Çevirmen: Lodos

Bir hafta sonra Roland, Uzun Şarkı’dan Sınır Bölgesi’ne dönmüştü.

Kaleye girer girmez iki iyi haber aldı. Birincisini Barov getirmişti: “Majesteleri… Eski Kral Şehri astrologları üç gün önce Neverwinter’a geldiler. Zanaatkârlar, çıraklar ve aileleri de dâhil olmak üzere toplam 312 kişiler… Dokuz astroloğun kalmaları için Dış İşleri Binası’nı ayarladım. Diğerleri ise geçici olarak karşılama bölgesinde kalacaklar.

Bir anlığına: “Nihayet geldiler…” diye düşünen Roland emir verdi: “Bu akşam meydanda bir karşılama partisi düzenleyelim. Neverwinter halkının kasabada artık farklı bir okul olduğundan haberleri olsun istiyorum.”

Tıpkı Simya gibi Astroloji de genel nüfus arasında çok popülerdi. Genelde iki düşünce okulu sadece Kral Şehri’nde olurdu. Ama şimdi Astroloji Derneği de yaklaştığı için Neverwinter, yeni Kral Şehri olarak daha fazla kabul görecekti.

Ancak Roland bu ilahi ya da kehanete bağlı astroloji okuluna ihtiyaç duymuyordu. Aksine astrologların hesaplama sistemine daha fazla önem veriyordu. Bu çağ için onlar; kesinlikle matematiğin öncüleri sayılırlardı. Hem takvimleri analiz etmek hem de yıldız yörüngelerini kestirmek büyük hesaplamalar isteyen bir şeydi. Orta derece ya da ileri derece bir matematik bilgileri olması halinde çok daha iyi yerlerde olacaklarına şüphe yoktu.

Bu insanlar için bir Matematik Okulu kurmak istiyordu. Zamanlarının çoğunu ara ara Yokoluş Yıldızı’nı gözlemlemeyle geçirmenin yanında; kendilerini hesaplama bilimine adamalarını da istiyordu Roland. Bilgisayarın olmadığı bu çağda bazı karmaşık işlemleri tamamlamak için birçok bilim adamının beraber çalışması en etkili seçim olurdu şüphesiz… Demiryollarının döşenmesi, büyük gemilerin inşası, dağlara yerleştirilecek Uzun Şarkı topları veya atış kılavuzlarının yazılması… Bunların hepsinde onların yardımı lazım olacaktı.

“Emredersiniz Majesteleri…” diyen Barov başını salladıktan sonra sordu: “Uzun Şarkı’ya olan seyahatiniz…”

“Bir sürü sorunla karşılaştım.” diyen Roland’ın, Belediye Başkanı Barov'un önünde herhangi bir şeyi gizleyeceği yoktu: “Uzun Şarkı’daki ikinci Belediye Binası çoktan görevi kötüye kullanma ve yolsuzluk belirtileri göstermeye başlamış. Scroll birçok sahte hesap buldu. İki kişi tutuklandı bile hatta…”

Barov elinde olmadan yutkundu: “Benim öğrencilerimden mi yoksa?”

Barov’un yüzündeki ifade Roland’ın komiğine gitmişti. İsteksizce başını salladı: “Senin öğrencilerin olsalar bile seni suçlamam, rahat ol.”

“Çok yücesiniz Majesteleri…” dedi Barov aceleyle: “Kasabanın asıl sakinlerinden mi onlar?”

“Mezun olan ikinci gruptanlar… Değerlendirme sınavını geçtikten sonra Belediye Binası’na girmişler ve sonrasında da ekip olarak Uzun Şarkı’ya transfer edilmişler.” diyen Roland iç çekti: “Bugün itibariyle daha bir sene bile olmamış yani…”

Şu anda Belediye Binası bir yarı lider grubu yetiştirmiş durumdaydı. Bir ekip Sınır Kasabası modelini takip eden Uzun Şarkı Bölgesi’nden gelmişti. Hanımeli Ailesi’nden Petrov, Elk Ailesi’nden Rene ve diğer küçük soylularla birlikte bu ekip, sayıları sadece daha az olsa da epey donanımlı bir ekipti.

Yarı lider grubunun diğer yarısı ise Mağlup Ejder Sırtı’ndan gelen küçük bir ekipti. Kontes Spear’ın siyasi durumu muhafaza etmesine yardımcı olmanın yanı sıra bir diğer görevleri de oradaki Belediye Binası’nın çerçevesini oluşturmaktı.

Ayrıca Belediye Binası’nın yönetimi hakkında bilgi edinmek için Edith Kant ile birlikte Kuzey Bölgesi’nden gelen bilim adamları da vardı. Bu bilim adamlarıyla birlikte diğer yarıyı da kısa sürede tamamlayabileceğini düşünüyordu Roland.

Aşırı güneyi çoktan bu insanlara görev olarak dağıtmıştı.

Roland'ın isteklerini yerine getirebilecek o nadir yetenekler hiç şüphesiz yerel görevlilerdi.

Onlar bir temel görevi görmezlerse Roland tüm Gökhisar Krallığı’nı fethetse dahi krallığın kaynaklarını hızlı bir şekilde merkezileştiremezdi. Yerel yönetimler, otoritenin merkezileştirilmesi açısından çok önemli bir parçaydı. Bilim ve teknolojiyi ilerletmek için cadıları kullanabilirdi belki evet… Ama öyle havadan yok yere görevli yetiştiremezdi bir anda…

Alt aristokratlar Roland’ın emirlerine asla gönüllü olarak itaat etmezlerdi. Feodallerin gözünde önemli olan tek şey; işgal ettikleri küçük arazilerdi.

Bu nedenle idari deneyime sahip her insan nadir bir hazineydi Roland için… Birkaçını kaybettikten sonra doğal olarak kötü hissetmişti kendisini… Organizasyonun bozulacak ve yolsuzluklara kurban gidecek olması her ne kadar kaçınılmaz olsa da en az bir 10 sene gideceklerini düşünmüştü Roland. Bir seneden az sürede beklemiyordu bunun yaşanmasını… Tutuklanan iki kişinin eskiden halktan insanlar olması, bir kere ellerine gücü geçirdiler mi soylulardan daha çok yollarını kaybetmeye meyilli olduklarını gösteriyordu.

“Yasayı ihlal edenler…”

“Hepsi ile ciddi şekilde ilgilenildi.” dedi Roland: “Herkese bir örnek oluşturacak şekilde…”

Bu, birkaç yıl boyunca her şeyi muhafaza edecek olmalıydı. Bülbül ve Scroll’un yeteneği organizasyonun bütünlüğünü geçici olarak korumuştu. Fakat aynı zamanda bu durumun alternatif bir yolla çözülmesi gerektiğini de biliyordu. Aksi takdirde cadılar tekrardan kolayca risk altına girebilirdi. Bu sefer gelen düşmanlar da içeriden gelmiş olurlardı.

“Belediye Binası’ndaki herkesi yarın kale salonunda toplanmaya çağır. Onlara disiplin ve sorumluluğun önemi hakkında bizzat bir konuşma yapacağım.”

Elbette bazı ödüller ve cezalar olacaktı ortada… Tanrı İradesi Savaşı’nın baskısı ile karşılaşmaları halinde nasıl seçim yapacaklarını bilmeliydiler.

“Emredersiniz Majesteleri…” dedi Barov.

Barov’un arkasından bakan Roland memnun olmuş şekilde çayından bir yudum aldı.

Barov'un sadakatinin nedenini biliyordu. Barov, iktidarı kovalarken yine iktidarın getirdiği memnuniyeti seviyordu. Aynı zamanda güçlerini de iyi kullanıyordu. Hiç şüphesiz yeni rejim için çok uygun bir insandı. Belki de gelecekteki Belediye Binası’nda Edith ile sadece o kapışabilirdi.

İkinci iyi haber de Wendy'den gelmişti.

“Evelyn'in yeteneği mi gelişti?” diye soran Roland bunu duyunca biraz şaşırmıştı.

Hatırladığı kadarıyla Evelyn'in büyülü göstergeleri çok dengeliydi. Herhangi öne çıkan bir nokta yoktu. Uyku Adası cadılarından evirilen ilk cadının Evelyn olması Roland’ı epey hayrete düşürmüştü.

“Evet… Agatha da bunu doğruladı… Ama…” diyen Wendy acı bir şekilde gülümsedi: “Evrimleşmiş yeteneği o kadar garip ki nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum.”

“Onu ofisime getir.” dedi Roland heyecanla…

…

Evelyn elinde birkaç cam şişeyle birlikte kalenin üçüncü katına çıktı.

Roland her şişenin farklı renkli sıvılarla dolu olduğunu fark etmişti.

“Büyülü gücü gri bir top gibi görünüyor.” diye Roland’ın kulağına fısıldadı Bülbül: “Ama şekli sabit değil gibi...”

“Toplam büyülü güç miktarı ne?”

“Gelişim seviyesi iyi… Soraya ile Maggie arasında…”

Başını sallayan Roland, Evelyn'e baktı: “Şişelerin içinde ne var?"

“Son günlerde yeteneğimle yaptığım içecekler…” diyen Evelyn, biraz üzgün görünüyordu: “Hepsinin tadı farklı. Hepsinde de nihai sonucun kontrolünü kaybediyorum. Tek ortak nokta hepsinin içilebilmesi...”

“İçki mi yani?”

Roland’ın ilgisi daha da uyanmıştı.

Birkaç bardak buldu ve her şişeden kendisine bir bardak doldurdu.

Açık mavi renkli içeceği ilk kez denediğinde inanılmaz lezzetli bulmuştu. Karışık meyve suyu gibiydi ama aynı zamanda serinletici bir soğukluğa da sahipti.

Sadece içilebilir miydi? Bunlar harika içeceklerdi!

...

Direkt yolsuzluk başlaması kötü olmuş. Umarız önünü sağlam şekilde alırlar. Yoksa çok problem olacaktır. Bakıp göreceğiz…

Evelyn’in yeteneğine de bak sen… Tam özelliklerini bilmiyoruz ama yine de fena bir şeye benzemiyor. Okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!