Bölüm 700: İlk Kıdemli Cadı

avatar
1613 37

Release That Witch - Bölüm 700: İlk Kıdemli Cadı




Çevirmen: Lodos

Her ne kadar başkalarının dikkatini çekmiş olsa da bu konuyu kendisine dert edinmek mantıksız olurdu. Ne de olsa şu anda bu dördünü takip etmesi gerekiyordu. Şehri ve Cadı Birliği’ni yakından gözlemlemek için eline geçen iyi fırsatlardan biriydi. Cadıların kale bölgesine girmesini beklerse bu iş çok uzardı.


Bu düşünceyle 76 Numara çekingen bir gülümseme ile Wendy'ye baktı: “Bu kadar soruna sebep olduğum için üzgünüm.”


“Bak! Sana Bayan Wendy'nin umursamayacağını söylemiştim.” dedi Amy sırıtarak.


O sırada garip bir şeyler hisseden tek kişi ise Annie idi. İkisine bakmış ama tek kelime etmemişti.


Hero’nun tekerlekli sandalyeyi kullanmaya alıştığını gören Wendy ellerini çırparak gülümsedi: “Hadi gidelim! İlk durağımız Neverwinter’ın merkez bölgesindeki Kuzey Yamaç Madeni!”


“Maden mi?” diye soran beşi de bir anda şaşkına dönmüştü.


“Bir madeni ziyaret etmenin ne anlamı var?” diye düşünen 76 Numara'nın aklına gelen ilk düşünce bu olmuştu. Grubun geri kalanının da benzer şekilde düşündüğünden emindi. Hem Taquila’da hem de Şafak Krallığı'nda madencilik gibi işlerin tümü kölelere veya mahkûmlara dağıtılırdı. Çalışma ortamı son derece tehlikeliydi. Bu tarz ağır işlerde ölümler ve yaralanmalar olması da çok yaygındı. Madenlerde yalnızca değersiz görülen insanlar harcanırdı.


“Belki de Wendy'nin amacı, bizim gibi yeni gelenlere itaatsizliğin sonuçlarını göstererek iyi davranmayı öğütlemektir…” diye bir tahminde bulundu içinden.


Ancak Wendy'nin ses tonunda hiçbir tehdit belirtisi yoktu: “Orası bir madenden çok Neverwinter'ın güç kaynağı gibi. Kim ne kadar çok çelik üretirse adaleti temsil etmek için de bir o kadar nitelikli hale gelir. Bu, Majesteleri’nin bize her zaman söylediği cümledir. Epey ağız dolduruyor, değil mi?” diyen Wendy’nin gözleri parlamıştı kral hakkında konuşurken: “Her neyse… Gördüğünüzde anlarsınız.”


“Adaleti… Temsil etmek mi?” diye düşünen 76 Numara bu ifadeyi kafasında birkaç kez düşünmüş ama yine de çelik ile adalet arasında bir bağlantı kuramamıştı.


Dışişleri Binası'ndan çıktıklarında sokaktaki karlar temizlenmişti. Yerlilerin ne tür büyülü bir yöntem kullandığını bilmiyor olsalar da önceden yoğun karın biriktiği yerde şimdi sadece bir su birikintisi vardı. Gökyüzünden yeni karlar düşmeye devam ediyordu ancak birkaç gün öncesine kıyasla çok daha azdı. Sonsuz işleri varmışçasına sokaklarda bir oraya bir buraya yürüyordu insanlar… Şiddetli Şeytan Ayları zamanıydı ama tüm şehir canlılıkla doluydu.


76 Numara’nın göğsündeki beş renkli taş tekrar ısınmıştı. Etrafına bakınca kısa sürede hedefini buldu. Başının üstünde iki kişi vardı. Hayır… Biri bir insan iken biri bir kuştu. Muhtemelen onlara göz kulak olmaya geliyorlardı.


Cadı Birliği bu sefer 76 Numara’yı daha da etkilemişti. Bu tür yöntemler ve böylesi bir vicdan duygusu, Taquila çağındaki küçük bir şehir devletiyle karşılaştırılabilir durumdaydı. Kutsal Birlik’in çöküşünden sonra ortaya çıkmış vahşi bir cadı örgütü gibi görünmüyordu hiç…


Ayrıca yeşil saçlı cadının görüşü ve uçan cadının da takibi nedeniyle 76 Numara’nın tahminleri doğrulanmıştı. Kimliği bir kere açığa çıktıktan sonra buradan kaçması imkânsız olurdu.


“Madene giderken madem biraz zamanımız var… O halde cadıların gücü hakkında size bir şeyler anlatmama izin verin.” diyen kızıl saçlı cadı grubu kuzeye doğru götürürken bir yandan da konuşmaya başlamıştı: “Uyanış yaşadıklarından beri cadılar büyülü güç ısırıklarının sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Kilise buna ‘şeytani işkence’ diyordu. Ancak bu aslında doğal bir tepki… Büyülü gücün sürekli büyümesinden kaynaklanır. Bu noktayı şimdiye kadar biliyorsunuzdur.”


Annie sakince başını salladı: “Evet. Aksi takdirde yetişkinlik boyunca hayatta kalmak zor olurdu.”


Amy elini kaldırdı: “Ben de bunu Kırık Kılıç'tan duymuştum.” dedi.


Kırık Kılıç biraz utanarak söze girdi: “Vahşi doğada dolaşırken güçlerimi oldukça sık kullanırdım. Ama benimki rastgele bir tahmindi sadece…”


Wendy içini çekerek söze girdi: “Cadı Birliği’nin dağlarda olduğu zamanlarda da aynı şeyler söyleniyordu. Bu hepimizin başarılı olduğu bir sınav… Her neyse… Yetişkinliğe bir kere adım atıldığında cadının orijinal gücü kesinleşecektir ve cadı bir türev beceri bile geliştirebilecektir. Bunun spesifik belirtisi ise vücudundaki büyü fırtınasının genişlemesi ve farklı bir hal almasıdır.”


“O da ne?” diye merakla sordu Amy.


“Her cadının sahip olduğu bir şey, dönmeyi asla bırakmayan bir hava akımı gibi düşünebilirsin.” diyen Wendy genç kızın kafasını sevgiyle okşadı: “Yalnızca birkaç cadı onları gözlemleyebilir. Büyülü gücün tam şekli odur. Şeklinin ayrıntıları ise büyülü gücün türünü belirler.”


“Ö-Öyle mi?” diye soran Amy hayretler içerisindeydi.


Wendy gülümsedi: “Büyülü gücünüzü test edeceğimiz güne kadar bekleyin. Bunların hepsi kaydedilmesi gereken bilgiler sonuçta… O zaman geldiğinde vücudunuzdaki büyü fırtınasının görünümünü anlayacaksınızdır.”


76 Numara elinde olmadan kaşlarını çattı: “Cadıların hayatta kalmasıyla ilgili bu tür bilgiler sır haline mi gelmişler? Starfall Şehri neler yapmış? Ne kadar çok cadı hayatta kalırsa Tanrı'nın Cezalandırma Ordusu’nu kurmak için o kadar çok malzeme olacak... Neden bu bilgilerin yayılmasını önlediler ki? Ya da belki… Bu 400 yılda Starfall Şehri cadıları Leydi Alice’in iradesinden sapmışlardır…” diye geçirdi içinden.


Wendy açıklamaya devam etti: “Ancak yetişkinlik günü bir cadının büyülü gücünün sonu değildir. Gücün kaynaşıp pekişmesinin yanı sıra gücün evrimi bile mümkündür. Bir gücün kaç kez evrimleşebileceğine dair bir sınır yok. Yaşanacak gelişimler de orijinal güçle sınırlı değildir aynı şekilde… Bir cadı kendisine ve büyü gücüne dair olan anlama yetisini güçlendirmeye devam ettiği sürece yeteneği de gelişmeye devam edecektir.”


“Gerçekten mi?” diye soran Amy heyecanla haykırdı: “Benim gibi biri de evirilebilir mi?”


“Çok çalıştığın sürece elbette!” diyen Wendy içine kırmızı bir kristal gömülmüş olan ince gümüş bir plaka çıkardı: “Bana doğru gelin. Hepinizle yeni bir kız kardeşinizi tanıştırmak istiyorum.”


76 Numara gördüklerine inanamıyordu: “Bu… Dinleme Mührü mü?” diye düşündü.


Göz bebekleri kasılmıştı: “Vahşi bir cadı örgütü nasıl olur da Kutsal Taquila Şehri’nin mirasına sahip olabilir?” diye düşündükten sonra aniden kendine geldi: “Neden olmasın ki? Krallıktaki harabelerden, kalıntılardan birkaç Dinleme Mührü bulmuş olabilirler. Bu ekipman genelde kutsanmış savaşçılara dağıtılırdı. Ama hatırladığıma göre Keşif Topluluğu asla böyle kaba mühürler… Yapmıyordu. Tamamlanmamış bir mühür gibi görünüyor. Sanki bilinmeyen bir cadı tarafından yapılan geçici bir test hedefi gibi…”


76 Numara bunları düşünürken kızıl saçlı cadı cümlesini bitirmiş hemen ardından da gökyüzündeki figürler yere inmişti.  


Hoş bir sarışın kız ve 76 Numara’nın kızın evcil hayvanı olduğunu düşündüğü şişman beyaz bir güvercindi gelenler…


“Herkese merhaba!” diyen genç kızın yüzünde parlak bir gülümseme vardı: “Benim adım Şimşek! Neverwinter'ın en büyük maceracısıyım!”


“Ben de Maggie!” diye haykıran güvercin de kanatlarını açmıştı.


“Tanrım! Kuş konuşuyor!” diye haykıran Amy gözlerini dört açmıştı.


“Onlar cadı…” dedi Annie sakince: “Gücü büyük olasılıkla vücut şeklini değiştirmekle ilgilidir.”


“Doğru tahmin ettin.” diyen Wendy, kolunu uzatarak güvercinin kolunda dinlenmesini sağladı: “O evrim geçirmiş bir kız kardeşimiz örneğin…”


“Yani bir evcil hayvan değil…” diye düşünen 76 Numara bir an için boşlukta kalmıştı: “Bir saniye! N-Ne dedi? Maggie isimli cadı bir kıdemli cadı mı yani?”


Güvercine baktı. Wendy'nin yanağını sevecen bir şekilde okşuyordu. Grupla tanışırken kanatlarını açıyor ve başını eğip kaldırıyordu. Bunu yaparak gücünü göstermeye çalışıyor gibiydi. 76 Numara elinde olmadan merak etti: “O… O gerçekten bir kıdemli cadı mı?


Taquila’da olsaydık Kutsal Birlik’in üst sınıflarında görev alıp Kutsal Şehrin yöneticilerinden biri olabilirdi!


Her kıdemli cadıya saygı göstermeliyim. Bu Kutsal Birlik’in kesin bir kuralıdır. Ama…”


76 Numara kalbinde bir şeyin çatladığını hissetmişti o an…


...

Maggie kıdemli cadıymış demek… Vay be… O zaman evrim geçiren herkes kıdemli cadı mı oluyor yani? Umarız ilerleyen bölümlerde daha da açıklanır bu mesele… Okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr