24.Bölüm - Güzel Günler Gelmeyecek

avatar
816 2

Sahte Adam - 24.Bölüm - Güzel Günler Gelmeyecek


Dâhilerin korkusu biraz farklıdır. Aptallar başkalarından, dâhiler kendilerinden korkar.

 

 

(Doğru şarkıyı bulmak için Spotify'da gezinmeyi bırak ve senaryoyu devam ettir. Şarkıyla yazabilen tiplerden değilsin. Dur dur, o kalsın. Ben de severim o şarkıyı.)

 

Kafamı çevirdim; Ivan'ın tekr... Yok bu sefer şakaydı. İçime konuşmuştum.

 

Kolumu sarstı, "Beautiful? Dinliyor musun beni?" diye çemkirdi.

 

"Evet. Evet. Futbol, politika, din, kadınlar ve seks falan filan."

 

Ivan'ın bakışları ciddiyetten asabiyete evrildi.

 

"Takılıyordum,'' dedim. ''Konuş, seni zevzekliğimin ve 'narsistliğimin' rahatsız edebileceği ne olabilir?"

 

Kafasını iki yana salladı. "Seni babamın yanına götüreceğim, Beautiful. Tüm ciddiyetimle uyarıyorum, sakın orada aptalca hareketler yapma, ya da aptalca şeyler söyleme. O biraz..."

 

"İnsan yiyen filan mı?" diye tamamladım.

 

Sırıttı, ama ciddiyeti yüzünden kaybolmamıştı. "Emin ol, daha kötüsünü yapıyor."

 

Kısa süreli sessizliğin ardından serumu kolumdan söktüm. "Sıkıldım. Artık gitmemizin vakti gelmiştir, değil mi?"

 

"Ben de öyle düşünmüştüm. Çıkışını alayım... Ya da boş ver, kimseye hesap vermek zorunda değiliz. Burada, Hırvatistan'da, kimse benim kadar güçlü değil."

 

Daha önce Ivan'ın gözlerinde hiç görmediğim bir parıltı gördüm: Güç, hırs ve daha önemlisi binlerce insana basitçe emir verebilecek gücün gözleriydi onlar. Politikacı gibi yahut bir işyeri patronu gibi emir veren tiplerden bahsetmiyorum. Daha önce hiç öyle gözlerle karşılaşmamıştım. Ama yine de o gözlerin neyi barındırdığını tam olarak kavrayamasam da anlayabiliyordum. 

 

Bakışlarını hiç bozmadan bana çevirdi. Yüzüne dik dik bakınca birazcık yumuşadı.


"El ister misin?" diye sordu.

 

Yorganı üzerimden savurdum. "Birazcık yardım fena olmazdı.''

 

 

Koridorda Ivan'dan destek alarak yürüyordum.


Yaşlı bir adam ve genç denilebilecek yaşlarda bir bayan bize doğru yaklaşıyordu. Önlüklerinden anladığım kadarıyla doktor ve hemşire oldukları kaçınılmaz.


Ortada buluştuk.

 

Dotkor hırvatça bir şeyler geveledi.

 

Elimin tersini bir sineği kışkışlarcasına salladım. "Hırvatça konuştuğuna göre burada kalmamı istiyor."

 

Doktor bana dönüp İngilizce frekansa geçti: "Evet. Şu an yaptığınız şey riskli. Vücudunuz yıllardır hareket etmiyor. Fizik tedavisi görmeniz lazım. Eğer kendinizi zorlarsanız..."

 

"Burada kalmak istiyor musun?" dedi Ivan, doktorun lafını umursamazca bölerek.

 

"Kesinlikle hayır."

 

Doktor, "Ivan bey..." diyerek araya girdi, fakat Ivan etrafı aslanlar tarafından sarılmış buffalo gibisine bir bakış attı.

 

Doktor duraksadı, ardından daha kısık, daha ürkek bir sesle devam etti: "İyiliği için. Eğer zorlarsa kendini, vücudunu kitleyebilir, hareket edemeyebilir. Kalıcı hasarlara yol açabilir."

 

Hemşirenin bana muzipçe sırıtışı gözüme ilişti.

 

"Emin ol doktor, onun vücudundan çok beyninde geç kalındı. Kalıcı hasar zaten orada.''

