Bölüm 528: Köprü Yüzüğü

Nie Yan mücevherler ve kristaller için şahsi deposunu kontrol etti.

Kara Kanat Ejderhasını yumurtadan çıkarabilmek için 20 Büyü Kristali, 30 Parlak Kristal, 2 Hayat Kristali ve 1 Güç Kristali lazımdı. Nie Yan Suikastçılar Cemiyetinin sayfasına bu eşyalar için bir ilan koymuştu. Aynı zamanda Niuren Birliğinden oyuncuları da organize ederek Parlak Kristal bulma çabasına girmişti. Şu ana kadar 1 Hayat Kristali hariç bütün eksikleri tamamlamıştı. Fakat bu eşyayı elde etmeden Kara Kanat Ejderhasını yumurtasından çıkarmak mümkün değildi. Oldukça can sıkıcı bir durumdu.

Görünüşe göre Hayat Kristallerinin ortaya çıkma oranı çok düşüktü. Bunlardan bir tanesini bulabilmek için büyük şans gerekiyordu.

Nie Yan eğer Ölüm Diyarına girmeden evvel Kara Kanat Ejderhasını yumurtasından çıkarabilirse Niuren Birliğinin zaferi daha da kesin hale gelecekti.

Nie Yan bir süre düşündü. Astlarına Paralı Asker Derneğine isimsiz bir ilan vermeleri için emir vermişti, bir Hayat Kristali için 100,000 altın ödül koymuştu. Bu tarz bir ödül elbette büyük ses getirmişti. Elinde bu eşyadan olan birisi normalde satmak istemiyorsa bile bu sayıyı duyduğunda satmak isteyecekti.

Eğer eline bu kristallerden bir tane geçse çok iyi olacaktı. Fakat bu zamana kadar bulamamıştı.

Ölüm Diyarına girmeden evvel yapması gereken çok işi vardı.

Nie Yan Hilton Kalesinde gizli bir dükkan olduğunu hatırladı. Fakat tam olarak yerini hatırlamakta zorlanıyordu. Önceki zaman diliminde, bu dükkan hakkında sadece duyumlar almıştı, kendisi bizzat oraya gitmemişti. Bu dükkandaki en ucuz sarf malzemesinin bile 1,000 altından daha fazla olduğunu duymuştu, sıradan eşyalar ise on binlerce altına satılabiliyordu. Önceki hayatında elbette bu sayıları ödemesi imkansızdı.

Göklere çıkmış fiyatların yanı sıra, bu dükkana girebilmek için en azından 10,000 liyakat puanı gerekiyordu. Çok sayıda şeytan yaratık öldürdükten sonra Nie Yan neredeyse 30,000 liyakat puanı biriktirmişti. Bu sayı kesinlikle yeterli olurdu.

Nie Yan önceki zaman diliminde bu dükkanı hiç ziyaret etmemişti, bundan dolayı tam yerini bilmiyordu. Fakat duyduklarından yola çıkarak dükkanın yakınlarda olduğunu hatırlıyordu.

Nie Yan dükkanın yerini sormak için Ignatus'un yanına gitti. Hilton Kalesinin önde gelen isimlerinden birisi olarak bu dükkanı biliyor olmalıydı.

Birkaç dakika sonra, Nie Yan Ignatus sayesinde bu gizli dükkanın yerini öğrendi.

Xie Yao ve Niuren Birliğinin diğer oyuncuları ise seviye kasmaya gitmişlerdi. Büyücü İttifakı tarafından fark edilmemek için korumalı şekilde ilerliyorlardı. Nie Yan ise gizli dükkana tek başına gidecekti.

Nie Yan gizli dükkanın olduğu noktaya ilerlerken arkasında 10'dan fazla kişinin kendisini takip ettiğini fark etti. Fakat bu elemanları atlatmak istedikten sonra elbette bunu başarmakta hiçbir sorun yaşamazdı.

Nie Yan gizlilik moduna girdi ve yakındaki bir sokağa giriş yaptı, hızlıca ardındaki takipçileri atlatacaktı.

Dar sokaklarda 10 dakika kadar ilerledikten sonra sayısız dönüş yaptı ve birkaç cadde daha geçti, sonunda sadece bir kişinin sığabileceği büyüklükte bir geçide gelmişti, Nie Yan nihayet gizli dükkanın girişine gelebilmişti. Girişte iki adet tam teşekkül silahlı muhafız vardı. Üzerlerindeki gümüş grisi renkli zırhlar oldukça göz alıcıydı.

Bu iki muhafız gizli dükkanı koruma görevindeydi. Normalde oldukça kibirli yapıda olan bu muhafızlar Nie Yan'ı gördükleri anda ifadelerini değiştirerek saygı dolu bir yüz ifadesi takınmıştı.

Nie Yan giriş ücretini ödedi. Kontrol ettiğinde 3,000 liyakat puanının düştüğünü gördü. Bu muhtemelen Hilton Kalesinin Azizi unvanından kaynaklıydı.

Nie Yan içeri girdiğinde iki tarafı raflarla kaplı geniş bir salonla karşılaştı. Rafların tamamı eşyalarla doluydu.

Ön tarafta masada duran kişi orta yaşlı ve uzun boylu bir adamdı. Nie Yan adamı Üstün Sezi ile inceledi.

Peleg Nie Yan'ı karşıladı.

"Efendi Nirvana Alevi, fakirhanemize hoş geldiniz." Adamın kendine has bir duruşu ve havası vardı.

"Hmm, teşekkürler," Nie Yan da kibarca cevap verdi. Sayılık eşyaların listesini incelemeye başladı.

Fiyatları gördüğünde kalbi titredi. Görünüşe göre dedikodular abartılı değildi. Her çeşitten eşya satılık vaziyetteydi, İpek Eğirici Yüzük ve Palet Yüzüğü de dahil. Fakat, fiyatlar gülünç şekilde fazlaydı. İpek Eğirici Yüzük 50,000 altın ve Palet Yüzüğü ise 110,000 altındı. Üstelik bu eşyalar yükseltilmemişti, yani en düşük kademedeydiler.

Nie Yan bakmaya devam etti. Yakınlardaki raflarda çoğunlukla Grup Işınlanma Parşömenleri gibi tek kullanımlık eşyalar vardı.

Niuren Birliğinde sırf bu parşömenlerden toplamak için görevlendirilmiş oyuncular vardı, bundan dolayı bu parşömene şu anda ihtiyaç yoktu.

Kullanışlı olan bir şey gördüğünde, Nie Yan direkt parasını verip çantasına atacaktı zaten. Bu dükkanın gizli olmasından dolayı buradan 1,000 altına alınan bir eşya dışarıda 1,500 altına satılabilirdi. Üstelik Nie Yan zaten bu fiyattaki bir eşyayı 300 altına da satın alabilirdi.

Sonuçta kendisi Hilton Kalesinin Azizi unvanına sahip birisiydi.

Bu durum, sahip olduğu bu unvanın verdiği bir avantajdı. Önceki zaman diliminde birçok oyuncu eşyaları tekrar satarak bir servet elde edebilmişti. Fakat gizli dükkanlarda satılan eşyaların sınırlı sayıda olması yazık bir durumdu. Eğer bir eşya satıldıysa, tekrar stoklara gelmesi günler, belki de haftalar alıyordu.

Nie Yan 10,000 altınlık bir eşyayı 3,000 altın civarına satın alabilirdi. Bu resmen hırsızlık gibi bir şeydi. Burada 10,000 altına satılan her eşya kıymetli kategorisinde olurdu.

Nie Yan sayısız eşyaya göz gezdirmeye başladı, çok geçmeden bakışları altın renkli bir kutunun üzerine düştü. İçinde 12 adet tıpatıp aynı yüzük vardı. Bu yüzükler eşsiz bir görünüme sahipti, gümüş beyazı bir metalden üretilmişti ve üzerinde gizemli bir dairesel kazıma vardı.

Her bir yüzüğün fiyatı 30,000 altındı, 12 tanesini satın almak demek 360,000 altın harcamak demekti.

Sıradan oyuncular için bu fiyat akıl almazdı.

%70'lik bir indirimle bile bu fiyat 108,000 altına düşüyordu, sıradan oyuncular bunu bile karşılamakta çok zorlanırdı.

Nie Yan yüzüklerin özelliklerini kontrol etti. Hepsi de birbirinin aynısıydı.

Becerinin özelliklerini okuyan Nie Yan'ın kalbi titredi. Bu yüzük doğru ellerde kullanıldığı zaman çok kullanışlı olabilirdi. Üstelik 15 dakikalık bekleme süresi oldukça uygundu.

Bu 12 adet Köprü Yüzüğü kesinlikle bu fiyata değerdi.

"Peleg, bu Köprü Yüzüklerinden elinde daha fazla var mı?" diye sordu Nie Yan.

"Üzgünüm efendi Nirvana Alevi, maalesef yok. Diğer Alt Efsanevi ve Efsanevi Kademe eşyalar gibi bu Köprü Yüzüğü seti de eşsizdir. Bu 12 yüzükten başka yok." diye açıkladı Peleg.

Madem durum buydu, Nie Yan konuyu uzatmak istemedi. Fakat bu yüzükten 12 adet elde etmek yine de iyiydi.

Nie Yan bu 12 Köprü Yüzüğünü Niuren Birliğinin üst düzey oyuncularına verme planındaydı. Aklında şimdiden bu yüzükleri kime vereceğini kurmaya başlamıştı bile, Xie Yao, Tang Yao, Kılıç Parıltısı, İzmarit, Güneş, Dünyanın Kralı, Genç Yedi, Boyalı Tülbent, Güneşli Güney, Tek Vuruş Temini ve Düşkün Çocuk.

Elbette Niuren Birliğinin elinde çok sayıda uzman oyuncu vardı. Fakat sadece 12 adet yüzük vardı.

Üstelik 12 Köprü Yüzüğü 108,000 altına mâl olacaktı, Nie Yan birliğin elitleri için farklı kullanışlı eşyalar da alıyordu. Her ne kadar bu eşyaların her biri küçük bir servete mâl oluyor olsa da, harcanan bu paraya kesinlikle değerdi.

Alışverişini tamamladıktan sonra Nie Yan toplamda 600,000 altın harcamıştı, beş çantasının beşini de eşyalarla doldurmuştu.

Nie Yan'ın gizli dükkandan ayrılırken yüzünde memnun bir ifade vardı. Buraya bir sonraki gelişinde daha çok eşya satın alabilir ve uygun fiyatlara pazarda satarak güzel bir kâr elde edebilirdi. Fakat bu işi şimdi yapmak uygun değildi. Ölüm Diyarındaki savaş için hazırlıklarını tamamlamalıydı.

Cripps Kalesinden gelen oyuncular yanlarında ekipmanlarla gelmişti ve Guo Huai onları olabildiğince hızlı şekilde Hilton Kalesine yönlendiriyordu. Hilton Kalesine ulaştıktan sonra ise Nie Yan kontrolü devralacaktı.

Büyücü İttifakının son tuzağında başarılı olmasının sebebi ellerinde çok sayıda parşömen olmasıydı. Bu parşömenler Niuren Birliğini hazırlıksız yakalamıştı ve çok sayıda kayıp vermelerine sebep olmuştu. Aksi takdirde Niuren Birliği oyuncularının üstün güçleri sayesinde bu savaşın sonucu çok daha farklı olurdu.

Ateşe karşı ateşle savaşmak. Madem hangi tarafın daha çok parşömene ve altına sahip olduğu savaşın sonucunu belirleyecekti, Nie Yan kesinlikle Büyücü İttifakına yenilmeyecekti.

Nie Yan Niuren Birliği oyuncularına Hilton Kalesine dönme emrini verdi. Sonrasında oyunculara kullanışlı eşyaları dağıtmaya başladı. Her bir oyuncu en azından 1,000 altın değerinde eşya alarak yaklaşmakta olan savaşa hazırlanıyordu.

Hazırlıklar tamamlandığında yapılması gereken tek şey olarak savaş zamanını beklemek kalıyordu. Büyücü İttifakı tarafı da muhtemelen savaş hazırlığındaydı.

Büyücü İttifakının oyuncuları Hilton Kalesinin kuzey tarafındaki gecekondu mahallelerinde toplanmıştı. Burada çok sayıda ev satın almışlardı. Bu evler oldukça sakin ve ucuzdu. Kalenin merkezinden uzak olmalarından dolayı buraya seyahat etmek de zorlu bir işti, Nie Yan'ın villasının özellikleri bu evlerde yoktu.

Toplamda 1,200 uzman oyuncu toplamışlardı. İlahi Muhafızlar da bazı en kaliteli oyuncularını göndermişti. Cao Xu tarafından henüz bir hamle gerçekleşmemişti. Bununla birlikte, Guo Huai'nin istihbarat ağı Gri Kurt'un hamlelerini takip etmekte yetersizdi.

Gri Kurt nasıl bir organizasyondu ki uzman oyuncularının sayısı bile belli değildi?

Cao Xu'nun elinde nasıl bir güç vardı ki Büyücü İttifakının bu savaşı kazanabileceğini düşünüyordu? Muhtemelen en çok güvendiği kişileri bu savaşın kritiğini yapmak için görevlendirmişti. Görünüşe göre Ölüm Diyarındaki savaşı kazanmak aslında çok da kolay olmayacaktı. Fakat, Nie Yan sonunda Cao Xu'nun emri altındaki uzman kişilerle karşılaşma fırsatını bulacaktı.