Bölüm 595: Hayalet Prenses İna ile Karşılaşmak

avatar
1749 63

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 595: Hayalet Prenses İna ile Karşılaşmak


 

Usta sınıfa atladığı anda beceri kavramı tepetaklak olacaktı.

 

Nie Yan'ın önceki hayatında temas etmediği yepyeni bir alemdi burası. Azat Modunun açıklamasına baktı.

 

Azat Modu

Açıklama: Kullanıcının bütün aktif becerilerini özgürlük becerisine çevirir. Becerilerdeki bütün hareket kısıtlamaları kalkar. Saldırı özelliklerine sahiptir.

Süre: 20 dakika

Bekleme Süresi: 1 gün

 

"Bütün aktif becerileri özgürlük becerine mi çevirir?" Nie Yan'ın nefesi kesildi. "Bu çılgınlık! Ama hareket kısıtlarının kaldırılması ve saldırı özelliklerine sahip olması ne demek?"

 

Nie Yan bir süre düşündü. Kafası karışmıştı. Anlaşılan Azat Modunun etkilerini bizzat tecrübe etmeliydi. Tahminlerle cevaba ulaşacak hali yoktu.

 

"Berrak Dansçı olduğum zaman görürüm." Azat Modu beceri kitabını çantasına attı. Girdiği onca tehlikeye değmişti.

 

Odada başka bir şey bulamayınca dışarı çıktı. Lafus ve Küçük Altınla birlikte mezarın derinlerine devam etti.

 

İlerledikçe öldürdüğü Karanlık Kızların sayısı, mezarın ne denli büyük olduğunu anlamasını sağlamıştı. Dolambaçlı yollar labirent gibilerdi. Bir koridorun sonuna vardığında taş bir kapıyla karşılaştı. Girişin yanına çirkin suratlı kocaman bir şeytan heykeli konulmuştu.

 

Kapı tek kişinin geçebileceği genişlikte aralanmıştı. Nie Yan içeri baktığında kan kırmızısı cübbeler giyen 20 insansı yaratığı dolaşırken gördü. Bunlar Karanlık Kız değillerdi. İçeri paldır küldür dalmak akıllıca olmazdı. Küçük Altın ile Lafus'a beklemede kalmalarını emredip gizlice yaklaştı.

 

Yaratıklardan bir tanesini inceledi. Üstün Sezi!

 

Kurbanlık Kan Kızı (Elit): Seviye 120

Sağlık: 500.000 / 500.000

 

Bunlar Elitlerdi! Hem de 20 tane birden toplanmıştı. Nie Yan bunca yaratıkla baş edemezdi.

 

Kurbanlık Kan Kızları, Karanlık Kızlara benzemezdi. 20 tane Seviye 120 Elit aynı anda saldırdığında Küçük Altın da Lafus da ezilirdi.

 

Yaratıklar girişi koruyorlardı. Etrafta dolaşırlarken bile aralarındaki mesafe iki metreyi geçmiyordu.

 

Küçük Altın ve Lafus buradan geçemezdi. Lakin Nie Yan farklıydı.

 

Bir süre düşündükten sonra Küçük Altını gönderip Lafus'un sözleşmesini iptal etti. Yaklaşık dört saattir Lafus ile birlikteydi. Ücret en yakın saate yuvarlandığından 80.000 altın ücret ödemesi gerekmişti. Bu hakikaten korkunç bir miktardı.

 

Topladığı bütün sıradan ganimeti sattığında en fazla 60.000 altın elde edecekti. Ancak Azat Modunu elde ettiği için bu kaybı önemsemiyordu. Gölge Dansçısı becerilerine fiyat biçilemezdi. Pazarda bu kitaplar asla bulunmazdı.

 

Lafus'a ödediği paraya değmişti. Öyle güçlü bir Şövalye daha azını hak etmezdi.

 

Nie Yan'ın aklına bir cinlik geldi. "Hehe... İlahi Muhafızlarla savaşırken de Lafus'u çağırsam mı? Yüzlerinde belirecek bakışı hayal edebiliyorum."

 

Nie Yan çantasını kontrol etti. Beş tane Belirsiz Işınlanma Parşömeni kalmıştı. Tehlike anında kaçışı kolaydı.

 

Niuren Birliğinin elinde yeterli sayıda Belirsiz Işınlanma Parşömeni yoktu. Lakin Guo Huai her zaman bir miktar parşömeni özel olarak Nie Yan'a ayırıyordu. Neticede loncanın en önemli direği oydu.

 

Nie Yan Palet Yüzüğünü takıp duvarlara tırmanmaya başladı. Kapının tepesine vardığında açıklıktan içeri girdi.

 

Palet Yüzüğü yaratıkların etrafından dolaşmada benzersizdi. Daha önce etkinliği defalarca kanıtlanmıştı.

 

Nie Yan içeri sızdığında etrafa bakındı. Geniş bir salon içerisindeydi. Tam ortada Firavun Brannigan'a benzeyen altı metre uzunluğunda bir heykel duruyordu. Elleri birleşik halde ileri uzatılmıştı. Gümüş renkli bir zırh avuçları üzerinde süzülüyordu. Bilinmeyen bir malzemeden yapılan zırh, etraftaki meşalelerin ışığıyla gümüş renginde parlıyordu.

 

Nie Yan'ın çantasındaki Kutsal Taş daha bir parlaklaşmıştı.

 

"Buldum! Despot Abak Setinin zırhı!"

 

Dikilitaşlar her iki tarafta salon boyunca uzanıyordu. Duvarlara mumlar asılmıştı. Titrek ışıklar ve gölgeler ortama gizem katıyordu.

 

"Garip, burada hiç yaratık yok. Korumasız mı yoksa?!" Nie Yan şaşırmıştı. Burnuna şüpheli kokular geliyordu. Aşağı inmeye cüret edemedi. Duvar boyunca ilerlemeye devam etti.

 

Çok geçmeden siyah kıyafetli bir insansı yaratık sütunların ardında belirdi. Salonun ortasındaki kırmızı halının etrafında dolaşıyordu.

 

Nie Yan gördüğü tanıdık figür karşısında afallamıştı. Bu Hayalet Prenses İna'ydı!

 

Hayalet Prenses İna öldükten 30 gün sonra yeniden doğuyordu. Her ölümünde daha güçlü yeniden doğuyordu ve durmadan Nie Yan'ın elindeki Abak'ın Mühür Eldivenlerini arıyordu.

 

Zamana bakıldığında, bir keşif takımı tarafından öldürüleli 30 gün olmuştu.

 

Nie Yan İna'nın ne kadar güçlendiğini merak ediyordu.

 

Sürekli takip edilmek hoş bir duygu değildi. Zırhı aldığı anda Belirsiz Işınlanma Parşömeni ile uzaklaşacaktı.

 

Nie Yan bir süre düşündü. Zihninde İna'nın haberi olmadan zırhı alabileceği bir plan tasarladı.

 

Heykel en yakın duvara 10 metre uzaklıktaydı.

 

Nie Yan o tarafa doğru hareket etti.

 

Hayalet Prenses İna bir şey hissetmiş gibi Nie Yan'ın olduğu tarafa döndü.

 

Nie Yan olduğu yerde durdu. Kılını bile kıpırdatmıyordu. Gizlenme ve Kamuflaj artırıcı becerilerini etkinleştirdi.

 

İna'nın bakışları birkaç defa üzerinden geçtiği halde Nie Yan'ı tespit edemedi. Haliyle İna, eski pasif haline geri döndü.

 

Nie Yan zırha doğru ilerleyişini sürdürüyordu. 10 metre kala sağ el ve ayağını duvara sabitledi. Ardından sol elini uzatıp nişan aldı ve İpek Eğirici Yüzükten ağ fırlattı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr