Bölüm 571: Baştan Çıkarma

avatar
1988 67

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 571: Baştan Çıkarma



Bölüm 571: Baştan Çıkarma

 

Hırsızlık hızla ustalık kazanıyordu. Seviye 5'e ulaştıktan sonra başarı ihtimali iki katından fazlasına çıkmıştı. Artık her on denemeden üç tanesi başarıya ulaşıyor, çaldığında elde ettiği ganimetin kalitesi de artıyordu.

 

Becerinin seviye atlaması için gereken beceri ustalığı da beş katına çıkmıştı. Fakat 50 kat ustalık kazandığı sürece sorun yoktu. Üç saat sonra Hırsızlık Seviye 6'ya ulaştı.

 

Nie Yan zihninden kısa bir hesap yaptı. Bu hızla Seviye 10 Hırsızlık çok da uzakta değildi.

 

Hırsızlığın seviyesini yükseltirken diğer becerilerini de ihmal etmiyordu. Hedefini hareketsiz kılmak için mecburen Şok Darbesi, Boğucu Vuruş gibi kontrol becerilerini kullanıyordu. Bu sırada Şok Darbesi ve Boğucu Vuruş da Seviye 5'e yükselmişti.

 

Her becerisi hızla gelişiyordu. Tahminine göre şu anki hızıyla birkaç gün daha eğitim yapsa gücünde müthiş bir patlama yaşayacaktı.

 

Bütün Özgürlük Becerileri Seviye 10 olsa patronları gördüğünde yolunu bile değiştirmezdi. Seviye 10 Hırsızlık da eklendiğinde kasılırken elde edeceği kazanç patlama yapacaktı.

 

Özgürlük Becerileri dışında Tekme becerisi de oldukça kullanışlıydı. Hırsızlık girişimleri arasında Barbar Savaşçıları tekmelemekten de geri kalmıyordu.

 

Nie Yan bir Barbar Savaşçının arkasına geçip Sırt Kıranla saldırdıktan sonra Hırsızlık denemelerine başladı.

 

Hırsızlık başarısız!

Hırsızlık başarısız!

 

Hırsızlık başarılı! Beceri kitabı kazandınız. 50 beceri ustalığı kazandınız.

 

 

Nie Yan'ın beceri kitabından umudu yoktu. Elinde zaten oyun stilini destekleyecek kaliteli beceriler bulunuyordu. Üstelik çantasında 160 tane daha beceri kitabı vardı! Fakat kitabın adını gördüğünde aklı başından gitti.

 

Gelişmiş Kilit becerisinin iki saniyeliğine düşmanı hareketsiz kılma etkisi, Nihai Gözdağına benziyordu.

 

Elinde bu becerilerden çok sayıda olması Nie Yan'ın işine gelirdi. Böylece hedefini daha uzun süre hareketsiz bırakabilirdi. Tereddüt etmeden Gelişmiş Kilit becerisini öğrendi. Beceri penceresine baktığında sadece üç boş yuva kaldığını gördü. Güzel bir temizlik yapması gerekecekti.

 

Gelişmiş Kilit becerisini öğrendikten sonra kitle kontrol becerilerini Barbar Savaşçı üzerinde kullanmaya devam etti. Çok geçmeden yüz binlerce sağlık puanına sahip yaratık yere yığıldı. Nie Yan onu herhangi bir yaratıkmış gibi öldürmüştü.

 

Becerilerin seviyesini yükseltmek, insanın sabrını teste sokan sıkıcı bir işti. Bu şekilde bir gün daha geçip gitmişti.

 

Nie Yan oyundan ve kapsülünden çıktı. Yanına baktığında Xie Yao'nun kapsülünü boş gördü. Banyodan su sesi geliyordu. Belli ki duştaydı.

 

Nie Yan'ın kalp atışları hızlanıyordu. Zihninde şehvetli sahneler canlanıyordu.

 

Kalkıp banyoya doğru yürüdü.

 

O anda Xie Yao da havluya sarılı halde dışarı çıktı. İkilinin gözleri buluştu. Nie Yan pis pis gülüyordu.

 

Xie Yao ona kızgın bir bakış attı. Sapık!

 

Şu ana kadar Xie Yao'ya yaptıkları elleme ve avuçlamayla kalmıştı.

 

Banyodan yeni çıkan Xie Yao'nun cildi pembemsi parlıyordu. Havlunun omuzlarını ve bacaklarını örtemiyordu. Açıkta kalan yerleri bile Nie Yan'ı kendinden geçiriyordu.

 

Nie Yan tam hamle yapacakken Xie Yao onu banyoya itti. "Gidip bir duş al. Senin kıyafetlerini de hazırlayacağım."

 

"Tamam." Nie Yan'ın eli boş kalmıştı. Xie Yao aşırı çekiciydi, ama istese bile ona sahip olamıyordu. Kalbinde bir sıkıntı belirdi. Xie Jun'a verdiği sözü tutmak çok zordu. Dünya Grubu yeterince büyümeden Xie Yao'ya sahip olamazdı.

 

Suyu açtı.

 

Duş alırken savaşı düşünüyordu. Üç gün sonra Büyücü İttifakının fişi çekilecekti. O zaman Zümrüt İmparatorluğundaki tek büyük düşmanı İlahi Muhafızlar olacaktı. Savaştan sonra Ayışığı Şehrindeki konumlarını sağlama alıp, bölgeyi tamamen kontrol edene kadar yavaşça genişlemeleri gerekiyordu. Daha fazla kale, Dünya Grubunun daha hızlı büyümesi demekti.

 

Akan suyun sesi, yatakta oturan Xie Yao'yu bir garip hissettiriyordu. Yapmak üzere olduğu şeyi düşündükçe yüzü kızarıyordu. Uzun süre tereddüt edip sonunda kararını kesinleştirdi. Ayağa kalkıp havlusunu çıkardı.

 

Havlunun yere düşmesiyle zarif vücudu ortaya çıktı. İnanması zor bir güzelliğe sahipti. Bu halini gördüğünde Nie Yan'ın kayıtsız kalamayacağına inanıyordu.

 

Nie Yan savaşı düşünürken kapı tıklatıldı.

 

Havluya sarınıp kapıyı açtığında Xie Yao'yu öylece karşısında gördü. Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Vücuduna baktığında kanı kaynamaya başladı.

 

Xie Yao bir şey giymiyordu! Çıplaktı! Xie Yao'nun aklı kaos içindeydi. Nie Yan'ın bakışları karşısında gücü çekiliyor gibiydi. Buna rağmen banyoya girdi.

 

Nie Yan şaşkındı. Bu defa Xie Yao ilk adımı atıyordu!

 

Xie Yao parmak uçlarına yükselip Nie Yan'ın kulağına ulaştı. "Nie Yan, beni istiyorsun değil mi? Al o zaman."

 

Xie Yao'nun sözleri Nie Yan'ın aklını başından aldı. Önceki zamanında hayatta olduğunu anlayabilmek için onunla geçirdiği geceyi hatırlar dururdu. Cao Xu'yu öldürdüğünde bile anne ve babasından sonra onu düşünmüştü. Liu Rui ile evlendiğini öğrendiğinde eline aldığı bıçakla bileğini kesmişti. Ancak Xie Yao bir türlü aklından çıkmamıştı. Yeniden doğduğunda acı hatıralar yok olmuştu. Gerçek mutluluğu nihayet bulmuştu.

 

Yeterince güçlenene kadar bekledikten sonra Xie Yao'nun ailesine kendisini kabullendirmek istiyordu. Lakin Xie Yao'nun bu hamlesine karşı koyması imkansızdı. Duygu seline boğulan Nie Yan, Xie Yao'yu sıkıca kucakladı.

 

Onu reddetmesi mümkün müydü?

 

Saatler sonra Nie Yan uyandı. Saate bakıp gülümsedi. Anlaşılan bugün okula gidemeyeceklerdi. Neyse ki Zirve Askeri Akademisi, katılmadığı dersleri posta olarak gönderiyordu. Önemli bir olayda izin alıp okuldan ayrılabilirdi.

 

Yanında yatan Xie Yao'ya baktı. Yorulmuş olmalıydı.

 

Öğleden sonraya kadar uyuduktan sonra o da uyandı.

 

Uyandığında Nie Yan'ı öğle yemeğini hazırlamış halde buldu. İçi ısınmıştı.

 

Yemek boyunca yanakları kızarıktı. Erken saatlerde yaşananların etkisiydi bu.

 

Beyaz bir elbise giydi. Bu basit renk ona gerçekten çok yakışıyordu. Yeni evli bir genç kadının cazibesine sahipti. Artık gerçek bir kadındı.

 

Nie Yan sözünü tutamamıştı. Fakat bundan pişmanlık duymuyordu. Sorun yaşamamak için bir an önce Dünya Grubunu güçlendirmeliydi. Şu anda Yükselen Ejder ve Şan Mali Gruplarına evlilik teklifi götürebilecek statüde değildi. İki devin yanında Dünya Grubunun esamesi okunmazdı.

 

Nie Yan hala Xie Yi'den gördüğü muameleyi unutmamıştı. Xie Jun'un onu kabul etmesi, tüm Xie ailesinin kabul ettiği anlamına gelmiyordu. Yeterince güçlü değilse Xie ailesinin alaylarına maruz kalırdı. Xie Jun ve Xie Yao üzerlerine binen baskılar yüzünden aile içinde seslerini çıkarmaz hale gelebilirlerdi. En kötü durumda aileden atılmaları söz konusuydu. Nie Yan bunun olmasını istemezdi.

 

Xie ailesi yüz yıldan uzun bir geçmişe sahip önemli bir güçtü. Çiçeği burnunda Dünya Grubunu hor görmeleri normaldi. Nie Yan'ı kabullenmeleri de zordu. Yükselen Ejder Mali Grubu tarafında işler kolaydı. İnanç üzerinden bir ortaklık kurulmuştu ve Xie Yao, dedesi tarafından şımartılıyordu.

 

Nie Yan ile evlenmesi, Yükselen Ejder ve Şan Mali Gruplarındaki hisselerinin bir yabancının eline düşmesi anlamına geliyordu. Bu birlikteliğe karşı çıkanlar olması gayet doğaldı.

 

"Nie Yan, ne düşünüyorsun?"

 

"Önemli bir şey değil. Yemeğini ye sen." Nie Yan gülümsedikten sonra Xie Yao'nun yanaklarını okşadı.

 

"Nie Yan, ailemin sana baskı uyguladığını biliyorum. Özür dilerim, onlarla konuşacağım."

 

Nie Yan güldü. "Bu yüzleşmem gereken bir şey. Ailenin onayını alamazsam nasıl bir adam olurum? Özür dilemene gerek yok. Bana biraz zaman ver. Başarılı olacağıma eminim."

 

Nie Yan'ın kendinden emin sözleri Xie Yao'yu duygulandırdı. Bazen büyük bir aileden ziyade normal bir evde doğmayı diliyordu. O zaman hayatını istediği şekilde yaşayabilirdi.

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr