“Nana!” diyen Wendy ona kınayıcı bir bakış attı.
“Şaka yapmıyorum. Kesilmiş organları birleştirmenin yanı sıra Majesteleri, horozların uçup uçamayacağını görmek için horozların ve gri kartalların kanatlarını değiş tokuş etmek gibi birçok deney yapmamı söylemişti. Kurbağa ve farelerin uzuvlarını değiş tokuş etmek gibi. , ineklerin ve kuzuların bedenlerini…” diye devam eden küçük kız parmaklarıyla sayıyordu.
Dört cadı bu sözler üzerine nefesini tuttu.
76 Numara ise bu sözler ile epey ilgilenmişti: “Korkmak ve geri durmak yerine bir yeteneğin gizemlerini tam olarak araştırmak… Bariz belli ki Keşif Topluluğu üyelerinin tarzı da buydu. Bu kralın cadıları kabul etmeye istekli olmasına şaşmamalı… Bu noktadan hareketle; en azından inatçı ve yobaz değilmiş.” diye düşünerek sordu: “Ne oldu peki?”
“Deneylerin çoğu ilk başta başarısız olmuştu. Ancak Majesteleri, Lily'ye de deneylere katılmasını söyledikten sonra başarı oranımız çok arttı. Ben organları birleştirdikten sonra işlevlerini kaybetmeleri çok kötü… Bu yüzden onları tekrar değiştirmem gerekiyor.” diyen Nana bir an duraksadıktan sonra devam etti: “Ah… Ama bu anlattıklarım heterojen bağlantılar… Eğer aynı türün uzuvlarını değiştirirsem tedaviden sonra neredeyse hiçbir fark olmayacaktır. Yani eğer iki bacak varsa elinizde… Ee…”
“Ee… Lütfen ona aldırmayın.” diye Wendy küçük kızın ağzını kapattı: “Bacaklar konusunda bir çözüm bulacağız. Biraz zaman alabilir. Ama Hero bir gün ayağa kalkacak. Emin olabilirsiniz.”
Bir an nasıl tepki vereceğini bilemeden herkes birbirine baktı.
“Her neyse… Önce arkadaşınızın yarasını tedavi edelim.” diyen Wendy utanarak Nana'nın başını okşadı ve: “Acele et.” dedi.
76 Numara beklentili ve korkmuş gibi davranmaya geçmişti yine… Kendisine doğru gelip ellerini kırık bacaklarına bastıran kıza baktı.
Göğsündeki yüzük yine ısınıyordu.
Birdenbire bir problem olduğunu fark etti.
“Tedavi edilirken yüzümde nasıl bir ifade olmalı?”
76 Numara ezilmiş kemikler ve eklemler büyü gücüyle iyileştirilirken nasıl hissedildiğini bilmiyordu ki: “Acı verici mi yoksa rahatlatıcı mı? Ya da hiçbir şey hissetmemeli miyim? Dişimi ısırıp inlesem mi yoksa bağırsam mı var gücümle?”
76 Numara hala nasıl tepki vereceğini düşünüyorken küçük kız ellerini çoktan çekmişti: “Bacakların artık iyi. Sıra kollarında.”
Kırık bacaklarını kaldırmaya çalışan 76 Numara, onları hareket ettirebildiğini görüyordu.
Bir anda bükülmüş dirsekleri de normal haline dönmüştü.
“Zihinsel durumun gerçekten iyi…” diyen Nana meraklı bir bakış attı: “Çoğu insan iyileştikten sonra uykuya dalar. Sen esnemedin bile, bir ilksin gerçekten…”
76 Numara’nın yüreği titremişti birden. Korkmuş gibi yaparak cevap verdi: “Ben… Ben sadece…”
“Ancak uyku sadece vücudun doğal bir tepkisi… Direkt uyanmanın da bir zararı olmayacak. Endişelenme.” diyerek araya girmişti küçük kız: “Uzun süredir hareket etmediysen ilk günlerde biraz garip hissedebilirsin. Çok geçmeden alışırsın.”
“Ö-Öyle mi? T-Teşekkür ederim…”
Neyse ki kimliklerini kontrol eden sarışın cadı orada değildi. 76 Numara gizlice Wendy'ye baktı ve onun kendisiyle ilgilenmek yerine Hero ile konuştuğunu gördü. Biraz rahatlamıştı.
“Gerçekten iyileştin mi?” diye endişeyle sordu Amy.
76 Numara kırık sağ elini kaldırdı ve ona el salladı: “Tedavi oldu… Bayan Nana'nın gerçekten inanılmaz bir yeteneği var.”
Bunu görünce diğer cadıların gözlerindeki endişeler giderek azalmıştı. Amy dişlerini gıcırdatarak kararını vermişti. Wendy'ye yürüdü ve kolunu çekti: “Hero’yu iyileştirmek için lütfen benim bacaklarımı kullanın.”
“Ne?” diye soran Wendy şok olmuştu.
“Benim yeteneğim kendi kendime iyileşme… Bu yüzden bacaklarımı kesersem tekrardan çıkabilir.”
“Hayır, Amy, yapma…” diye aceleyle araya girdi Hero: “Sadece küçük yaralar gördün şimdiye kadar… Ya bacakların geri çıkmazsa?”
“Denemeye hazırım.” diyen Amy ısrar etti.
“Annie! Durdur onu!”
“Amy… Öyle söyleme. Hero'yu ayağa kaldırsan bile o uzun süre üzgün hissedecektir.”
“Fakat…”
“Tartışmayı bırakın.” dedi Nana aniden: “Hero’nun bacaklarını iyileştirmenin başka bir yolu olabilir.”
Herkes ona baktı bir anda…”
“Şu anda 16 yaşındayım. İki yıl içinde yetişkinliğime gireceğim ve sonra da yeteneğim büyük ölçüde gelişecek. Belki o zaman kırılan organları doğrudan yeniden çıkarabilirim.” diyen kız dudaklarını kıvırdıktan sonra devam etti: “Diğer bir olasılık da yetenek evrimi… Eğer ben de Anna Abla ve Yaprak Abla gibi bir yetenek evrimi yaşayabilirsem belki sana iki yeni bacak bile yapabilirim.”
“Yetenek evrimi mi? O da ne?” diye soran Amy, şaşkındı.
“Bu, vücudundaki büyülü gücün kaynaşıp yepyeni bir görünüme dönüşmesi anlamına geliyor. Hiç görmediniz mi?” diye gururla sordu Nana: “Her neyse… Baya harikadır. Çok ders çalıştığınız sürece yeni yetenekler geliştirme fırsatınız olur.”
Küçük kızın heyecanlı anlatımını dinleyen 76 Numara, kalbinin sallandığını hissediyordu.
Eğer yanılmıyorsa Nana, Yüksek Uyanış’tan bahsediyordu.
Ama aynı zamanda bir peri masalı dinliyormuş gibi de hissetmişti: “Cadı Birliği'nde sadece son iki yılda ortaya çıkan birkaç kıdemli cadı mı var?” diye düşündü: “Bu nasıl mümkün olabilir?”
Kıdemli cadılar, tohumları ektiğin sürece hasat alabileceğin tarladaki buğdaylar gibi değildi ki… Terfi ettirilen her uyanmış cadı, Kutsal Birlik’in değerli bir hazinesiydi ve terfi etmek için yetenek, gayret ve şans gerekiyordu. Kendisi bile Bir Tanrı'nın Cezalandırma savaşçısına dönüşmeden önce sıradan bir savaş cadısı idi.
“Nana neden çoğu cadıların kesinlikle evrimleşeceğini düşünüyor?” diye geçirdi içinden: “Çok ders çalıştığınız sürece yeni yetenekler geliştirme fırsatınız olur. Ne saçmalık ama! Eğer daha deneyimli ve bilgiliyseniz aydınlanma olasılığınızı gerçekten artırabilirsiniz. Ama çok çok az… Gerçekten bu kadar kolay olsaydı Kutsal Birlik neredeyse yüzyıl boyunca hiçbir cadının terfi etmemesi gibi bir sorun yaşayıp da Tanrı İrade Savaşı’nın son dönemlerinde cadı kıtlığı çekmiş olmazdı. Ama… Yüksek Uyanış'ı daha hiç duymamış bir grup vahşi cadı önünde Nana'nın yalan söylemesi şart mıydı ki?”
Eğer bir sıradan insan gibi davranıyor olmasaydı gerçeği öğrenmek için daha fazla soru sorardı küçük kıza…
“Kesin olan şey Cadı Birliği’nde gerçekten de bazı kıdemli cadıların olduğu… Aksi takdirde Nana, Yüksek Uyanış’ı net bir şekilde açıklayamazdı. Ama kıdemli cadıların sayısı onun tarafından abartılmış olmalı… Ya da belki de Cadı Birliği’nin üst kademeleri çok güçlüdür ve yeni cadılarla çok az teması vardır. Bu yüzden yeni uyanış yaşamış olan bu küçük kız onları terfi etmiş kişiler olarak anlamıştır.”
Aklında bunları düşünen 76 Numara çok rahatlamıştı.
Belki de Neverwinter'da Seçilmiş Kişi'yi bulma
fırsatına ulaşmıştı…
Acaba Hero’nun bacaklarını nasıl düzeltebilecekler? Roland bir protez falan yapar belki… Neyse, okuyup göreceğiz…
Bu arada 76 Numara da gizli kalmayı baya iyi başardı… Bülbül bir şeyler fark etmiş gibi geliyor bize ama… Belli olmaz tabii. Okumaya devam!
Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..