 

Doktor istemeyerek de olsa başıyla onayladı.


Ivan, her kadını etkilediği gibi hafifçe dudaklarının kenarını kıvırdığı, bembeyaz dişlerini azıcık gösterdiği gülüşüyle hemşireden tekerlekli sandalye getirmesini rica etti. Kadının yüzü tebessümle kızararak bir dakika veya daha kısa bir sürede tekerlekli sandalyeyle çıkageldi.


Ivan teşekkür etti ve beni pek nazikçe sandalyeye oturttu.

 

Doktorun yanından uzaklaşırken içimi huzur kapladı.


Sonunda bu siktiğimin yerinden kurtuluyorum.


Hastanelerden nefret ediyorum. Her insan nefret eder, hatta çalışanı bile.


 Ivan dürtükledi. "Beni dinliyor musun?"

 

"Hayır."

 

"Ne düşünüyordun?" diye sordu koridoru dönerken.

 

"O hemşire benim altımı değiştiren, ihtiyaçlarımı gideren kadındı, değil mi?"

 

Ivan boş koridorda yankılanan sesiyle iştahlı iştahlı kahkaha attı. "Nerden anladın?"

 

"Eli benim dışkım gibi kokuyordu."

 

Ivan bu sefer daha güçlü bir kahkaha patlattı. Ardından elini omzuma koydu, "Seni özlemişim, Beautiful,'' dedi huzur dolu bir sesle. ''Gerçekten. İyi ki şu an buradasın."

 

Bu çocuk sahiden gay ve benden hoşlanıyor.

 

"Hayır. Gay değil. Arkadaşlığın gerçek tanımı bu. Hiç bilmediğin için."

 

Gereksiz bizle beraber yürüyordu.


"Rahat bırak beni."

 

"Beni kızdırma, tekerlekli sandalyeyi kavradığım gibi seni merdivenlerden aşağı fırlatırım."

 

"Kara mizah mı?"

 

"Sen kimle konuşuyorsun bazen?" dedi Gereksiz, söylediğime aldırış etmeden.

 

''Gerçekten bilmiyor musun?

 

"Var. Bi' taraflarına salatalık iliştirmeyi seviyormuşsun. Utanma, benden sır çıkmaz."

 

"Sen halüsinasyon değil misin? Niye bana benziyorsun?"

 

Ufak bir sırıtış attı. "Ağır küfürler edemiyorsun sana benzediğim için."

 

"Olgun halin daha iyiydi," dedim iç geçirerek.

 

Göz ucuyla bana sert ve manalı bir bakış attı. "O ben değildim.''

 

Şaşkınlıkla kafamı çevirdim.


Yine ortadan kayboldu.


(Yazar bi tatile falan götür be. Hastaneye vip kombine bağlattın amına koyayım.)

 

Asansörün yukarıya gelmesini beklerken buldum kendimi.

 

Ivan asansöre beni güzelce park etti. "Beautiful, sana yalan söylemeyeceğim; benimle kalırsan bu sefer sahiden ölme riskin var. Hayır. Ölümden daha kötüsünü görme olasılığın kesin. Benim hayatıma cidden hazır mısın?" diye sordu ciddiyetle.

 

"Ölüm tecrübesini yaşadığıma göre yaşayacağım daha kötü ne olabilir?

 

"Hıh," dedi geri zekalıymışım gibi beni ezercesine. "Emin ol, ölüm görebileceklerinin yanında tecrübe bile değil."

 

"Güzel günler gelmeyecek galiba," diyerek iç çektim.

 

"Galiba değil, sahiden gelmeyecek."

 

 

Gelmez tabii, niye gelsin. Bi' gün araba çarpar, başka bir gün kendimi asarım. Ben güneş olsam doğmam bana, güzel günler diyoruz. Siz de bekleme yapmayın, hadi ikileyin, bölüm bitti. Yok bölümün devamı. Bugünlük bu kadar, indirdik çelenk miydi kelekleri miydi neydi o şey? Başka bir şeyi indirmedik merak etmeyin. İktidarsızlık dersiniz şimdi. Tembel iyi form tuttu. Yazıyor çocuk. Hadi tamam, çok uzattım, şımarttım sizi, görüşürüz. Yazar nasip ederse diyeyim...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44337 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr