Bölüm 582: Mühür Kayıtları

İzmarit kılıcını indirin Zehirli Akrep Kralı devirdi. Zehirli Bulut bir kez daha engellenmişti.

Akrep kulak tırmalayıcı bir çığlık attı. Vücudunu dengeleyip İzmarit üzerine seri saldırılar gönderdi. İzmarit dalgaların önündeki kaya gibi saldırılara direndi.

Takımına beş saniye daha kazandırmıştı. Zehirli Akrep Kral yeniden zehir toplamak zorundaydı. Karnı şişmeye başladı.

Bu sırada canı %6'ya kadar düşmüştü.

Cehennem İnfazı!

Iska!

"Öldü ölecek. Ha gayret!" Yaratığı bir an önce öldürmek zorundalardı. Güçlü kitle kontrol becerileri kullanamayacaklarından, Zehirli Duman salındığı anda yaratığın canı dolacaktı.

Bu olursa takımın işi biterdi.

Başarısızlık kabul edilemezdi!

Nie Yan beceri çubuğuna baktı. Çoğu becerisi bekleme süresindeydi. Burası Düşler Ülkesi değildi. Sahip olduğu kitle kontrol becerilerinin bekleme süreleri hayli uzundu. Tek yapabileceği temel saldırılarla hasar vermekti.

Zehirli Akrep Kral duman püskürtmek üzereyken Kılıç Parıltısının kalkanından yayılan aura dev bir enerji yapısı oluşturdu.

Boyutsal Ruh Kalkanı!

Kılıç Parıltısı kalkanını yaratığın ağzına geçirdi.

Yaratık çığlık atarak geri çekildi.

Boyutsal Ruh Kalkanı bir Gelişmiş Beceriydi. Üç gün bekleme süresine sahipti. Pek işe yarar gibi durmasa da bütün becerileri sekteye uğratabilirdi. Patron dövüşlerinde Kılıç Parıltısının en güvendiği becerisi buydu.

"Elimde bir şey kalmadı. Zayıf becerilerin hiç etkisi olmuyor." Kılıç Parıltısı acı acı güldü.

Boyutsal Ruh Kalkanı takıma üç saniye kazandırmıştı.

Kullanılabilecek bütün beceriler kullanılmış, bütün kaynaklar tüketilmişti. İnfaz becerileri de işe yaramıyordu. Seviye farkı becerilerin başarı ihtimallerini düşürüyordu.

Zehirli Akrep Kralın canı %3'e düştü. Azıcık bir şey kalmıştı. O anda kabuğu kırmızıya döndü. Büyüler aralıksız yağdığı halde canı yükseliyordu.

Takımların hasar çıktıları düşükse bu gibi durumlar yaşanabilirdi. Yaratığın aldığı hasar, can yenilemesine yetişemiyordu.

"Herkes alan etkili büyülerini kullansın!"

"Kendi adamlarımız da isabet alacak!"

"Önemli değil! Dediğimi yapın!" Ön saftakiler savaştan sonra diriltilebilirlerdi. Ancak Zehirli Akrep Kralı öldüremezlerse bütün takım ölecekti.

Genç Yedi asasını kaldırıp büyü sözlerini okudu. Bulutları delen bir ışık sütunu akrebin üzerine düşmüştü. Işığın değdiği yerdeki kabuktan beyaz dumanlar yükseliyordu.

-10.500

-10.500

-10.500

...

Genç Yedinin İlahi Arındırması habis yaratıklar için ölümcüldü.

Kısa süre içinde alan etkili büyüler yaratığın üzerine yağmaya başlamıştı. Ön saftaki Savaşçılar anında can verdiler. Şiddetli büyü saldırısı yaratığa diz çöktürmüştü.

Kılıç Parıltısı ile İzmarit geri çekildi.

"Öldürün şunu!"

"Devam edin millet!"

Alan etkili büyüler sayesinde Zehirli Akrep Kralın canı yeniden azalıyordu.

Sadece %2 canı kalmıştı!

Büyü yağmuru altında hareket etmeye çalışıyordu.

"Savaşçılar, Şövalyeleri ileri! Kaçmasına izin vermeyin!" Nie Yan bağırdığında

Savaşçılar ve Şövalyeler koşarak yaratığın üzerine atıldılar. Vücutlarını siper ederek yaratığın alan etkili büyülerden kaçmasını engelliyorlardı. Kılıç Parıltısı ve İzmarit de hücuma katılmıştı. Tereddüt etmeden kardeşleriyle aynı kadere gitmişlerdi.

Bu hayati anda akrebi bir an bile oyalasalar kardı.

Zehirli Akrep Kral ölmek üzereyken siyah renkli dumanını püskürtmeyi başarmıştı. Canı hızla doluyordu.

"Eyvah!" Nie Yan telaşa kapıldı. Beceri çubuğuna baktı. Sırt Kıranın bekleme süresi dolmuştu!

Tanrının Yargıcı!

Nie Yan'ın vücudu altın bir bariyerle sarıldı. Titrek Vuruş kullanarak onlarca metreyi bir anda geçip alan etkili büyü yağmurunun içine daldı. Akrebin arkasına kadar koşup Sırt Kıran ile hamlesini yaptı. Zehirli duman engellenmişti!

Yaratık sakatlık etkisindeydi.

Neyse ki çok fazla zehirli duman püskürtememişti. Püskürttüğü kısım da Şövalye ve Rahipler tarafından arındırıldı.

"Akrebi hemen öldürmezsek yine aynı şeyi yapacak!" Nie Yan Hayalet Suikastı ve ardından Ters Hain Bıçak ile saldırdı.

-11.863

-12.146

Zehirli Akrep Kralın canı azalıyordu.

Büyücüler bir an bile saldırıyı kesmemişlerdi. Alan etkili büyüleri yağmur gibi yağıyordu. Nie Yan alev denizinin içindeydi. Etrafı tam göremediğinden sezgilerine dayanarak saldırıyordu.

Yaratığın ne kadar canı kaldığından emin değildi. Tek yapabildiği aralıksız saldırmaktı.

Tang Yao yeni bir büyü hazırladı. Yaratığın vücudundan daha iri bir ateş topu gökyüzünde toplandı. Yere sertçe çarpan ateş topu şiddetle patladı.

-32.941

Keşif ekibindeki çoğu kişinin üzerinden beyaz bir ışık yükseldi. Seviye atlamışlardı.

"Öldü mü?"

"Kazandık! Bildirimlere bakın!"

Zehirli Akrep Kral öldüğünde var güçleriyle çalışan oyuncular yorgunluktan yere yıkıldılar.

"Patron! Yaratık öldü!"

Nie Yan hızla ateşlerin içinden çıktı.

Büyücüler de saldırılarını kestiler. Birkaç saniye sonra büyülerin etkileri geçmişti. Akrebin cesedi yanıp kararmıştı.

Geriye bir katliam manzarası kalmıştı. 400 kadar ceset yaratığın etrafında yatıyordu. Savaşçılardan hayatta olan yoktu. Sadece birkaç Şövalye ve Hırsızlar yaşıyorlardı. Neredeyse bütün yakın dövüş sınıfları ölmüştü. Zehirli Akrep Kral alan etkili büyülerden kurtulsaydı bütün takım ölecekti. Neyse ki ön safların fedakarlığı sayesinde bu durum yaşanmamıştı.

Takım sevinç çığlıkları ile zaferi kutluyordu.

Nie Yan da rahatlamıştı. Yaratığın cesedine gidip düşenleri topladı.

"Rahipler ölenleri diriltsin. Geri kalanlar dinlenip güçlerini toplasın." Zehirli Akrep Kraldan üç parça ekipman, iki mücevher, iki de görev eşyası düşmüştü. Çok sayıda eşya elde etmişlerdi. Ganimet güzeldi.

Nie Yan eşyalara baktı. Ekipmanların ikisi Seviye 100 üzeriydi. Biri 3.000 saldırı gücüne sahip Kara Altın kademe büyük kılıçtı. Uygun mücevherlerle olağanüstü bir silaha dönüşebilirdi. Diğeri ise büyü gücünü ciddi oranda artıran Kara Altın kademe bir cübbeydi. Üçüncü parça Bariyer Yüzüğü adlı özel eşyaydı. Kullanıcısını bir büyü kalkanıyla korumaya yarıyordu. Nie Yan'ın yeterince yüzüğü vardı. Böyle bir eşya Dövüşçülere daha uygundu.

Ekipmanlar ilgisini çekmemişti. Lakin mücevherlere bakıp da bir tanesinin yeşil rengini gördüğünde aklı başından gitti.

Yakından inceleyip mücevherin Hayat Zümrüdü olduğunu doğruladı.

Böylece bir tane daha Dilek Kolyesi üretebilirdi!

İki tane de görev eşyası düşmüştü. Bunlardan biri Kılıç Parıltısı ve ekibinin aradığı grifon kafesi üretim şemasıydı. Diğeri ise eski püskü bir parşömendi. Üzeri kir tutmuştu. Parşömene tuhaf mühürler karalanmıştı. Nie Yan bu lisanı tanımıyordu.

Parşömen sıradan bir yerde bulunsa çöp muamelesi görürdü. Ancak Seviye 110 Lorddan düştüğüne göre önemli bir şey olmalıydı.

Alexia'nın Mühür Kayıtlarını elde ettiniz.

Bu eşya elinde bulunduğu oyuncuya bağlıdır. Başka bir ipucu görünmüyordu. Nie Yan şimdilik parşömeni bir kenara bıraktı. Üzerindeki yazıları Kalor Kütüphanesine gidip incelemesi gerekecekti.

Parşömenle birlikte Hayat Zümrüdünü de çantasına attı. Diğer eşyaların paylaşımını ekibe bıraktı.

Ayrıca her oyuncuyu liyakat puanıyla ödüllendirdi.

Büyücüler oturup canlarını ve manalarını dolduruyorlardı. Rahipler de ölenleri diriltiyordu. Kılıç Parıltısı ve diğerleri diriltildiğinde Nie Yan'ın etrafına üşüştüler.

"Boğucu Vuruş ve diğer becerilerin nasıl bu kadar güçlendi? Beceri eğitimin iyi geçti herhalde." Nie Yan'ın Seviye 110 Lordu uzun süre kontrol altına alabilmesi etkileyiciydi.

Güneş, Dünyanın Kralı ve diğerleri Nie Yan'ın vereceği cevabı bekliyordu. Kendileri de Hırsız olduğundan Nie Yan'ın güç sırrını merak ediyorlardı.

Nie Yan güldü. "Boğucu Vuruşu Seviye 8'e yükselttim." Arkadaşlarından sır saklayacak değildi.

Etraftakilerin nutku tutulmuştu. Seviye 8 becerinin ne anlama geldiğini biliyorlardı. Normalde Boğucu Vuruş gibi bir beceriyi o seviyeye yükseltmek en az bir yıl sürerdi.

Herkes şaşkınlık içinde birbirine bakıyordu. Seviye 8'de Boğucu Vuruşun böyle güçlü etkilere sahip olmasında şaşılacak bir şey yoktu!