Bölüm 648: Otto’nun Ricası

avatar
2293 41

Release That Witch - Bölüm 648: Otto’nun Ricası




Çevirmen: Lodos

Şafak Krallığı’nın Kral Şehri bu dönemde aşırı bir siyasi sarsıntı yaşıyordu. Normalde siyasi işlere yanaşmayan Yorko bile etraftaki gerginliği algılayabiliyordu.


Yeni kral tahta çıktığından beri sürekli olarak zorla evlere giriliyor ve her yer didik didik aranıyordu. Sınırdaki lordların isyanları hakkındaki dedikodular tavernalarda kol geziyordu. Ülke içerisindeki yabancı mallar son derece azalmıştı. Yorko’nun köle ticareti karavanı da mecburen askıya alınmıştı bir süreliğine…


Hill'in söylediklerine göre Appen Moya sadece Kurt Yüreği Krallığı’ndan köleleri içeri almakla kalmıyor aynı zamanda onları özgür de bırakıyordu. Tamam, bu iyi bir davranıştı. Fakat Roland’ın planlarına balta vuruyordu.


Yorko, işin kesintiye uğraması konusunda en ufak bir endişe duymuyordu. Çünkü bundan doğacak herhangi bir potansiyel kayıp göremiyordu. Kervanı sağlayan Denise isi ve köle ticaretinde öyle aman aman bir masraf da yoktu. Bu işten kazandığı küçük parayı da gerçekten umursamıyordu Yorko. Gökhisar Krallığı’nın büyükelçisi olmaya devam ettiği sürece er ya da geç karlı iş fırsatlarına erişecekti.


Öte yandan ittifakın oluşumunda bir miktar ilerleme kaydedilmişti.


Appen'in taç giymesinden üç gün sonra Yorko saraya çağrılmış ve yeni kral ona ittifak anlaşmasının  detaylarını sormuştu. Kilise’nin Soğuk Rüzgâr Sırtı’nda ağır bir yenilgi aldığını duyduğu an anlaşmaya parmak izini basmıştı.


Yorko sayısız uykusuz gecenin ardından Majesteleri’nin ona verdiği ilk görevi, uzun sürse dahi, tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşıyordu.


Ancak bu iyi ruh hali uzun sürmemişti. Tüm o kendini beğenmişliği Hill'in geceleyin yaptığı yorum ile ortadan kayboluvermişti.


“Çok gecikti. Korkarım bu ittifak etkinliğini kaybetti.” dedi Hill: “Ayrıca, Majesteleri yeni kralın cadılara karşı sergilediği tutumu beğenmeyebilir. Zamanında bu tavrın aynısını sergileyen Timothy çok iyi bir örnek bunun için… O anlaşma parşömenini hatıra olarak kendine ayırabilirsin yani…”


Roland Wimbledon'un cadıları sevdiği bilinen bir gerçekti. Ancak Yorko, Roland'ın sırf onlar yüzünden bir ittifak anlaşmasını bozacak kadar aptal olacağını düşünmüyordu.


Her ne kadar Majesteleri Roland, Şafak Kralı'nın cadılara karşı tutumundan rahatsız olsa bile bu konuda hiçbir şey yapamazdı. Ne de olsa Moya Ailesi nesillerdir Şafak Krallığı’na hükmediyordu. Ve kral olan Appen krallığı istediği gibi yönetebiliyordu. Kimse iç işlerine karışamazdı.


Yorko bunları düşünüyor olsa da hala eski dostunun tarafını tutuyordu. Bir yandan da cadılar kadar güzel ve dikkat çekici varlıkların nasıl şeytanların köleleri olabildiklerini merak ediyordu.


Yorko başını sallayarak onu rahatsız eden bu meseleleri kafasından atmaya çalıştı. O sadece bir elçiydi. Tek görevi Majesteleri için haber almaktı. Siyasi çatışmalar ya da önemli durum değişiklikleri ile işi yoktu onun…


Hala biraz zamanı olduğu için önce Denise ile görüşmeye karar vermişti. Akşamki boş vaktinde neler yapacağını sonradan düşünecekti.


Tam kalkmak üzereydi ki Luoxi Ailesi’nin en büyük oğlu aniden kapıyı çalmaya başlamıştı.


Yorko bu beklenmedik ziyaretleri kötü şeylerin bir işareti olarak görüyordu. Bu adam ona hiç iyi haber getirmemişti. İlk geldiğinde Gökhisar ile ilgili ölüm kalım haberleri getirdiğini iddia etmişti. Sonrasında kralın karakterindeki değişim hakkında yakınmıştı. Getirdiği her haber Yorko’nun başına ağrılar sokuyordu. Otto Luoxi ile irtibatta kalmak konusunda Hill ısrarlarda bulunmamış olsaydı Yorko, Otto’yu direkt görmezden gelirdi.


Hemen Hill'i yollayarak Otto'yu oturma odasına getirmesini istedi.


“Saraydan Majesteleri Roland için haberleriniz mi var yine?”


“Hayır, şu anda yok.” diyen Otto kendisine çay doldurduktan sonra sordu: “Bu gece bir planınız var mı?”


“Evet.” diye yalan söylemişti Yorko. Otto’nun bu sözden sonra geri çekilmesini umuyordu. Otto ona iş dolu bir akşam verecekken Denise ona çok romantik bir gece sunabilirdi.


“Erteleyin. Sizden bir iyilik istemem lazım.” diyen Otto, Yorko’ya siyah bir zarf uzattı.


Zarfı açan Yorko, üstünde sıradan bir kraliyet altınının üstündeki simgeyle aynı simge olan bir davetiye kardı bulmuştu. Simge koyu siyah bir ejderha kafasıydı.


Mektubu okuyan Yorko başını salladı: “Sergiye sizinle gelmemi mi istiyorsunuz? Teklif vermeniz konusunda yardımcı olabilecek kadar param yok.”


Denise onu birkaç kez bu tür sergilere götürmüştü. Oradaki mallar gerçekten çok nadirdi. Ancak fiyatları da şaşırtıcı derecede yüksekti. 1000 kraliyet altını çok sıradan bir fiyattı mesela orası için… Yorko o zengin tüccarların paralarını nereden kazandıklarını merak ediyordu.


Fincandaki çayı içen Otto söze girdi: “Para hakkında endişelenmenize gerek yok. Bana yardım ederek aslında kralınıza yardım etmiş olacaksınız.”


Yorko’nun yanında oturan Hill, söze karıştı: “Sizi dinliyoruz.”


Otto düşük sesle: “Bu seferki bir açık artırmada satılık bir cadı olacağını duydum.” dedi.


“Ah lanet olsun!” diyen Yorko içinden bir küfür savurdu. İyi bir haber olmadığını biliyordu. Herkesin haberi vardı yeni kralın cadıları avladığından… Normal bir zamanda olsaydı zevkle katılırdı böylesine bir etkinliğe… Ancak şu an cadılardan uzak durmayı tercih ediyordu: “Bu insanlar Kral Appen Moya’yı sinirlendirmek konusunda endişelenmiyorlar mı hiç?”


“Parıltı Şehri, Moya Ailesi’nin bölgesi olsa da onların da kollarının ulaşamayacağı yerler var.” diyen Otto omuz silkti.


“Bu sergiyi fareler mi düzenliyor?”


“Eğer böylesine bir açık artırma düzenleyebiliyorlarsa onlar artık fare sayılmazlar.” dedi Hill.


"Haklısınız.” diyen Otto onaylarcasına başını salladı: “Bu sergi o kadar resmi değil evet… Ama yine de en güçlü yerel tüccarlar tarafından düzenleniyor. Onlara ‘Kara Para’ deniliyor. Bu insanlar genelde büyük bir kısmı köle ticareti olmak üzere yeraltı işlerini yürütürler.”


“Dış şehirde bir köle pazarı var. Neden yeraltında gizli gizli hareket ediyorlar ki?”


“Oraya gittiğinde anlayacaksın.”


“Payton da bize katılabilir mi?” diyen Yorko'nun ilgisini çekmişti bu mesele… Ama Otto’nun söylediklerini direkt kabul etmek istemiyordu. İlla kendisi de bir şart koyacaktı.


“Genellikle takıldığın o iş kadınından mı bahsediyorsun? Hayır, olmaz.” dedi Otto dümdüz şekilde: “Kara Para misafirlerini en katı şekilde seçen organizasyondur. O kadın nispeten saygın bir tüccar. Ama bu sergi için yeterince tanınmış değil.”


“Cadıyı satın almak ister misiniz?” diye soran Hill konuyu değiştirmişti.


“Ben istemem. Ama sayın büyükelçi ister.” diyen Otto, Yorko’yu işaret etti: “Luoxi Ailesi, kraliyet ailesine çok yakın. Eğer cadı için teklif verirsem bu çok büyük dikkat çeker. Ama Gökhisar büyükelçisinin bir cadıyı kendisine köle olarak almak istemesi oldukça anlaşılabilir bir durum olur. Ödemeyi ben hallederim. Umarım cadıyı önceden açtığınız o ticaret rotası ile Majesteleri Roland’a götürebilirsiniz. Kimse o cadı, sizin görevlileriniz arasında saklanırsa ondan şüphelenmez.”


“Ama köle ticareti askıya alınmış durumda.” diyen Hill ellerini iki yana açtı: “Tekrar ne zaman iyi hale geleceğini bilmiyoruz.”


“Diğer yüklerinizin arasına saklayabilirsiniz onu…”


“Neden bu kadar çok yapmak istiyorsunuz bunu?”


“Eski bir dost… Nedeniyle…” diyen Otto bir an için tereddüt etmişti: “O dost bir cadı… Zamanında uçurumdan düştüğünü ve öldüğünü sanıyordum. Ama daha sonra onunla Gökhisar Krallığı'nın batı bölgesinde tekrar karşılaştım. Majesteleri Roland Wimbledon bir keresinde bana her cadının değerli olduğunu ve Kilise’nin attığı kötü iftiralar yüzünden bir tanesinin bile ölmemesi gerektiğini söylemişti. Ben sadece o eski dostumun birkaç yoldaşı olsun istiyorum.”


“Eh… Bu konuya saygı duyuyorum. Ama…” diyen Yorko hala bu talebi reddetmek için sebep arıyordu.


O anda Otto’nun elini sıkan Hill, söze girdi: “Anlıyoruz. Bu meseleyi bay büyükelçiye bırakın… O halledecektir.”


...

Bu Yorko’ya iyice kıl olmaya başladım. Hiçbir tehlike ya da zorluk yok. Sırf üşendiği için yapmayacaktı neredeyse… Neyse ki Hill araya girdi de artık mecburen yapması gerekecek. Bakalım nasıl gidecek ama?

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr