Bölüm 612: Nefes Kesen Saldırı

avatar
1737 60

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 612: Nefes Kesen Saldırı


 

Üç Hırsız Boyalı Tülbendi kıstırıyordu. Avlanan kurt sürüsü maharetinde sayı avantajlarını kullanarak bir an önce avlarını sıkıştıracaklardı. Sonrasında geri çekilip hep birlikte avın üstüne çullanacaklardı.

 

İtici!

 

Kaçınma!

 

Alev Patlaması!

 

...

 

İki taraf da becerilerini kullanıyordu. Takım savaşlarında Hırsızlar doğaları gereği bir adım öndelerdi. Etrafları sarıldığında Rüzgar Adımı gibi kaçış becerileriyle kendilerini kurtarabilirlerdi. Bu sırada takımın geri kalanı tek bir hedefi imha etmeye odaklanırdı.

 

Kurt sürüsü taktikleri grup halinde saldıran Hırsızlara uygundu. Kan İfritlerinin Hırsızları da bu taktiklerde mükemmel denecek derecede ustalaşmıştı.

 

Savaşçı ve Şövalyelerden oluşan takımlarsa bu taktiğe karşı en etkin savunmayı yapabilecek olanlardı. Lakin Boyalı Tülbent, Ölümsüz Hergele, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuğun tamamı büyü kullanıcısıydı. Hatalı Gülümseme takımdaki tek yakın dövüş sınıfıydı. Üstelik bir Hırsızdı.

 

Üç karartının farklı yönlerden Boyalı Tülbende yaklaştığını gören Ölümsüz Hergele ve diğerleri, asalarını sallayıp onu kurtarmaya çalıştılar. Ancak Rüzgar Adımının kısa süreli dokunulmazlığını kullanan Hırsızlar hasar almadılar. Ateş ve dumanların arasından zararsız çıktılar.

 

Boyalı Tülbent üzerindeki baskıyı hissediyordu. Asasını sallayıp kendisini Parlak Bariyer ile korumaya aldı.

 

Kara onun yanında belirdi. Hançeri çoktan hedefine ilerliyordu. Saldırısı tam başarıya ulaşacakken Boyalı Tülbent ağzını açıp kulak tırmalayıcı bir çığlık attı.

 

Korku Uluması!

 

"Hah! Ucuz numaralar!" Kara, Zihin Sessizliğini etkinleştirip Boyalı Tülbendi engelledi.

 

Tam o anda iki hançer daha Boyalı Tülbende yaklaştı.

 

Normalde Kan İfritlerinin asıl beşlisiyle bile kolaylıkla ilgilenebilirdi. Fakat üçe karşı tek başına kaldığından bütün saldırıları durduramazdı.

 

Ümidini kaybetmek üzereyken eli hançerli biri önünde belirdi. Karanın saldırısı engellendi.

 

Tülbendin kurtarıcısı Hatalı Gülümseme, Karanın saldırısını engelledikten sonra ayağını uzatıp Gölgeye çelme taktı.

 

Gölgenin bu çelmeden kurtulma şansı yoktu. Ayağı takıldığı anda dengesini kaybedip yüzüstü yere çakıldı. Yuvarlanırken acıyla inliyordu.

 

Boyalı Tülbent de Mühür’ü Korku becerisiyle vurdu. Mühür vücudunun kontrolünü kaybedip zıt yönde kaçmaya başladı.

 

Kara, Gölge ve Mühür’ün üç kişilik saldırısı başarısız olmuştu. Hatalı Gülümsemenin savaştaki ilk hamlesi takdire şayandı. Aynı anda hançeriyle bir düşmanın saldırısını durdururken diğerine çelme takmıştı. İki hamleyi kusursuz bir zamanlama ve kesinlikle icra etmişti.

 

Bir anda bütün gözler Hatalı Gülümsemeye döndü. Az önceki hamlesi hala akıllardaydı.

 

Güneş ve Dünyanın Kralı gibi isimlerden geri kalmayan başka bir üst düzey Hırsıza şahitlik ediyorlardı.

 

Hırsız sınıfını doruklarda oynayan biri daha ortaya çıkmıştı! Niuren Birliği bunca oyuncuyu nereden buluyordu?

 

İşte bu sorunun cevabı kimsede yoktu. Önce Nie Yan, sonra Güneş ve Dünyanın Kralı... Şimdi de Hatalı Gülümseme çıkmıştı. Niuren Birliği sürprizlerle doluydu!

 

İzleyiciler kafalarında hesap yapıyorlardı. Zümrüt İmparatorluğunun Hırsız sıralamasının ilk beşinde Niuren Birliği üyeleri yer alıyordu. Acaba Hatalı Gülümseme kaçıncı sıraya oturabilirdi? Bu lonca gerçekten de Hırsızların toplanma noktasıydı.

 

Ufak çatışmalar sonucu Hatalı Gülümseme Karayı geri püskürttü.

 

Dövüş ilerledikçe Karanın korkusu büyüyordu. Hatalı Gülümseme ile çatışırken üzerinde muazzam bir baskı hissetmişti. Hatalı Gülümsemenin saldırıları hem şimşek hızında, hem de boğa gücündeydi. Böyle bir duyguyu sadece Nie Yan ile dövüşürken hissetmişti.

 

Hatalı Gülümseme Kan İfritlerinin üç kişilik saldırısını engellemişti. Ardından birkaç defa geri çekilme girişiminde bulunan Karayla eşleşmişti. Kara çekilmeye çalışıyor, Hatalı Gülümseme onu bırakmıyordu.

 

Hatalı Gülümsemenin gözlerindeki kırmızılık Karanın dikkatini çekti. Bu bir göz becerisiydi! Kamuflajının nasıl delindiğini şimdi anlıyordu.

 

Hatalı Gülümseme bir anda tazı gibi ileri atıldı. Kara hançerini kaldırıp savunmaya geçti. Fakat hançer yüzüne yaklaşırken bir anda ortadan kayboldu. Gözleri fal taşı gibi açılmışken göğsüne saplanan hançeri gördü.

 

Bu teknik Hatalı Gülümsemenin bitirici hareketi, gizli kozuydu. Kara bile teknikten kurtulamamıştı.

 

Keskin bir acı hissediyordu. Hareketleri iyice hantallaşmıştı.

 

Yavaşlatma zehrinin etkisi altındaydı! Yaklaşan tehlikenin korkusunu hissediyordu.

 

Ancak tepki veremeden alnından Şok Darbesi ile vuruldu. Görüşü bulanıyordu.

 

İşler sarpa sarınca Coşkun ve Mühür yardıma gelmek istediler. Gel gör ki iki büyü yanlarından geçip giderken hedeflerine zamanında varamamışlardı. Büyülerle vurulan Kara dövüş alanının sınırlarının dışına uçtu.

 

Hatalı Gülümseme arkasını döndüğünde Boyalı Tülbent ve Doğal İfritin birlikte Gölgeyi öldürdüklerini gördü.

 

Takım savaşı kısacık zamanda beşe karşı üçe dönmüştü. Kan İfritlerinin yenilgisi kaçınılmazdı.

 

Ölümsüz Hergele, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk kalan üçünü rahatça temizledi.

 

Aradaki yetenek farkı barizdi. Maç gerilimden ve heyecandan yoksun şekilde bitmişti. Tribünlerde oturan usta oyuncular Hatalı Gülümsemenin en az üç Kan İfritleri Hırsızını tek başına halledebilecek kapasitede olduğunu anlamışlardı. Ölümsüz Hergele, Boyalı Tülbent, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuğun desteği de eklenince Kan İfritleri beşlisinin kaybetmemesi garip olurdu.

 

Hatalı Gülümseme Karayı rekor sürede saf dışı bıraktığında zaferi garantilemiş oluyordu. Özellikle sondaki saldırısı zihinlerde yer etmişti. Gelecekte çoğu Hırsız bu tekniği uygulamaya çalışacaktı. O yüzden hareketi bütün detaylarıyla öğrenmek istiyorlardı. Hızlı göz ve ellere sahip olunması gerektiği belli olsa da, sadece bunların yeterli olmayacağını biliyorlardı. Sayısız savaş sonucu geliştirilen teknikler basit olamazdı.

 

Kara ve diğer dördü dirildiğinde öfkelerini kontrol edemiyorlardı. Başlarını önlerine eğip buluşmayı terk ettiler. Sonunda Zirve Askeri Akademisinin alay konusu olmuşlardı. Kan İfritlerine katılmayı düşünenlerin bir kısmı bu düşüncelerinden vazgeçmişti. Artık tek hedefleri Niuren Birliği idi.

 

En iyi Hırsızlar oradaydı. Katleden Kılıç ve Kan İfritleri gibi loncalara yalnızca ikinci sınıf Hırsızlar katılırdı. Oyuncular arasında böyle bir görüş yayılmıştı.

 

Niuren Birliği ise bütün yetenekli isimlerin arzuladığı özel bir yerdi. Oradaki usta oyuncuların sayısı diğer loncaları geride bırakıyordu.

 

Fang Rujie ve Qin Han aslında Mavi Rüzgar Çanını küçük düşürerek Katleden Kılıçların okul içerisindeki popülaritesini artırmayı hedefliyorlardı. Ancak karşı tarafın gücüne bizzat şahit olduktan sonra bu düşüncelerinden vazgeçmişlerdi. Kan İfritleri ile aynı sonu paylaşma niyetleri yoktu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr