Bölüm 602: Yıldız Kehaneti

avatar
2107 31

Release That Witch - Bölüm 602: Yıldız Kehaneti




Çevirmen: Lodos

Elleri titreyen Dağılış Yıldızı, haberi halka açmak için doğru bir zaman olmadığını düşünüyordu.


“Kızıl Yıldız ya da Kanlı Ay düştüğünde, dünya kurtuluşun ötesinde bir felakete düşecek.”


Kuşkusuz bu kehanetin ne demek istediğini anlıyordu.


Derin bir nefes alan baş astrolog başını titizlikle kaldırdı. Usturlabı gereksiz hareket ettirirse zorlukla görebildiği yıldızın kaybolacağını düşünmüştü. Yine de gözlerini kapatsa da yıldızın yerini bir kez daha bulabilmişti aklından…


“Yaz: Doğu 3 Bölgesi, yazın başı… Altı Köşeli Yıldız ve Yanan Yıldız arasında…”


“Evet.” diyen Yun, seyir defterine belirlenen pozisyonda bir daire çizdi. Bu, yıldız haritasına başka bir yıldızın dahil edildiği anlamına geliyordu: “Yıldızın adı ne usta?” diye sordu.


“Artık isim yok.”


“Usta?” diyen Yun biraz korkmuştu.


“Sadece söylediklerimi yap, isim yazmana da gerek yok. Astrologları rasathanede topla, çıraklar da tamamen ayrılsınlar… Hemen şimdi!” dedi Dağılış Yıldızı. En son kelimeleri hırıltılı çıkmıştı.


Dağılış Yıldızı’nın hırıltılarından şok olan Yun: “Hemen hallediyorum!” dedikten sonra hızla ayrıldı.


“Cennetteki tanrılar bizi korusun!” diye düşündü Dağılış Yıldızı…


Çok geçmeden tüm astrologlar baş astrolog etrafında bir araya gelmişti.


Dağılış Yıldızı’nın ciddi bakışlarından bir şeyler fark etmiş gibilerdi. Roland'ın Astroloji Derneği'ne yaptığı ziyaretten beri Yokoluş Yıldızı hakkındaki söylenti artık astrologlar arasında bir sır olmaktan çıkmıştı. Genç Kral, altın levhaları diğer astrologlara göstermesini bile önermişti. Bu sayede daha fazla sorumluluk ve onur hissederek yıldızları gözlemlemeye daha da fazla odaklanabilirlerdi. O anda Dağılış Yıldızı, Majesteleri’nin kıyamet gününü önemsemediğine dair bir hisse kapılmıştı.


“Baş astrolog… Siz…”


“Bir kızıl yıldız buldum.” diyen Dağılış Yıldızı başını salladı.


Astrologların hepsi bu sözler üzerine şaşkınlıktan nefese nefese kalmıştı.


“Ama bunun hafif bir nokta mı yoksa sadece bir yanılsama mı olduğundan emin değilim… Bu emin olmama durumu yıldız gözleminde epey yaygı bir durumdur ne de olsa…” diyen Dağılış Yıldızı, ellerini sallamıştı.


“Bu yüzden tekrar kontrol etmemize ihtiyacınız var.” dedi Boşluk Yıldızı.


“Evet.” diyen Dağılış Yıldızı başını salladı ve: “Seninle başlayalım.” dedi.


...


Bir saatin sonunda sekiz astrolog da gözlemlerini tamamlamıştı. Cihaz problemini ortadan kaldırmak için teleskoplarda iki kez, eski moda usturlapta bir kez değişiklik yapılmıştı.


Tüm astrologlar, eski moda usturlap hariç, hangi teleskopun kullanıldığı önemli olmaksızın loş ışığı net şekilde görmüşlerdi.


Sekiz astrologdan birinin ya da ikisinin bulanık görme ihtimali vardı. Ancak hepsinin bulanık görmesi imkânsızdı.


Görme yeteneği sekiz astrolog arasından en mükemmel olan Astrolog Gül Yıldızı, yıldızın profil görüntüsünü yakaladığını bile iddia etmişti.


‘Kızıl Yıldızın’ varlığı hakkında hiçbir şüphe kalmamıştı.


Sonrasında Astroloji İstasyonunda olağandışı bir sessizlik hâkim olmuştu.


Bu, tanrıların kutsaması mıydı yoksa cezası mıydı? Önemli bir soruydu. Dağılış Yıldızı’nın emin olabildiği tek şey şuydu: Astroloji Derneği'ne katıldıkları günden itibaren tüm çabalarının asıl amacı, talihsizliği ve felaketi haber verecek olan Yokoluş Yıldızı’nı bulabilmek… Ama gel gör ki onu gerçekten bulduklarında hepsini bir korku patlaması vurmuştu.


Sıkı çalışmalarının karşılığını almışlardı. Felaketi önceden bilmek on binlerce hayat kurtarabilirdi. O an Astroloji Derneği, Simya Atölyesi’ni tamamen geçmişti. Bu olayın önemi kraliyet altınları tarafından ölçülemezdi. Ama öbür taraftan bakıldığında da en kötü lanete eşdeğer bir haberdi.


Kıyamet tahmini bu astrologlar için çok derin bir sorumluluk olacaktı.


“Şimdi ne yapmalıyız?” diye sordu birisi.


“Normal şartlar altında krala haber vermeliyiz.”


“Prens Roland Wimbledon'u mu kastediyorsunuz? Bize inanacak mı?”


“İnanmasa bile yıldız kaybolmayacak, hep orada kalacak.”


“Hayır! Demek istediğim; Yokoluş Yıldızı’nın tahminine inanmayacak.”


“Her neyse… Denemeye değer… Sonuçta bu aletleri Astroloji İstasyonu’na veren kişi o… Sözlerimizden sonra arkasını dönüp gitmesinin imkânı yok.”


“Kim bilir? Ne de olsa o, Kral Şehri’nde inatçılığıyla ünlü…”


“Söylentilerdeki kadar inatçı olsaydı bizi terk etmezdi.”


“Durun! Kızıl Yıldız hakkındaki mesajı gizli tutalım sadece… Gözlem yapmak için başka günlere de ihtiyacımız var.” diyen Dağılış Yıldızı, ellerini havaya kaldırarak tartışan astrologları susturmuştu. Her bir astroloğa baktıktan sonra söze girdi: “Sadece varlığını bilmek yeterli olmaz. Hareket yörüngesini, hızını ve dünyaya düşebileceği olası zamanı öğrenmeliyiz. Ne kadar çok bilgi toplarsak tahminimiz de o kadar ikna edici olacaktır. Anladınız mı?”


“Nasıl isterseniz baş astrolog…” diyen tüm astrologlar hep bir anda eğilmişti.


...


Dağılış Yıldızı, bir haftalık gözlemden sonra Kızıl Yıldız’ın giderek daha da fazla anlaşılmaz olduğunu hissetmişti.


Tüm yıldızlar kaçınılmaz olarak hareket ederlerdi. Bazısı ufuk çizgisine paralel olur, havada asılı kalırdı. Bazısı da gece yarısından sonra kaybolurdu. Bu tür değişiklikler gayet normaldi ve olması gereken durumdu. Yoksa öbür türlü, yörüngelere dair açıklamalar tutarlı olmazdı.


Ancak Yokoluş Yıldızı hakkında hiçbir hareket belirtisi yakalanamamıştı.


Altı Köşeli Yıldız, 7 gün içinde hafifçe eğilmişti. Sonbahara yaklaşıldıkça 6 kesişen çizgi düz hale gelecek ve Kızıl Yıldız da Altı Köşeli Yıldız ile Yanan Yıldız arasından uzaklaşacaktı.


Ama buna karşılık olarak Dağılış Yıldızı, Kızıl Yıldız’ın bir yıldız değil, aksine gecenin arka planına sabitlenmiş bir şey gibi durduğunu ve hareket etmediğini fark etmişti.


E madem hareket edemiyordu… O halde dört krallığa yaklaşması da imkânsızdı.


Kehanette söylenilene göre Yokoluş Yıldızı’nın dünyaya düşmesi şarttı. Başka bir deyişle, felaket sadece tüm insanlar yıldızı çıplak gözleriyle görebildiklerinde başlayacaktı. Yani eğer altın levhalarda yazılanlar doğruysa ve yıldız da dünyaya düşecek gibi durmuyorsa kıyamet günü asla gelmeyecek miydi?


Ayrıca Kızıl Yıldız’ın ışığı da değişmeye devam etmişti.


Bu sonuç seyir defterine, yıldızın gittikçe daha da parladığı sonucuna varan Astrolog Gül Yıldızı tarafından çizilmişti.


Astrolog Gül Yıldızı bu durumu fark ettiğinde Dağılış Yıldızı; yıldızların istikrarını göz önünde bulundurarak pek ciddiye almamıştı. Bir yıldız, ay gibi sürekli şeklini ya da parlaklığını değiştirmezdi. Ancak 7. günde hastalığından iyileşen ve yatağından kalkan Astrolog Parlak Gök Yıldızı da Astrolog Gül Yıldızı gibi düşünmüştü. Astroloji Derneği’nde en iyi iki görüş kabiliyeti o ikisinde olduğu için de sonunda bu düşünceleri Dağılış Yıldızı’nın dikkatini çekebilmişti.


Gece yapılan hararetli bir tartışmanın sonunda bir kadın gözlemci olan Astrolog Gül Yıldızı’nın hevesi diğer tüm astrologların korkuyla titremesine sebep olmuştu.


“Yokoluş Yıldızı’nın ortaya çıkışı, insanlar tarafından görülmek demekse eğer… O zaman hep böyle hareketsiz kalarak insanların görüş alanlarına girmek gibi bir ihtimal olamaz mı? Sürekli daha da parlayan ışık, yıldızın gökyüzündeki bir meşale gibi sallanmasını sağlayamaz mı?”


Bir kükreme gibi bu sözler, Dağılış Yıldızı’nın zihninde yankılanmıştı.


Halk takımyıldızlarını nasıl tanımlayacağını bilmezdi evet… Ancak bu, yıldızları göremedikleri anlamına gelmiyordu.


Bazı yıldızların parlaklığı güneşli bir günün gecesinde kolayca görülebilen hilal ile eşdeğerdeydi.


Ya o benzersiz rengiyle anında dikkat çekebilen Kızıl Yıldız… O görünmeyecek miydi?


Cevap açıktı.


“Majesteleri Roland’a bir mektup yazacağım. Umarım çok geç kalınmamıştır…” diyen baş astroloğun sırtından soğuk terler akıyordu.


...

Hakikaten kesinleşti. Seri keskin bir viraja giriyor gibi dostlar, hazırlanın!

Sen yaz mektubu Dağılış Yıldızı Bey amca… Ama bakalım Roland savaştayken o mektuba nasıl erişecek? Yazar stres yaptırıyor insana JJJ

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr