Bölüm 768: Kanla Kaplı Savaş

avatar
1226 39

Release That Witch - Bölüm 768: Kanla Kaplı Savaş




Çevirmen: Lodos

Vahşi Ateş Klanı’ndan Prenses Lorgar tamamen hayvanlaştığından beri Ashes’ın ilk saldırıya geçişiydi bu…


Lorgar da geri adım atmamış ve vücudunu rakibine doğru kaldırmıştı. Ancak bu kez saldırılarının artık tutarlı olamayacağını görmüş ve geniş kapsamlı süpürme saldırısının bile karşı tarafı engellemeye veya karşı saldırıya zorlamasının zor olduğunu görmüştü. Her zaman Ashes'tan biraz daha yavaş kalıyordu. Önceden Ashes'a vurabiliyorken şimdi giysisinin yalnızca bir köşesini koparabiliyordu.


Ve çoğu zaman hiçbir şeye erişemiyordu.


Kurt kız bir süre savaştıktan sonra güçlü bir taktik kullanmak zorunda kaldı. Sağ pençesi başarısız olduğunda gücünün geri kalanını vücudunu döndürmek ve sağlam kuyruğunu diğer tarafa vurmak için kullanmak zorundaydı. Bu taktik, Lorgar’ın platformun yarısını anında saldırı menziline almasına imkân tanıyordu. Ashes hızla ayağa kalksa bile başından itibaren yaklaşmaya niyeti olmadığı sürece tamamen geri çekilmesi imkânsız olurdu. Demir kırbaç gibi bir kuyruk taze eti kolayca kazıyabilirdi ve Ashes’ın üstündeki yaraların çoğu da bu hareketten geliyordu.


Ancak beklenen çarpışma bir türlü yaşanmamıştı.


Platformdan heyecanlı sesler yükseliyordu.


“Hayır, olamaz!” diye içinden geçiren Lorgar'ın kalbi aniden kötü bir önsezi hissetmişti. Aynı zamanda gözünün ucunda bir figür de belirmişti.


“O… Uçabiliyor mu?” diye düşündü.


Tüm seyirciler gözlerini dört açmıştı. Ashes’ın kendisinden yarım kafa daha uzun olan kurt kızın tepesinde yükseldiğini görmüşlerdi. Doğrudan rakibi başını çevirdiği esnada onun kafasına inmişti Ashes!


Kuyruk saldırıları geniş bir menzile sahipti evet… Ancak havadaki hedeflere bir tehdit oluşturamazdı. Yalnızca yere yakın bir kısmı süpürebiliyordu. Çoğu insan için bu kadar büyük bir mesafeyi zıplamak son derece zor olacaktı. Rakipler için bir sonraki iniş noktasını yargılamak kolay olacağından dolayı da çok az kişi bir düelloda zıplardı.


Ne yazık ki kurt kız, geniş bir vuruş yapmak için vücudunu döndürdüğü anda kuyruk kısmı onun kör bölgesi haline geldi.


Ashes artık merhamet göstermeyi seçmiyordu. Yumruğunu doğrudan Lorgar'ın gözüne çarptı ve gözbebeklerinin aniden büyümesine neden oldu. Vücudunun yarısına bir miktar kan sıçramıştı ve şiddetli acı nedeniyle Lorgar boğuk bir çığlık atmıştı. Vücudu saldırıya dayanabilse bile göz gibi organlar hala çok kırılgan kısımlardı. Düellonun dengesi Lorgar bir gözünü kaybettiği andan itibaren olağanüstünün lehine doğru çevrilmişti.


Ancak Ashes tam yumruğunu çekip rakibine teslim olma şansı vermeyi isterken Lorgar'ın gözünün kapalı olduğunu ve kendi sağ elinin göz kapakları ve yüz kasları tarafından sıkıca kavrandığını gördü. Lorgar, Ashes’ın bir yere gitmesine izin vermiyordu. O sırada Ashes'e doğru da dev bir pençe geliyordu. Bu pençe Ashes’ı yaralamayı başarsa bile aynı zamanda kurt kızın gözünün daha büyük hasar almasına neden olacaktı.  


Lorgar, savaşmaya kararlı olduğunu göstermişti bu sayede…


Normalde böyle bir hapis, olağanüstü cadıyı tuzağa düşüremezdi ama elbette eylemlerini biraz yavaşlatırdı. Ancak böylesine kritik bir anda, bir nefes alıp verme süresi bile son derece ölümcül olabilirdi.


Ashes bundan kaçamayacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden tereddüt etmeden saldırıyı karşılamak için diğer kolunu kaldırdı.


Muazzam çarpmanın neden olduğu kırık kemiklerinin sesini duyuyormuş gibiydi.


Bir ağız dolusu taze kan püskürttü.


Muhtemelen düello başladığından beri aldığı ilk gerçek darbeydi bu…


Tam birbirlerinden ayrıldıkları esnada Ashes sol kolunun tuhaf bir şekle bürünmüş olduğunu fark etti.


Lorgar yüksek sesle kükredi ve ağzını iyice açarak Ashes'a koştu. Isırmaya hazırdı.


Ashes geri çekilmek yerine öne çıktı. Karşı tarafın ısırığından kurtuldu ve kurt kızın boynunun kör bölgesinin tam altına geçti. Bir eliyle yerden tutunarak rakibinin ön ayağına doğru sağlam bir tekme geçirdi.


Yüksek bir sesle beraber Lorgar’ın ön ayağı katlanabilir bir kapı gibi eğilmişti. Tam o anda üç ayaklı kurt kız neredeyse saldırma yeteneğini kaybediyordu.


“Lorgar, bu kadar yeter!” diye bağırdı Vahşi Ateş Klanı’nın şefi Guelz.


“Hayır, hala savaşabilirim!” diye nefes nefese cevap verdi Lorgar: “Onun durumu da benden iyi değil. Sadece bir süre beklemem gerekiyor. Bir süre beklersem her şey yoluna girecek!”


Ashes ağzının kenarındaki kan lekelerini yaladı ve elinde olmadan güldü.

,Rakibi haklıydı. Çünkü kendi durumu gerçekten çok iyi değildi. Az önce aldığı ağır darbe tüm vücudunun acıyla kıvranmasına neden oluyordu, iç organları yer değiştirmiş gibi hissetmişti. Kolu da kırılmıştı ve vücudunun yanında zayıf bir şekilde sarkıyordu. Kendisi de en az üç ayağı üzerinde durmaya çalışan tek gözlü dev kurt kadar acınası görünüyordu.


Ancak… Bir insan iki ayakla hareket edebilirdi, bir kurt bunu yapamazdı. Bu kayıp, tek gözünün de kaybı ile birleştiğinde kurt kızın hareketleri daha da engellenecekti. Ashes biliyordu ki; düşmana doğru bir şekilde vuramadığı sürece güçlü olmanın bir manası yoktu. Tanrı’nın Cezalandırma savaşçıları ile savaşma deneyimlerinden öğrenmişti bunu…


Doğrulanabilecek diğer bir şey ise şu anda bir yıl öncesine göre çok daha güçlü olduğuydu.


Bu, özellikle o büyük darbeyi aldıktan sonra kesinleşmişti. Vücudundaki büyülü gücün tam darbenin geldiği anda her zamankinden daha hızlı aktığını açıkça hissedebilmişti Ashes. O anda zaman yavaşlamış gibiydi sanki… Kendisine doğru yaklaşan pençeyi ve et yığınını bile görebiliyordu. Ve kendi büyüsünün çoğu da ön kolunda toplanmıştı. Bu yüzden eşi benzeri görülmemiş bir güce sahipti.


Geçmişte bu darbeyi almış olsa sadece kalkan olarak kullandığı o kolu kırılmakla kalmaz, aynı zamanda kaburgaları ve iç organları da parçalanırdı.


Ama şimdilik sadece ağrı hissediyordu. Herhangi bir uyuşma ya da zayıflık yoktu.


Agatha'nın ölüm kalım duygusu derken kastettiği şey bu muydu?


Kalın bir kapının önünde duruyormuş gibi hissetti kendisini Ashes…


Eğer kurt kız kendi vücudunu kısmen hayvanlaştırmak için büyü gücünü de kısmen kontrol edebiliyorsa… Acaba olağanüstü de kendi gücünün sınırlarının ötesinde bir güçle saldırmak için her seferinde aynı yöntemi uygulayabilir miydi?


“Bu değerli bir egzersiz olabilir işte…


Ama elbette şu anda en önemli şey bu düelloyu sona getirmek…


Diğer gözü de kırarsam yenilgiyi kabul etmekten başka seçeneği kalmaz, değil mi?” diye düşündü Ashes.


Yaprak’ın otlarının yardımıyla hayatta kalabilirdi kendisi… Batı Bölgesi’ne geri çekilebildiği sürece de Nana onu eski haline dönecek kadar iyileştirebilirdi.


Ashes derin bir nefes aldı ve hafifçe eğildi.


Lorgar da aynı anda saldırı pozisyonuna geçmiş ve dişlerini göstermişti.


Her ikisi de sonucu ne olursa olsun; bir sonraki darbenin her iki taraf için de son darbe olacağını biliyordu. Platformda sadece bir kişi ayakta kalacaktı.


Bu ağır atmosfer tüm seyircileri etkilemişti. Etraftan çıt çıkmıyordu. Sadece yanan zeminin sesleri duyuluyordu.


Ashes hareket etmek üzereyken Yankı’dan ani bir çığlık geldi: “Dikkatli ol! Yukarıda!”


Hızla yukarı bakan Ashes platformdan bile daha geniş kanatları olan devasa bir canavarın aşağıya doğru hızlandığını gördü. Pençeleri açık bıçaklar gibiydi ve bir kol kalınlığındaydı her bir pençesi… Ancak yere yaklaştığında kanatlarının üzerinden geçen hava akımının tıslaması duyulabiliyordu.


Canavarın dalış saldırısının menzilinden kaçınmak için olanca gücüyle kenara sıçrayan Ashes, göz ucuyla Lorgar'ın da saldırıdan kaçmaya çalıştığını gördü. Ancak ön ayakları kırıldığı için bunu yapamayan kurt kız doğrudan düşmanın darbesine maruz kalmıştı.


Bir patlama ile platformda bu meteor benzeri çarpışma sonucu çatlaklar oluşmuştu.


Delici çığlıklar attı Lorgar…


...

İki taraf da baya büyük fedakârlıklar yapıyor ve iki taraf da büyük hasarlar aldı. Tam dedik savaş bitiyor artık… Son anda bir şey çıktı yine… Şaşırdık mı? Hayır tabii ki… Ama baya esrarengiz göründüğü kesin. Bakalım ne çıkacak? Okumaya devam dostlar!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!



 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr