Nie Yan Ignatus'un peşinden büyük salona ilerledi, burada odanın ışıklandırması altında parıldayan mor renkli bir zırh giyinmiş bir NPC gördü. Omuz zırhının sol tarafına bir ejderha sembolü kazınmıştı.

Nie Yan'ın kalbi sıkıştı. Bu Efsanevi Kademe bir ejderha zırhıydı!

Ejderha zırhı, bir ejderhanın pullarından üretiliyordu. Üstün bir savunma gücü vardı ve oldukça hafif yapısı sayesinde manevra kabiliyetini hiç kısmıyor sayılırdı.

Efsanevi Kademe ejderha zırhı giyinmiş olan NPC'lerin hepsi de üstün varlıklardı. Nie Yan Kalor'un yöneticisinin Zümrüt İmparatorluğu yöneticileri arasındaki en güçlü yönetici olduğunu duymuştu. Kral oydu. Bir sonraki en güçlü kişi ise Hilton Kalesinin yöneticisiydi. Zümrüt İmparatorluğundaki üç büyük dükten en güçlü otoriteye sahip olan kendisiydi.

Nie Yan bu NPC'yi Üstün Sezi ile inceledi.

Üstün Sezi Kilfeather'ın seviyesini göstermemişti. Fakat Nie Yan bu adamın en az Seviye 180 Lord olduğunu tahmin ediyordu.

"Sizinle tanışmak bir onurdur, Büyük Alim. Yaptığınız her şey için teşekkürler. Eğer sizin şeytani yaratıkların işgali konusundaki kehanetiniz olmasaydı, Hilton Kalesi tamamen yerle bir olurdu, çok daha fazla canı kaybederdik. Siz bizim kurtarıcımızsınız, " dedi Kilfeather. Böylesine büyük bir olayın kehanetini yapabilen bir Büyük Alim, Tanrıya yakın bir varlık olarak, yarı peygamber olarak anılırdı.

"Zümrüt İmparatorluğunun bir vatandaşı olarak, bu benim en doğal görevimdi." diye cevapladı Nie Yan.

Kilfeather yaratık işgali olayını anlattıktan sonra Nie Yan olayın özünü az çok anlamıştı. Hilton Kalesindeki NPC'lerin %90'ı ölmüş olsa da, Generallerin ve Büyük Generallerin çoğu hayatta kalmıştı. Kalor'un destek kuvveti zamanında yetişemeseydi, verilen kayıplar çok daha fazla olacaktı.

"Yine de, Hilton Kalesinin kurtarıcısı olduğunuz gerçeği değişmez. İşte, bizim minnetimizin bir göstergesi olarak bunu alın."

Nie Yan'ın kalbi sıkıştı. Sonunda ödülünü alıyordu!

Nie Yan kulaklarında bir bildirim sesinin çınladığını duydu.

Hilton Kalesi Azizi unvanına eriştiniz.

Hilton Kalesi Azizi oldukça yüksek rütbeli bir unvandı. Diğer şehirlerde pek bir şey ifade etmiyor olabilirdi fakat Hilton Kalesinde yöneticiden sonra en yüksek statüye sahip unvandı!

Nie Yan unvanın verdiği bonusları kontrol etti.

Yöneticiden başka herhangi biri Nie Yan'a Hilton Kalesi sınırları içerisinde saygısızlık yapamazdı.

Nie Yan Hilton Kalesindeki pozisyonu tepe noktasına ulaşmıştı. Bir üst kademe zaten yönetici pozisyonuydu.

Unvandan ayrı olarak, Nie Yan aynı zamanda iyi bir ekipman da elde etmişti.

Ygris'in Siper Bileklikleri, kuşanan kişiye muazzam bir koruma sağlıyordu. Kül renginde olan bu eşyanın görünümü sadeydi. Hırsız ekipmanlarının çoğu bu şekildeydi, karanlıkta kolay görünmeyen renklerden oluşuyorlardı. Fakat önemli olan dış görünüş değildi, bu bileklikler Nie Yan'ın kullanımı için çok uygundu. Üzerlerinde gizemli, antik rünler kazınmıştı. Bilekliklerin iki tarafında kancaya benzeyen metalik dişler işlenmişti, bu dişler kullanıcının hareketlerini kısıtlamıyordu ve savunma amaçlı kullanılabiliyordu.

Nie Yan Ygris’in Siper Bilekliklerini inceledi.

Ygris'in Siper Bilekliklerinin savunma gücü yüksekti, fakat asıl dikkat çeken şey Engelleme Oranı +%20 özelliğiydi. Bu özellik genellikle kalkanlarda görünürdü. Düşmanın saldırısını bloklayabildiği gibi aynı zamanda alınan hasarı da büyük oranda azaltıyordu.

Bütün Kontrol Becerileri Seviye +1 ve Bütün Özgürlük Becerileri Seviye +2 özellikleri de çok iyiydi. Bunlar birinci dereceden özelliklerdi.

Her ne kadar Ygris'in Siper Bileklikleri destekleyici herhangi bir beceri sağlamıyor olsa da Efsanevi Kademe bir ekipman olarak verdiği statüler oldukça kaliteliydi. Nie Yan bunu Seviye 100 olduğunda kullanmaya başlayabilir ve Seviye 180 olana kadar devam edebilirdi.

Nie Yan bileklikleri çantasına attı. Yönetici Kilfeather'a Hilton Kalesinde bir mülk satın alma konusuyla alakalı bir şeyler sorup sormaması konusunda düşünüyordu.

Hilton Kalesindeki mülkler bütün birlikler tarafından oldukça beğenilen mülklerdi. Sonuçta Nie Yan her gün Yönetici Kilfeather'la buluşmayacaktı. Bu fırsatın elinden kaçmasına izin veremezdi.

Genel durumu açıkladıktan sonra, Kilfeather'ın da zaten Nie Yan'ın Hilton Kalesinde kalması yönünde bir isteği olduğunu öğrendi. Büyük Alim unvanına sahip birinin bu bölgede bulunması avantajlı olurdu, özellikle de Büyük Kehanet becerisi varken.

"Hilton Kalesinin yöneticisi olarak, umarım daha çok sayıda insan buraya göç eder ve şeytani yaratıklarla olan savaşımızda bize yardımcı olur. Buna teşvik vermek amacıyla, kim savunmamıza yardım ederse, yaptıklarının karşılığında ödül alır. Büyük Alim, size bir villa hediye ediyorum. Buraya yaklaşık 1 dakikalık yürüme mesafesinde." dedi Kilfeather.

Bu villa Hilton Kalesinin en işlek ticaret bölgesinde yer alıyordu. Villanın kapısından çıkıldığı anda kalabalık bir sokak karşılıyordu. Buraya bir dükkan açıldığı takdirde büyük bir potansiyele sahip olurdu. Fakat bu mülk yönetici tarafından bir villaya çevrilmişti. Nie Yan bu durumun büyük bir israf olduğunu düşündü.

Fakat elbette bedavaya gelen bir villayı geri çevirecek değildi.

"Yönetici Kilfeather, Hilton Kalesinde bir arazi satın alabilir miyim diye merak ediyordum? Düşünceme göre buradaki ticaretin hareketlenmesi diğer insanların buraya göç etmelerini hızlandırır..." Nie Yan Kilfeather'ın cevabını merakla bekliyordu.

"Elbette alabilirsiniz. Hilton Kalesinin şu an satılık olan yaklaşık 230 mülkü var, bunların 60 tanesi ticaret bölgesinde. Buranın yerleşik insanı olmayanlar için katkıda bulundukları orana göre 6 adet mülk satın alabilmeleri şeklinde bir kuralımız var. Bu mülkler transfer edilemez, ve yapılan kârın %5'i yıllık vergi olarak verilmelidir. Eğer mülk işe yaramaz hale gelirse, sahibi bize ilk değerinin %80'i karşılığında geri satabilir. Hilton Kalesinin kurtarıcısı olarak siz buradan 6 adet mülk alabilirsiniz, üstelik vergi ödeme zorunluluğunuz da yok."

Hilton Kalesindeki mülk alım işlemleri diğer şehirlerden farklıydı. Nie Yan kuralları kontrol etti. Sadece 6 adet mülk satın alabiliyordu. Madem kurallar buydu, yapacak bir şey yoktu. İleride buradaki mülkler müthiş bir gelişme kaydedecekti. Üstelik Hilton Kalesi Azizi olarak kendisi vergi de ödemeyecekti!

"İşte satılık olan mülkler burada," dedi Kilfeather ve Hilton Kalesinin bir haritasını gösterdi. Haritanın her tarafına yayılmış noktalarla işaretlenmişti satılık alanlar.

Nie Yan haritadaki 230 satılık yerin hepsine de baktı. Bazı mülkler yönetici binasının yakınlarında yer alıyordu. Diğerleri ise bunlara kıyasla daha uzaktaydı. Fiyatlar büyük oranda değişiklik gösteriyordu, en pahalısı birkaç yüz bin altın değerindeyken ucuzlar ise sadece birkaç bin altın değerindeydi. Henüz buradan mülk almak için hiçbir oyuncu hamle yapmamıştı. Önceki zaman diliminde en büyük işletmeler olan 20 mülk şu anda bu listede satılık durumdaydı.

Nie Yan önünde bu kadar çok sayıda avantajlı mülkü görünce karar vermekte zorlanmaya başladı.

Haritaya tekrar göz gezdirdikten sonra Nie Yan en yüksek potansiyele sahip olduğuna inandığı 6 mülkü seçti. Hepsi de Seviye 16'ya yükseltilebilen mülklerdi.

"Yönetici Kilfeather, kararımı verdim." Nie Yan satın almak istediği mülkleri haritada gösterdi.

Gerekli evrakları imzaladıktan sonra, Nie Yan 180,000 altınlık ödeme yaptı. Eğer Hilton Kalesi Azizi unvanından gelen %70'lik indirim olmasaydı, 600,000 altın ödemesi gerecekti!

Tapu işlemleri tamamlandıktan sonra, artık bu mülkler Nie Yan'a aitti.

Nie Yan yönetici binasına olan bu ziyaretinden büyük oranda fayda sağlamıştı.

6 adet mülk, Nie  Yan'ın duyduğu ihtiyacın altındaydı. Fakat kurallar gereği 6 mülkten fazlasını alamıyordu. Bir süre düşündükten sonra, Kılıç Parıltısı, İzmarit ve diğerlerinin de Hilton Kalesinin savunmasına katkılarını artırmaları gerektiğini düşündü. Bu şekilde, onlar da diğer oyunculardan daha erken davranarak bir ya da iki mülk satın alabilirlerdi. Şu anda hala, ileride çok değerlenecek olan mülkler satış halindeydi. Bundan birkaç ay sonra, en ucuz, en istenmeyen mülkleri satın almak bile hayal olacaktı.

Katkı sağlamak için çok sayıda yöntem vardı. Bunlardan bir tanesi şeytani yaratık avlama görevleriydi. Katkıyı artırmak yavaş ilerleyen bir süreçti. Aceleye getirilemezdi.

Nie Yan buradaki işlerini bitirince Ignatus ve Kilfeather'a veda ederek yönetici binasından ayrıldı. Kendisine hediye edilen villayı kontrol etmek için yola çıktı.