Bölüm 611: Beşe Beş

avatar
1762 60

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 611: Beşe Beş


 

Niuren Birliğinin üst düzey oyuncuları gıpta edilesiydi. Qin Han ve Cao Xu devasa paralar ödemek gibi türlü yöntemler kullanarak bu oyuncuları kendi taraflarına çekmeye çalışmış, ama başarısız olmuşlardı. Oyuncuların sadakatleri Qin Han ve Cao Xu'yu çaresiz bırakmıştı. Böylesi sadık üyelerle Niuren Birliği yıkılmazdı.

 

Niuren Birliğinin çoğu üst düzey oyuncuyu gerçek hayatta da elit kişilerdi. Hayatlarına heyecan katmak için oyuna başlamışlardı. Loncaya karşı büyük bir aidiyet hissediyorlardı. Burada mutluyken başka yere gitmelerine gerek yoktu. Hal böyle olunca Cao Xu ve Qin Han yalnızca ikinci sınıf oyuncuları ikna edebilmişti. Onların çoğu da gerçek hayattaki maddi sıkıntılarından ötürü teklifi kabul etmişti.

 

Kan İfritlerinin asıl beşlisi sahneye çıkmıştı. Takım halinde daha etkililerdi. Bireysel güçleri yüksek olmasa da, birlikte çalıştıkları zaman ortaya çıkardıkları performans hakikaten hayret vericiydi. Mavi Rüzgar Çanı takım dövüşünde hiç galip gelememişti.

 

"Yalnız Gölgeyle Monokrom neredeler?" Ölümsüz Hergelenin sorusunu Boyalı Tülbent yanıtladı.

 

"Yoldalar." O ikisi olmadan sahneye çıkabilecekler Ölümsüz Hergele, Boyalı Tülbent, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuktu. 4 Büyücünün 5 Hırsıza karşı koyması pek akıllıca değildi. Mağlubiyet kesindi.

 

"Bekleyelim o halde." Mevcut eşleşme onların aleyhineydi. İkinci sınıf bir Savaşçı bulsalar dahi Kara, Coşkun ve diğer üçüne karşı en fazla birkaç saniye dayanabilirlerdi.

 

Kan İfritleri bekleyişlerini sürdürüyorlardı. Lakin Mavi Rüzgar Çanının sahneye çıkma niyeti yoktu.

 

"Neden sahneye çıkmıyorsunuz? Sakın bana korktuğunuzu söylemeyin. Tavuklar sizi!"

 

"Sanırım Mavi Rüzgar Çanı sadece sözleriyle dövüşmeyi biliyor!"

 

Bütün maçları kaybetmeleri Kan İfritlerinin itibarını beş paralık etmişti. Haliyle takım dövüşü aracılığıyla onurlarını geri kazanmak istiyorlardı.

 

"Sizi piçler!" Ölümsüz Hergele bayağı sinirlenmişti. "Pis sırıtışları tepemi attırıyor!"

 

"Yalnız Gölgeyle Monokrom neden bu kadar yavaşlar?"

 

Boyalı Tülbent ikiliden mesaj aldı. "Sanırım bir yan görevle karşılaşmışlar. Karodiya'ya gidip teslim etmezlerse görevin süresi geçecekmiş. Biraz daha oyalanalım."

 

"Dövüşecek miyiz? Herkesin zamanını harcıyorsunuz! O kadar korktuysanız söyleyin!"

 

"Havanız çabuk söndü herhalde, Mavi Rüzgar Çanı. Az önce sesiniz pek gür çıkıyordu."

 

 

Kan İfritleri oyuncuları zırvalayıp duruyorlardı. Ölümsüz Hergele gibilerse onlar konuştukça öfkeden deliye dönüyordu.

 

"Lanet olsun! Dördümüz çıkıp savaşalım!" Doğal İfrit asasını kavradı. Kendine güveniyordu.

 

Boyalı Tülbent ve Ölümsüz Hergele, asıl beşlinin gücünü daha iyi biliyorlardı. Mevcut dört kişiyle o beşini yenemezlerdi.

 

Lakin onca insan izlerken ve Kan İfritlerinin aşağılamaları sürerken daha fazla oyalanırlarsa Mavi Rüzgar Çanı ismi alaya alınacaktı. Yalnız Gölge ve Monokrom hemen gelmezlerse korkak damgası yiyeceklerdi.

 

"Sahneye çıkalım," dedi Düşkün Çocuk dişlerini sıkarken. Daha fazla dayanamayıp ilk adımı attı.

 

Xie Yao yaşananları tribünde izliyordu. Nie Yan'ın kolunu çekiştirdi. "Bir kişi eksikler. Bu şekilde kaybedebilirler. Ne yapacağız?"

 

"İşler o raddeye gelirse ortaya çıkarım." Nie Yan sahneye adım attığı anda Kan İfritleri yenilgiye mahkumlardı. Son zamanlarda gücünü ciddi anlamda artırmıştı. Muhtemelen beşini birden tek başına halledebilirdi. Yanında Ölümsüz Hergele ve diğer üçü de olduğunda her şey göz açıp kapayıncaya dek biterdi. Ancak o zaman takım savaşı anlamını yitirirdi.

 

Nie Yan tam ayağa kalkıp kendini gösterecekken biri tribünlerden sıçrayıp arenaya indi. Yere konduğunda Mavi Rüzgar Çanının tarafına yürüdü.

 

Nie Yan tekrar yerine oturdu. Anlaşılan onun müdahalesine gerek kalmamıştı.

 

Zira yeni gelen kişi Niuren Birliğine kısa zaman önce katılan Hatalı Gülümsemeydi. Yakın zamanda sözleşme imzaladığından loncanın çekirdek üyeleriyle kaynaşma şansı olmamıştı. Doğal olarak ismini de kimseye duyuramamıştı. O yüzden kendisini pek fazla insan tanımıyordu. Niuren Birliğinin Hırsızları dendiğinde akla Nie Yan, Güneş, Dünyanın Kralı, Tek Vuruş Yemini ve birkaç isim daha geliyordu. Hatalı Gülümsemeden kimsenin haberi yoktu. Adını duyan onun kim olduğunu sorardı. Fakat o, Güneş ve Dünyanın Kralı ile eşit seviyedeydi. Ekipmanları onlarınki kadar iyi değildi. Onlar kadar güçlü beceriler de elde edememişti. Ancak bu iki sorun kısa sürede çözülebilirdi.

 

Nie Yan'ın içi rahattı. Şayet Hatalı Gülümseme, Boyalı Tülbent, Ölümsüz Hergele, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk birlikte çalışırsa, değil Kan İfritlerinin asıl beşlisi, o bile bu takımla ilgilenirken zorlanırdı.

 

"Katılmamda sakınca var mı?" Hatalı Gülümseme gülümseyerek sordu. Altı yıl önce mezun olmuş eski öğrencilerdendi. Buluşmanın duyurusunu aldığında arenaya yakındı. O sebepten gelip bir bakmak istemişti. Boyalı Tülbent, Ölümsüz Hergele gibi isimlerle karşılaşmayı beklemiyordu. Bir kişi eksik olduklarını gördüğünde yardım etmeye karar vermişti.

 

"Elbette yok. Zaten bir kişi eksiktik." Boyalı Tülbendin yüzü gülüyordu.

 

Niuren Birliği elitleri sık sık birbirleriyle bilgi paylaşımı yaparlardı. Mavi Rüzgar Çanındakiler Hatalı Gülümsemenin gücünden haberdarlardı.

 

"Gülümseme geldiğine göre işimiz kolay. Kan İfritlerini yerlerde sürükleyeceğiz!"

 

"Önce Mavi Rüzgar Çanına katıl. O şekilde hile yaptığımıza dair söylenti olmaz."

 

"Tamamdır." Hatalı Gülümseme Mavi Rüzgar Çanına katıldı.

 

"Kulübümüzün harika bir üyesi daha var!"

 

Birlikte 100'e 100 metrelik sahneye çıktılar. Burası takım savaşları için mükemmel bir alandı.

 

Hatalı Gülümsemenin gelişi izleyicilerin dikkatini çekmişti.

 

"O Hırsız Niuren Birliğinden mi? Daha önce onu görmemiştim!"

 

"Yalnız Gölgeyle Monokrom gelemediğinden rastgele biriyle boşluğu doldurmak istediler bence."

 

...

 

Tribünlerde uğultu kopmuştu. Hatalı Gülümseme gözlerden ırak bir keşiş gibi yaşadığından onu tanıyan yoktu. Herkes merak içindeydi. Takımla etkileşimine bakarak arkadaş oldukları söylenebilirdi. Dahası onun gelişiyle Boyalı Tülbendin takımı heyecanlanmıştı. Bu Hırsız da usta bir oyuncu olabilir miydi?

