"Uyanık Salyangozdan patronun gerçek adını ve hangi sınıfta olduğunu öğrenmeliyiz! Direkt patrona da sorabiliriz!"

"Evet, öyle yapalım!"

Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk heyecanla anlaşmaya vardılar.

"Kimseyi rahatsız etmeseniz daha iyi olur. Uyanık Salyangoz lonca yönetimiyle yeterince meşgul. Patron da muhtemelen görev falan yapıyordur."

"Pekala, yüz yüze geldiğimiz zaman sorarız o halde."

Kulüpler alım işlemini tamamladığında PvP aşaması başladı. Arenada 20 sahne ortaya çıktı. Oyuncular buralarda diledikleri gibi savaşabilirlerdi. Her sınıf birbirleriyle savaşıp güçlerini karşılaştırıyordu. Sınıflardan üçer temsilci seçiliyor ve bir takım savaşı yapılıyordu.

Ortam ateşlenmişti. Rakip kulüpler birbirlerinin boğazlarına yapışacak yer arıyordu. Mavi Rüzgar Çanındakiler de savaşmaya can atıyorlardı.

Kan İfritleri sahneye çıktılar.

Ölümsüz Hergele asasını kavradı. "Geçen sefer Kan İfritlerine karşı dokuz galibiyet, altı mağlubiyet almış ve takım savaşında kaybetmiştik. Yani hemen hemen eşittik. Bu sefer Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk da bizimle olduğuna göre onları doğduklarına pişman edebiliriz." Önceki buluşmada ekipman kalitesi düşüktü. Niuren Birliği savaş ortasında olduğundan seviyesini de yükseltememişti. Şu anda işler farklıydı. Kendini toparlayacak yeterli zamanı olduğundan Seviye 85'e ulaşmıştı. Seviye bakımından Kan İfritleriyle aynı sayılırdı. Ekipmanları da tamamen değişmişti. Beş tanesi Alt Efsanevi, geri kalanlar ise Kara Altın kademeydi. Kısacası ekipmanları oldukça etkileyiciydi. Kan İfritlerinden herhangi birini ezebilirdi.

Yalnızca onun değil, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuğun ekipmanları da yüksek kaliteliydi. Nie Yan hepsine Alt Efsanevi ve Efsanevi kademe ekipmanların konumlarını vermişti. Hal böyle olunca ellerine en az üç parça Alt Efsanevi kademe ekipman geçmişti. Bunlara Nie Yan'dan altıkları seviyeleri koşulları düşürülmüş Seviye 100 ekipmanlar da eklenince, Niuren Birliği elitlerinde başka hiçbir loncada bulunmayacak bir ekipman kalitesi görülüyordu. Yeteneklerinden bahsetmeye zaten gerek yoktu. Orada eksiği olanlar Niuren Birliğine alınmazdı. En etkileyici olanları Boyalı Tülbentti. Hem şifacı hem de PvP ustası Rahip bulmak zordu.

"Yalnız Gölge ve Monokrom neden yoklar? Onlar da gelirse takım savaşında Kan İfritlerini ezeriz!" Ölümsüz Hergele yerinde duramıyordu.

"Zindandalar. Bir dakikaya çıkmış olurlar." Boyalı Tülbent o ikisinden haber almıştı. İşleri bitmek üzereydi.

"Güzel. Ben gidip şunlarla biraz oynayayım."

"Oyna bakalım." Boyalı Tülbent gülümsüyordu. Ölümsüz Hergele yapısı gereği ele avuca sığmıyordu. Onu tutmak imkansızdı. Tabii, galibiyetle geri döneceğine inancı tamdı.

Ölümsüz Hergele sahneye çıktı. Başı dik şekilde Kan İfritleri oyuncularına parmak doğrulttu. "Adi şerefsizler. Geldim işte! Yiyorsa karşıma çıkın!"

Ölümsüz Hergelenin kibirli konuşması Kan İfritlerini sinirlendirmişti. Asıl beşli onu görmezden geliyordu. Lakin geri kalanlar yerlerinde duramıyordu. Sahneye çıkıp sözlerini ona yedirmek istiyorlardı.

"Bu sefer cidden saldırgan başladı. Kaliteli ekipmanlar bulmuş olsa gerek," dedi Mühür. Ölümsüz Hergeleye kıskanç gözlerle bakıyordu.

"Kara, ne yapacağız? Karşısına çıkalım mı?"

"Alttakilerden birkaçını gönderip gücünü tartın. Bakalım kendisine bu kadar güvenmesinin sebebi neymiş." Kara gayet sakindi. Asıl beşli harekete geçemezdi. Alttakiler de kaybettiklerinde bile Kan İfritlerine zarar veremezlerdi. En kötü durum, karşının gücünü bilmeden sahneye çıkmaktı. Dikkatli davranmayıp düşmanın tuzağına düşerler ve bunca insan önünde rezil olurlarsa Kan İfritlerinin bütün itibarı biterdi.

Bir Hırsız sahneye çıktı. Tam ağzını açmış hakaret etmeye hazırlanırken Ölümsüz Hergele asasını salladı. Dondurucu bir sis belirip Hırsızı ve sahnenin geri kalanını dondurdu. Hırsız Rüzgar Adımını etkinleştiremeden üzerine bir ateş topu geldi. Patlamayla birlikte dövüş alanının dışına uçtu.

"Kahretsin! Bu çok alçakça! Ne utanmazlık!" Kan İfritleri tarafı sürpriz saldırıya şiddetle tepki gösteriyordu.

"Millete pusu kurup sürpriz saldırı yapan siz değil misiniz? Ben sadece sizin yaptığınızı yaptım. Patronumuza beş kişi birden saldırırken utanmış mıydınız? En komik kısımsa beş kişi saldırdığınız halde başarısız olmanız. Üstelik başarısızlığınızı büyük bir başarıymış gibi sağda solda anlatıyorsunuz. Utanmazlık işte budur! Hah! Sizden daha utanmazı mı var?"

Ölümsüz Hergele zayıf noktalarından vurmuştu. Asıl beşlinin öfkeleri yüzlerine yansıdı.

Ölümsüz Hergelenin sözleri izleyicileri düşündürdü. Kan İfritleri nasıl meşhur olmuştu? Nirvana Alevine karşı neredeyse başarılı olacak suikastları sayesinde değil miydi? Lakin Ölümsüz Hergelenin dediği gibi, başarılı olsalardı bile bir kişiye karşı beş kişi saldırmışlardı. Bu sonuçtan mantık olarak beşinin değil de Nirvana Alevinin aşırı yetenekli olduğu anlaşılırdı.

Ölümsüz Hergele asıl beşliye baktı. "Çoluk çocuğu göndereceğinize karşıma çıkın. Sıkıntıdan patlıyorum. Söylediklerimde hata varsa gelip düzeltin. Kaplumbağa gibi saklanmayı bırakın!"

İzleyenler bakışlarını Kan İfritlerinin asıl beşlisine çevirdiler. Artık sahneye çıkmaktan başka seçenekleri yoktu.

Gölge sinirlendi. "Lanet olsun! Gidip şuna dersini vereceğim!" Cevap beklemeden sahneye çıktı.

Ölümsüz Hergele dünden hazırdı. İkili hemen maça başladı. Bu sırada Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk diğer sahnelerde Kan İfritleri Hırsızlarıyla savaşıyorlardı.

Niuren Birliği ve Kan İfritleri arasındaki husumet asla nihayete ermeyecekti. İkisi bir arada yaşayamazdı. Kan İfritleri Nie Yan'ı öldürmekte başarısız olsalar da Niuren Birliğinden hatırı sayılır miktarda oyuncu öldürmüşlerdi. En az 300 kişi pusularında can vermişti. Loncanın sıradan üyeleri onlara karşı koyamazdı.

Ölümsüz Hergele, Doğal İfrit ve Düşkün Çocuk doğal olarak intikam istiyorlardı.

İkili birkaç defa çarpıştığında Gölge endişelenmeye başlamıştı. Geçen seferki dövüşlerinde eşitlerdi. Lakin birkaç hafta sonrasında arada uçurum vardı. Savaş başlar başlamaz sonu gelmeyen büyülerin etkisine girmişti. Kaçınmaktan Ölümsüz Hergeleye yaklaşacak fırsatı bulamamıştı.