Bölüm 542: Mutlak Avantaj

Kara Kanat Ejderhasının ne kadar güçlü olduğunu kimse bilmiyordu. Fakat bu devasa yaratığın göklerin tek hakimi olduğu kesindi. Sırtındaki kabukların kapkara görüntüsü oyuncular üzerinde büyük bir etki yaratmıştı.

Herkes uçan hayvanların hiyerarşi sıralamasının nasıl olduğunu biliyordu.

Toplamda 16 seviye vardı. Seviye 6 ve üzeri nadir rastlanıyordu. Seviye 9 ve üzeri güçleriyle tanınan ünlü hayvanlardan oluşuyordu. Seviye 16 uçan hayvanlara gelince, bunlar sadece efsanelerde yer alabiliyordu.

Temelde Seviye 2 olan Rüzgar Engereği ya da Şeytani Kelebek gibi hayvanlar en iyi ihtimalle gelişerek Seviye 9 olabiliyordu. Aşil Yusufçukları, Grifonlar ve Mavi Kanat Albatroslar Seviye 3'ten başlıyordu ve gelişerek Seviye 10'a kadar yükselebiliyordu. Kara Kanat Ejderhasına gelince, yumurtadan çıkışında Seviye 5 oluyor ve gelişerek Seviye16'ya kadar ilerleyebiliyordu.

Bir uçan hayvanı geliştirmek oldukça zorlayıcı bir işti ve çok sayıda Hayat Çekirdeği tüketiyordu. İşte uçan hayvanların birbirlerini öldürerek gelişmesi de bu yüzdendi, en sonunda yenilmez bir yaratık vücuda gelene kadar bu olay devam ediyordu. Başlangıç seviyelerinde, uçan hayvanların güçleri birbirlerine yakın oluyordu.

Kara Kanat Ejderhası Büyücü İttifakı tarafındaki altı adet uçan hayvanla eşdeğer sayılırdı. Savaştıklarında ise galip gelecek olan taraf, sürücü ile hayvanın uyumu ve sürücünün becerileri tarafından belirleniyordu.

Kara Kanat Ejderhasının ortaya çıkmasıyla beraber Büyücü İttifakının avantajı tekrar ellerinden kaybolmuştu. Şu anda savaşın hangi yönde ilerleyeceği belirsizdi.

Bir süre sonra, Doğal İfrit bir büyü yaparak geniş ve mavi kanatları, rengarenk sırt tüyleri olan hayvanını çağırdı. Kanatlarını bir yukarı bir aşağı çırparken kalenin etrafında gezinmeye başladı. Kara Kanat Ejderhasına kıyasla, boyut konusundaki dengesizlik açıkça görülebiliyordu. İkili aynı seviyede değildi. Sanki yetişkin birisi yanında bir çocuk gezdiriyor gibiydi.

Bu ikilinin görüntüsü arasındaki büyük fark Kara Kanat ejderhasının ne kadar üstün güçte olduğunu belli ediyordu.

Rüzgar Engereği, Şeytani Kelebek ve diğer hayvanların sürücülerinin kalpleri bir anda titredi. Kara Kanat Ejderhası karşısında bir şansları var mıydı?

Hepsi de tereddüde düşmüştü ve ileri çıkmaya cesaret edemiyorlardı. Hiç kimse Kara Kanat Ejderhasının gücünü test eden ilk kişi olmak istemiyordu.

"Bizim altı tane uçan hayvanımızın onların iki uçan hayvanından daha güçsüz olduğuna inanmayı reddediyorum! Kardeşlerim, zafer ya da yenilgi fark etmez, bu iş burada bitecek! Geri çekilmek yok! Ya hepsi ya da hiç!" Çılgın Büyü bağırarak konuştu.

Fakat Çılgın Büyünün bu sözlerine rağmen oyuncular hala endişeliydi.

Çılgın Büyü sadece üç adet uçan hayvana komuta edebilirdi. Fakat, diğer üç hayvanın sürücüsü bu emirleri takip etmezse yenilgi kesin olacaktı!

Çılgın Büyü endişelenmeye başlamıştı. Bu esnada Büyücü İttifakının kuvvetleri ilerlemeye başladı. Çeşitli evcil hayvanlarını çağırarak patika oluşturma çabasına giriştiler ve hayvanların hemen arkasında da oyuncular ilerliyordu, bu şekilde Niuren Birliğinin savaş hattına doğru yol almaya başladılar.

Savaş vakti yaklaşıyordu. Kan kırmızısı rengindeki güneş ufuktan parıldayarak savaş alanını aydınlatıyordu.

Nie Yan Küçük Altını çağırdı. Diğer birlik üyeleri de Nie Yan'ı takip ederek evcil hayvanlarını çağırdılar. Güçlü hayvanlar kendileri için bir formasyon oluşturdu. Savaşçılar ön tarafa doğru ilerledi, zırhları göz alıcı şekilde parıldıyordu. Tıpkı demirden bir duvar gibiydiler, saldırı sonucu zapt edilemez bir görüntüleri vardı.

Hemen arkalarında Şövalyeler vardı, onların görevi ise Dövüşçüleri desteklemekti, üzerlerine gelen kısıtlama büyülerini def etmek ve iyileştirme işini yapmaktı. Daha arkada ise Büyücüler ve Rahipler vardı, bunlar karışık şekilde ilerliyorlardı. Bulundukları nokta oldukça avantajlıydı. Formasyonun iki kanadını koruma görevi ise Vahşilerdeydi. Arka tarafta ise koruyucu görev alan şey kaleydi. Saldırı için ileri çıkıp savunma için tekrar geri çekilebilirlerdi. Oldukça iyi bir pozisyondaydılar.

Bunu yanı sıra, ormanda aktif şekilde dolaşmakta olan 200 adet Niuren Birliğinden Hırsız da vardı. Nie Yan bu Hırsızlar için belirli bölgeler çizmişti, 20'şer kişilik gruplar şeklinde bu bölgelerde devriye geziyorlardı. Bu Hırsızlar kurulan tuzakları fark eden düşman oyuncularına saldırmakla görevliydi. Büyücü İttifakına kurulan tuzakların bilgisinin köstebekler tarafından düşmana iletilmiş olma ihtimalini göz ardı etmek hata olurdu.

Nie Yan her şeyi ayarlamıştı. Büyücü İttifakı kuvvetleri kademeli şekilde Buz Dikeni ve Ateş Denizi Tuzaklarının menziline giriş yapıyordu.

Büyücü İttifakı oyuncuları birbiri ardına menzile giriyordu. Görünüşe göre iki tarafın oyuncuları birazdan çarpışacaktı.

"Patron, tuzakları tetiklesek mi artık?" Düşkün Çocuk heyecanlı şekilde bakışlarını Nie Yan'a çevirerek sordu.

"Beklemeye devam edin. Savaşçıların geçmesini ve arkadakilerin de gelmesini bekleyin! Buz Dikeni ve Ateş Denizi Tuzakları Savaşçılara karşı etkisiz!" dedi Nie Yan. Kara Kanat Ejderhasının üzerinde otururken savaş alanını inceliyordu.

Büyücü İttifakının kuvvetleri Niuren Birliğinin kuvvetlerinden sadece birkaç yüz metre uzaklıktaydı. İki tarafın Savaşçıları gittikçe birbirlerine yaklaşıyordu, sanki iki adet metalik ejderha çarpışacak gibiydi. Çılgın Büyü beynine kan sıçramış gibi hissediyordu. Niuren Birliği, hadi çarpışalım!

Bu esnada iki tarafın Hırsızları çoktan birbirlerini bulmuş ve çarpışmaya başlamışlardı bile. Bu esnada göğe alevler yükselmeye başladı. Niuren Birliğinin Hırsızları oldukça kurnazdı. Eğer bir düşman Hırsızı tek başına yakalarlarsa anında üzerine çullanıyorlardı. Eğer kalabalık bir Hırsız grubuyla karşılaşırlarsa onları sakince tuzaklı bölgelere çekiyorlardı. Doğal olarak tuzağa denk gelen Hırsızlar parçalara ayrılıyordu.

İlk temastan sonra Niuren Birliğinin Hırsızlarından üç kişi ölmüşken, Büyücü İttifakının Hırsızlarından ise 20'den fazla ölü vardı.

Aradaki fark gittikçe açılıyordu. Çılgın Büyü artık öfkesini kontrol edemeyecek seviyeye yaklaşmıştı. Bütün Savaşçılara ve tank yapılı evcil hayvanlara saldırı emri verdi.

"Saldırın!"

"Kardeşlerim saldırın!"

Büyücü İttifakı kuvvetleri bir anda savaş naraları atmaya başladı. Savaşçılar ve tank yapılı evcil hayvanlar Niuren Birliğine ilerlerken tıpkı bir hayvan sürüsü gibiydi.

"Kardeşlerim, artık gücümüzü gösterme zamanı geldi.! Taarruz! Büyücü İttifakını keselim!" Kılıç Parıltısı öncü olarak bağırdı ve Taarruz kullanarak düşmana doğru ilerledi.

Bu esnada gökten bir büyü yağmuru yağmaya başlamıştı.

−102−129−98...

Kılıç Parıltısının kafasının üzerinde hasar değerleri oluştu. 10,000'in üzerinde can değerinin olmasından dolayı bu tarz bir hasar aslında sadece gıdıklayıcı etkiye sahipti. Sağlık çubuğunda küçük bir azalma görüldükten sonra Genç Yedi ona Şifa kullanarak canını tazeledi.

Kılıç Parıltısına müdahale etmek için üzerine gelen üç Savaşçı bu esnada havaya uçtu. Altı kişinin aynı anda ona saldırmasıyla bile Kılıç Parıltısı yıkılmıyordu.

"Sizi gidi Büyücü İttifakının çöpleri! Elinizden gelen bu mu?" İzmarit Barbar Gücünü aktif ederek önündeki düşmanları silip süpürdü. Üç oyuncuyu katlettikten sonra üzerine bulaşan kanın görüntüsü düşman oyunculara korku salıyordu.

Bu esnada Yalnız Gölge ve diğerleri de ileri atıldı. Büyücü İttifakına kıyasla, Niuren Birliğinin oyuncuları daha iyi ekipmanlara sahipti. Büyücü İttifakının ön safları anında bastırılmıştı. Düşmanı durduramayacaklarını anladıklarında anında geri çekilmeye başladılar.

Gökten gelen büyüler bir sağanak yağış edasındaydı.

İki tarafın yaklaşık olarak aynı sayıda oyuncuya sahip olmasından dolayı, savaş başladığı anda Niuren Birliğinin üstünlüğü bir anda belli olmuştu. İki tarafın da Savaşçıları çok sayıda büyüye maruz kalıyordu. Fakat, Niuren Birliğinin Dövüşçüleri hala dimdik ayaktayken Büyücü İttifakının Dövüşçüleri ise çareyi kaçmakta bulmuştu.

Nie Yan alt taraftaki kaotik savaş alanını inceliyordu. Büyük sayıda Büyücü ve Rahip sınıfı düşman Buz Dikeni ve Ateş Denizi Tuzaklarının olduğu bölgede toplanmış durumdaydı. Bu tuzakları tetiklemek muhtemelen şu an en iyi zamandı. Tang Yao, Xie Yao ve Düşkün Çocuk'a emrini verdi, "Tuzakları tetikleyin. Büyücü İttifakının onlara hazırladığımız hediyeyi tatmasına izin verin!"

"İşte bu!" Tang Yao heyecanlı şekilde bağırdı.

Tang Yao, Xie Yao ve Düşkün Çocuk derhal tuzakların patlayıcı rünlerini aktif etmeye başladılar. Ağızlarından birbiri ardına büyü heceleri dökülüyordu.

Çılgın Büyü bütün Büyücü İttifakını savaşa sokuyordu, kalbinde bir gerginlik hissi vardı. Niuren Birliği ise her zamanki gibi korkunçtu. Bu kadar çok sayıda uzman kişiden yardım almasalar bu zamana kadar hayatta bile kalamamış olurlardı. Savaş bir çıkmaza doğru ilerliyordu, iki tarafın da kayıpları yavaşça yükseliyordu.

Aniden, Çılgın Büyü etrafındaki atmosferin farklı bir akımla titreştiğini hissetti, an itibariyle elinde oluşturmaya çalıştığı Alev Depremi bir anda kaybolmuştu. Kalbi titredi. Neler oluyordu?

"Patron, garip bir şeyler var! Büyü yapamaz duruma geldik!"

Büyücü İttifakı şaşkındı.

Çılgın Büyü bir anda tehdit altında olduğunu hissetti. Derhal Öteleme kullanarak 50 metre uzağa geçti. Aniden etrafındaki sıcaklığın birkaç derece arttığını hissetti. Zeminden sayısız buz dikeni fışkırıyordu, 30x30 metrelik bir alanı kapsıyordu. Yaklaşık 100 adet Büyücü ve Rahip bir anda buz dikenleri tarafından şişlenmişti. Cesetleri yere düştüğünde neler olduğunu anlama fırsatını bile yakalayamamışlardı.

Her ne kadar bazıları hayat kurtarıcı birkaç beceri kullanabilmiş olsa da, çoğu kişi yaşamını yitirmişti.

Zemin an itibariyle buz dikenleri ve ölü bedenlerle doluydu.

Bu bölgenin yanı sıra iki farklı bölgede de Büyücüler ve Rahipler benzer bir kaderle karşılaşmıştı. Büyücü İttifakı tarafı 300'den fazla oyuncusunu bir anda kaybetmişti.

"Patron, Niuren Birliğinin tuzağına düştük!"

"Patron, daha fazla dayanamayacağız!" Ön saflardan bir Savaşçı bağırdı.

Arka tarafta çok sayıda Rahibin ölmesiyle ön taraf resmen çöküşe geçmişti. Arka taraftan iyileştirme desteğinin kesildiğini gören bazı Savaşçılar aceleyle sağlık iksiri içip geri çekilmeye başlamıştı.

Çılgın Büyü kalbinin çok hızlı attığını fark etti. Bu esnada Büyücü İttifakının verdiği kayıp 1500'ün üzerine çıkmıştı. Kıyas yapıldığında, Niuren Birliği tarafı ise yetenekli Rahipleri sayesinde sadece 50 civarı kayıp vermişti.

Büyücü İttifakının kuvvetleri rotasyonlarını değiştirdiğinde Niuren Birliği oyuncuları anında ileri atılarak öldürme işlemine başlamıştı.

Bu taarruza liderlik edenler Kılıç Parıltısı, İzmarit, Yalnız Gölge, Monokrom, Kenarsız ve diğerleriydi. Büyücü İttifakı kuvvetlerini sanki sebze doğrar gibi kesmişlerdi. Düşman tarafında da her ne kadar uzman oyuncular var olsa da, silah arkadaşları geri çekilmeye başladığında onların da kalıp savaşmaya cesaretleri kalmamıştı.