 

"Güneş, Dünyanın Kralı, Tek Vuruş Yemini, Bahtsız Kurbağa, Gaddar ve diğer üst düzey Hırsızlar, Kan İfritlerinin asıl beşlisine rakip olamazlar değil mi?"

 

"Kan İfritleri bireysel maçlarda kaybetse de takım çalışmalarının kusursuz olduğunu inkar edemeyiz. Yalnız Gölge ve Monokrom yokken rastgele birini seçtilerse Mavi Rüzgar Çanı kaybedecek demektir."

 

İki taraf karşı karşıya geldi. Kan İfritlerinin asıl beşliği hor gören bakışlarla Hatalı Gülümsemeyi süzüyorlardı. Adını duymadıkları birini sahneye çıkardıklarına göre Mavi Rüzgar Çanı onları küçümsüyor olmalıydı! Kan İfritlerinin asıl beşlisi pek gururluydu. Niuren Birliğinin meşhur Hırsızları dışında herkesi kendilerinden aşağı görürlerdi.

 

Savaş başlamak üzereydi.

 

O sırada Yalnız Gölge ve Monokrom da kulübün geri kalanıyla birlikte geldi.

 

İkisi parlak zırhlarıyla dikkatleri üzerine çekmişti.

 

"Bunlar Yalnız Gölge ve Monokrom. Geldiler!"

 

"Eminim Mavi Rüzgar Çanı takımı değişecektir."

 

Yalnız Gölge özür diler gibi Boyalı Tülbende baktı. "Üzgünüz, geciktik." Ardından bakışları Hatalı Gülümsemeye kaydı. Bir anlık duraksamanın ardından başıyla selam verdi. "Seni burada görmeyi beklemiyordum."

 

"Siz geldiğinize göre tribüne dönebilirim." Hatalı Gülümseme sahneden inmek için hareketlendi.

 

Yalnız Gölge onu durdurdu. "Sorun değil. Sahneye çıkmışın. Artık inmene gerek yok. Ben Monokromla birlikte tribünde gösterinin tadını çıkarırım."

 

Mavi Rüzgar Çanı oyuncu değişimi yapmadığında izleyiciler şaşırdı. Hatalı Gülümsemenin gücünü tahmin etmeye başladılar.

 

Asıl beşli de rakiplerini daha dikkatli değerlendirmeye başlamıştı.

 

Bütün gözler merkezdeki sahneye dönmüştü.

 

Qin Han yanındaki Fang Rujie'ye döndü. "O Hırsız kimin nesi?"

 

"Bilmem. Daha önce görmemiştim. Muhtemelen birkaç yıl önceki mezunlardandır. Daha önceki buluşmalara hiç katılmamıştı." Hatalı Gülümseme hiç dikkat çekmiyordu. Okuldaki eski arkadaşlarının çoğu oyunu oynadığını bile bilmiyordu.

 

Nie Yan da gereksiz sorunlardan kaçınmak için gözden uzak kalmayı tercih ediyordu. Lakin Hatalı Gülümsemenin durumu tercihten ziyade kişiliğinden kaynaklanıyordu. Mavi Rüzgar Çanının başı dara düşmese yine gizliliğini korurdu. Önceki zaman diliminde Berrak Dansçı olana kadar kimse onu bilmiyordu. Gizliliğe ne kadar önem verdiği buradan anlaşılabilirdi.

 

İzleyicilerin onun hakkında hiçbir fikri yoktu. Onların indinde büyük bir gizem perdesiyle kaplıydı.

 

Çok sayıda izleyicinin önünde son savaş başladı. Asıl beşli hemen kamuflaja girdi. Hatalı Gülümseme de gözlerinden yayılan kırmızı ışıktan sonra kamuflaja girdi.

 

Boyalı Tülbent, Ölümsüz Hergele, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk etrafa dağıldı. Her birinin Hırsızlarla savaşmak için kendi yöntemleri vardı.

 

Boyalı Tülbent asasını salladı. Gökyüzüne uçan ışık topu sahneyi aydınlığa boğdu.

 

Çok geçmeden sahne üzerinde koşuşturan siluetler ortaya çıktı. Üç Hırsız büyük bir hızla Boyalı Tülbende yaklaşıyordu.

 

"Geber!" Karanın öldürme isteği taban yaptı. Yana kayıp hançerini genişçe savurdu. Hedefi Boyalı Tülbendin başının arkasıydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr