Bölüm 568: Kuru Damıtma Kulesi

avatar
2488 30

Release That Witch - Bölüm 568: Kuru Damıtma Kulesi




Çevirmen: Lodos

“Ee…” diyen Sylvie kovanı dikkatlice inceledi ve Roland'ın tasarımıyla beraber uzun süre kontrol etti. Patlayıcıya işaret ederek: “Bu bronz tüp üstteki çivi ile hizalanmamış gibi görünüyor.”


“Peki ya yay?” diye sordu Anna: “İki taraftan da sıkışmış durumda mı?”


“Bir taraf kötü durumda…”


“Sol mu sağ mı?”


Her ayrıntıyı soran Anna, bir yandan da not alıyordu.


Başarısızlığa yol açan nedenleri toparladıktan sonra Summer'ın oynatma yeteneğinin dört kez kullanılabileceği bir sonraki test atışına başladılar. Bu sayede yapılacak geliştirmelerin de verimliliği iyice artıyordu.


Ne yazık ki ilk iki test atışı yine başarısız olmuştu. Roland, testin ertesi gün devam edeceğini söylemek zorunda kalmıştı.


Summer ve Sylvie'nin bugünlük işleri bitmişti. Lezzetli bir ikindi çayı için kaleye dönebilir ya da yeni mallara bir göz atmak için Ucuzluk Pazarı’na gidebilirlerdi. Ancak Anna ve Agatha için el bombasının test atışları sıkışık programlarının sadece küçük bir parçasını oluşturuyordu. Özellikle de Anna... Sadece test atışlarındaki hataları çözümleyerek fünyeyi geliştirmesi gerekmiyordu. Aynı zamanda buhar türbini için gereken araştırmayı ve montajı da bitirmesi gerekiyordu.


Roland türbin modelini kontrol etmek için Anna ile beraber Kuzey Yamaç Bahçesi’ne gitmeyi planlamıştı. Ancak muhafızı Sean, Belediye Binası’ndan bir haber getirmişti.


“Majesteleri… İnşaat Bakanlığı Bakan Yardımcısı Lesya, bir müsait olduğunuzda fırın alanına bir ziyarette bulunmanızı samimiyetle diliyor. İlk kuru damıtma fırınının inşaatının tamamlandığını söyledi.”


...


Kok fabrikasının gerekli malzemesi olduğundan ötürü, 10 kuru damıtma kulesi inşası planlanmış ve Kuzey Yamaç Maden bölgesinin eteklerindeki fırın kümelerinin etrafına yerleştirilmesine karar verilmişti.


Tuğla ve demir yapımı için çok fazla ağaç kesilmesi gerekiyordu. Fırın kümelerinin kapladığı alan 1000 metrekareden daha az olan orijinal alandan dağ boyunca uzanan bir yola genişletilmişti. Eğer Roland kasaba yakınlarındaki ağaçların kesilmesini katiyen yasaklamış olmasaydı Sınır Bölgesi’nin kuzey kısmındaki ağaçların hiçbiri hayatta kalamazdı.


Kömür bulunsa da demir üretimi için ana yakıt, odun kömürü idi. Ağaçlar fırın kümelerinden gittikçe uzaklaştıkça işçiler de Kuzey Yamaç Dağı’nın tepesini hedef alır olmuştu. Her gün yüzlerce kütük kesilerek dağın aşağısına doğru yuvarlanıyordu. Uzaktan bakılınca dağ kel kalmış gibi görünüyordu.


Normalde Roland, işçilerden bu konuda çevreci davranmalarını istemezdi. Yükselen toz kasabayı etkilemediği sürece Kuzey Yamaç Dağı'ndaki tüm ağaçların kesilmesine bile aldırmazdı. Ne de olsa Geçilmez Dağ sıraları için bu çıkıntı, önemsiz bir köşeden başka bir şey değildi. Yaprak’ın ana bitki örtüsünü koruduğu göz önüne alındığında erozyon konusunda endişelenmelerine gerek yoktu.


Dağın eteklerinde yeniden kazanılan toprak ise doğal olarak kok fabrikaları için en uygun yer haline gelmişti.


Bülbül ve muhafızlarının eşliğinde yürüyen Roland, gürültülü fırın bölgesine girerek ilk kuru damıtma kulesine vardı. Lesya hemen yürüyerek eğildi ve Roland’ı selamladı: “Majesteleri… İstediğiniz gibi bu çift katmanlı fırını yanmaz tuğlalardan inşa ettim. Çizimlere göre üst katman bir demir kapı ile kapatılmalı ve ara katman da taşınabilir bir demir plakaya sahip olmalı… Ama onları kimin yapabileceğini bilmiyorum. Aynı durum bakır boru ve yandaki küçük fırının bacası için de geçerli… Bu metal malzemelerin haricinde her şey tamamlandı.”


Başını eğen Roland, kapsamlı bir inceleme yapmak için fırının içine doğru gitti. Gördüklerinden çok etkilenmişti. Karl Van Bate'in eski arkadaşı ve Taş Ustaları Loncası’nın da eski bir üyesi olan Lesya’nın mükemmel bir usta olduğunu itiraf etmek zorundaydı. Yaklaşık altı metre uzunluğundaki bu kuru damıtma kulesinin iç duvarları çok eşit şekilde inşa edilmişti. Tuğlalar arasındaki boşlukların her biri aynı genişlikte idi. Doğrusal bir çizgiyle birbirlerine geçmiş durumdalardı. Lesya’nın taş döşeme becerisinin ne kadar üst düzey olduğunu ve işine ne kadar ciddi baktığını anlayabiliyordu. Ne de olsa bir şey farklı insanlar tarafından yapılsa dahi her ne kadar aynı şey olsa da ortaya farklı sonuçlar çıkabilirdi.


“Aferin.” diyen Roland, bir süre inceledikten sonra Lesya’yı övdü: “Demir kapı ve demir plakayı ayarlatacağım. Sadece ateşe değen tarafı da yanmaz tuğlalarla kaplaman gerekecek.”


“Majesteleri…” diyen Lesya bir an tereddüt ettikten sonra sordu: “Lütfen bana fırının nasıl çalıştığını anlatır mısınız?”


“Neden? Bir kok işçisi mi olmak istiyorsun?” diye şakayla karışık sordu Roland.


“Elbette hayır.” diye aceleyle başını salladı Lesya: “Daha önce hiç bu kadar garip bir fırın inşa etmediğim için çizimde emin olamadığım yerleri tahmin ederek inşa ettim. Bu nedenle eğer işlevini ve çalışma mekanizmasını anlayabilirsem sadece ikinci fırını daha hızlı bitirmekle kalmaz, aynı zamanda daha önce emin olmadığım yerleri de geliştirebilirim.”


“Demek buymuş…” diye düşünen Roland, gülümseyerek söze girdi: “Bu tür bir fırın kömürün kuru damıtılması için kullanılır. Odun kömürünün nasıl yandığını görmüş olmalısındır… Bu fırın da aynı işlevi görüyor gibi, sadece daha büyük ölçekli… Alt tabaka yanma için, üst tabaka pişirme için… Her iki tabaka da malzeme olarak kömür kullanır…”


“Kömürü kömürle pişirmek mi?” diye soran Lesya, şaşırmıştı.


“Aynen öyle. Kuru damıtma işleminden sonra kömür kok haline dönüştürülebilir. Kok da yanma sırasında daha yüksek bir sıcaklığa ulaşabilir. Bu sayede çelik daha kolay eritilebilir. Ek olarak kuru damıtma işlemi birkaç yan ürün de ortaya çıkaracaktır. Kule duvarındaki borular, bir baca gibi egzoz gazlarını atmak yerine bu yan ürünleri toplamak için kullanılır.”


“Peki neden… Ana fırının yanında bir de küçük fırın inşa ediyorsunuz?”


“Kuru damıtma sırasında üst katmana hava girmesine izin verilmez. Aksi takdirde kömür doğrudan yanar.” diyen Roland, iki fırın arasındaki ayrılmış deliklere işaret etti: “Yanma esnasında küçük fırındaki kireçtaşı büyük miktarda karbondioksit üretecek. Karbondioksiti de bir tür yanıcı olmayan gaz olarak düşünebilirsin…”


“Ah, karbondioksiti biliyorum Majesteleri…” dedi Lesya: “Akşam derslerinde öğrenmiştim.”


“O zaman anlatmak kolay olacak. Anlaşılan geleneksel eğitimimiz Scroll’un önderliğinde epey yayılmış.” diye düşünen Roland memnun bir şekilde devam etti: “Borulardan geçen karbondioksit fırının üst tabakasına ulaşarak havayı itecek, sonrasında da kömür damıtılmış olabilecek. Kireçtaşı ise, çimento yapımında kullanılan kirli beyaz taşlar… Kuzey Yamaç Dağı’nın her yerinde var onlardan…”


...


Bir numaralı kuru damıtma kulesini inceleyen Roland, geri çıktı. Dönüş yolunda fırın bölgesine bakmak için kısa bir mola verdi.


Bu yoğun sahneyi görünce elinde olmadan heyecanlanmıştı. Yan yana duran çeşitli tuğla fırınlar düzenli ve kırmızı renkli bir ormana benziyordu. Bu ormandan yükselen onlarca gri, beyaz ve siyah duman şeritleri vardı. Bu da tek çeşit giyinmiş işçiler ve modası geçmiş ekipmanlarla birlikte çok modern bir resme yol açıyordu. Ondan fazla buhar makinası kükrüyor ve malzeme bandını ilerleterek gerekli malzemeleri ve odun kömürünü fırınlara taşıyordu. Madenden fırına bir taşıma sistemi döşenmişti ve iki yer arasında birçok vagon gidip geliyordu. Ulaşım hızı büyük ölçüde artmıştı.


Çelik ve demir dövme fabrikalarının da inşaatları bittikten sonra burası Neverwinter Şehri’nin bir başka çekirdek noktası olacaktı. 


...

Şu Lesya’ya sizin de kanınız ısınmadı mı? Çok dürüst ve namuslu bir işçi gibi, değil mi?

Yalnız kaşla göz arasında Neverwinter da gelişiyor yani… Bakalım ileride neler olacak?

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44305 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr