünmezlik büyüsü ile gizlice sızmaya çalışan zırhlı iblislerle konuşmaya gerek bile duymamıştı.Onları sorgusuz sualsiz öldürmeyi planlıyordu.

 

İlk hedefi zehirli iblisti.

 

Phew!

 

İçsel Uçan Kılıç sessizce uçtu. Köşkün etrafını saran taş döşeli bahçenin ve ağaçların sayesinde üç iblis hiçbir şeyi fark edemedi. İçsel Uçan Kılıç taş döşeli bahçenin arkasına kadar geldi ve sessizce beklemede kaldı.

 

Woosh.

 

Üç iblis devam etti.

 

“Qin Köşkünün düzeni hakkında edindiğimiz bilgilere göre Qin Yun köşkün batı kanadında olmalı.” Üç iblis ilerledi ve ses iletimi ile konuştular. Bir karmaşaya sebep olmaktan korktuklarından dolayı hızlı hareket etmiyorlardı.

 

Bu sırada köşkün hizmetçilerin bulunduğu iblislerden sadece yirmi ila otuz feet arasında bir uzaklıktaydı ama hiçbiri iblisleri fark edememişti.

 

Yaklaşıyor! Yaklaşıyor!

 

Üç iblis taş döşeli bahçenin yakınına gelmişti.

 

"Whew!"

 

Taş döşeli bahçenin yanında beklemede duran gümüş renkli uçan kılıç anında hareket etti. Hareket ederken ortaya gümüş renkli bir ışık akımı çıkarıyordu.

 

"Bam!"

 

Yeşil kürklü ve siyah cübbeli iblis birdenbire gözlerini açtı. Bu kadar kısa mesafeden yapılan bir suikasta karşı savunma yapmak imkansızdı. Gümüş kılıç kafasından içeri girdi ve hemen zehirli akrep iblisine doğru atıldı. İlk saldırılan iblis olmadığından dolayı zehirli akrep iblisinin savuşturmak için bir şansı olmuştu. Saldırıyı engellemek amacıyla palasını kullandı.

 

Sisli Yağmur Kılıç Niyeti ile birleşmiş olan içsel uçan kılıç buğulu bir düş gibi bulanık bir durum oluşturuyordu. Kadın iblis gözlerini açtığı sırada kılıç hala kafasına doğru ilerlemeye devam ediyordu. Zihninde bir düşünce belirdi. “Uçan kılıç mı? Sadece yakın dövüşte yetenekli değil miydi bu adam? Ayrıca sadece Beyaz Kaplan’a eşit güçte olması gerekmiyor muydu?”

 

Ardından düşünceleri dağıldı. İki iblisin de kafası patlamış ve ikisi de anında ölmüştü.

 

“Chi! Chi! Chi…” Altı kollu iblis alarm durumuna geçti. Altı eliyle tuttuğu altı bıçakla her tarafı delice kesmeye başladı.

 

Uçan kılıç etrafta etrafta hızlıca döndü, yıldırım kadar hızlıydı. Hemen ardından ani bir şekilde üç defa saldırdı. Ama üç saldırı da altı kollu iblis tarafından savuşturuldu.

 

Phew.

 

Phew.

 

“Bıçakların fena değil.”  Qin Yun konuştu, “Konuş, sizi buraya kim yolladı? Neden Qin ailemin konağına sızmaya çalıştınız?”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr