24. Bölüm - Final Aşama - Ruh Ağı

avatar
226 2

Ruhani Enerji Hükümdarı - 24. Bölüm - Final Aşama - Ruh Ağı


Tüm arena kedinin olduğu sahneye kilitlenmişti. Ateşler içerisinde ki kedi, kızıl bir dumanın içerisinden çıktıktan sonra, tüm sevimliliği ile sahibinin önünde durmuş ve rakibine bakmıştı. Rakibi, Temel Kurma 5 .seviyede bir Ateş Kurduydu. Adil olması için, tarikat aynı seviyede ve aynı nitelikte farklı bir canavar vermişti. Belki de ellerinde olsa, kedi bile koyabilirlerdi oraya.

Dong...!

Savaş başlama işareti gelir gelmez, Ateş Kurdu tüm hiddeti ile hırlamış ve kedinin üzerine atlamıştı. Sahipler güvenli bir bölgede beklediği için, ayrılan sahnede sadece kedi ve kurt bulunuyordu.

Arena resmen ikiye ayrılmıştı. Herkes kedinin gizli bir özellik yapacağını beklerken, diğer kısımda normal bir ateş kedisi olduğu düşünmüştü. Ateş Kurdu ilerlemeye başladıkça, kedinin tüyleri korkudan diken diken olmuştu.

Miiiyyyaaavvvv....!

Kedi korkudan dolayı şiddetli bir miyavlama atarak son hızıyla arenayı dört dönmeye başlamıştı. Karşılık vermediği gibi, kaçarken miyavlamaları da devam ediyordu. Tüm arena bu durum karşısında kahkaha atmaya başlarken, keskin gözlere sahip bir kaç kişi, dikkatle kediyi izliyorlardı. Aiden'de oturduğu yerden bakıyordu.

"Bu tuhaf... Kedinin savaşma gücünün olmadığını tahmin etmiştim. Ama hızı ?"

Aiden'in düşüncelerini arenada bir takım insanlarda paylaşıyordu. Ateş Kurdu, iki dakikadır kediyi kovalamasına rağmen, hala yakalayamadığı gibi kedinin yanına yaklaşma bile yaklaşamamıştı. Dakikalar geçtikçe bütün gülmeler durmuş yerine şaşkınlık dolu seslere bırakmıştı.

Ateş Kurdu, kedinin peşinde koşmaktan nefes nefese kalmış ve yere yığılmıştı.

"Lan...! O tüy yumağı kazandı mı...!"

Tüm arena bu düşünceler içerisindeydi. Basit bir tüy yumağı, rakibini sadece koşturarak kazanmıştı. Aiden bunları düşünürken, kurdun ölmediğini, sadece bayıldığını fark etmişti.

"Eh, kurallarda canavarlar ile karşılaşacaksınız yazıyordu.. Öldürün gibi bir ibare yoktu. Teknik olarak bu aşamayı geçti sayılır. Fakat bu kedide anlayamadığım bir şeyler var." derken kedinin üstünde ki mor auraya bakmıştı.

"Bu kedi ateş özellikli olmasına rağmen, nasıl mor bir aura yayabilir?"

Aiden bu düşünceler içerisindeyken, zaman akıp geçmiş ve 2. aşama sonunda tamamlanmıştı. 300 kişiden sadece 201 kişisi geçmeye başarmıştı. Katılan herkes 2. aşamanın başında 200 kişiyi az çok tahmin edebilmişti. Tahmin edilemeyen ise kedinin sahibiydi.

Bu yüzden sunucu tekrardan sahaya çıktıktan sonra elinde ki kağıda bakarak konuşmaya başladı.

"İkinci aşamayı başarılı bir şekilde 201 kişi geçmiştir. Normal durumda tarikata sadece 100 kişi alınacak olmasına rağmen, kalan kişinin tek sayılı olması yüzünden 101 kişi alınmasına karar verilmiştir. Şu anda gözlerinizin önünde bir formasyon ayarlandı. Bu formasyon bir tür çekiliş özelliği gösteren bir yapı. Burada resmi çıkan canavar ve sahibi, direk savaşmadan üçüncü aşamayı geçmiş sayılacak. "

Sunucunun duyurusu bittikten sonra, arenanın hemen üstünde büyük bir ekran getirilmişti. Bu ekranın dış kısımlarında bir çok parlayan nesne göze çarpıyordu. Aiden bunu görünce tuhaf bir şekilde "Televizyon gibi bir şey yapmışlar la..." demişti.

Bir süre sonra formasyon çalıştırılmış ve katılımcıların canavarları bir bir görünmüş ve kaybolmuştu. İlk başta hızlı olan formasyon, sonlara doğru yavaşlamaya başlamıştı.

"Teknolojinin, T'sinin olmadığını düşündüğüm yerde adamlar çekiliş yapmayı becerebilmişler. Bu formasyon bilimini önemli bir şey olmalı..."

Formasyon son anlarında tek tük resim göstermeye başladıktan sonra saniyeler içerisinde durmuş ve son resmi göstermişti. Çıkan sonuçla birlikte tüm arenadan şok sesleri gelirken, Aiden'in bile siniri bozulmuştu.

"Lanet olası Kedi... Bu nasıl bir şey böyle! İkinci aşamayı bile şans ile geçti sayılır. Şimdi de bir daha böyle bir şans..."

Son çıkan resim kedinin resmiydi. Bu yüzden tarikata üçüncü aşamada savaşmadan girebilecekti. Sunucu kadında tuhaf bakışlar ile kediye ve sahibine baktıktan sonra anca kendine gelebilmişti.

"Pekala... Geri sadece 200 kişi kaldık. Birebir yapılacak savaşlardan sonra 100 kişi kalacaktır. Savaşacak kişileri de formasyon yoluyla belirleyeceğiz. Fakat dikkat etmeniz gereken bir konu var. Bu savaşlarda öldürmek serbesttir. Bu yüzden dikkatli olmanızı tavsiye ederim."

Bu laflardan sonra bile hiç kimse alanı terk etmemişti. Çünkü bu yüksek seviyeli tarikatlarda bilinen bir şeydi. Herkes bu kuralı bilerek buraya geldiği için ayrılmak istememişlerdi. İşin özünde Kutsal Yıldız Tarikatı zayıflamakta olan bir tarikat olsa da sonuçta ünlü bir tarikattı ve bu tip tarikatlar gibi yerlere girmek, gerçekten saygı göstergesi sayılan şeylerdi. Girmek zor olduğu gibi, tarikattan mezun olmakta zordu.

Formasyonun çalıştırılmasının ardından, aşağıdaki arena 50 küçük bölmeye ayrıldı.

"Üçüncü aşama iki seviyeli olarak ayarlandı. İlk önce belirlenen 100 kişinin savaşı tamamlanacak."

Aiden bile saatlerce beklemenin ardından son aşamaya geldikleri için sevinmişti. Her ne kadar vücudu bir yetişimci olmasından dolayı yorulmasa da, zihnen sıkılmış durumdaydı.

Biraz süre geçtikten sonra formasyon ilk 100 kişiyi belirlemişti. Aiden dışında, önemli olan üç kişiden ilk ikisi; Skyler ve Ned buradaydı. Aiden ise sonra ki 100 kişide savaşacaktı. Bunu gören Aiden, omuzlarını düşürerek oturduğu yere yaslandı.

"Napalım... İzlemekten başka çaremiz yok."

Geride kalan 200 katılımcı, katılmak için başvuran 600 kişinin içerisinde ki elitler olarak adlandırılabilirdi. Yine de bu dövüşler pek dikkat çekmiyordu. Herkesin gözü, en güçlü iki yetişimci ve sürpriz at olan Aiden'deydi.

Aiden savaşları izlerken, arenada bir çok ölümün gerçekleşmeye başladığını ve ruhların gökyüzünde bir yere çekildiğini görmüştü.

"Bu ruhları çekebilir miyim ?"

Gerçekten de arenada çok fazla çeşitli canavarların ruhları bulunuyordu. Hatta arada bir kaç insan ruhu bile görmüştü.

Aiden denemeden önce, zihninde kitabın bu soruya yönelik yazı yazdığını fark etmişti.

"Ruh Enerjisi, ruh çekme görevinde vücuttan çıkarsa, diğerlerine görünmez olacaktır. Fakat ruh alanına her bir ruh eklediğinde, zihnin eklediğin ruhun özelliklerine karşı gelecektir. Bunu karanlık elementini kullandığında hissettiğin yan etkiler gibi düşün. Kısa sürede bu kadar fazla ruh emersen, kişiliğin değişmeye başlar. Fakat, evet. Ruhları emerek onları enerjiye çevirebilirsin ve bu yöntemle meridyenlerini açabilirsin. Tahmini olarak ölen ruhlar ile 45. meridyene kadar açabilirsin."

Aiden zihninde okuduğu şeylerle aşağıda ki ruhlara hazine gözüyle bakmaya başlamıştı. Şu anda 35 meridyeni açıktı. Ormanda yediği onca kristalden bile sadece 5 meridyen açabilmişti ve her bir meridyen, bir öncekine göre daha zor açılıyordu.

"Bu iyi hoş fakat karakter değişimi konusu hoşuma gitmedi. Aynı karanlık elementi gibi bir durum oluşursa ciddi bir sıkıntı yaşayabilirim. Tam Alfa modunda bile kontrolde zorluklar yaşıyorum. Bu yüzden direk ruhları absorbe etmekle başlamalıyım."

Bunun üzerinde Ruh Enerjisini, arenanın üstüne salan Aiden, bir örümcek ağı misali, yükselen ruhları toplamaya ve dönüştürmeye başlamıştı. Bu iş çok daha fazla odak istiyordu. Ruhları direk ruh alanına toplamak yerine, Ruhsal Yetişim Alanında ki kara deliğe göndererek enerji haline döndürmek... Ruhların da zayıf da olsa kendi bilinçleri olduğu için, karşı koymaları mevcuttu.

Ağa yakalanan ruhlar bir bir Aiden'e doğru ilerlerken, Aiden'in bedenine girer girmez ana meridyen ile Ruhsal Yetişim Alanına doğru yönelmişlerdi. Ruhsal Yetişim Alanında ki kara delik ise aynı çiçek ve kristallere yaptığı gibi ilk önce ruhun etrafını sarmalamış ve adım adım onu enerjiye çevirerek yok etmişti. Her bir ruh enerjiye çevrildiğinde Ruhsal Yetişim Alanında bir enerji dalgası oluşuyordu.

Aiden oluşan enerji dalgası ile kalbini tutmuş ve oturduğu yerde kıvranmaya başlamıştı.

36. Meridyen!

37. Meridyen!

"Lanet olsun! Ruhların bilinçlerinin bu kadar güçlü olmasını beklemiyordum. Tek başlarına güçsüzler ama şu anda neredeyse 20 ruhu özümsüyorum... Birleşik bilinçleri, gerçek ruhuma baskı yapıyor!"

Geçen zaman içerisinde Skyler'da Ned ve Ashley'in yanına geçerek karşılaşmaları izlemeye başlamıştı. Sohbetlerinden üçlünün birbirlerini tanıdığı görülüyordu. Karşılaşmalar devam ederken üçlü Aiden'in durumunu fark etmişlerdi. Odakları bir Aiden'e bir de kolezyumun etrafını sarmalamış olan kan kırmızısı enerjiden oluşmuş örümcek ağını kayıyordu. Fakat göremedikleri şey bu ağa takılan ruhlardı.

"Neler oluyor ? Neden hiç kimse bu duruma tepki göstermiyor ?"

Ned'in söylediklerine karşı Skyler sadece enerji izlerini takip etmiş ve titreyen kolları ile derin nefesler alan Aiden'i göstermişti.

"Bizlerde tohum sahibiyiz. Bizim dışımızda kimsenin görememesinin tek bir anlamı olabilir." derken gözleri ciddi bir bakış ile kaplanmıştı.

"Aiden şu anda Ruh Tohumunun güçlerini kullanıyor!"

Skyler'in sözlerine katılan Ashley, Aiden'in durumunu pek beğenmemişti. Özellikle aurasının kaotik bir hale gelmeye başlaması ile endişelenmeye bile başlamıştı.

Aiden üzerinde saydam bir kan kırmızısı enerji oluşmaya başlarken, Aiden'in zihinsel durumu kötüye gitmeye başlamıştı.

"Huh...Huh...Huh... Dayanmam lazım!"

38. Meridyen!

39. Meridyen!

40. Meridyen!

Son meridyenin açılmasından sonra Aiden'in gözleri kan kırmızısı bir şekilde parlamaya başlamıştı. Bu sırada enerji örümcek ağından hızla enerjiler gelmeye devam ediyordu.

Skyler ve Ashley'de telaşlı bir şekilde onu izliyorlardı.

"Skyler! Sahip olduğun Mutlak Tohum, Ruh Tohumundan daha güçlü olmalı değil mi ? Bu konuda bir şeyler yapamaz mısın ?"

Skyler bir süre cevap vermeden, Aiden'i izlemişti. Aurasının güçlenmesi kaotik bir şekilde olsa da gücünün arttığı görülüyordu.

"Birincisi, bu Ruh Tohumunun gelişmek için kullandığı bir şey olabilir. Bu yüzden bunu bölemeyiz. İkincisi ise, hayır... Ruh Tohumu, tüm Yggdrasil tohumları arasında en güçlü olan tohum. Mutlak ve Habis Tohumlarından bile güçlü. Hem yapacak işlerimiz var. Karşılaşma sıramız geldi." dedikten sonra daha fazla konuşmamış ve arenaya doğru ilerlemişti.

Aiden ise başka bir 20 ruh daha yakalayarak enerji emmesine devam etmişti. Aslında bütün işi örümcek ağı şeklinde ki enerji yapıyordu. Aiden'in tek yaptığı, bu işleme dayanmaktı.

"Millet! Skyler Pendragon sahneye indi."

Aiden bu sözü duyduğunda, dişlerini sıkarak gözlerini açmış ve Skyler'in olduğu arenaya bakmıştı.

"B-Bakalım başka bir Yggdrasil Tohumunun sahibi nasıl bir savaş çıkaracak..."

Bilinen Gelişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -Gökyüzü Ölümsüzü Alemi







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44657 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr