Bölüm 756: Büyülü Güç Dalgası

avatar
1382 38

Release That Witch - Bölüm 756: Büyülü Güç Dalgası




Çevirmen: Lodos

Roland şaşırmıştı: “Bir sorun mu var?”


Biraz tereddüt eden Phyllis söze girdi: “Mesele şu… Geçen yıl burada sadece bir cadı uyanmış. Doğru mu?”


Roland çekmecesinden Wendy tarafından yapılan bir isim listesi çıkardı. O listeden her cadının uyanış günü ve yetişkinlik gününe kolaylıkla bakabiliyordu. Bu önemli tarihleri ​​unutması ihtimaline karşı hazırlanmıştı bu liste…


Listeyi kontrol eden Roland başını salladı: “Evet. Geçen yıl Şeytan Ayları sırasında Cadı Birliği'ne iki cadı katıldı. Biri üç yıl önce uyanış yaşayan Paper, diğeri de geçen yıl yetişkinlik gününde uyanan Summer.”


Phyllis kaşlarını çattı ve “Bu doğru değil Majesteleri. Geçen yıl Neverwinter’da kaç kişi vardı? 20.000? 30.000?”


Roland nüfus artışı hakkında söze başlayacak olunca elinde olmadan gururlanıyordu: “Muhtemelen 50.000 idi. Bu sene de şehirde rahatlıkla 100.000'den fazla insan vardır.”


“100.000'den fazla insanın yaşadığı bir şehir ilk günlerindeki Arrieta'yı hatırlatıyor. Verimli Araziler’den çekildiğimizde Taquila'da yalnızca 250.000 insan vardı. Ancak… Bu iki şehirde her yıl kaç cadı uyanırdı, biliyor musunuz?” diyen Phyllis'in sesi derinleşmişti: “Büyülü güç dalgası dibe değdiğinde bile Arrieta’nın her sene en az 10 yeni uyanmış cadısı olurdu. Taquila ise bu sayıyı üçe katlardı.”


“Büyülü güç dalgasının… Dibe değmesi mi?”


“Evet. Bu dünyada hüküm süren büyülü gücün de tıpkı dalgalar gibi inişleri ve çıkışları vardır.” diyerek söze girdi Agatha: “Kanlı Ay'ın gelişinden iki yıl sonrası büyü gücünün zirvesidir. Bu süre zarfında her gün yeni cadılar uyanacaktır. Zirveden sonra ise bu büyülü güç dünya genelinde azalır. Bu iki süre arasında ise cadı uyanışları sadece Şeytan Ayları’nda görülecektir.”


Roland, Agatha'dan büyülü gücün güçlü olduğunda cadıların daha fazla uyanış yaşayacağını duymuştu. Ama onun bildiği kadarıyla büyülü güç her yıl Şeytan Ayları esnasında zirveye çıkardı. Birkaç yüz yıllık döngüsel dalgalanmalar olduğunu hiç düşünmemişti: “Ve şu anda da Üçüncü Tanrı İradesi Savaşı yakın…” dedi.


Phyllis endişeli görünüyordu: “Bizim kaygılandığımız da bu zaten… Korkunç Cehennem Canavarı göründü. Bu da Kanlı Ay'ın gelmek üzere olduğu anlamına geliyor. Bu süre zarfında büyü gücü her zamankinden daha da güçlenecektir. Ve Celine’in testlerine göre de kesinlikle güçleniyor. Buna bakılacak olursa uyanış yaşayan bir hayli cadı olmalı… Eğer şehirlerde değillerse yakınlardaki kasabalarda ve köylerde uyanıyor olmalılar. Taquila zamanından Kutsal Şehir çevresindeki bölgelerimiz şehirlerden daha fazla cadıya sahip olurlardı. Kutsal Birlik’in tecrübelerine göre; artan nüfusa sahip bir şehir, yeni uyanan cadıların sayısında önemli bir artış görmelidir. Ama biz neden Neverwinter'da ortaya çıkan birçok yeni cadı görmüyoruz?”


Agatha yavaşça söze girdi: “İlk başta bunun nedeninin bu şehrin kasıtlı olarak kızları işe almaktan kaçınması olduğunu ya da yeni uyanan cadıların Kilise’den saklanmak uğruna Neverwinter’a katılmaktan çekinmeleri olduğunu düşünmüştüm. Ama açıkça görülüyor ki; yanılmışım. Pasha ile görüştük ve bir sonuca vardık. Bilinmeyen bir faktörün cadıların uyanışlarını etkileyebileceğini düşünüyoruz. Ve bu faktörün etkisinin giderek arttığını da…”


Uzunca bir süre düşünen Roland sordu: “Madem durum bu… Bu faktörün ne olduğunu bulabilir misiniz?”


Agatha ve Phyllis aynı anda birbirlerine bakarak başlarını salladılar.


Ellerini havaya kaldırarak tekrar söze girdi Roland: “E madem bu konuda ne yapacağınızı bilmiyorsunuz… O halde sadece tanrıların şimdilik dinlendiklerini varsayalım. Her yıl ne kadar cadı uyanıyor olursa olsun… Biz hala şeytanları Şafak Ülkesi’nden kovmak zorundayız.”


Roland bunları söyledikten sonra sanayileşmenin temelini şimdiye dek oluşturduğu için içinden kendisini tebrik etti. Çünkü bunu yaparak Tanrı’nın Cezalandırma Ordusu’na veya Seçilmiş Kişi’ye duyulan ihtiyacı azaltmamış olsaydı bu haberlerin daha yıkıcı bir etkisi olacağı kesindi.


Roland'ın tepkisine şaşıran Phyllis uzunca bir süre suskun kaldı: “Haklısınız… Ne olursa olsun şeytanları yenmeliyiz.”


“İşte bu kadar!” diyen Roland gülümsedi: “Ah bu arada… Sizi buraya çağırdım çünkü Kutsal Birlik hakkında size bir şey sormak istiyorum. Son zamanlarda yeni cadıların uyanışları sonucu yaşanan kazalardan dolayı biraz endişeliyim. Bu tür şeylerle Taquila’da iken nasıl başa çıkardınız?”


“Çok basit Lordum…” diyen Phyllis’in Roland’a saygı duymaya başladığı konuşmalarından belli oluyordu: “O zamanlar bütün insanlar ‘yarım saatin çeyreği’ kuralını biliyorlardı.”


“Yarım saatin çeyreği kuralı mı?”


“Evet Majesteleri…” diyerek daha da açıklamaya girişti Phyllis: “Her uyanıştan önce bir uyarı olur. Yeni bir cadının vücuduna uyum sağlamak için özgür büyü gücünün yaklaşık yarım saatin çeyreğine ihtiyacı olacaktır. Bu süre zarfında başlangıçta hafif bir ağrı, midede hafif bir yanma hissi oluşur. Sonrasında ağrı, ilk büyülü ısırığı hissedene kadar daha da kötüleşmeye devam eder. Genellikle daha güçlü kızlar daha büyük ağrılara dayanabilirler. Ancak yine de başlangıçta bir hafif bir diken acısı hissederler.” dedikten sonra bir an duraksayıp devam etti: “Yarım saatin çeyreği kuralına göre bir cadı uyanmak üzere olduğunu yüksek sesle duyurduğu anda çevresindeki tüm insanlar bir an önce oradan ayrılmak zorunda kalırlardı. Eğer o bölgede kalmaya devam ederlerse ve bu nedenle de yaralanırlar ya da ölürlerse Kutsal Birlik onlara herhangi bir tazminat dahi ödemezdi. Sadece bir mekâna ya da bir yere verilmiş olan zararlar ödenirdi.”


Bunu duyan Roland içinden düşünmeye başladı: “Bu gerçekten güzel bir çözüm… Ancak yalnızca herkesin cadılara, özellikle de genç kızların cadılara çok aşina olduğu takdirde işe yarar. Çünkü ancak o sayede bunun uyanış olduğunu anlarlar ve basit bir karın ağrısı için uyarı vermezler.”


“Ya yeni cadı diğer cadılara zarar verirse?” diye sordu Roland bunları düşündükten sonra…


“Eğer uyarı vermediyse para cezasına çarptırılırdı ya da yol açtığı zarara bağlı olarak dayak cezası alırdı. Eğer uyarı verdiyse Kutsal Birlik onun sorumluluğunu üstlenirdi. Ancak bu tür şeyler nadiren olurdu Majesteleri… Çünkü çok azımız savaş cadısıydık ve yeni uyanmış bir savaş cadısının çevresine zarar vermesi de çok nadir yaşanırdı.”


“Yani eğer sıradan bir insan bir cadının uyandığı yerden kaçmayı başaramazsa Kutsal Birlik bunun sadece ‘şanssızlık’ olduğunu söyleyip geçiyormuş. Cadıların o çağda sıradan halktan üstün olmaları anlaşılabilir bir durum… Ama bu çağda böyle bir şey yok…” diye içinden geçiren Roland bir süre daha düşündükten sonra bu kuralı kopyalayamayacağına karar verdi.


Bu esnada bu ‘yarım saatin çeyreği’ kuralının iyi kısmını da fark etmişti. En azından cadıların uyanışlarının neden olabileceği tehlikeler konusunda halk bilinçlenmiş oluyordu. Cadıların da insan olduğunu ve her kızın cadı olabilme ihtimali olduğunu gösteriyordu bir nevi bu kural… Daha önce yaşadığı dünyasındaki trafik ışıkları gelmişti Roland’ın aklına… Herkes kırmızıda durulduğunu, yeşilde geçildiğini biliyordu ve olası hasarları önlemek adına bu kurallara uyuyordu.


Artık Taquila çağı olmadığı için, cadıların uyanış sırasında verdikleri tüm zararlardan kurtulmamalarında karar kılmıştı Roland. Düşünmeye başladı: “Cadılara ve sıradan insanlara eşit muamele göstererek bu kuralı gözden geçirsem iyi olur. Uyanış yaşamadan önce uyarı veren yeni bir cadının neden olduğu zararları Belediye Binası halledebilir. Ama uyarı vermeyen cadılara gelince… Ağır hasara neden olmak, ihmal sonucu başkalarını yaralamak gibi suçlardan yargılanmalılar. Ya da belki de… Cadılar ile insanlar arasındaki gerilimleri kırmak adına özel bir yasa formüle edebilirim.”


...

Şu çok fazla cadının uyanmaması büyük bir sorun olabilecek gibi… Savaşlar açısından değil, onları Birinci Ordu halleder de… Cadılar açısından sıkıntı olabilir. Bakalım bilinmeyen faktör neymiş, umalım da bir çözümü olsun…

Cadıların bu çağa uyum sağlamaları hakkında alınacak tedbirler ya da konulacak kanunlar sizce nasıl olmalı, yorumlarınızı bekliyoruz. Epey hassas bir konu, iyi düşünün! Okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr