Bölüm 659: Rüya Dünyası’nın Kuralları

avatar
1873 40

Release That Witch - Bölüm 659: Rüya Dünyası’nın Kuralları




Çevirmen: Lodos

Görünüşe göre Rüya Dünyası, Ruh Savaş’ında kaybeden herkesi kabul etmişti. Çünkü bu dünyada kimse kimsenin farklı farklı saç renklerini ya da farklı yüz özelliklerini garip bulmuyordu.


Örneğin Roland'ın uzun gri saçları, açık gri gözleri ve yüksek kemerli düz bir burnu vardı. Modern çağda bir yerde bu şekilde yürüse herkesin dikkati kendisinin üstünde olurdu.


Ancak bu dünyada tüm bu garip görünümlü insanlar, sıradan insanlar gibi yaşıyorlardı. Otobüslere yetişmeye çalışan delikanlılar evrak çantalarını veya gazetelerini koltuk altlarına sıkıştırmışlar, kızarmış hamur çubuklarını yiyerek koşturuyorlardı. Yaşlılar ikili üçlü gruplar halinde apartmanın önünde toplanmışlardı. Kimisi sabah sporunu yapıyor kimisi de Çin satrancı tahtalarını ortaya koymuş oyun oynamayı bekliyordu.


Ağustosböceklerinin cıvıltıları, şehrin sesleri, ağlayan bebekler, bağıran seyyar satıcılar ve sabah esintisi… Hepsi Roland’ın kulağına dolarak apartman için çok karakteristik bir senfoniye neden olmuştu.


Roland bu hayat dolu sahneyi çok sevmişti.


Tam o anda sokak boyunca koşan bir kadın Roland’a doğru yaklaşıyordu.


Kadını gören Roland elinde olmadan yemek yediği çubukları düşürdü. Kadın, Garcia Wimbledon idi.


Saçlarını bağlamış ve hafif spor kıyafetleri giymişti. Beyaz bacakları görünüyordu, omzunda da bir havlu vardı. Teri yüzünden yakası ıslanmış ve ter damlaları da kollarını ıslatmıştı. Uzun süredir koşuyor olmalıydı.


Sokaktaki tüm insanların gözlerini Garcia’ya sabitlemiş olduğunu ve hatta bazılarının ıslık bile çaldığını gören Roland, daha da şaşırmıştı. O insanlar sanki bir süper stara bakıyorlarmış gibi heyecanlılardı.


Ancak Garcia bu kalabalıkla zerre ilgilenmemişti. Rüzgâr gibi hızlı şekilde koşmaya devam etmiş ve çok geçmeden de apartman girişinde gözden kaybolmuştu.


“Bu Garcia!” diye bağırdı restorandaki birisi…


“Şimdi sana söylediklerime inanıyorsun işte! Eğer erken kalkarsan onu görme şansın olur. Hava iyi olduğu sürece bir saat koşuyor her gün…”


“İlk kez bir TV yıldızı gördüm.”


“Televizyondakinden çok daha iyi görünüyor.”


“Ah evet… Garcia çok yakında önemli bir maça çıkacak.”


“Her türlü onu destekleyeceğim. Umarım finali kazanır.”


“Tabii ki o kazanacak. Çok büyük bir deha o!”


Herkes onun hakkında konuşuyor, Roland da iyice şaşkına dönüyordu. Burada oturan herkesin neden Garcia’yı bu kadar çok tanıdığını merak etmenin yanında o konuştukları maçın ne olduğunu da düşünüyordu. İçinden: “Yükselen bir spor yıldızı falan mı acaba?” diye geçirdi.


Kâsesinde kalan tüm çorbayı içtikten sonra cüzdanını çıkardı. Dükkân sahibi masayı temizlemek için geldiğinde de tahminini doğrulamak için sordu: “Ne oluyor? O kadın ünlü mü?”


Roland’a inanamayarak bakan dükkân sahibi sordu: “Burada yaşamıyorsunuz, değil mi? Bu Tongzi Sokağı’nda Bayan Garcia’yı tanımayan olmaz.”


Bunu duyan Roland daha da merak etmişti: “Daha yeni taşındım. Ne iş yapar o?”


“Savaş sanatları dövüşçüsü!”


“Pfft!” diyen Roland neredeyse dükkân sahibinin yüzüne tükürüyordu: “Ee… Ne?”


“Hadi ama… Git de bir televizyon izle! Bu bölgedeki en ünlü kişi o! Onun sayesinde burada yaşamaya devam edebiliyoruz.”


“Neden?”


Roland'ın arkasında bir yeri işaret etti dükkân sahibi: “Oraya bir bak…”


Arkasını dönen Roland gözden kaçırdığı bir şey fark etmişti. Restoranın karşısındaki duvarda ‘Ortadan Kaldırma’ yazıyordu.


“Evleri ortadan kaldırmak mı?”


“Evet. Bazı geliştirme şirketleri bir gökdelen inşa etmek için uzun zamandır tüm Tongzi Sokağı’nı yerle bir etmek istiyor. Burasının çok yaşlı bir yer olduğunu ve şehir merkezindeki bir yer için çok kötü bir görünüm sergilediğini söylüyorlar. Saçmalık! Burası açıkça kültürel bir kalıntı!” diyen dükkân sahibi, Roland’a para üstü vermek için çantasını karıştırıyordu: “O adamlar hepimizi banliyölere taşımak istiyor. Eğer Garcia onların bu komplolarını Tv’de gösterip hepimizin desteğini almamış olsaydı o adamlar bizi çoktan uzaklaştırmaya başlamış olurlardı.”


Roland'ın ağzı değiriyordu: “Bu gerçekten… Büyük bir hareket…”


“Zaten bu yüzden hepimiz Bayan Garcia'yı destekliyoruz.” diyen dükkân sahibi gülümsedi ve bozuklukları Roland’ın eline sıkıştırdı: “Artık siz de Tongzi Sokağı’nın bir üyesi oldunuz. Çok geçmeden siz de ona hayran olacaksınızdır!”



Roland Rüya Dünyası’nın alakasız hafıza parçalarını bir araya getirmek için bazı inanılmaz yöntemler kullanabileceğini anlamıştı. Ama böyle bir şey de inanılması epey zor bir şeydi.


Savaş sanatları dövüşçüsü de neydi? Bir tür yeni bir olimpiyat sporu falan mı?


“Ve Ruhlar Apartmanı’nın yıkılması mı? Şaka değil, baya baya gerçek bu! Hafıza parçalarına bağlı tüm kapılar burada, bu dünyanın yaratıcısı da burada hatta! Ve burada yaşamamı mümkün kıldığı için de ablama teşekkür mü etmeliyim?” diye düşündü Roland.


Bu karmaşık düşünceler içerisinde 0825 numaralı odasına döndüğünde Zero uykulu gözlerle odasından çıkıyordu.


Saçları dağınık elbisesi de buruşuktu. Elbisenin yakasının bir tarafı aşağı düşmüştü ve omzunun yarısı açıktaydı: “Kalktın mı amca? Hemen kahvaltı hazırlayayım, dur!” dedi.


“Gerek yok. Ben kahvaltı yaptım. Sana da yiyecek bir şeyler getirdim.” dedi Roland.


Omleti, buğulanmış domuz etli hamur köftelerini ve aldığı sütü masaya koyan Roland televizyonu açtı.


Şaşıran Zero, masanın yanına oturdu ve sordu: “Neden bu kadar erken kalkıyorsun son zamanlarda?”


“Artık bir işim olduğunu söylemiştim sana… Bu yüzden artık sabah geç saatlere kadar uyuyamam. Annen baban senin paranı bana yolladı. Çalıştığım şirket de ilk aylık maaşımı ödedi. Yani şimdilik para konusunda endişelenmemize gerek yok.”


“Parayı akıllıca kullan. Ne kadar dayanacağını kim bilir? Ayrıca buzdolabında hala yiyecek bir şeylerimiz var.” diyen Zero, sonrasında da Roland’ın getirdiği kahvaltıyı silip süpürmüştü.


Roland sordu: “Bu arada… Garcia'yı tanıyor musun?"


Ağzı seğiren Zero söze girdi: “Elbette. Garcia abla çok yetenekli birisi! 20 yaşında Savaş Sanatları Dövüşçüleri Derneği’ne katılmış. Ön elemelerde yenilmezlik rekorunun onda olduğunu duydum. Bütün sınır arkadaşlarım onu bir idol olarak görüyorlar. Ama bence öyle dövüş maçlarını izlemek biraz sıkıcı…”


Kendisine amca denirken Garcia’ya abla denmesi Roland’ı ufaktan rahatsız etmiş olsa da bunu bir kenara bırakarak asıl öğrenmek istediği şeye odaklanmıştı. Küçük kızın söylediklerinden anladığı kadarıyla bu dünyadaki savaş sanatları dövüşçüleri kendi organizasyonlarını bile kurmuşlardı.


“Çok fazla savaş sanatları dövüşçüsü var mı?” diye sordu.


“Sadece birkaç tane var.” diyen Zero, bunu onaylamadığını belirtircesine bir bakış attı Roland’a: “Amca… Lütfen bunu düşünmeyi bırak. Herkesin öyle bir yeteneği yok. Sadece doğal bir güçle dünyaya gelenler savaş sanatları dövüşçüsü olabilir. Bu şekilde dünyaya gelmek de zaten en temel gerekliliktir. Kararlılık ve azim olmaksızın bu şekilde dünyaya gelenler büyük bir gücün kuklası olurlar ve insanlara sıkıntıdan başka bir şey getirmezler.”


“Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun onlar hakkında?”


“Öğretmenimiz anlattı. Ayrıca savaş sanatları dövüşçüsü olmayı istememiz yerine daha fazla egzersiz yapmayı ve topluma yararlı insanlar olmayı istememizi söyledi.” diyen Zero, yıkanmak için banyoya gitti. Banyodan çıktıktan sonra da: “Bugün bütün gün doluyum. Güle güle…” dedi.


Zero çıktıktan sonra elini açtı Roland. Ve o garip gücü hissetmişti.


Doğal güç bu muydu?


Rüya Dünyası’na karşı olan ilgisi bir anda dramatik bir şekilde artmıştı. ‘Büyük bir gücün kuklası olmak' lafı ona bir şekilde büyülü güç ısırığını hatırlatmıştı. Bu dünyanın, yutulan tüm hafızaları ne şekilde bir araya getirdiğini, ne tür kurallara dayandığını merak etmeye başlamıştı.


Okulun kütüphanesine gitme planı vardı…


Ama şu anda aklına yeni bir fikir gelmişti.


...

Fena bir bölüm değildi aslında… Şu doğa gücü meselesinden kesinlikle daha büyük şeyler çıkacaktır. Bakıp göreceğiz neler olacağını…

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr