Bölüm 624: Kıdemli İblis Katili

avatar
1650 62

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 624: Kıdemli İblis Katili


 

Antik Dünyada yeni savaş stiline alışmakta olan Nie Yan her geçen gün geliştiğini hissedebiliyordu. Kavrayışı derinleştikçe hayreti artıyordu. İnanç'ı yapan, yapmakla yetinmeyip onlarca sistemin kusursuzca işlemesini sağlayan insanlara duyduğu saygı iyice derinleşmişti.

 

Kombo sistemini keşfettiğinden beri Kademe 2 yaratıklara karşı pratik yapıyordu. Avlanma hızında gözle görülür bir değişim yaşamıştı. Berrak Dansçının Yolu 2 görevinin %56'sı tamamlanmıştı. Tahminlerine göre 2.5 güne görevi tamamlayacaktı.

 

Avlanmanın ortasındayken bir bildirim aldı. Unvanlarından biri yükselmişti!

 

Onca şeytani yaratık ve hortlak öldürmesinin sonucunda İblis Katili unvanı Ortadan Kıdemliye çıkmıştı.

 

Kıdemli İblis Katili önceki halinin üzerine %10 sağlık daha artırıyordu. Unvanın rengi de zümrüt yeşilinden kırmızıya döndü.

 

Kırmızı, yüksek dereceli unvanları belirten renkti. Kıdemli İblis Katili Büyük Alimle eşit dereceye gelmişti.

 

Unvanın altında beliren ilerleme çubuğunu gördü. "Hala derecesi yükselebilir." Kıdemli İblis Katilinden sonra ne geldiğini merak ediyordu. Kesinlikle olağanüstü bir unvan olacaktı.

 

Bir gün daha çabucak geçti.

 

Sabah olunca Xie Yao ile okula gittiler.

 

Sınıfta Xu Yan, Fei Zhe ve Xia Tianyu onu bekliyordu. Sıralarında oturmuş, gözlerini kapıya dikmişlerdi.

 

"Neden hala gelmedi?"

 

Endişelenmeye başlamışlarken Nie Yan sınıfa girdi.

 

Sırasına oturup arkadaşlarına döndü. "Ee, yeni ekipmanlarınızı beğendiniz mi?"

 

"Harikalar! Bu kadarını beklemiyorduk. Teşekkür ederiz Nie Yan!"

 

"Hayatımda böyle özellikleri olan bir Kara Altın set daha görmemiştim! Seviye 90 yaratıkları kolaylıkla öldürebiliyorum!" Xia Tianyu ciddi bir tonla söze girdi.

 

"Nie Yan, bir şeyi merak ediyoruz. İnanç içinde adın ne?"

 

Xu Yan beklentiyle parlayan gözlerle devam etti. "Nirvana Alevi mi?"

 

"Tahmin etmenizi bekliyordum, ama bunu sır olarak saklamanızı rica ediyorum. Gereksiz yere başım ağrısın istemiyorum."

 

"Dudaklarımız mühürlü!" Fei Zhe, Xu Yan ve Xia Tianyu hemen kabul ettiler. "Merak etme. Kimseye söylemeyiz. Sırrın bizde güvende."

 

Üçlü Nie Yan'ın Nirvana Alevi olduğunu anlamıştı. Lakin bunu kimseyle paylaşmayacaklardı. Sadece bilmeleri yeterliydi. Aralarında en heyecanlısı Xu Yan'dı. Oyunda en çok saygı duyduğu kişi Nirvana Aleviydi. Haftalardır muhabbet ettiği sıra arkadaşının o kişi olacağı kırk yıl düşünse aklına gelmezdi. Öyleyse nasıl heyecanlanmayacaktı?

 

"Hey, Nie Yan. Bir süredir Katleden Kılıçtan ayrılmayı düşünüyorum. Oraya ait değilim. Zaten zindanlara falan da beni hiç götürmüyorlar. Niuren Birliğine katılabilir miyim? Sanırım giriş testini kolaylıkla geçebilirim. Bütün şartları sağlıyorum." Nie Yan izin verdiği sürece Niuren Birliğine girmek mesele değildi.

 

Sadakatini belli etmiş böyle bir sınıf arkadaşı oldukça güvenilirdi. Nie Yan onun Niuren Birliğine katılmasında sakınca görmüyordu. Ancak aklında daha iyi bir plan vardı.

 

"Ne zamandır Katleden Kılıçtasın?" diye sordu Nie Yan.

 

"Katleden Kılıç aslında bir çevrimiçi oyun kuruluşuydu. Ülkenin dört bir yanından profesyonel oyunculara sahipti. Herhangi bir kuruluşla ortak yanları benzer kural ve düzenlemelere sahip olmasıdır. Ben ta lisedeyken oradaydım. Yani İnanç'a girdiklerinden beri loncadayım. Şöyle bir düşününce, sanırım üç yıl olmuş. Ama benim orada sözüm geçmez. En iyi ihtimalle ikinci sınıf oyuncular arasındayım. Birinci sınıf oyuncular sürekli burunları havada gezerler. Geri kalan herkese de çöp muamelesi yaparlar. Bu yüzden lonca pek umurumda değil." Xia Tianyu Nie Yan'ın onu tarttığını, Niuren Birliğine uygun olup olmadığını görmek istediğini sanıyordu.

 

"O zaman başka bir şey sorayım. Gerçek hayattaki kimliğini biliyorlar mı?" diye sordu Nie Yan. En önemli nokta burasıydı.

 

"Hayır, kimse bilmez. Gerçek kimliklerimizi açıklama zorunluluğumuz yok. Sanırım Katleden Kılıcın avantajlarından biri bu. Fakat sonuç olarak loncaya iyi kötü çeşit çeşit insan doldu. Bazılarının azılı suçlular olduklarını biliyorum. Elbette böyle insanlar bilgilerini paylaşmazlar." Xia Tianyu son soruyu garip bulmuştu.

 

Nie Yan'ın gözleri ışıldadı. Aklında bir plan beliriyordu. Katleden Kılıçtan bilgi almak istiyorsa Xia Tianyu en uygun aday olabilirdi.

 

"Sınıf arkadaşım ve dostum olarak sana inancım tam. Niuren Birliğine katılmandan mutlu olurum. Ancak öncesinde sana bir görev vereceğim." Nie Yan etrafına bakınıp dinlenmediklerinden emin oldu.

 

"Buyur. Elimden geleni yaparım!" dedi Xia Tianyu. Nie Yan onu kabul ettiği için mutluydu.

 

"Güzel. Katleden Kılıçtan ayrılma."

 

"Ha? Neden?"

 

 Nie Yan kafası karışık haldeki Xia Tianyu'nun gözlerine baktı. "Katleden Kılıcı Niuren Birliğine katılmak için terk etmeye hazır mısın?"

 

"Evet." Xia Tianyu kararını çok önceden vermişti. "Katleden Kılıca bağlılığım yok. Benim üzerimden kazanç sağlamalarını istemiyorum. Sorumluluklarımı yerime getirdiğim halde loncadan hiçbir şey alamadım. Bu konuyu uzun zamandır düşünüyordum. Düzgün bir yer bulsaydım uzun zaman önce ayrılırdım."

 

Xia Tianyu hakikaten Katleden Kılıçta durmak istemiyordu. Nie Yan'ın neden kalmasını istediğini anlayamıyordu. Zira Niuren Birliği ve Katleden Kılıç arasında düşmanlık vardı.

 

"Eğer bana yardım etmek istiyorsan Katleden Kılıçta bir süre daha kalman gerekecek. Sana düzenli olarak altın ve ekipman sağlayacağım. Senden istediğim olabildiğince fazla insanı satın alman, makam olarak yükselmen ve loncanın ana üyelerinden olman. Bir şey daha var. Şimdilik sorun yok, ama ileride Xu Yan ile oyun içinde görüşmeyi bırakmanız gerek. Yoksa şüphe çekersin." Xia Tianyu Katleden Kılıcın en eski üyelerinden olduğu için kimse ondan şüphelenmezdi.

 

"Anlıyorum!" Xia Tianyu'nun soruları cevap bulmuştu. "Pekala, sanırım bu işin altından kalkabilirim. Bana güvenebilirsin!" Nie Yan Katleden Kılıca birini gönderecekse en uygun kişi Xia Tianyu idi. Loncanın eskilerinden olduğu için şüphe çekmezdi.

 

Bir loncayı yok etmenin en iyi yolu içerden saldırmaktı. Katleden Kılıç Niuren Birliğine rakip olamasa da Nie Yan gözlerden uzakta tehlikeli işler çevrildiğini hissediyordu. Şimdiden hazırlıklarını yapmalıydı!

 

"Peki ya ben? Ben ne yapabilirim?" Fei Zhe dışarda kalmak istemiyordu. Atlas İmparatorluğundan olduğu için Niuren Birliğine katılamazdı.

 

"Melek Müfrezesine girebilirsen iyi olur. Giremesen de önemli değil." Melek Müfrezesi içinde de adama ihtiyacı olacaktı.

 

"O iş kolay. Melek Müfrezesinin alım şartları düşük diye biliyorum. Hatta birkaç alım memurunu tanıyorum. El altından rüşvet veren herkesi loncaya alıyorlar. Asıl zorluk yükselmede."

 

Nie Yan bir süre düşündü. "Pekala, oyuna girdiğinizde sizinle iletişim kurması için birilerini görevlendireceğim. Sonrasında bütün ihtiyaçlarınızı onlar aracılığıyla karşılayabilirsiniz."

 

Guo Huai'nin Melek Müfrezesinde çok sayıda köstebeği mevcuttu. Fei Zhe orada yükselmenin yolunu bulabilirse, Niuren Birliği başarısının devamını sağlayacak kaynaklarla onu besleyebilirdi.

 

Nie Yan Xia Tianyu ve Fei Zhe'ye dikkat etmeleri gereken hususlardan bahsetti. Sonrasında Guo Huai'yi arayıp işi ona devretti. Guo Huai'nin bu ikisine yeterli kaynak ayırdığından emin olmalıydı. Niuren Birliğinin altın sıkıntısı yoktu. Xia Tianyu ile Fei Zhe başarılı olurlarsa kazanacakları miktarlar çektikleri sıkıntıları unutturacaktı.

 

Xu Yan Niuren Birliği üyesiydi. Onun yapabileceği bir şey yoktu.

 

"Nie Yan, yarın birinci sınıfların buluşması var. Fu Guangtao, Zhao Shiyu ve diğerlerine derslerini vermeyi düşünüyoruz. Senin açından sorun yok değil mi?"

 

"Haha. Böyle şeyler için benden onay beklemeniz gereksiz. Kendi kararınızı verebilirsiniz." Nie Yan gülümsedi. Fu Guangtao'nun oyunlarından o da yorulmuştu. Arkadaşları birkaç rahatsız edici sineği ezecekse hoşuna giderdi.

 

Nie Yan'ın onayıyla Xu Yan'ın gözleri parladı. Dişlerini sıkıyordu. "Sonunda Fu Guangtao'nun yüzündeki kendini beğenmiş gülümsemeyi sileceğim. Ona unutamayacağı bir ders vereceğim!"

 

Dersler göz açıp kapayıncaya dek bitiyordu. Sıkıcı geçtikleri halde Nie Yan pürdikkat dinliyordu. Geçmiş hayatındaki zorlukları yeniden yaşamak istemiyordu. O zamanlar ertesi günü zor getirirdi. Şimdi kendisini geliştirecek en ufak fırsatı bile değerlendiriyordu. Buna dersleri de dahildi.

 

Öğleden sonra kısa bir sınav yapılmıştı. Nie Yan ikinciye fark atarak ilk sırayı almıştı. Onun başarıları Zhao Shiyu, Fu Guangtao ve Bai Jun gibilerin etrafa söylentiler yaymalarıyla sonuçlanıyordu. Söylentilere göre Nie Yan İnanç'ta düşük seviyeli bir ezik, gerçek hayatta ise dövüşmekten ve çalışmaktan başka bir şey bilmeyen bir inekti. Doğrudan onun karşısına çıkmaya korktuklarından arkasından konuşuyorlardı. Onlara inanan da yok değildi.

 

Sınıftan biri Nie Yan'ın arkadaşlarını söylentiler hakkında bilgilendirmişti. Üçlü artık yerlerinde duramazdı. Sıradan kalkıp Fu Guangtao'nun grubuna doğru yürüdüler.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44255 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr