Bölüm 576: Savaş Ganimetlerinin Paylaşılması

avatar
1823 68

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 576: Savaş Ganimetlerinin Paylaşılması



Bölüm 576: Savaş Ganimetlerinin Paylaşılması

 

Güçlü uçan binekler dahi Zırhlı Buz Mancınıklarının ateş gücüne karşı etkisiz kalmışlardı. Aralarında mesafe varken mancınıklardan kaçınabilirlerdi. Lakin arada 20 metre mesafe kalmışken en güçlü uçan binek bile 7-8 gülleyle düşerdi.

 

Yükselen Melek aşağı baktı. İzmaritin emriyle etkisiz hale getirilen Zırhlı Buz Mancınıkları kaldırıldı. Kalan mancınıklar bir araya getirilip yeniden atışa hazırlandı.

 

Taş Yaran ve diğerleri, biraz önceki bombardımanı hatırladıklarında ürperdiler. Tam 6 tane uçan binek öldürülmüştü. Bu ne korkunç bir ateş gücüydü!

 

Artık Zırhlı Buz Mancınıklarına saldıracak cesaretleri kalmamıştı.

 

"Patron, ne yapacağız?"

 

Yükselen Melek meydana baktı. Büyücü İttifakının mağlubiyeti önlenemezdi. Dev orduları Niuren Birliği tarafından hızla yok ediliyordu. Onca adamdan geriye sadece üçte birlik kısım kalmıştı. Çok sayıda Büyücü İttifakı oyuncusu da umutsuzluğa kapılıp kaçmıştı.

 

Oyuncular büyük gruplar halinde loncadan ayrılıyorlardı. Çılgın Büyü istese de ayrılan herkesle ilgilenemezdi. Ondan adaletsizlik gören oyuncular da loncayı terk ediyorlardı. Loncanın ayakta kalmasının Edgarton Kalesinin düşmemesine bağlı olduğunu anlıyorlardı. Geleceği olmayan bir loncada kalmaktansa güçlü bir loncaya iltica etmek işlerine geliyordu.

 

Savaş kaybetmenin korkulacak yanı yoktu. Ölenler tekrar dirilip ekipmanlarını yeniden toplayabilirlerdi. İnsanlar kaldığı sürece loncalar küllerinden doğabilirdi. Fakat oyuncular loncayı terk ederse loncanın akıbeti tehlikeye girerdi. İşte o zaman çöküş kaçınılmaz olurdu.

 

Büyücü İttifakı oyuncuları savaşma isteklerini kaybetmişlerdi. Dört bir yana doğru kaçıyorlardı. Arkada kalanlar da düşmana karşı koyamıyorlardı. Niuren Birliği hepsini teker teker kılıçtan geçiriyordu.

 

Edgarton Kalesi surları Niuren Birliği oyuncularına geçmişti. Önlerine çıkanı eziyor, düşmanlarını surlardan aşağı atıyorlardı. En öndeki 30 Niuren Birliği Savaşçısı adım adım ilerliyordu. Şiddetli bir direnişle karşılaşmışlardı. Son düşman oyuncularının kaçacak yeri kalmadığından düşmanla birlikte ölmeye niyetlilerdi. Niuren Birliği ağır kayıplar veriyordu.

 

İlahi Parlak Kutsama!

 

Parlak bir ışık gökyüzünden inip etraftaki 300 Niuren Birliği oyuncusunu sardı. Oyuncuların statüleriyle birlikte sağlık ve manaları da yükselmişti.

 

"Ananı avradını! Statülerim %70 arttı!"

 

"Ne güçlü bir kutsama!"

 

Niuren Birliği oyuncuları aşırı heyecanlanmışlardı.

 

O anda gök karardı ve soğuk bir rüzgar esti.

 

Şeytani Lanet!

 

Dev bir şeytanın görüntüsü ortada belirdi. Ürkütücü gülüşüyle oyuncuların kulaklarını tırmalayan bir ses çıkardı. Büyücü İttifakı oyuncuları korku içinde şeytana bakıyorlardı.

 

10 saniye sonra şeytan kayboldu. Büyücü İttifakı oyuncuları, güçlerinin çekildiğini hissediyorlardı.

 

Birisi durum penceresini açtı. Statüleri %70 düşmüştü!

 

"Rahipler, çabuk Kovucu kullanın!"

 

"Kullanamıyoruz! Lanet çok yüksek seviyeli! Süresinin bitmesini beklemek zorundayız!"

 

Bir tarafın statüleri %70 artmış, diğer tarafın statüleri ise %70 azalmıştı. Arada uçurum gibi bir fark oluşmuştu. Niuren Birliği Savaşçıları tek darbede düşmanlarını öldürüyorlardı. İlk defa böyle bir şey tecrübe ediyorlardı. Kalın zırhlı Savaşçılar, en az Büyücüler kadar zayıflardı.

 

"Bu ne güzel bir şeymiş!"

 

Niuren Birliği Savaşçıları tek taraflı bir katliam başlatmıştı.

 

Kutsama ve lanetin etkisi, ister istemez uygulayıcıları aramalarına sebep olmuştu. Bu iki beceri hakikaten inanılmazdı.

 

Uygulayıcıları da Kara Cennet ve Kara Cehennemdi. İkilinin kombinasyonu ortaya akıl almaz bir sonuç çıkarmıştı.

 

Büyücü İttifakının son demlerinde olduğunu gören Kara Cehennem asasını indirip yanındaki Kara Cennete döndü. "Gidip yakından bakalım."

 

İkili merdivenlerden indiğinde Niuren Birliği oyuncuları onlara yol veriyorlardı.

 

Edgarton Kalesindeki Büyücü İttifakı oyuncuları öldürülmüş veya kovulmuştu. Çılgın Büyü ve İlahi Alevden eser yoktu.

 

Çok geçmeden haberler lonca sohbetinde yayıldı. Edgarton Kalesi düşmüştü. Niuren Birliğinde bayram havası hakimdi. Bu zaferle birlikte Zümrüt İmparatorluğundaki düşmanları eksilmişti. Geriye kalan tek büyük lonca İlahi Muhafızlardı.

 

Büyücü İttifakına desteğe gelen İlahi Muhafızlar oyuncuları acı içinde ayrılıyorlardı.

 

Yükselen Meleğin hava birliği de bir süre etrafta dolaştıktan sonra geri dönmüştü.

 

Kılıç Parıltısı surlara çıkıp meydana baktı. Kalenin dışı göz alabildiğince cesetlerle kaplıydı. Niuren Birliği oyuncuları yerdeki bütün ekipmanları toplamışlardı. Milyonlarca altın değerinde ekipman elde etmişlerdi.

 

Kılıç Parıltısı Nie Yan'a mesaj attı. Edgarton Kalesini aldık. Şimdi ne yapacağız?

 

Önlerinde iki seçenek duruyordu. Birincisi kaleyi yerle bir etmek ve diğer kalelere yaptıkları gibi bölgeyi terk etmekti. Diğer seçenek ise bir ordu konuşlandırıp kaleyi üs haline getirmekti.

 

Nie Yan bir süre düşündü. Orduyu bölmek güçlerini azaltacaktı. Lakin Edgarton Kalesini yıkmak daha büyük kayıptı. Neticede burası bir Orta Kaleydi. Dünya Grubu kaleyi düzgünce geliştirirse inanılmaz kazançlar elde edebilirlerdi. Bu kazancı elinin tersiyle itemezdi.

 

Edgarton Kalesini baştan inşa edin. Kaleyi iyice güçlendirip surların boyunu uzatın. Ardından Zırhlı Buz Mancınıklarından birkaçını surlara yerleştirin. O zaman bize saldıranlar iki defa düşünmek zorunda kalırlar! Nihayetinde kaleyi terk etmeme kararı almıştı. Niuren Birliğinin teknolojik üstünlüğü, kalenin savunmasını kolaylaştırıyordu.

 

Korkarım ki savunmamız hala yetersiz. Buraya küçük bir ordu konuşlandırmalıyız. Ayışığı Şehrindeki diğer loncalar buradaki genişlememizden hoşlanmayacaklardır. Eminim bize karşı direneceklerdir. Nie Yan da bu konuda aynı görüşteydi.

 

Edgarton Kalesini çevreleyen beş kaleyi Parlak Kutsal Alev, Savaş Tanrısı Kabilesi, Kutsal İmparatorluk, Safir Tapınak ve Savaş Delisi İttifakına dağıt. Burada adam toplayarak yan loncalar oluşturmalarını sağla. Edgarton Kalesine ana loncamızdan ve yan loncalardan adam yerleştir. Fazla kalabalık olmalarına gerek yok. 35.000 kişi yeterli olacaktır. Bütün kalelere transfer noktaları kurun. Edgarton Kalesi saldırıya uğrarsa diğer beş kaleden oyuncular ışınlanıp desteğe gelsinler. Niuren Birliği şu anda altı kaleden fazlasını savunamazdı. Burada sağlam bir üs kurduktan sonra genişleme planlarını yürürlüğe koyabilirlerdi.

 

İyi fikir, dedi Kılıç Parıltısı. Başka söyleyecek bir şeyi yoktu. Zira Nie Yan her şeyi ayrıntılarıyla düşünmüştü.

 

Kısa süre sonra Guo Huai Edgarton Kalesine vardı. Mühendislerden aldığı tasarımlara göre yeniden inşa çalışmalarını başlattı. Surlar tamir edilip güçlendiriliyordu. İçerideki dükkanlar bile baştan inşa ediliyorlardı. Niuren Birliğinin parası boldu. Savaş için ayırdıkları bütçe 5 milyon altındı. Savaş bittikten sonra oyunculara 7 milyon altın ödeme yapılmıştı. 5 milyon altın da elde edilen ekipmanların satışından gelmişti. Yani savaşın loncaya bir yükü olmamıştı. Edgarton Kalesini yeniden inşa etmek için bol miktarda altınları vardı.

 

Binalar birer birer ortaya çıkıyorlardı. Edgarton Kalesi büyük bir dönüşüm geçiriyordu. Surların üzerleri ağır silahlarla dolduruluyordu. Daha gelişmiş silahlar olmadan milyonlarca kişilik ordular bile surları aşamazlardı.

 

Nie Yan'ın talimatları doğrultusunda Guo Huai Edgarton Kalesi iş bölgesinin yönetimini Ah Chen'e bıraktı. Kalenin yeninden inşası bittiğinde iş sahipleri akın akın gelmeye başladılar. Dükkanları savaş sırasında yıkılmıştı. Niuren Birliği kaleyi ele geçirdiğine göre onlarla anlaşmaları gerekiyordu. Burasının ticaret için uygun bir yer olduğu aşikardı. Dükkanları yıkılsa bile kalede büyük kazançlar elde etmişlerdi.

 

Kalenin yeni sahibi Niuren Birliği, dükkanların fiyatlarını belirleyecekti. Çok geçmeden kalenin onarımına harcanan parayı yeniden kazanacaklardı.

 

Ödemeleri cömertçe yapılan lonca oyuncularının keyifleri yerindeydi. Yüzyıl Mali Grubunun teklifine sıcak bakanlar bile şu anda ikilemdelerdi. Büyücü İttifakının yenilgisi sonrasında Yüzyıl Mali Grubunu tercih etmek ne kadar mantıklıydı? Yüzyıl Mali Grubunun teklif ettiği paralar, şu anki maaşlarının mislilerce fazlası olduğundan iştah kabartsa da, Niuren Birliği de gelecek vadediyordu. Edgarton Kalesinin alınmasından sonra Nie Yan herkesin maaşına zam yapmıştı. Böylece gelecekte yapılacak zamların sinyalini vermişti.

 

Niuren Birliği üyeleri hallerinden memnunlardı. Cao Xu 600 kadar oyuncuyu tarafına çekmişti. Onca insanın ayrılması loncayı kötü etkilemişti. Lakin Edgarton Kalesi savaşıyla moraller zirve yapmıştı. Cao Xu daha fazla oyuncu çekmek istiyorsa, artık çok daha yüksek tekliflerle gelmek zorundaydı. O zaman da parasını çöpe atarak kendine zarar verecekti. Parasının karşılığını hiçbir şekilde alamayacaktı.

 

Hal böyle olunca Cao Xu'nun oyunu bozuluyordu.

 

Niuren Birliğinde her şey yolunda giderken Nie Yan becerilerini geliştirmeye odaklanabilirdi.

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr