Bölüm 32: Yize, Eşcinselliğe Karşı Değilim

avatar
1058 2

Reborn as My Love Rival’s Wife - Bölüm 32: Yize, Eşcinselliğe Karşı Değilim


Çevirmen: Solevra

Düzenleyen: Gandalf

 

Böylece, Su Jian ne söyleyeceğini bilmeden sempatiyle Ji Mingfei’ye baktı.

 

An Yize, Su Jian’ın uzun süre Ji Mingfei'ye baktığını gördüğünde istemsiz olarak kaşlarını çattı.

 

Su Jian’ın uzun süredir ona baktığını fark eden Ji Mingfei donmuştu. Gülümseyerek, “Yenge, bacağın nasıl oldu? Kendine iyi bakmalısın yoksa Yize çok endişelenir.” dedi.

 

Su Jian, tipik bir aşk rakibinden hiçbir kötülük izi taşımayan samimi sözleri duyunca istemeden ona daha olumlu bakmaya başlamıştı. Ancak, son cümleyi duyduktan sonra tekrar hayal etmeye başladı. Dayanılmaz. diye düşünerek içinden derin bir of çekti. Ancak gülerek, “Daha iyiyim. Sorduğun için teşekkür ederim.” Dedi. Ardından bir süre duraklayıp Ji Mingfei’ye bakmadan önce bir ona bir An Yize’ye bakıp, “Siz baya yakınsınız.” dedi.

 

Ji Mingfei kahkaha atarak, “Yize’yi yıllardır tanıyorum. Her zaman beraberdik.” An Yize’ye bakıp, “Ancak o evlendi. Artık yalnızım.” diye ona takıldı.

 

Su Jian onu test etmeye karar verdi ve “Senin... Sevdiğin biri var mı?” diye sordu.

 

An Yize birden kıpırdadı.

 

Ji Mingfei An Yize’ye bakarak güldü, “Biriyle evlenmek için Yize kadar şanslı değilim.”

 

Su Jian yüzünde alaycı bir gülümseme oluşan Ji Mingfei’ye baktı. Baktıkça gülümsemenin arkasındaki acı dolu kalbi daha çok hissetti. İç çekti. Bir çiftin mutlu olduğunu görmüştü ancak sonra bir anda yürekleri dağlayan karşılıksız sevgiyi fark etti. Gerçekten de aşk gibi bir şey dünyayı durmadan değiştiriyordu ve çok fazla dramla dolduruyordu.

 

Ji Mingfei'ye sempati duymasına rağmen, Su Jian direkt, “An Yize ve ben anlaşmalı evlilik yaptık. Kardeşim eğer ondan hoşlanıyorsan, hemen söyle. Onu almana izin vereceğim.” diyemezdi. Bir anlık değerlendirmenin ardından Qixi Festivali olduğu için, cesur bir davranış sergileyen Bay Ji’ye bir fırsat yaratmaya karar vermişti. Bu yüzden, “Tuvalete gitmem gerek, siz ikiniz sohbetinize devam edin.” dedi.

 

An Yize ona “Yerler kaygan, dikkat et” diye hatırlatmıştı.

 

Su Jian başını salladı ve Ji Mingfei'ye tekrar bakıp onun yüreklenmesini sağlayacak şekilde gülümsedi.

 

Ji Mingfei, parlak gözler ve içten bir gülümsemeyle dona kalmıştı. Arkasından bakarken gülümsüyordu. An Yize’ye dönerek, “Neden küçük Su Jian’ın eskisinden daha enteresan görünüyor?” diye sordu.

 

An Yize sorusuna cevap vermedi ancak, “Yemeğini bitirdin, ofise geri dönmeyecek misin?” diye sordu.

 

Ji Mingfei inanamayarak An Yize’ye baktı ve “Beni kovuyor musun?” diye sorduktan sonra pis pis sırıtarak, “Ama müdür bey, bugün Qixi Festivali. Şirketin izin verdiğini düşünmüştüm.” dedi.

 

An Yize çaresizce ona baktı.

 

Ji Mingfei şaşırmıştı. “Yize, ilk kez böyle bir şey yaptığını gördüm. Bunun Su Jian için olması oldukça şaşırtıcı.”

 

An Yize, “Nihayetinde karı kocayız.” dedi.

 

Ji Mingfei ve An Yize birbirlerini anlamışlardı. Haliyle, An Yize’nin birbirlerini gerçekten seven bir çiftmiş gibi davranıyoruz demek istediğini de anlamıştı. Kesinlikle, Qixi Festivali gibi bir festivalde kendilerini göstermeleri gerekiyordu. Ancak, Ji Mingfei hala bir şeylerden kuşkulanıyordu. Bunu belli etmemişti ancak gözlerini belerterek An Yize’ye, “Doğruyu söyle, Su Jian’ı istemiyorsan o zaman onu bana ver!” dedi.

 

An Yize’nin suratı düşmüştü. “Mingfei! O benim karım lan!”

 

“Çocuklar siz ciddi değilsiniz. Bir sene sonra boşanacaksınız. Ayrıca onu sevmediğini söylemiştin.”

 

An Yize tok bir sesle, “Ondan hoşlanıyor musun? Eskiden bu tarz kızlardan hoşlanmazdın.”

 

“Ben senin gibi değilim, ömür boyu tek bir tipten hoşlanırım. Ben tek cinsi tercih ediyorum.” Ji Mingfei kaşlarını kaldırdı ve “Hiç düşündün mü? Seninkinin kötü olmadığını düşünüyorum. Ona ne kadar çok bakarsam gözüme o kadar hoş geliyor.”

 

An Yize kaşlarını çatarak, “O kandırabileceğin birisi değil.” 

 

Ji Mingfei, “Onu kandırmaya çalışmıyorum.” dedi. An Yize’nin hala kuşkulu olduğunu görünce, “Tamam itiraf ediyorum. İkinizin festival boyunca güzel zaman geçirdiğini görünce kendimi yalnız hissettim. Birden bire eşinin olmasının kötü bir şey olmayacağını düşündüm.” Su Jian’ın gittiği yöne doğru baktı ve “Ayrıca, senin kız yuva kurmak için ideal birisi.” dedi.

 

An Yize, “Sen samimi ve ilgi çekici birini arıyorsun. O sana göre biri değil.” dedi.

 

Ji Mingfei An Yize’nin surat ifadesinin gerildiğini fark etmişti ve bu durum oldukça ilgisini çekmişti. Yine de ciddi bir ifade takınarak, “Sevdiğim sürece samimi ve ilgi çekici olmaması sorun değil. Zaten biriyle evlenirsen ona gözün gibi bakarsın. Biriyle evlenirsem onu sonsuza kadar koruyacağım ve bir dediğini iki etmeyeceğim ve o küçük kız Su Jian’a gelirsek,” Ji Mingfei An Yize’ye baktı ve yavaşça, “Tek bir bakışta şımartılmayı hak eden birisi olduğunu söyleyebilirsin.”

 

     ……

 

Su Jian sessizce klozetin üstüne oturdu. Komşusunun erkek arkadaşıyla tartışmasının tamamını dinledikten sonra artık yeter diye düşündü ve sonunda tuvaletten çıktı.

 

Geri döndüğünde Ji Mingfei’nin gitmiş olacağını düşünmemişti. Şaşkınlıkla, “Bay Ji gitti mi?” diye sordu.

 

An Yize sakince, “Hıhı.” diye cevapladı.

 

Su Jian’ın dedikoducu yanı hareketlenmeye başlamıştı. Konuştukları şeyi merak ediyordu ama direkt soramazdı. Biraz düşündükten sonra, “Yize, Bay Ji hakkında... ne düşünüyorsun?” diye sordu.

 

An Yize umursamaz bir şekilde, “O sana göre biri değil.” demişti.

 

Su Jian: “……”

 

An Yize’nin surat ifadesine dikkatle bakan Su Jian bu adamın mutsuz olduğunu söyleyebilirdi. Su Jian’ın beyni çabucak çalıştı: Ji Mingfei’yi sordum. An Yize mutsuzlaştı ve Mingfei’nin ona göre biri olmadığını söyledi. An Yize, Ji Mingfei’nin başkası için daha uygun olduğunu düşünüyor. Kim o başkası. Başka soru sormama gerek var mı- O kişi muhtemelen kıskanç An Yize’nin ta kendisi!

 

Edogawa Su Jian her şeyin farkına varmıştı. Önceki ipuçları birleşmeye başlamıştı:

 

Kız kardeş An, “Üçüncü abimin çok fazla flört deneyimi olmadı bu yüzden bazı konularda yetersiz olursa, üçüncü görümce lütfen ona biraz müsamaha göster... Ayrıca annem ve babam bir süre onu evlenmesi için zorlamışlardı ancak o evlenmek istemiyordu. Sonra seninle tanışır tanışmaz evlendi. Hepimiz baya şaşırdık!” demişti.

 

Yan Ziwei, “An Yize, çoğu insanın yüzü, fiziği, aile geçmişi ve hatta yeteneklerinden bile üstün olabilir.  Bu seçkin adamı diğer erkeklerin ortasına koysanız bile, birçoğuna çekici gelirdi. Ama eşcinsel olup olmadığı ...Xiao Jian, onunla bir aydan fazladır yaşıyorsun. Bunu soramaz mısın?” demişti.

 

Kardeş Su’nun annesinin tedavisi için paraya ihtiyaç duymasından dolayı evliliği anlaşmalıydı. Bu yüzden An Yize ile anlaşma yapmıştı. Ayrıca, An Yize hem zengin hem de yakışıklıydı. İhtiyacı olan her şeye sahipti. Peki neden anlaşmalı evlilik yapmıştı?

 

Su Jian inanılmaz bir şey öğrenmiş gibi hissediyordu. Hepsi aşk uğrunaydı!

 

Görünüşe göre An Yize’nin de Ji Mingfei’ye karşı hisleri var gibiydi. Ancak, bu tarz hisler halk tarafından kabul edilebilir değildi. Ayrıca, An Yize An ailesinin küçük beyi ve CMI müdürüydü. Ailesinin itibarı ve kariyeri uğruna bir kadın bulmasına ve onlara uygun bir evliliğe ihtiyacı vardı. Bunu nasıl yapabilirdi? Bu yüzden, annesinin ona uygun gördüğü varlıklı kızları reddedip, sıradan bir kız bulup onunla bir anlaşma yapmıştı. Bu sayede, An Yize bakirliğini koruyabilecek ve Ji Mingfei’yi üzmeyecekti. Bir yıl sonra boşanacaklardı ve böylece ailesine bir sebep sunabilecekti. Örneğin, bir kadının onu baya üzdüğünü ve artık başka bir kadından hoşlanamayacağını söyleyebilirdi…

 

Bu durumu kabullendikten sonra, Su Jian’ın hayal gücü daha da kötüleşmişti. Surat ifadesi, An Yize “Jian Jian?” diye seslenene kadar dalıp gitmiş gibiydi.

 

Gerçek dünyaya dönebilmişti. An Yize’ye baktığında ister istemez karmaşık hissetmişti. Eşcinsel arkadaşımız Ji’nin duyguları karşılık buldu ve Başkan An’ın anlaşmalı evliliği aşkı içinmiş. diye dramatik düşüncelere dalmıştı. Ağzından, “Yize, eşcinselliğe karşı ayrımcılık yapmıyorum.” diye kaçırmıştı.

 

An Yize: “……”

 

Su Jian içtenlikle, “Bay Ji’yi gerçekten seviyorsan, ona söyle. Eşcinselliğe karşı değilim. Üniversitede eşcinsel olan bir sınıf arkadaşım vardı ve aramız hala çok iyi. Yani, hiç beni düşünmene gerek yok. Rahatlayabilirsin, ikinizi engellemeyeceğim…”

 

“Değilim!”

 

Su Jian karşısındaki adamın morarmış suratına bakmak için çenesini kapatmıştı. Anlayışla susmuş, daha fazla konuşmamıştı. Dikkatli bir şekilde An Yize’yi gözlemliyordu.

 

Su Jian’ın hala şüpheli bir tavırla onu gözlemlediğini fark eden An Yize dişlerini sıkarak, “Ben, eşcinsel, değilim!” dedi.

 

Su Jian sakin bir şekilde “Ah.” dedi.

 

Dediklerini duyduktan sonra etraftaki insanlar merakla onlara bakmıştı. An Yize’nin alnındaki damarlar patlamak üzereydi. Buz gibi bir surat ifadesiyle hesabı ödedikten sonra Su Jian’ı dışarı sürükledi.

 

Girişin yakınlarında oturan birkaç ergen kahkahalar atıyordu. İçlerinden biri kafasını sallayarak, “Bunu hiç duymamış mıydınız? Sevmek inatçı olmaktır aşk ise sınırlama koymaktır.” demişti.

 

Su Jian, “Zeki!” diye övmüştü.

 

An Yize durgunlaşmış ve sessizce Su Jian’a bakmıştı.

 

Su Jian gülümsemeye çalışmıştı.

 

An Yize herhangi bir tepki vermeden yüzünü çevirmişti.

 

İkisi arabaya bindiğinde Su Jian, An Yize'ye içtenlikle, “Üzgünüm, eşcinsel olmadığını bilmiyordum…” dedi.

 

İlk iki kelimeyi duyan An Yize’nin öfkesi biraz azalmıştı. Ancak, son kısmı duyduktan sonra kaşlarını çattı. Dişlerini sıkarak, “Nasıl olur da eşcinsel gibi görünebilirim?!” diye bağırdı.

 

Su Jian kuru bir kahkaka attı, “Bay Ji ile harika bir ilişkiniz olduğunu görüyorum. Daha önce, hasta olduğunda, seninle nasıl ilgileneceğimi öğretmek için özellikle aramıştı. Ben de düşündüm ki…”

 

An Yize sinirlenmişti. Biraz sessiz kaldıktan sonra sessizce, “Her neyse, ben eşcinsel değilim” dedi.

 

Su Jian, onu kandırıp kandırmadığı konusunda emin olamamıştı ancak An Yize’nin üstüne basa basa “Ben” dediğini fark etmişti. Su Jian’ın düşünceleri tekrar hareketlenmeye başlamıştı: Bu ne demek oluyor? Sakın söyleme…

 

Su Jian içindeki düşünceleri pat diye söylemişti: “Peki Bay Ji?”

 

An Yize ona baktı ama cevap vermedi. Sessizce, “Başka nereye gitmek istersin?” diye sordu.

 

Su Jian’ın kalp atışı hızlanmıştı: Siktir! Bu sessiz bir kabulleniş mi? Gay arkadaşımız Ji gerçekten de eşcinsel!

 

Mouri Su Jian, doğruldu ve yarısını doğru tahmin ettiği için kendiyle gurur duyuyordu.

 

   ……

 

Su Jian hayatı boyunca ilk kez Qixi Festivalini kutladıktan sonra üzgün hissetse bile iyi geçtiğini düşünüyordu.

 

Eve döndüklerinde An Yirou yanlarına gelip neler olduğunu sormaya başlamıştı. “Görümcem, abim seni film izlemeye mi götürdü? Nasıldı? Eğlendin mi?” 

 

Su Jian başını salladı ve “Oldukça güzeldi” dedi.

 

An Yirou sinsice gülümsedi. “Film izlemek dışında başka bir şey yapmadınız mı?”

 

“Başka bir şey mi?” Su Jian yaptıklarını tek tek hatırlamıştı ve “Filmden sonra yemek yedik, sonra da araba sürmeye çıktık…” dedi.

 

“Vay! Üçüncü abim arabayı sana mı verdi?” An Yirou şaşkınlıkla, “Araba sürmek için nereye gittiniz?”

 

“Şehir Parkı.”

 

“……”

 

“Xiao Rou?”

 

“Oh, Şehir Parkı… Eğlenceli miydi?”

 

“Fena değildi. Uzun zamandır oraya gitmemiştim, bu yüzden abinden beni oraya götürmesini istedim. Bacağım çok iyi değildi, bu yüzden gezinmedik sadece göl kenarında oturduk.”

 

“Oturmak mı?” An Yirou, yakışıklı abisi ve güzel görümcesinin göl kenarında oturup birbirlerine sarılarak manzarayı izlediklerini hayal etmişti. Oldukça romantik olduğunu düşündü, bu yüzden merakla, “Peki otururken ne yaptınız?”

 

 Su Jian, “Bugün hava serindi. Göl kenarında, kalabalık bir yaşlı grubu Yangko dansı yaptı [1]. Çok heyecanlandırıcıydı.”

 

An Yirou başını kaldırıp sessizce kalktı. Odasına döndü ve bir mikroblog yazdı.

 

“Abim ve görümcem Qixi Festivali için Şehir Parkı'na gitti ve bütün öğleden sonralarını yaşlıların Yangko dansını izleyerek geçirmişler.”

 

 

Dipnotlar:

 

[1] Yangko dansı- Popüler bir kırsal halk dansıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr