Bölüm 665: Karmaşa

avatar
1610 40

Release That Witch - Bölüm 665: Karmaşa




Çevirmen: Lodos

Scroll Öğretmen tüm sınav kâğıdını hızla taradıktan sonra kâğıdın önüne toplam puanı yazmıştı: 17.


100 puan eksikti yani…


“Sorunun kaynağı Maggie mi yani?” diye soran Nana başını eğmişti.


“Demek sonuç bu…” diyen Gizemli Ay da büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı: “Yani Scroll Öğretmen ballı ızgara et karşılığında kasıtlı olarak Maggie’ye yüksek puan vermiyormuş…”


Lily, Gizemli Ay’ın kafasının arkasına hafifçe vurdu: “Kapa çeneni!”


“İzlemeye devam etmeli miyiz?” diye çekinerek sordu Summer: “Yakalanmadan bırakmalıyız bence…”


“Bir saniye bekleyelim…” dedi Candle: “Belki de notlar temize çekilirken bir şey ters gitmiştir.”


“Gerek yok. Çoktan sonucu öğrendim. Sorun değil…” diyen Evelyn başını salladı. Orijinal yazı yöntemi kullanılıyor olsaydı rakamları birbirine karıştırmak gerçekten çok mümkün olurdu. Ama Majesteleri’nin getirdiği yaygın eğitimde rakamlar basit, hatırlanması kolay simgelerle değiştirilmişlerdi. Yani hata yapılma şansı çok zayıftı.


“Belki de Maggie camdan içeri girmiştir uçarak…” dedi Gizemli Ay: “Neyse… Konuşmayı kesiyorum.”


Tam o sırada Scroll Öğretmen’in tüm kâğıtları kontrol ettiğini ve puanları bir forma temize çektiğini gördüler. Maggie’nin puanı hala 17 idi.


“Bu problemin Scroll Öğretmen ile gerçekten bir alakası yok demek ki…” diyen Candle rahatlamıştı.


“Şimdi gidebilir miyiz?” diye endişeyle sordu Summer.


Evelyn tam cevap verecekti ki Scroll aniden ayağa kalkarak kapıya baktı. 6 kişi de hemen onun bakışlarını takip etti. Kapının açıldığını ve bir belediye binası çırağının geldiğini fark etmişlerdi.


“Ne konuşuyorlar?” diye sordu Gizemli Ay.


Yanılsamalarda ses olmazdı. Bu nedenle Scroll Öğretmen ile çırağın konuştuklarını sadece dudak okuyarak anlayabilirlerdi.


“Lord Barov… Scroll Öğretmen’i mi… Çağırıyor?”


Sonrasında da Scroll başını sallamış ve çırakla beraber ofisten çıkmıştı.


Kapı kapandığı anda belki de hava akımı nedeniyle, oda içinde aniden soğuk bir rüzgâr dolaşmıştı. Tüm kâğıtlar havaya uçmuş ve sağa sola savrulmuştu.


“Ah… Pencere…” diye mırıldandı Lily.


Evelyn de bunu görmüştü. Daha az önce kapalı olan pencerede şimdi küçük bir boşluk vardı. Scroll pencereyi sıkı sıkıya kapatmamış olmalıydı. Bu nedenle de kapı açılınca içeri giren hava akımı nedeniyle pencere aralanmıştı. Dışarıdaki sonbahar rüzgârı da pencereyi ileri geri sallıyor, daha da geniş şekilde açılmasına neden oluyordu. Çok geçmeden sert bir rüzgâr pencereyi çarpmıştı. Ses duyulmasa da pencerenin titremesi hissedilebiliyordu.


O esnada beklenmedik bir şey oldu.


Ofisin içinde tekrardan dolaşan bir hava akımı masanın üstündeki kalemliği yere düşürdü. Mürekkep şişesindeki tüy kalem de havalanarak tam o sınav kâğıdının üstüne inmişti.


Havada bir yay çizdikten sonra kalemin ucu da masaya düşmüş ve Maggie’nin puanının olduğu yere dokunmuştu. En başta 17 olan puan artık 117 idi.


Muhtemelen birisi ofisten gelen yüksek sesi duymuştu ki; kapı tekrardan açıldı. Çırak hızla etrafa baktıktan sonra şaşkın bir şekilde içeri girdi.


Pencereye gitti. Tüm pencereleri sıkıca kapattı ve sonra da yere çökerek ortalığı temizlemeye başladı.


Tüm belgelerin masanın üzerine düzgün bir şekilde yerleştirildiğinden emin olana dek ofisten ayrılmamıştı.


“Olanlar bu muydu yani?” diye soran Evelyn ve Candle birbirlerine bakıyorlardı.


Ne Scroll Öğretmen’in bir hatası ne de Maggie’nin yalan söylemesi değildi yani… Sadece beklenmedik bir rüzgârın sebep olduğu bir kazaydı.


Sonrasında olanları tahmin etmek Evelyn için çok da zor olmamıştı. Scroll, Majesteleri Uzun Şarkı’ya gitme emrini verdiği için tüm evrakları Wendy’ye teslim etmişti. Wendy de sınavları okumaktan sorumlu kişi değildi ne de olsa… Her ne kadar Maggie’nin aldığı puan onu şaşırtsa da Scroll’un kararını sorgulayacak hali yoktu.


“İşte! Gizemli Ay’ın ısrarı altında gerçekler nihayet ortaya çıktı!” diyen Gizemli Ay, yukarı bakıyordu: “Suçlu… Scroll Öğretmen!”


“Hayır, rüzgârdı!” diyen Lily dişlerini sıkmıştı.


“Ama eğer Scroll Öğretmen pencereyi sıkıca kapatsaydı rüzgâr içeri giremezdi, değil mi?”


“Nasıl söyleyebilirsin bunu?”


“Hayır.” dedi Nana düşünceli bir şekilde: “Durum buysa suçlu Majesteleri Roland olmalı. Belediye Binası’nı buraya inşa etmekle kalmadı, bir de genişleterek iki kat daha inşa etti. Eğer bu ikinci kat olmasaydı Scroll Öğretmen notları burada okuyamazdı.”


“Ee… Haklısın. Yani suçlu Majesteleri Roland mı?”


“Yeter artık, durun hepiniz!”


“Affedersiniz... Artık durabilir miyim?” diye soran Summer, gözyaşlarına boğulacakmış gibi duruyordu.


“Üzgünüm, bu kadar yeter.” diyen Evelyn, Summer’ın sırtını sıvazladı: “Teşekkür ederim. Hadi gidelim.”


“Hey! Böylece gidiyor muyuz? Belki bir sonraki sınavı bulabiliriz bu ofiste?” diyen Gizemli Ay, gitmelerini engellemek için herkesin önünde durmuştu.


“Buraya gelmek istemenin asıl nedeni buydu demek!” diyen Lily ileri koştu: “Bir sorun çıkarmana asla izin vermeyeceğim!”


“B-Ben sadece şaka yapıyordum!”



Ve araştırma bir saçmalık ile sona ermişti. Candle’a veda eden Evelyn tek başına Cadı Evi’ne geri döndü.


Gerçekler ortaya çıkmış olsa da ruh hali hiç sakin değildi.


Bir şekilde o uçan kâğıt ve düşen kalem hala aklını kurcalıyordu. Her iki eylem de çok spontane idi ve son dakikada ortaya mükemmel sonuçlar çıkmasına sebep olmuştu.


Kâğıt, kalem, kapının neden olduğu hava akımı ve çırağın içeri girip çıktığı zaman… Bütün bunlar böylesi bir sonuca yol açmıştı. Bunlardan herhangi biri olmaksızın puan değişmezdi.


Ancak, bu koşullar çok bilinçsiz ve karmaşıktı.


Bu yöntem aynı zamanda kokteylleri karıştırmak için de kullanılırdı.


Alkole çeşit çeşit maddeler eklenirdi. Ancak her bir bileşenin tadı ayrı ayrı gelmezdi. Sıvı içinde kaynaşırlar ve birbirlerini etkilerlerdi. Ancak çok sayıda deneme yapıldıktan sonra insanlar tarafından kabul edilecek yeni tatlar ortaya çıkardı. Bazen şans eseri çok eşsiz kombinasyonların da eşsiz tatlara yol açtığı görülürdü.


Evelyn elinde olmadan Majesteleri Roland'ın bahsettiği o mikroskobik topları düşündü. Sürekli olarak düzensiz karmaşalara sebep olurlardı. Çok alakasız görünürlerdi ama bir yandan da ortaya çok eşsiz bir tablo çıkarırlardı.


Gözlerini kapatan Evelyn kalbinde bir şeyin patlamaya hazır olduğunu hissediyordu.


Dünya karmaşayla doluydu.


Ancak sonuçlar da bu karmaşanın içinde gizliydi.


Tıpkı olması gerektiği gibi…


Kendini zorlayarak gözlerini açtı ve masanın üstündeki bardağa uzandı.


Bardağın içindeki soğuk suda dalgalanmalar ortaya çıkmıştı. Sonrasında sanki içine bir damla boya düşmüş gibi rengi değişmeye başlamıştı. Su yavaş yavaş kırmızı turuncu bir renge dönüşüyor ve Evelyn’in daha önce hiç duymadığı bir koku yayıyordu.


Bir an için tereddüt etse de sonrasında sıvıya hafifçe dilini değdirdi.


Aniden tarif edilemez bir tatlılık dilini kaplamıştı. Hafif acı ama güçlü yumuşak bir tadı vardı. Hiçbir içecek türüne uymuyordu, tamamen farklıydı.


Sadece meyve suyu ve süt karışımı gibi değil, aynı zamanda çay ve bal karışımı da gibiydi. Evelyn tadı tam olarak tanımlayamıyordu ama bir şeyden emindi.


Bu, kesinlikle şarap değildi.


...

Evelyn de mi evrim geçiriyor yoksa? Bakalım bu bulduğu içecek de neymiş, göreceğiz…

Bu arada o sınav puanı bana biraz şaibeli geldi. Rüzgarın kalemleri düşürmesi falan… Siz ne düşünüyorsunuz, yorumlara yazın…

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr