Bölüm 590: Despot Abak Setinin Başka Bir Parçası

avatar
1864 60

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 590: Despot Abak Setinin Başka Bir Parçası


 

Xia Tianyu, Fei Zhe ve Xu Yan Nie Yan'a yakın duruyorlardı. Birbirlerini arkadaş olarak eşit statüde görüyor olsalar da, Nie Yan'ın grup içindeki sözleri ağırlık kazanmıştı.

 

Dövüşten sonra herkes sınıfa döndü. Okuldan birkaç kişi olayı incelemekle görevlendirilmişti. Nie Yan sorunla karşılaşmazken, Zheng Xu'nun ceza alacağı kesindi.

 

Bir kişi eksik olduğu halde sınıftaki kimse eksiklik hissetmiyordu. Her şey normal akışındaydı. Tek fark insanların Nie Yan hakkındaki görüşleriydi.

 

...

 

Xiao Yu okul içindeki bir konferans salonundaydı. Komuta fakültesindeki bağlantılarından bir video gelmişti.

 

Göksel Krallar 26 kişiden oluşsalar da çok sayıda dış bağlantıya sahiplerdi. Okul içinde elleri her yere uzanırdı. Burada onlardan habersiz kuş uçmazdı.

 

Xiao Yu videoyu izledikten sonra ürperdi. Nie Yan tahmin ettiğinden de güçlüydü. Geçen seferki testinde sağlam temelleri ve gelişmiş bir vücudu olduğunu kanıtlamıştı. Ancak dövüş kabiliyetine dair bir şey göstermemişti. Dövüş yetenekleri yalnızca tecrübeyle gelişirdi. Birinci ve ikinci sınıflar genelde vücutlarını geliştirmeye odaklanırlardı. Üçüncü sınıftan itibaren ise dövüş kabiliyetlerini artırırlardı. Bir yıl sıkı çalışma sonrası sonuç almaya başlarlardı. Nie Yan gibi yüksek kabiliyet sahibi kişilerin gelişimi hızlı olurdu.

 

Xiao Yu ilk yıl oluşunu düşünerek Nie Yan'ın dövüş yeteneklerinin yetersiz olduğuna inanıyordu. Lakin videoyu izledikten sonra inancı yıkılmıştı. Nie Yan deneyimli bir dövüşçünün yeteneğini sergiliyordu. Saldırıları acımasız ve kararlıydı. Stili orduda öğretilene benziyordu. Xiao Yu'nun tahminine göre Nie Yan ile dövüştüğünde Lei Su'nun bile %30'dan az şansı vardı.

 

Nie Yan gibisini bulmak zordu. Daha birinci sınıfken bu güçteyse gelecekte ne kadar güçlenecekti?

 

"Lei Su bu videoyla ilgilenecektir." Xiao Yu gülümsüyordu. Lei Su'ya kendi ilacından tattırma düşüncesi hoşuna gitmişti.

 

O anda kapı açıldı. Lei Su parmaklarını çıtlatarak içeri girdi. Xiao Yu'ya köşeye sıkışmış fareye bakar gibi bakıyordu.

 

"Xiao Yu, neden geldiğimi biliyorsun değil mi?"

 

"Lei Su, iyi insan lafının üstüne gelirmiş. Şunu izlemen gerek. Beğeneceğine eminim."

 

"Kurtulabileceğini mi sanıyorsun? Göstereceğin şeyle ilgilenmiyorum. O kayıtları teslim edeceksin. Yoksa sonuçlarını biliyorsun."

 

"Tamam tamam, vereceğim. Ama daha sonra. Önce şunu izle." Xiao Yu telefonunu fırlattı.

 

Lei Su telefonu yakaladı. Xiao Yu'nun ne göstermek istediğini merak ediyordu. Video başladığında gözlerini telefondan ayıramaz olmuştu. "Vay anasını! Kim olduğunu iyice araştırdın mı? Suikastçı veya paralı asker olmasın?"

 

"Araştırmaz olur muyum? Verilere göre öyle bir tecrübesi yok. Babası eski askermiş. Muhtemelen ondan bir şeyler öğrenmiştir. Ancak babası zamanında Zirve Askeri Akademisinin minimum şartlarını bile sağlayamamış. Bir şey daha var. Etrafında gezinen tehlikeli kişiler buldum. Süngü'yü duymuş muydun?"

 

"Süngü mü?" Lei Su şok oldu. Süngü ismi paralı askerler arasında en meşhurlardandı. Lei Su bu bıçak sırtında yaşayan insanlara saygı duyardı.

 

"Süngü onun koruması. Nie Yan denen velet gerçekten inanılmaz. Süngü gibi birine bile söz geçirebiliyor." Nie Yan'ı araştırdıkça merakı büyüyordu. Acaba gerçekte nasıl biriydi?

 

Video bittiğinde Lei Su iç çekti.

 

"Ee, onu yenebileceğini düşünüyor musun?" diye sordu Xiao Yu.

 

"Şansım %30'un altında." Ciddi bir dövüşte şansı daha da düşebilirdi.

 

"Ben de öyle tahmin etmiştim."

 

"Ben böyle birini görmedim. Saldırıları aşırı şiddetli. Hala kendini tuttuğuna eminim. Tüm gücünü kullansaydı Zheng Xu 10 saniyede ölürdü. Dövüşmek değil, öldürmek üzerine eğitim almış. Bizim sporlarda öğrendiğimiz teknikler daha çok gösteriş içindir." Ölümcül teknikler yalnızca orduda, paralı asker ve suikast kuruluşlarında öğrenilebilirdi.

 

"Videoyu General Yuntian'a gönderelim. Eminim Qin Han ve Nie Yan arasında seçim yaparlarken bunu da değerlendireceklerdir."

 

"Ne zaman resmi olarak Göksel Krallara davet edeceğiz?" Xiao Yu cevapladı.

 

"Büyüklerden haber bekliyoruz. Qin Han ile Nie Yan arasındaki çatışma eninde sonunda bitecektir." Sıra dışı bir şey yaşanmadıkça Nie Yan seçilecekti.

 

Kader kiminin beklentilerini boşa çıkarırdı. Qin Han hala Göksel Krallara nasıl katılacağını düşünerek kafa patlatıyordu. Bu sırada Göksel Krallar Nie Yan'ı seçmeyi düşünüyorlardı. Qin Han onun yolunda küçük bir engeldi sadece.

 

...

 

Nie Yan öğle yemeğini Xie Yao ile birlikte yedi. Öğleden sonra dövüşün temelleri adlı tek bir ders kalmıştı. Saat üçte gün sona erdi.

 

"Nie Yan, nerede yaşıyorsun? Birlikte yürüyelim," dedi Xu Yan.

 

"Evet, birlikte gidelim!" Xia Tianyu da lafa atladı.

 

Fei Zhe sessizdi. Ancak diğer ikisi Nie Yan'ı takip ediyorsa o da ederdi.

 

"Üzgünüm beyler. Biraz işim var. Gelecek sefere." Nie Yan basit bir sebep sundu. Eve Xie Yao ile birlikte gidecekti.

 

Arkadaşlarına veda edip ayrıldı. Köşeyi döndüğünde artık görünmüyordu.

 

"Gerçekten kalpsiz çıktı. Tek başına gidiyor." Üçü birlikte yürüyordu.

 

"Eminim sevgilisine bakıyordur. Jiang Yingyu sevgilisi bence, siz ne diyorsunuz? Ah, hain! Sap arkadaşlarını bırakıp kızlarla takılıyor."

 

"Takip edip kendimiz görelim mi?" Xia Tianyu pis pis sırıttı. "Şüpheli bir şeyler dönüyor!"

 

Kısa süren tartışma sonucu takibe karar verdiler. Birkaç dakika sonra Nie Yan'ı bir kızla buluşurken yakaladılar. İkisi birlikte okuldan çıkıyordu.

 

Xu Yan diğer ikisine baktı. "Hey! O Jiang Yingyu değildi!"

 

"İkincisi mi yoksa? Belki birden fazla sevgilisi vardır!"

 

"Sanırım o Xie Yao'ydu!" dedi Xu Yan.

 

"Xie Yao? Yönetim fakültesinin çiçeği mi?" Xia Tianyu şaşkındı. Birinci sınıflar içinde birkaç tanesi güzellikleriyle tanınıyordu. Xie Yao da onlardandı. Çoğuna göre Jiang Yingyu'dan üstündü. Ancak Xie Yao dikkat çekmemeye özen gösterdiğinden ve halihazırda sevgilisi olduğundan insanlar onun hakkında pek konuşmuyorlardı. "Ah, pislik herif! Geçmiş hayatında ne yapıyordu da kadınlarla arası bu kadar iyi oldu? Bir koluna Xie Yao'yu, diğerine Jiang Yingyu'yu takmış! Lanet olsun! Azıcık da bize bırak!"

 

"Belki yanlış anlıyoruz. Sanırım sadece Xie Yao ile ilişkisi var. Jiang Yingyu sevgilisi değil." Nie Yan ve Xie Yao'nun sıkı fıkı halleri Fei Zhe'ye bunları düşündürtmüştü. Eğer gerçekler onun dedikleriyle örtüşüyorsa Nie Yan'ın davranışları anlam kazanıyordu.

 

"Nie Yan veledi. Xie Yao'nun yanında sevgi dolu. Jiang Yingyu da ona aşık! Nefret ediyorum ondan! Neden benim böyle bir hayatım yok?!" Xu Yan şikayetlenip duruyordu.

 

"Bence Nie Yan ile Xie Yao iyi bir çift. O kadar kıskanıyorsan Nie Yan'la dövüşmeyi deneyebilirsin."

 

Xu Yan bu sözler üzerine söylenmesi bıraktı. Nie Yan'la dövüşmek mi? Kalsın! Hayatıyla alakalı planları vardı!

 

"Xie Yao'yu nasıl tavladığını öğrenmek için Nie Yan'ı köşeye çekmeliyiz. Belki bize de birkaç numara öğretir de sap hayatımıza neşe gelir."

 

Xu Yan bu fikri pek beğenmişti. "Evet! Kesinlikle çekelim!"

 

Onlar muhabbet ederlerken Nie Yan ve Xie Yao okuldan çıktılar.

 

"Duyduğuma göre yarın okulun tamamı için bir buluşma ayarlanmış. Niuren Birliği üyelerinden de katılanlar olacak. İlgini çekiyor mu?" diye sordu Xie Yao.

 

"Evet. Zaman bulursam katılacağım." Nie Yan da buluşmaları merak ediyordu. Yalnızca uzaktan gözlem için katılacaktı. Nirvana Alevi olduğu güçlü kişilerce biliniyordu. Onlar dışında kimse onun oyundaki adını bilmiyordu. Dikkat çekmemesi mümkünse öyle yapacaktı. Zirve Askeri Akademisindeki her öğrenci ve öğretmenin dikkatini üzerine çekmek istemezdi. Nirvana Alevi ismi fazla meşhurdu. Öyle bir ilgi istemiyordu.

 

Okuldan çıkınca durağa geçtiler. Şehre gidip eve dönmeden önceki birkaç saati orada geçirdiler.

 

İnanç sunucularının açılma zamanı gelmek üzereydi.

 

İkili hızlıca yemeklerini yedi ve kapsüle girdi.

 

Nie Yan Kalor'da idi. Bütün dikkatini kasılmaya verirse bugün Seviye 100 olabilirdi. Ardından Berrak Dansçı sınıf atlama görevine hazırlanabilirdi.

 

Sarf malzemelerini topladıktan sonra Kara Kanat Ejderhasının sırtında yola çıktı. Dün kaldığı yerden devam ederek Lord avlayacaktı.

 

Öldürdüğü çoğu patron yeniden doğmuştu. İlk olarak Wendigonun doğduğu yere gitti.

 

Önceki günden kazandığı bilgi ve tecrübe sayesinde bugünkü dövüşleri rahat geçiyordu.

 

Beş saat aralıksız kasıldığında tecrübe çubuğu %62'ye kadar dolmuştu. Beklediğinden daha hızlı ilerliyordu.

 

Kara Kanat Ejderhasının üzerinde uçarken aşağıdaki dağları izliyordu. Rüzgar dağları örten sisi sürüklüyordu. Bu bölgenin sonunda Lord sınıf Kabile Şefi bulunuyordu. Sıradaki hedef oydu.

 

Nie Yan sis denizi üzerinde uçarken çantasındaki Kutsal Taşın hafiften parlamaya başladığını gördü.

 

"Burada Despot Abak Setinin bir parçası mı var?" Nie Yan birden heyecanlandı.

 

Kara Kanat Ejderhasına havada daire çizdirdikten sonra aşağı inip kontrol etmeye karar verdi. Despot Abak Seti muhtemelen son set ekipmanları olacaktı. Biraz uğraşıp yeni bir parça elde etmeye değerdi.

 

Kara Kanat Ejderhası sis denizine doğru alçaldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr